Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Hegel’den Mises’e Devlet ve Bürokrasinin Dönüşümü
    Forum

    Hegel’den Mises’e Devlet ve Bürokrasinin Dönüşümü

    Rabia Nur Kartal22 Mart 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Alman siyaset felsefesinde devlet, sivil toplum ve bürokratik yapılanma hakkında birbirine zıt iki kanadın temsilcileridir Hegel ve Mises (Ludwig von Mises Avusturyalıdır). Devleti, tek tek bütün fertlerin total ve organik bir bütünü olarak gören Hegel’e karşı Mises, bütün farklılıkları tek bir potada eritip bütün fertleri kendi bekası adı altında toplayan bu tür totalci devlet algısını faşizm ve sosyalizmin temel motivasyonları olarak nitelemiştir.

    Hegel’e göre genel iradenin realitesi konumunda olan devlet, Tanrısal iradenin yeryüzünde tecessüm etmiş halidir. Kişi, tüm ahlaki değerini, fiziksel ve manevi varlığını devlet içerisinde konumlanarak elde etmektedir. Nitekim sübjektif (ferdi) iradeler, ancak objektif (genel) iradeye katıldığında ve eklemlendiğinde hürriyet meydana gelebilmektedir. Cemiyet içerisinde, diğer bir deyişle sivil toplumda, bireyler kendi ihtiyaç ve çıkarlarının tatminine odaklanırken siyasal organizma/devlet içerisinde ancak kamunun iyiliği/menfaati söz konusudur. Dolayısıyla “ortak iyi” ve “kamu çıkarı” kavramları tek tek bütün fertlerin özel çıkarlarından daha üstün ve ulvi bir konumdadır. Bireyler özel iradelerini genel iradeye sunduklarında, yaşam ve mülkiyet hakları dâhil olmak üzere tüm haklarını siyasi otoritenin tasarrufuna devrettiklerinde kendi gerçeklikleri ve hürriyetlerini keşfetmiş olurlar.

    Mises ise Hegel’den tamamen farklı bir bakış açısı geliştirmiş, Hegel’in idealize ettiği sistemi totaliter uygulamaların kaynağı/menbağı olarak değerlendirmiştir. Mises için “ortak fayda, kamu çıkarı” gibi bireyi herhangi bir total/kolektif yapıya (sınıf, parti, ırk, ulus vb.) feda eden, bireyin hak ve hürriyetlerini bu gruplar lehine sınırlayan/yok eden yaklaşımlar, dünyayı faşizm/komünizm tehlikesine açık hale getirmektedir. Hegel’in devleti, fertlerden hayatlarını ve mülkiyet haklarını kendi bekası uğruna kurban etmelerini talep etmektedir. Bu bağlamda Hegel için savaşlar, Kant’ın “sonsuz barış” olarak addettiği sahte ve çürük idealine karşı milli  şuur kazandıran olaylardır. Hegel’in devlet felsefesine karşın Mises’e göre devletin temel görevi iç ve dış güvenliği sağlayarak mülkiyet haklarını korumak ve adaletsizliği önlemektir. Bu minvalde özgürlük, adalet gibi kavramlar da negatif değerlidir. Diğer bir deyişle, Mises için devletin bireylerin mutluluğunu sağlamak, bireylerin iyiliği adına faaliyet sürdürmek gibi bir misyonu ve pozitif yüklenimi yoktur. Dolayısıyla Mises, devletin nüfuz alanı, kapsamı ve sınırlarının tayini konusunda oldukça hassas davranmış, devletin bireylerin tercihlerini baskılayıcı, mülklerini gasp edici ve kendi yetkilerini arttırmaya yönelik eğilimine dikkat çekerek anayasal ilkelerin devleti kısıtlama rolü açısından hayati oluşuna vurgu yapmıştır.

