Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Stratejik Muğlaklık ve ABD-İran Krizi
    Forum

    Stratejik Muğlaklık ve ABD-İran Krizi

    Ferhat Zabun11 Ocak 20209 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Dünya siyasetini takip ederken birçok sefer siyasetçilerin davranışlarını anlamlandırmakta zorluk çekiyoruz. Özellikle Trump başkan olduğundan beri, ABD’nin özellikle dış politikadaki davranışlarını anlamlandırmak çok daha zor hale gelmeye başladı ve siyaset bilimciler anlamlandıramadıkları bu davranışları daha çok Trump’ın irrasyonalitesi üzerinden açıklama yoluna gidiyorlar. Bu açıklamalar ne kadar inandırıcı olsa bile alternatif bir kavram üzerinden son dönem ABD dış politikasındaki devlet davranışını açıklamak mümkün görünüyor. Bu yazıda son dönem ABD dış politikası ve İran’la yükselen gerilimi stratejik muğlaklık kavramı üzerinden açıklamaya çalışacağım.

    13 Kasım 2019 tarihinde Foreign Affairs dergisinde Frances Z. Brown son dönem ABD dış politikasını stratejik muğlaklık kavramı özelinde açıklamaya çalıştı. Ana argümanı, 2016’da Trump’ın göreve gelmesinden itibaren ABD hükümetinin dış politikada diğer devletlere karmaşık sinyaller göndererek stratejik bir muğlaklık yaratması, bu muğlaklığın şu ana kadar işe yaramış olması ama artık bu muğlaklığın yıkıcı etkilerini görmeye başlayacak olmamızdı. Siyaset bilimi literatüründe genelde stratejik muğlaklık bu argüman üzerinden ilerliyor. Kısa vadede iş birliğine yol açmasına rağmen uzun vadede sonuçlarının kötü olacağı genel anlamda kabul görmüş bir fikir. Yazının kalanında benim savunacağım argüman ise bunun tam tersi. Stratejik muğlaklık uzun vadede de devletlerarası iş birliğini artırmaya ya da savaşların önlenmesine karşı etkin bir devlet stratejisi olabilir.

    Stratejik Muğlaklık

    Öncelikle stratejik muğlaklığın ne olduğunu açıklamakta yarar var. Herodot tarihi kitabındaki Lidya Kralı Karun ve kâhinin hikayesi stratejik muğlaklık konseptini anlayabilmek için iyi bir örnek. Karun, Pers İmparatorluğuna savaş açmadan önce kâhine danışmaya gider ve muhtemel bir savaş durumunda sonucun ne olacağını sorar. Kâhin, eğer Perslere saldırırsa büyük bir imparatorluğu yok edeceğini söyler. Bu söz üstüne Karun savaşı açar ve kaybeder. Savaş sonrası ilk işi kâhinden bunun hesabını sormaktır. Kâhine neden kendisine yalan söylediğini sorduğunda aldığı cevap: “Ben sana Perslere saldırırsan büyük bir imparatorluğu yok edeceğini söyledim ve bu imparatorluk senin imparatorluğundu” olur. Bu hikâyede, kâhinin kurduğu cümleyi farklı şekillerde yorumlamak mümkün. İlk yorum buradaki muğlaklığın tamamen gelişi güzel ve şans eseri yapılmış olduğu olabilir. İkinci yorum ise kâhinin bu cümleyi bilerek muğlak bir şekilde kurmuş olacağı. Bu tarz stratejik bir muğlaklığa başvurmasının birçok sebebi olabilir. Karun’un ölmesini istiyor olabilir, siyasal açıdan tarafsız kalmak için böyle bir cümle kurmuş olabilir ya da tamamen pragmatik bir sebep üzerinden yanlışlanmamak için böyle söylemiş olabilir, çünkü kim savaşı kazanırsa kazansın kâhinin kehanetinin yanlış çıkması imkânsız olacaktır.

