[voiserPlayer]
Disney, Lucas Arts firmasını bünyesine katalı on yıl olmuş. O zamandan bugüne dek 5 film çıktı, 4 tane film yolda, çıkan dizi ve animasyonları saymaya ben de üşendim. Şimdi tüm okurlarımın alıştığı üzere esas konuya girmeden uzattıkça uzatacağım mevzuyu. Bir şeyi aradan çıkaralım: Star Wars çok uzun zamandır sinemasal bir şey değil ve ciddiye alınmayı hak eden bir şey çıkaralı kim bilir kaç yıl oldu. Bunun için Disney’i suçlamayı düşünmüyorum. George Lucas zaten uzun süredir görsellik ve anlatımdan çok bir markanın idaresini yapıyordu. Prequel üçleme dolaylarında başlayan bu hızlı bozulma sonrası Star Wars (SW) markası köşesine çekilmişti. O dönemde açıkçası ben tamamen bitmiş gözüyle bakıyordum bu space operaya.
George Lucas Episode I-II ve III sonrasında şirketini, Disney’in eğlence imparatorluğu seri fetihlerinin bir ayağına kurban etti. Yaklaşık 4 milyar dolar tutarındaki alım sonrasında yeni film ve dizileri peşi sıra gelmeye başladı. Şirket içi yapılandırma ve yeni bir evrenin kurulması olayları o kadar plansızdı ki sadece şu an geriye dönüp biraz baktığımızda aslında ne kadar vizyonsuz bir şekilde bu işe giriştiklerini anlayabiliyoruz. Ben SW evrenine eğlencelik bir gözle bakıyordum oldum olası. Geçen yıllar Disney idaresinde iken gidişat o kadar kötü bir yöne saptı ki artık o kıymeti bile kalmadı gözümde bir süre sonra.
Özellikle esas üçleme sonrasında geçen olayları anlatan serinin finali 9. filmden sonra uzaklardaki bir galaksiden emekliliğimi istedim. Keşke Disney 8. film sonrası için dirayet gösterebilseydi, işler bu noktaya gelmezdi. Bu sinema filmlerinden gelen yorgunluk sonrası ilk sezon Mandalorian bir derece rahatlatmış olsa dahi yeterli değildi. Hayır, ilk sezon Mandalorian o kadar matah değildi ve tek başına batmak üzere olan bir markayı kurtarmaya yetmezdi. Diğer gösterime giren dizilerin de iyi çıkmaması sonucunda SW gözümde kocaman bir şakaya dönüşmüştü bile.
Ve sonra hiç beklenmedik bir şey oldu. Disney peşi sıra SW temalı dizileri duyurup duruyordu. Bunlardan bir tanesi hiç de ilgi çekici olmaması ile ilgi çekiyordu. Yani Bobba Fett, Obi Wan Kenobi mi daha fazla merak uyandırıyor yoksa hayranların o kadar itibar etmediği Rogue One filminin öncesini anlatan bir dizi mi? Kötü çıkması daha o an garantiydi. Rogue One diğer SW temalı Disney filmlerine kıyasla çok iyi bir yerde olsa dahi uğruna insanların yanıp tutuştuğunu söylemek güçtü. Ve Andor… Bu dizi duyurulmadan önce 10 SW hayranına sorsak en az 4-5 tanesinin ismini hatırlamakta zorlanacağı bir karakterken ne zaman spot ışıklarını üzerine çekmeye hak kazandı?
Ama daha fikir aşamasında dalga geçtiğim o diziyi bitirdikten sonra şunu gönül rahatlığı ile söylüyorum: Yanıldığım için bu kadar sevindiğim başka bir iş olmamıştı uzun süredir. Gerçekçi, olayları sadece Jedi- Sith çekişmesi doğrultusunda görmeyen, o galakside yaşayan canlıların (çoğunlukla insanların) hayatlarından kesitler sunan, politik draması iyi, gerektiğinde heyecan dozu yüksek aksiyonu da başarılı şekilde sunabilen, hedef kitlesi iyi hikâye arayan yetişkinler olan, dolu dolu bir dizi vardı karşımda. Filmler ve birkaç dizi dışında SW ile alakalı işlere çok bakmadığım için iddialı konuşmayacağım ama asilerin ve imparatorluk bürokrasisinin bu kadar ilgi çekici bir şekilde işlenebileceğini hiç düşünmemiştim. Mutlaka SW gibi yan materyal dolu bir kurmaca evrendeki işlerin birisinde anlatılmıştır ama bugüne dek neden galaksinin isyanın eşiğine geldiğini bize sunmak kimsenin derdi değilmiş gibiydi sanki. Galaksi sakinleri bir gün uyanıp zalim İmparatorluğu devirmeye mi karar vermişlerdi yani?
