Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Cemil Meriç’in Entelektüellik Anlayışı
    Yazılar

    Cemil Meriç’in Entelektüellik Anlayışı

    Kadir Serkan Selçuk16 Ağustos 20245 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Cemil Meriç’in Mağaradakiler isimli kitabı iki ana bölümden oluşur. İkinci bölüm kitaba da adını veren Mağaradakiler iken, Mağaranın Dışı adlı ilk bölümde Cemil Meriç’in entelektüellik ve entelektüeller üzerine araştırması ve düşünceleri yer alır.

    Cemil Meriç’e göre entelektüel kavramının çıkış noktası meşhur Dreyfus olayıdır. Emile Zola ve arkadaşlarının bu davada aldığı tutum ve gösterdikleri mücadele aynı zamanda entelektüelin doğuşu anlamına gelir. Bu ortaya çıkış, solun entelektüelliğe bakışıyla da aynı anlamdadır. Sağ ise bu davayla birlikte ortaya çıkan entelektüel tipine şüpheyle bakmaya başlar.

    “14 Ocak 1893 tarihli L’Aurore gazetesi Entelektüellerin Beyannamesi’ni yayımlar. Kurulu düzene karşı bir savaş ilanıdır beyanname. Gelenekle kalem arasındaki bu savaşın başkahramanı Zola, çağın en belirgin entelektüel tipi. O tarihten sonra entelektüel, yazı veya söz aracılığı ile toplumun şuurlanmasına yardım eden kişi olur. Yol gösteren, aydınlatan, itham eden kişi. Kelime sol’un bayrağıdır artık.” (s.15-16)

    Yazısında entelektüelin amacı, görevi, alması gereken tutum ve buna benzer sorunlar üzerine eğilen ve bunun için sağ ve sol görüşten birçok yabancı ismin entelektüellik üzerine tanım ve görüşlerine yer veren Cemil Meriç, bu fikirlerin hiçbirine tam anlamıyla katılmaz. Sağdan Jean Guehenno, Thierry Maulnier, Raymond Aron, Paul Valery; soldan Antonio Gramsci ve Paul Baran yazarın alıntı yaptığı aydınlar arasındadır.

    Cemil Meriç yabancı yazarların ardından bazı yerli yazarların aynı konu hakkındaki fikirlerine de yer verir. Ziya Gökalp, Mümtaz Turhan, Mustafa Şekip ve Toker Dereli’den alıntılar yapar. Dikkat edilirse bütün bu isimler Türkiye’deki sağ fikir hareketlerinin önemli kişileridir. Ancak Cemil Meriç bu aydınların entelektüel tanımlarına da tam anlamıyla katılmaz. O’na göre entelektüelin tariflere hapsedilmesi mümkün değildir. Ancak yine de kendince bir entelektüel taslağı çizmekten geri kalmaz.

    “Entelektüel, zamanının irfanına sahip olacaktır. Ülkesinin dilini, edebiyatını, tarihini bilecek, dünyadaki belli başlı düşünce akımlarına yabancı olmayacaktır. Peşin hükümlere iltifat etmeyecek, olayları kendi kafasıyla inceleyip değerlendirecektir.” (s.24)

    Cemil Meriç, araştırmasının ikinci kısmında entelektüelin tarih boyunca kat ettiği serüveni yazmaya girişir. İlk Çağ ve Orta Çağ’da henüz adı konulmamış olsa da, her çağın entelektüel tipolojisini kendince kaleme alır. Yazara göre İlk Çağ’ın en belirgin entelektüel tipi sofistlerdir. Para karşılığında dersler veren ve başta gençler olmak üzere insanların özellikle zihinsel gelişimini sağlamaya çalışan bu kişiler yazar tarafından son derece olumlu biçimde değerlendirilir.

    “Sofistlerin başlattığı yenilikler, yirmi üç asır sonra filozofların başardığı düşünce devrimi kadar önemlidir. Bu düşünce devrimi, sosyal elit aracılığıyla geniş tabakalara yayılmıştır. Bir kelimeyle sofistler, kültürü dar çevrelerin tekelinden kurtarmış, entelektüel hayatın bütün yönlerine dikkati çekmişlerdir.” (s.27)

    İlk Çağ’ın ardından sıra Orta Çağ’ın entelektüel tipine gelir. Yazara göre bu çağda bilgiyi tekelinde tutan rahipler, yüzyıllarca süren bu dönemin entelektüelleridir. Cemil Meriç bu bölümde Hippolyte Taine’den uzun bir alıntı yapar. Taine’ye göre Avrupa’yı Moğol anarşisine yuvarlanmaktan kurtaranlar, istikbali düşünerek diğer bütün insanlardan fazla üretim yapanlar, kiliselerinde ve manastırlarında insanoğlunun irfan hazinelerini koruyanlar rahiplerdir.

