Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Hakikatin Yitirilişi
    Yazılar

    Hakikatin Yitirilişi

    Anıl Kaan Uçar4 Ekim 20234 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Platon’un meşhur mağara alegorisini bilirsiniz. Mağaranın içinde zincirlenmiş insanlar, zaman zaman mağaranın dışından geçen insanların gölgelerinin mağara duvarına yansımalarını görür. Aralarından biri, bir gün zincirlerinden kurtularak mağaranın dışına çıkar ve hakikatle tanışır. Aslında dünya, mağaradan ve o mağaraya düşen gölgelerden ibaret değildir. Hakikat bambaşkadır.

    Geri döndüğünde bu durumu mağaradaki diğer kişilere anlatır, ama kimse ona inanmaz. Bugün içinde bulunduğumuz dünyada da hakikati arayan, merak eden ve yeri geldiğinde de anlatanlara neredeyse kimse inanmıyor. İnanmıyor, çünkü dinlemiyor; dinleme edimi çoktan öldü.

    Aslında her şey Aydınlanma’nın uğradığı kırılmayla başladı denilebilir. Aydınlanma Çağı, öznenin ergin olma ve ben buradayım demesinin önemli bir eşiğiydi. Aydınlanma sürecinde yaşanan felsefi ve bilimsel gelişmelerin neticesinde insan, hür ve yılmaz bir şekilde hikmet sahibi olma yolunda ilerleyecekti. Ancak ardı arkası gelmeyen endüstrileşme, bilimin eleştirel yönünü kendisine doğru bükerek onu eğdi. Dolayısıyla bilimsel mantık, ekseriyetle endüstrinin seri üretim ve pazarlama pratikleriyle uyumlu hale geldi.

    Bu durum aydınlanma yolunda ilerleyecek olan özneyi; üretim bandındaki bir işçiye, çoktan seçmeli sınavlarla geçer not almak zorunda olan bir öğrenciye ve sürekli kâr elde etmek isteyen bir işverene dönüştürürken aileyi de ekonomik parametrelere kökten bağlı hale getirdi.

    Tüm bu süreçte kaybeden yalnızca toplum olmadı, en nihai noktada öznenin hakiki olanın peşinde koşma arzusu da sekteye uğradı. Geçimini sürdürmek ve daha ileri noktada da popüler olmak ve zengin olmak gibi amaçlar, hakikati ve hakiki olana verilen değeri anlamsız ve oyalayıcı kıldı. İşte bu yazıda, anlamsız kılınan hakikatin aslında ne menem bir kavram olduğunun üzerinde durmak ve hatırlama pratiğimizin birazcık da olsa ciddi bir meseleye yöneltilmesi amaçlanmaktadır.

    Hakikatten Kopuş

    Öncelikle gerçek ile hakikatin birbirlerinden farklı kavramlar olduğunu bilmemiz gerekiyor. Gerçek daha çok “sana göre” ve “bana göre” gibi bakış açılarıyla birlikte algılanan bir duruma işaret ederken hakikat tüm bunların üzerinde yer alan nesnel bir doğruluğa karşılık gelmektedir. Platon’a göre sıradan bir bireyin hakikati kavraması çok mümkün değildir. Çünkü hakikatin algılanması için entelektüel bir uğraşa ihtiyaç vardır. Bu yüzden de aydınlanma süreci, başlı başına entelektüel uğraşı hayati kıldığı için önemliydi.

    Endüstri devrimleri ve ardından yaşanan teknolojik gelişmeler, entelektüel uğraştan ziyade, para kazanmanın önem kazandığı ve tüketime dayalı bir kültürün oluştuğu toplumsal bir yaşam tarzı oluşturmuştur. Bugün gelinen noktada hakikat, artık aranmaz ve umursanmaz bir hâle gelmiştir. Özellikle sosyal medya platformları ekseninde emojilerle hislerimizi, sanal gerçeklik ve büyük veri teknolojileriyle de gerçekliği dönüştüren dijital kültür, son kertede bireyi hakikatten tamamen uzaklaştırmaktadır.

