Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Gerçeğin Endüstrisi!
    Forum

    Gerçeğin Endüstrisi!

    Tolga Yuksel10 Nisan 20204 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Oxford Dictionaries, İngilizce’de 2016 yılının kelimesi olarak ‘‘post-truth’’ kelimesini seçmişti. Bu kelimenin kullanım sıklığı özellikle Brexit oylaması sırasında ve Donald Trump’ın başkanlık seçimlerine katılmasıyla birlikte giderek gerçekliğini yitiren tartışmalarla  gündelik hayatımızda çok kullanılan kelimeler arasına girmişti. Yaygın anlamı ‘‘Hakikat Sonrası’’ olan bu kelime, zamanla ekonomiden politikaya, sanattan dine kadar her alanda etkisini hissettiren bir varlığa dönüştü. ABD’li Tarihçi Daniel Broostin, bu dönemi ‘‘Hakikatın yerini inanılabilirliğin aldığı’’ bir dönem olarak tanımlıyor. Bu dönemde başarının asıl sırrının ‘‘diğerlerinin gözünü boyama kabiliyeti’’ olarak görülmesinden ötürü bir çok düşünür dünyanın dört bir yanında dürüstlüğün hızla değer kaybetmesini ve hakikatin yerini duygularımızın ve kanaatlerimizin almasının nedenlerini araştırıyor.

    Evet dünya döndüğünden bu yana insanoğlu gerekli gördüğü durumlarda yalan söylemekten çekinmemiş. Bazı toplumlar yalanı, grinin tonları gibi birden elliye kadar derecelendirse de  bazı insanlar yalan söyledikçe diğerleri de bu yalanları tespit etmenin yollarını aramış. Eski Çin’de yalan söylediğinden şüphelenilenler kuru pirinç yemeye zorlanırmış. Damaklarına ne kadar az pirinç yapışırsa o kadar dürüst kabul edilirlermiş. Ortadoğu’da yalan söylediği düşünülen insanların dillerine kızgın demirler sürüldüğüne denk geldiğiniz videolar olmuştur mutlaka. Daha modern toplumlarda ise ‘‘Yalan Makinesi’’ ile insanın yalan konuşurken vermiş olduğu vücut refleksleri gözlemlenmeye çalışılıyor. Ancak tamamen tesadüflere bağlı bu yöntemler, gerçeğe ulaşmak için hiçbir zaman sağlıklı bir metot olamadı.  

    Gerçeğin bu çağda kolay manipüle edilmesinde şüphesiz ki global iletişim ağı olan sosyal medyanın çok büyük bir etkisi var. Bu ağlar,  gerçek olmayanın hızlı yayılmasında büyük bir sorumluluğa sahipken kurumsal bir sorumluluk hissetmemeleri haberin asıl kaynağının kendilerinin olmamasından kaynaklanıyor. Zaten sosyal medya organları bu sebeple içeriklerinde kendilerini ‘‘Gerçek-Yalan’’ olarak değil de ‘‘Beğenme-Beğenmeme’’ olarak konumlandırmış durumda. Ancak küresel anlamda yayılacak yalan bilgilerin dünyada nefret suçlarına zemin oluşturabilme ihtimali nedeniyle sosyal medya kuruluşları bazı Fact-Checking kurumlarıyla iş birliği yapmak zorunda kalıyor. Mesela Facebook otuz beşten fazla bir kurumla iş birliği yaparken 2016 yılında Snopes tarafından yaptıkları fast-checking iş birliği sona erdirildi. Özellikle ABD seçimlerinde Facebook hesapları üzerinden paylaşılan manipülatif haberlerin yayılmasına karşı  Facebook yöneticilerinin tutum ve davranışları bu iş birliğini sona erdiren asıl etken olduğu iddia edildi. Yazının başlarında da belirttiğim gibi insanlar yalan söyledikçe diğerleri de bu yalanları tespit etmenin yollarını aramaya devam ediyor. 

