Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Bölge Çalışmaları Araştırmacıların Nasıl Kâbusu Oldu?
    Forum

    Bölge Çalışmaları Araştırmacıların Nasıl Kâbusu Oldu?

    Sinem Cengiz21 Eylül 20197 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Bölge çalışmaları, spesifik bir bölgenin, ülkenin ya da bir toplumun tarihsel, sosyolojik, kültürel, siyasi, edebi ve ekonomi-politik özelliklerini anlamaya yönelik çok disiplinli bir yaklaşım.1 Bölge çalışmalarının tarihi İkinci Dünya Savaşı’nın öncesine dayanmasına rağmen, savaş sonrası dönemde kurumsallaştığı için çoğumuz bu yaklaşımın tarihinin  İkinci Dünya Savaşı sonrası başladığını biliyoruz.

    Bölge çalışmalarının kuruluş temelinde yatan siyasi motivasyonlar oldukça açıktı. Bölge çalışmaları, dünya güçleri için stratejik önemi olan “diğer ülkeler” veya “diğer bölgeler” hakkında bilgi edinmek için kurulmuştu.2 Cahnman’nın tanımlamasına göre bölge çalışmaları, emperyalist güçlerin başka bölgelere nüfuz etmek için dünyanın daha etkili bir şekilde haritalanması için kullanılan bir terimdi.3

    İkinci Dünya Savaşı sonrası, ABD -dünya çapındaki politik rolü göz önüne alındığında- bazı bölgelerin mevcut gerçekleri hakkında bilgi sahibi olmak için bölge uzmanlarına ihtiyaç duyuyordu.4 Bu yüzden, Amerikan istihbaratı ve ordusu bölge çalışmaları programının kurulmasında ve şekillenmesinde önemli rol oynamıştı.5 Askeri örgüt, istihbarat teşkilatı ve üniversitelere ek olarak, Ford gibi vakıflar (bağımsız olduğunu iddia eden sivil toplum kuruluşu Sosyal Bilimler Araştırma Konseyi -SSRC- aracılığı ile) bölge çalışmalarının üçüncü ayağını oluşturuyordu.

    Soğuk Savaş döneminde kritik karar alıcılara danışmanlık yapan ve sonraki süreçte istihbarat servislerinde kilit noktalarda bulunan McGeorge Bundy’nin 1964 yılında yaptığı konuşmadan aktarılacak aşağıdaki kısım bölge çalışmalarının istihbarat servisleri ile yakın ilişkisini gözler önüne seriyordu. “Bölge çalışmalarının ilk merkezinin en çok mesai harcanan Stratejik Hizmetler Dairesi’nde (OSS) olması akademik tarihin ilginç bir gerçeği… Bugün olduğu ve hep olacağı gibi, bölge çalışmaları programına sahip üniversiteler ile devletin istihbarat birimleri içe içe geçmiş durumda”.6 Merkezî İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) bölge çalışmalarını arka bahçesi olarak nasıl kullandığına dair gerçeği ise Soğuk Savaşın doruğa çıktığı 1955’te CIA’den John T. Whitman’nın Kolombiya Üniversitesi Rus Enstitüsü direktörlüğünü yürüten Philip Mosely’e yazdığı mektupta anlaşılıyordu. O mektupta, enstitü öğrencileri ile iş mülakatı için uygun bir zaman ayarlanmasını istiyordu. Sigmund Diamond, “Compromised Campus” adlı kitabında Soğuk Savaş yıllarında bölge çalışmaları merkezlerinin nasıl kurulduğuna dair anlayışımızı büyük ölçüde genişletti. Diamond’un çalışması, 50’li yılların başında Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) bölge üzerine çalışan akademisyenleri nasıl soruşturma altına aldığına dair önemli belgeler içeriyordu.7