    Trump dönemi ABD Dış Politikası ve Stratejik Muğlaklık

    Şimdi stratejik muğlaklık konseptinin günümüz siyasetindeki yansımalarına odaklanabiliriz. Belirsizlik, devletlerarası ilişkilerde iş birliğine değil savaşlara sebebiyet veren bir faktör olarak görülüyor. Özellikle eksik, yanlış ya da muğlak bilgiler, yanlış algılamalara sebebiyet verebileceğinden savaşların rasyonel sebeplerinden birisi olarak uluslararası ilişkiler literatüründe öne sürülüyor. Bu tabii ki de tamamen kabul görmüş bir argüman değil ve benim bu yazıdaki anlatmaya çalışacağım ana nokta ise bu argümanın tersi. Yani, muğlaklık ve belirsizlik stratejik olarak oluşturulabilirse, iş birliğine ya da savaşların önlenmesine sebebiyet verebilir.

    Öncelikle kısaca Trump’ın bu 3 senelik başkanlığı süresince dış politikada diğer ülkelere göndermiş olduğu belirsiz ve muğlak sinyallere göz atabiliriz. İlk olarak Çin-ABD arasındaki ticaret savaşı Trump’ın yarattığı muğlaklığı görmek için güzel bir örnek. Başkanlığındaki ilk yılı içerisinde, 2017’de, yaklaşık olarak 250 milyar dolarlık ticaret anlaşmaları yaparak ticaret savaşını nispeten azaltma yoluna gitti. 2018 yılında ise ticaret savaşını daha da yoğunlaştırarak Çin’e karşı olan gümrük tarifelerini artırdı ve önceki senenin tam tersi bir politika izlemeye başladı. 2019’un sonundan itibaren gelişmelere bakarsak ise tekrardan bu politikaların tersine işlediğini görüyoruz. 15 Ocak 2020’de ABD Çin’le ‘büyük ve kapsamlı bir ticaret anlaşması’ yapacak. Trump’ın burada gönderdiği sinyaller tamamen muğlak ve tahmin edilmesi çok zor.

    Diğer bir örnek ise Trump’ın muğlak Kuzey Kore politikası. Bilindiği üzere Haziran 2018’de Kim ve Trump görüştüler ve iki ülke arasındaki ilişkilerle alakalı pozitif mesajlar verdiler. Bu görüşmenin sadece iki ay sonrasında ise Trump Kuzey Kore’ye karşı tehditler savurmaya başladı. Fakat, tahmin edileceği üzere bu tansiyon bu şekilde ilerlemedi ve Trump görüşmeleri devam ettirmek istediğini Haziran 2019’da dile getirdi. Aralık 2019’a geldiğimizde ise, Trump tekrardan tehditlerini savurmaya başladı ve nükleer silah testleri devam ederse Kim’in her şeyi kaybedeceğini söyledi. Trump, Çin’e karşı gönderdiği muğlak sinyallerin benzerlerini Kuzey Kore’ye de göndermeye devam ediyor. Benzer muğlak sinyalleri özellikle ABD’nin Suriye politikasında da görmek mümkün. Zaten Foreign Affairs’da yayınlanan yazı da genel anlamda bu konu üzerine. Trump’ın Suriye’yle alakalı kurduğu iki ana siyasal söylem mevcut. Birincisi, IŞİD’i tamamen bitirmek. İran saldırısı sonrası yaptığı basın açıklamasından anlaşılacağı üzere Trump yüzde yüz IŞİD’i yok ettiklerini belirtiyor. İkinci söylem ise ABD’yi bu bitmeyen savaşlardan kurtarma üzerine. Bu söylem ilk söylemin tersine işliyor ve ABD’nin Suriye politikasındaki temel muğlaklıklardan birisini oluşturuyor. Daha spesifik örneklere bakmak gerekirse, Türkiye’yle olan son gelişmelere odaklanabiliriz. Trump’ın ABD askerlerini çekeceğini söylemesi üzerine Türkiye Kuzey Suriye’ye operasyonları başlattığını duyurmuştu. Bu esnada ABD basınındaki genel eleştiri noktası Trump’ın Kuzey Suriye’deki müttefikleri olan Kürtleri yalnız bırakmış olması üzerineydi. Buradaki muğlaklık Trump’ın önceden bir kez daha Amerikan askerlerini Suriye’den çekeceğini söyleyip çekmemesiyle alakalıydı aslında. Benzer bir şeyi kısmi olarak yine yaptı diyebiliriz, çünkü Amerikan basınından gelen yoğun eleştiri ve tepkiler üzerine küçük bir grup askeri Suriye topraklarında tutmaya devam etti. Sonuç olarak, Trump’ın Suriye politikasına dair de net bir şey söylemek çok mümkün görünmüyor.