    Feodalizmin en etkin gücüne uzun övgülerle dolu bu bölümün ardından fazla bir yorum yapma ihtiyacı duymayan Cemil Meriç’in vurguladığı tek nokta, Taine’nin övgüsünün pek de şaşırtıcı olmaması gerektiği üzerinedir. Çünkü Meriç’e göre mukaddeslerini koruyan aydın, rahibin hasreti içindedir ve entelektüel, rahip gibi olmalıdır. Bu satırlara göre Cemil Meriç’in entelektüelliğe bakışında en yakın durduğu devrin Orta Çağ olduğu açıktır.

    Bununla birlikte, Orta Çağ aydınlarının rahipler olduğu konusunda uzun bir alıntı yapılan Taine, zaten Cemil Meriç’in en fazla etkilendiği yazarlar arasındadır. Meriç, Bu Ülke kitabında Taine’nin, fikri gelişimini en çok etkileyen kişiler arasında olduğunu belirtir.

    Cemil Meriç’e göre entelijansiyanın doğumu ise üçüncü sınıfın ortaya çıkıp iktidara aday olması ve eski düzeni yıkmasıyla paralel ilerler. Üçüncü sınıftan kast edilen burjuvazidir. Burjuvazinin feodalizmi yıkmasıyla başlayan kapitalizm döneminde entelektüeller, hâkim sınıfın organik birer uzantısı durumundadırlar. Voltaire ise bu dönemin en belirgin entelektüel örneğidir.

    “XVIII. asır, aydınların altın çağıdır. Burjuvazinin kucağında doğan, terbiye edilen, yetiştirilen filozoflar onunla tam bir anlaşma halindedir.” (s.37)

    19. yüzyılın son otuz yılı, burjuvazinin devrimci özelliğini kaybetmeye başladığı ve dördüncü sınıfın yani proletaryanın güçlü bir biçimde tarih sahnesine çıktığı dönemdir. Bu süreçle birlikte halen burjuvazi yararına çalışan entelektüeller yazar tarafından ajan olarak damgalanır. Devir değişmiş, devrimci özellik proletaryaya geçmiştir. Aynı dönem içerisinde namuslu davranan aydınlar ise burjuvazinin gölgesi altında kalmak yerine proletaryaya akıl hocası olmuşlardır. Bu entelektüellerin işçi hareketlerinin doğuşunda etkin bir rolü yoktur. Hareket ortaya çıktıktan sonra bu hareketlerin içine girerler. Fakat onların da belli bir başarı gösterdiği söylenemez.

    Cemil Meriç, Birinci Dünya Savaşı’nın değerlerin yeniden düzenlenmesi ve inşa edilmesi için bir fırsat olduğunu düşünür. Entelijansiya çağ dışı geleneklere savaş açmıştır. Yıkmanın ve yeniden kurmanın tam zamanındır. Ancak entelektüeller bu yolda yeterli desteği görememişler, yalnız bırakılmışlardır.

    “II. Enternasyonalin çeşitli seksiyonları, hükumetlerden maddi birtakım tavizler ve bir nebze siyasi nüfuz koparabilmişti, bu başarılar işçi sınıfının atılımlarını felce uğratmaya yetti de arttı bile. Batı entelijansiyasının üyeleri, parlamentoda işçi mebusu, sol gazetelerin yazı işleri müdürü, o gece derslerinin çekilmez konferansçısı falan filan oldular; ama ‘hür düşünce’nin manivelası ile oynatılacak dağ kalmamıştı artık.” (s.40)

    Yazar, Soğuk Savaş sürecinde kaleme aldığı bu araştırmasında, dönemin iki ayrı kampa bölünmüş durumdaki entelektüelleri adına umutsuzdur. O’na göre Sovyet rejimine bağlı entelektüeller, geçim sıkıntısı yaşamamalarına rağmen şartlar dolayısıyla suskun kalmaktadırlar. Batı entelektüelleri için ise öncelik; fikir üretmekten, sorgulamaktan, dünyayı takip etmekten önce geçimlerini sağlamak olmuştur. İki tarafın da farklı sorunları vardır ve iki taraf da sıkıntı içerisindedir.

    Araştırmanın bütününe bakıldığında, özellikle burjuva devrimi ve sonrasındaki süreçlerin entelektüelleri, Cemil Meriç açısından büyük oranda olumsuz değerlendirilir. Yazar için makbul olan, İlk ve Orta Çağ’ın aydın tipidir. Zaten kendisi de yaşamıyla bu fikirlerini pratiğe dökmüş, Marx’ın tezlerinde yer alan ünlü formüldeki gibi dünyayı değiştirme amacından ziyade onu anlamak ve anlamlandırmak ihtiyacı gütmüştür.

    Felsefe Kitap R2 Sosyoloji Tarih
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikTürkiye Amerika mı Oldu? | Çavuşesku’nun Termometresi #212
    Sonraki İçerik Siyasette Transfer Sezonu Başladı | Çerçeve S3 #37

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}