    Sosyal medya platformları, yoğun bir devamlılıkla eğlenme edimini önemli hâle getirmektedir. Bu platformlarda etkileşime sokulan içerikler, bireyin boş zamanını oyalanma sürecine dönüştürmektedir. Anlık tepkiler vermemizi amaçlayan bu içerikler, bizlerin hakiki olay ve olgulardan uzaklaşmasına zemin hazırlayarak sakinleştirici ve yatıştırıcı bir misyon üstlenmektedir. Dolayısıyla, sosyal medya mecralarında yükselen eğlence anlayışı, bireyin kendini geliştirmesine ve entelektüel kapasitesini artırmasına engel olmaktadır.  

    Bu mecralarda en ciddi meseleler dahi basite indirgenerek ve karikatürize edilerek yeniden biçimlendirilmektedir. Özellikle caps, gif, edit video vb. içeriklerle önemli olan meselelere dair içerikler, gülünç hale getirilmektedir. Ciddi meselelerin son derece basit ve kısa içeriklerle anlamını kaybettiği, önemli toplumsal olay ve olguların etkisinin mizahi unsurlarla eksiltildiği, bilgi verme amacı taşıyan içeriklerin çok ön plana çıkamadığı bu ortamlarda özne, kendisini kayda değer bir hevesle oyalayabilmektedir (Uçar, 2023). Dolayısıyla sosyal medya, hakiki olanın çok da öneminin kalmadığı bir mecra olarak yoluna devam etmektedir.

    Filmin geri sarılması pek mümkün görünmüyor. İşin kötü tarafı, hakikatle bağın kopması toplumsal şizofreniye de yol açabilir. Düşünsenize, sürekli bir enformasyon akışı mevcut, ama enformasyonun doğruluğunu sorgulayacak bir süreç işlemiyor. Üstelik, böyle bir sürecin işlememesine ek olarak, öznenin buna dair bir arayışı ya mevcut değil ya da bunun yöntemini entelektüel bir birikimi olmadığı için bilmiyor.

    Gündemin sürekli akışkan bir hâl aldığı, devinimin oldukça yoğun ama samimiyetin de bir o kadar az olduğu bir etkileşim rüzgârına maruz kalan bir toplum, hakikatten habersiz olacağı gibi her zümrenin kendine ait bir gerçekliğe sahip çıktığı, onu bir şövalye gibi korumaya çalıştığı ve psikolojik linçlerin hüküm sürdüğü şizofrenik bir sarmala da sıkışıp kalabilir. Bu şizofrenik sıkışmışlık, toplumun entelektüel bireyleri tarafından ortaya koyulan realiteleri de büyük bir kahramanlıkla dışla(dı)yabilir. Şairin de dediği gibi:

    “Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
    Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
    Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
    Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz (…)”

    William Shakespeare, Sone 66.

    Kaynakça

    • Shakespeare, W. (t.y.) Sone 66. (Çev. Can Yücel). https://www.antoloji.com/sone-66-siiri/ (Erişim Tarihi: 25.09.2023).
    • Uçar, A. K. (2023) Aradığınız Hakikate Şu Anda Ulaşılamıyor. A. K. Uçar (Ed.), Dijital Çağın Yansımaları Dijital Kültür ve İletişim Çalışmaları içinde (11-27). Konya: Literatürk Academia.

    Fotoğraf: JESHOOTS.COM

    Felsefe L1 Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDünya Gündemi: Çin Ekonomisinden Kötü Sinyaller
    Sonraki İçerik AB’nin Güvenliği ve Yükselen Paranoyak Milliyetçilik

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Türk’ün İmgelemindeki “Midnight in Paris”

    18 Haziran 2025 Umut Dağıstan
    Yazılar

    Kurt Lewin Liderlik Deneyleri: Bir Demokrasi Nasıl Yönetilir?

    18 Haziran 2025 Furkan Musa Doğan
    Yazılar

    Yerel Eşitlik İçin Birlikteyiz: Adana’da Güçlü Bir Dayanışma Buluşması

    17 Haziran 2025 Ayşe Kaşıkırık

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Türk’ün İmgelemindeki “Midnight in Paris”

    18 Haziran 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    Kurt Lewin Liderlik Deneyleri: Bir Demokrasi Nasıl Yönetilir?

    18 Haziran 2025 Yazılar Furkan Musa Doğan

    Yerel Eşitlik İçin Birlikteyiz: Adana’da Güçlü Bir Dayanışma Buluşması

    17 Haziran 2025 Yazılar Ayşe Kaşıkırık

    The Decline of Democracy in Europe and the Rise of the Far Right

    14 Haziran 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}