    ABD-İran Krizi Özelinde Stratejik Muğlaklık

    3 Ocak 2020’de, ABD, Bağdat’ta bir saldırı düzenledi ve İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi öldürdü. Kasım Süleymani Kudüs Gücü’nün etkinliğini özellikle Orta Doğu’da artıran kişiydi aslında. Onunla beraber Kudüs Gücü, bölgede istihbarat faaliyeti sürdürmeye başlayan, özel operasyonlar yapan, sadece devletlerle değil devlet dışı gruplarla da yakın ilişki geliştiren bir güç haline dönüşmüştü. Bu saldırı sonrası İran’ın vereceği cevap merak konusuydu ve İran misilleme olarak Irak’ta ABD askerlerinin bulunduğu üslere saldırı düzenledi. Genel anlamda insanların beklediği şey, bir ABD-İran Savaşı’nın başlaması ya da daha da spekülatif iddialara odaklanırsak 3.Dünya Savaşı’nın başlamasıydı, fakat beklenen gerçekleşmedi ve kriz en hafif şekilde atlatılmışa benziyor.

    8 Ocak 2020’de Trump’ın basın toplantısında yaptığı muğlaklıklarla dolu konuşma üzerinden ABD’nin stratejik muğlaklığı sürdürdüğünü söylemek mümkün. Öncelikle Trump, Süleymani’ye karşı yapılan saldırıyla alakalı çok net mesajlar veriyor. Konuşmasında direkt olarak dünyadaki en önemli teröristlerden birisi olarak Süleymani’yi gösterdi ve bu sebeple öldürdüklerini belirtti. Üst düzey bir devlet adamı öldürülen İran’ın bu saldırıya karşı misilleme olarak sonucunda hiçbir Amerikan askerinin ölmediği bir saldırı yapması ve sonrasında ABD karşılık vermediği sürece başka bir saldırı yapmayacağını belirtmesi krizi yatıştıran hareket oldu. Fakat, burada sorulması gereken soru üst düzey bir devlet adamı öldürülen bir devletin krizi bu şekilde yatıştırmasının arkasında yatan sebepler ne olabilir?

    Bu soruya birçok alternatif yanıt verilebilir, fakat bu yazı özelinde benim cevabım Trump döneminde ABD dış politikasındaki devlet davranışının çok belirsiz ve muğlak olması. Böyle savaş ihtimali olan durumlarda devletler belli bilgiler üzerinden savaşın sonucunu tahmin etmeye çalışıp savaşa girme ya da girmeme kararını veriyorlar. Herhangi bir savaş durumunda ise, elde bulunan bilgiler ışığında belli fayda maliyet analizleri yapılarak savaşın devam ettirilmesi ya da ettirilmemesine karar veriliyor. Her iki taraf da yeterli bilgi seviyesine ulaşıp savaşın sonucuyla alakalı belli bir kanıya vardıklarında ise savaş sonlanmış oluyor. Muhtemel bir ABD-İran Savaşı esnasında Trump başkan olduğu sürece ABD’nin dış politikadaki davranışlarını kestirmek çok zor. Daha önceden verdiğim Kuzey Kore, Çin ve Suriye özelindeki dış politika pratikleri ise bu durumu destekleyen veriler. Başında davranışları kestirilemeyen ve muğlak sinyaller gönderen bir başkanın olduğu dünyanın en güçlü devletiyle savaşa girmek ise bir devletin yapabileceği en irrasyonel davranış türü olabilir. Dolayısıyla benim ana argümanım; ABD, İran özelinde karmaşık sinyaller vermemiş olsa bile genel anlamda Trump başkanlığında sürdürülen dış politikasında muğlak sinyaller göndererek, başka devletlerin ABD dış politikasıyla alakalı belli tahminlerde bulunma ihtimalini azaltıyor ve bu durum fayda maliyet analizi açısından daha fazla belirsizliğe sebebiyet verdiği için diğer devletler ilişkilerin kötüye gitmesi ihtimaline karşı yatıştırma politikasına yönelmeye başlıyorlar. Dolayısıyla, ABD dış politikasında son dönemde oluşturulmuş olan bu stratejik muğlaklık, son ABD-İran krizi de dahil olmak üzere, şu ana kadar işe yaramış görünüyor.