    İlginç bir şekilde Hegel, devleti, varlığın ve yaşamın anlamı, toplumun değerini belirleyen kendinde amaç ve organik bir küme şeklinde nitelerken Mises, yaşamın ve siyasetin merkezine bireyi yerleştiren bir liberal olarak devleti, bireylerin haklarını muhafaza etme adına yaratılan yapay bir kurum olarak nitelendirmiştir. Bu iki Alman ve Avusturyalı düşünür arasındaki devlet algısına yönelik yaklaşım ve görüş farkı bürokrasiye de yansımıştır. Devleti her anlamda kutsayan Hegel için devlet memurluğu yüksek bir hayat formu olup memurlar, devletin gerçek taşıyıcıları konumundadırlar. Kanunların uygulanması ve yürütülmesinde görevli olan devlet memurları, gerek devletin gerekse de kamunun ihtiyaçlarını/çıkarlarını en iyi idrak eden sınıf olarak kendilerini kamuya ve devlete adayan kamu hizmetçileridir. Oysa Mises’e göre bürokratlar, Hegel’in iddiasının aksine herhangi bir kutsiyet barındırmamakta, yetkilerinin artmasıyla da paralel olarak vatandaşın yaşam koşulları ile ilgili bütün işlere müdahale etmekte, birçok meseleyi keyfi olarak kendi takdirlerine göre halletmek suretiyle suiistimal etmektedir. Bürokrasi, bilakis, serbest teşebbüs ve mülkiyet düşmanlığı sergilemekte, işlerin sevk ve idaresini felce uğratmakta ve iş verimliliğini düşürmektedir. Mises’in devletin faaliyet alanına dair sınırlama talebinin temelinde de bu yaklaşım yatmaktadır. Mülkiyet ve piyasa ilişkilerine müdahil olan devlet, kapsam ve kapasitesinin genişlemesiyle bu uygulamaları tanzim edebilmek için birçok kararname ve birçok resmi makama ihtiyaç duyacaktır. Devlet tedbirleri bürokrasi ile hayata geçirilmektedir. Kapsam ve kapasitesini genişletme eğiliminde olan devlet, her an her yerde hazır ve nazır olma imkânından yoksun olduğundan, bu kudreti emri altında bulunanlara devretmek/paylaştırmak durumundadır. Mises’e göre, devletin bürokratları vasıtasıyla ekonomiden bilime müdahil olduğu bir sistemde milli menfaatlerin sadece iktisadi devlet müdahalesi sayesinde korunabileceği ve sırf kar gayesi ile hareket eden özel teşebbüslerin memleket nizamı ve refahı için zararlı olduğuna yönelik bir algı yaratılır. Bu durum bireylerin şahsi yaşamlarına yapılacak müdahaleleri de hazırlayıcı niteliktedir.

    Örneğin, doktorlar içki ve sigara hususunda vatandaşları bilgilendirebilir ve uyarabilirler. Ancak vatandaşları ıslah etmek yahut neyin iyi neyin kötü olduğunu tayin etmek siyasi otoritenin vazifesi değildir. Eğer bireyler sert içki seviyorlarsa üreticiler, imalatlarını müşterilerinin taleplerine göre düzenleyecektir. Islah etmek isteyenlerin tek meşru yolu ikna kuvvetidir. Kanun ve polis kuvvetine müracaat etmek hem adil değil hem de yararsız bir girişimdir. Mises’a göre bürokrasi, hizmetlerin iktisadi hesaba göre kıymetlendirilemediği idare sistemidir. Nitekim özel bir işletmede her şey kâr ve zarar durumuna tabi iken bürokraside ise hesap imkânı mevcut değildir. Bu bağlamda Mises, bürokratik yapılanmaları oldukça hantal ve verimsiz olarak değerlendirirken özel teşebbüsün kar-zarar, ödül-ceza mekanizmaları sayesinde hız, etkinlik ve müşteri odaklılık ekseninde daha verimli neticeler aldığı gerçeğini vurgulamaktadır. Oysaki bürokrasi; tüm bu verimsizliğine rağmen, kendi mevcudiyeti ve değerini “kamu çıkarı, kamu hizmeti” gibi Mises için oldukça belirsiz, sinik ve muğlak kavramlarla meşrulaştırma hedefi taşımış, salt çıkar ve kar güdüsüyle hareket edip ortak faydayı göz ardı eden birey ve kurumları değersizleştirme yöneliminde olmuştur.

    Alman siyaset felsefesinde Hegel ile gücünü pekiştiren devletçi anlayış Mises ile yoğun bir eleştiriye tutulmuş, faşizm ve komünizm gibi olumsuz tecrübelerin de etkisiyle birey, özgürlük ve mülkiyet odaklı yaklaşımlar önem kazanmıştır. Mises’in bürokrasiye yönelik negatif tutumu, temelde devletin güç, kapsam ve kapasitesinin genişlemesine dair duymuş olduğu endişeden kaynaklanmaktadır. Bireyler, salt güvenliği sağlamak ile görevli olması beklenen devlet mekanizmasının “kamu iyiliği” adı altında ve bürokratlar vasıtasıyla sosyal/ekonomik yaşama müdahale etme ve hak ve hürriyetleri baskılama tehdidi ile karşı karşıya olabilmektedir.

    Fotoğraf: Chris Lawton

    Felsefe L2 Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDünya Gündemi: Suudi Arabistan-İran Yakınlaşması
    Sonraki İçerik Yavaş’ın Formülü Kazandırır Mı? | Masa #33

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}