    Ülkemizde de durum pek farklı değil. Yakın tarihte Gezi Olaylarında tanıklık ettiğimiz ‘‘Camide içki içtiler’’ ve ‘‘Kabataş olayı’’ gibi kamuoyunu uzun süre meşgul etmiş, bir çok kesimi karşı karşıya getirmiş bu yalanlar zincirinin gerçekliğinin ispatlanması yılları bulmuştu. Yine Gezi zamanı hayatımıza giren bir kelime vardı ‘‘Kesin bilgi, yayalım!’’ bu kelime iktidar ve gezide yer alan halk arasında bir çeşit teyit görevi gördü. Tabi Gezi döneminde yapılan yalan yayınların gerçek olmadığının ispatı  daha sonra yapılmış olsa da, teyidinin yalan kadar etkili olamadığı da bir gerçek. Manipüle edilen haber bir anda ve hızlıca yayılabilirken, haberin teyitli bilgisi maalesef ki ilk paylaşılan manipüle haber kadar etkili olamıyor. 

    Türkiye’de de Snopes kadar eski olmasa da bazı fact-checking yayınları mevcut. Ki bence Türkiye’deki önemli sosyal girişimlerinden biri olan teyit.org gibi dünyada Uluslararası Doğruluk Kontrol Ağı (IFCN) prensiplerini benimsemiş yayınlar bulunmakta. Teyit, Ankara TEDÜ İstasyon Sosyal İnavosyon Merkezi kökenli bir sosyal girişim. Türkiye’de Doğruluk Payı isimli bir başka benzer  girişim daha bulunuyor. İzlemedeyiz Derneği projesi olan Doğruluk Payı, Teyit’ten çok önce kurulmuş ilk fast-checking yayınımız diyebiliriz. Doğruluk Payı da tıpkı teyit.org gibi IFCN prensiplerini benimsemiş bir organizasyon. Tabi bunların dışında Yalansavar, Evrim Ağacı, Fast Checking Turkey, Malümatfuruş gibi içerisinde gerçeklik teyidi barındıran girişimler de söz konusu. Eminim ki, çok kısa bir sürede bu alanda çalışan yayınların sayıları giderecek artacak ve iş birliği yaptıkları kurumların da fast-checking bütçeleri hızla artacaktır.

    2018 yılında Reuters Institute fort he Studyof Journalism Digital News Report’ta yer alan bilgiye göre Türkiye, sahte haberlere en çok maruz kalan ülke ve Türkiye’de yaşayan her 10 kişiden 7’si, devletin internette yer alan yanlış bilgilere müdahale etmesi gerektiğini düşünüyor. Yine her 10 kişiden 8.5’i internette yer alan bilgilerin doğruluğundan endişe duyuyor. Bu da bize her geçen gün bilginin kontrolünün zorlaştığını gösteriyor. Twitter, Facebook gibi halka açık, Whatsapp gibi kapalı ağlarda bilgiyi kontrol etmek giderek imkansız hale geliyor. Kontrol edilemeyen bilgi de kamu düzenini tehdit ediyor. Özellikle seçim dönemlerinde kitlelerin yanlış yönlendirilmesine ve günün sonunda sandığı etkileyecek bir enstrümana dönüşen yalan haber özellikle mülteciler, sınır ötesi operasyonlar ve Covid-19 salgını krizlerinde olduğu gibi önüne geçilemeyen ve tehlikeli bir kirli bilgi çığına dönüşüyor. 

    Çağımızda, Post-Truth adı verilen bu hakikat sonrası dönemde gerçek bilgiye ulaşmanın maliyeti giderek artacağa benziyor. Kim bilir yakın bir zamanda belki de siyasi partilerin, kamu kurumlarının, gazetelerin ve TV’lerin kendi içlerinde oluşturacakları Fast-Checking masalarını görmüş oluruz. Anayasamızda yer alan ‘‘haber alma özgürlüğünün’’, ‘‘doğru – yorumsuz haber alma özgürlüğü’’ olarak güncellenmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.

    Fotoğraf: Joël de Vriend 

    Kaynaklar

    1-https://reutersinstitute.politics.ox.ac.uk/sites/default/files/digital-news-report-2018.pdf

    2- https://teyit.org/

    3- https://www.dogrulukpayi.com/

    4- Ralph Keyes, Hakikat Sonrası Çağ, çev.Deniz Özçetin, Deli Dolu Yayınları,2017

    6-https://rsf.org/en/ranking/2018

    7- https://www.snopes.com/2019/02/01/snopes-fb-partnership-ends/

    8- http://verificationhandbook.com/downloads/verification.handbook_tr.pdf

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikCHP ve Yeni Sağ
    Sonraki İçerik Korona virüs Krizi Muhalefetler için Bayrak Etrafında Toplanma Etkisi Yaratabilir mi?

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Yazılar

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Elif Menderes

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}