Temposu dengeli, müzikleri güzel, görsellikleri atmosferi yansıtmak için tasarlanmış, replikler üzerine dikkatle eğilmişler. İyi yanlarını saymakla bitiremem ama en çok hoşuma giden kısmı Andor dizisinin SW evrenini sürekli dönüp dolaşıp Skywalker sülalesine bağlama hatasına düşmemesi. Yani bu sunum kalitesi varken bağlasa da şikâyet etmezdim ama işin kolayına kaçmamışlar. Artık eskisi kadar ikonik olmayan Darth Vader’ı bile kullanmamışlar. Tamamıyla büyük sosyal bir değişimin sancılarını hala yaşayan canlıların sıkıntılarına ve mücadelelerine odaklanmışlar çoğunlukla. Bunca yıldır takip ettiğim SW evrenini hiç bu kadar “varmış gibi” hissetmemiştim.
Özellikle Prequel Üçlemede Galactic Republic’ın sıkıntılarını anlatmaya çalışırken kurulan başarısız entrika ağları, hem dünyaya ağır zarar vermişti hem de karakterlerin arka planını sorgulanabilir hale getirmişti, hatta George Lucas’ın kariyerinin en kötü işleri bile olabilirler. Karar veremiyorum tam olarak. Ama Andor, ayakları yere basan ve öne çıkan karakterleri ve aslında dikkatli bir şekilde bölüştürülmüş hikayeleri ile yavaş yavaş kurduğu dünyayı zenginleştiriyor. Bu fikri kim ortaya attı da Disney yöneticilerini buna ikna etti bilmiyorum, ama çok minnettarım kendisinden. Kötülere neden isyan edilmesi gerektiğini, iyilerin de bölünmüşlüklerini ve aslında o kadar iyi olmadıkları anları da cesaretle sunmuşlar.
Bourne serisinin neredeyse ruhu diyebileceğimiz Tony Gilroy yıllar süren aradan sonra senaryosunu yazmış olduğu Rogue One’ın altını doldurmak için executive producer ve senarist olarak geri dönüyor. Geçen sürede bu hikayeler Tony abimizin kafasında iyice demlenmiş olacak ki olay akışları da diyaloglar da gayet etkileyici. En alçak gönüllü anlarda bile mutlaka birkaç dikkat filtrenize takılabilecek şeyler bulmak mümkün. Güçlü oyunculukların da üzerinde yükselen dizinin ilk sezonunda ufak tefek sorunlar olsa dahi uzun süredir mükemmelliğe bu kadar yaklaşan bir sunumunu görmemiştim diyebilirim. Şikâyet edebileceğim tek şey dizinin ilk bölümlerinde çok önemliymiş gibi sunulan bir olayın ilerleyen bölümlerde tamamen unutturulması olabilir.
Müzikler, diyaloglar, görsel efektler ve anlatım olarak birbirini tamamlayan çok harika bir iş var karşımızda. Tüm bu etkileyiciliği ile insan diziyi izledikten sonra 2. sezonu beklerken buluyor kendini. Nihayet Spagetti Western ve Space Opera türünün dışına çıkmaya cesaret eden bir iş çıktığını sevinçle söyleyebilirim. Eğer aranızda ufak da olsa Star Wars evrenini takip eden ve bu diziye şüpheyle yaklaşanınız varsa bu sözüm onlara: Kesinlikle bakmalısınız. Şu an Star Wars evrenine dair bundan daha kaliteli bir iş gelecekse o da bunun 2. sezonu olabilir ancak.