    Stratejik Muğlaklık Devam Ediyor!

    Tabii ki bu krizin sona erdiğini söylemek mümkün değil. Çünkü bu kriz her iki devlet için de iç politikada devlet başkanlarının işine yarayan bir sürece dönüşmüş durumda. Hem ABD’de hem de İran’da bu kriz dolayısıyla siyaset bilimi literatüründe ‘bayrak etrafında toplanma etkisi (rally around the flag effect)’ diye geçen bir fenomeni gözlemliyoruz. İç siyasette belli sıkıntıları aşmak için hükümetler dış politikada bilinçli olarak belli sorunlar yaratıp insanları bayrak olgusu etrafında toplayarak bu sıkıntılara kısa süreli çözümler üretmeye çalışabilirler. Bunun en bariz örneklerinden birisi 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihlerinde yapılan seçimlerin arasında Türkiye’de yaşanmıştı ve bu olgunun ne kadar başarılı olduğunu da 1 Kasım’daki seçim sonuçlarında görmüş olduk. Benzer şekilde, İran’da son zamanlarda süregelen protestolar var. Bu kriz bir şekilde insanları bir araya getirerek hükümeti bu protestoların kötü etkilerinden kısa süreli de olsa kurtarmışa benziyor. ABD’de ise bu sene içerisinde seçimler yapılacak ve dış politikada insanların milliyetçiliğini kamçılayacak bu tarz riskli devlet davranışları sergilemek Trump hükümeti için son derece rasyonel bir davranış olarak düşünülebilir.

    Bu olgunun kısa süreli etkisini uzatmanın yolu krizi tamamen bitirmek yerine belli bir seviyede sürmesini sağlayacak stratejik olarak belirlenmiş belli muğlak sinyalleri göndermeye devam etmek. Trump’ın basın açıklaması bu minvalde değerlendirilebilir. Öncelikle, Trump hükümeti saldırı sonrası Irak’taki üste ne olduğuyla alakalı muğlak değerlendirmelerde bulundu. Net olan tek şey ABD askerlerinin ölmemiş olması. Ekipmanlarla alakalı ‘asgari zarar (minimal damage)’ var diyerek saldırının sonuçlarını şimdilik geçiştirmişe benziyor. ABD’nin Orta Doğu’daki varlığıyla alakalı ise muğlak mesajlar vermeye devam etti. Bir yandan orada olmanın mantıklı olmadığını göstermek üzere, zaten IŞİD’i bitirdiklerini ve Orta Doğu petrolüne artık ihtiyaçları olmadığını söyledi. Diğer bir yandan, NATO’yla görüşmeler yapıp Orta Doğu’daki askeri varlıklarını artırmalarını isteyeceklerini söyledi. İran’la alakalı ise ekonomik yaptırımların daha da artacağını söyledikten sonra, zaten tamamen bitirdiklerini iddia ettikleri IŞİD’in aslında İran’ın doğal olarak düşmanı olduğunu söyleyerek IŞİD’e karşı İran’la beraber çalışma teklifinde bulundu.

    Sonuç olarak, stratejik muğlaklığın devam ettiğini belirtmek mümkün. Uluslararası ilişkilerdeki ana akım fikirler stratejik muğlaklığın sadece kısa süreli işe yarayacağını ve genelde yıkıcı etkilere sebep olacağını iddia etmesine rağmen, Trump dönemi ABD dış politikasında herkesin beklediği kıyamet senaryolarının hiçbiri gerçekleşmiş durumda değil. Trump stratejik olarak bu muğlak sinyalleri gönderdiği sürece de dünya üzerindeki hiçbir devletin bu belirsizlik karşısında ABD’ye karşı topyekûn bir harekete girişmesi pek mümkün görünmüyor.

    Fotoğraf: diana

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikKasım Süleymani’nin Ardından İran’da Matem ve İntikam: Bir Bilanço
    Sonraki İçerik Underwater / Derin Sular

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}