    1942’den 1991’e kadar komünizm, Sovyetler Birliği ve onun etki alanı, bölgelerin nasıl bölüneceğini ve çalışılacağını belirleyen önemli faktörlerdi. 2. Dünya Savaşı sonrası Soğuk Savaş yıllarında, ABD’nin dünya ekonomisindeki yeri ve Sovyetler Birliği’yle rekabeti neyin ve nasıl çalışılması ve hangi merkezlerin ve çalışmaların finanse edilmesi gerektiğini belirledi.8 ABD’de 1943’te kurulan ve 1956’da yeniden yapılandırılan Asya Çalışmaları Birliği (AAS) ilk bölge çalışmaları merkezi oldu.9 Güçlü yardım fonu, ülke genelinde önemli merkezlerin ve programların oluşturulmasını ve akademisyenlerin çalıştıkları bölgelerin dillerini öğrenmeleri için bölgede uzun yıllar bulunmalarına imkân veren burslar sağladı.10 Sadece 1954 yılında, ABD Dışişleri Bakanlığı, ülke genelindeki üniversitelerde 62 bölge çalışmaları merkezi olduğunu belgelemişti.11 Bu sayı, bölge çalışmalarının zirvede olduğu 1981 yılına kadar artmıştı.12

    Fakat SSCB’nin çöküşünden sonra, bölge çalışmaları yaklaşımında bir değişime gidildi.13 Her ne kadar Sovyetler Birliği’nin dağılması, Soğuk Savaşın “çift kutuplu” bir gerginliğinin ortasında sıkışmış bilimsel çalışmalara bir nefes aldırmış olsa da, bölge çalışmalarına ihtiyacın sorgulandığı eleştirel bir süreci de beraberinde getirdi. ABD’de gerçekleşen 11 Eylül saldırıları ise işin tuzu biberi oldu. 11 Eylül saldırılarının, bölge çalışmalarının yapıldığı üniversiteler ve yönetimleri üzerinde sarsıcı bir etkisi oldu.14 Saldırı sonrası dönemde, ABD’ye okumaya gelen uluslararası öğrenci sayısında belirgin bir düşüş gözlenmiş, bölgeden gelen akademisyenlere vize verilmesi zorlaşmıştı. Bu gelişmelere doğal olarak bölge çalışmalarının seyrini olumsuz yönde etkilemişti.

    Arap coğrafyasında 2010 yılının sonlarında başlayan ve 2011 ile sonrasında yoğunlaşan halk isyanları bölgede ve uluslararası arenada önemli yankılar uyandırdı. Bu durum, bölge çalışanlar için hem bazı fırsatlar hem de bazı zorluklar doğurdu.  Janine A. Clark, daha Arap ayaklanması başlamadan birkaç yıl önce yazdığı bir makalede bölgede çalışmanın zorluklarından bahsetmiş, Ortadoğu’daki politik iklimin, bölge çalışan akademisyenlerin ülke seçimini, araştırma tekniklerini ve uymaları gereken etik değerleri nasıl olumsuz etkilediğini kaleme almıştı. Otoriter koşullar altında araştırma yapmanın zorluklarından ve şüphe ikliminin araştırma üzerinde menfi etkiye sahip olduğundan bahsetmişti.15 Amaney Jamal and Mark Tessler gibi bölgede saha araştırmaları teknikleri üzerine yazan iki isim de aynı problemlere değinmişti.  2010 sürecinden sonra bu şüpheci ve baskıcı iklimin iki katına çıktığını söylersek yanlış olmayacak. Bunun en yakın örneği geçtiğimiz aylarda yaşanmıştı. Mayıs 2018’de 31 yaşındaki İngiliz vatandaşı, Durham Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Matthew Hedges, “Arap Baharı”nın etkilerini araştırmak için gittiği Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) saha araştırması yaparken casusluk yaptığı iddiasıyla yakalanmış ve ömür boyu hapse mahkum edilmişti. Shana Marshall, geçtiğimiz günlerde MERIP’de (Middle East Research and Information Project) Hedges’in yaşadıklarından yola çıkarak bölge çalışanların ne tür sıkıntılar ile mücadele etmek zorunda kaldığından bahsettiği bir yazı kaleme aldı.  “Akademisyen mi Casus mu?” başlıklı makalesinde bölge yönetimlerinin akademik araştırmacılar ve casuslar arasında ayrım yapmasını zorlaştıran paranoyanın ABD ve İngiliz mirası olduğunu iddia ederek aslında bölge çalışmalarının kuruluş tarihçesine de atıfta bulunmuştu.

    Bölgede özellikle krizlerin hala aktif olarak yaşandığı körfez gibi bölgelerde, artık bazı konuların çalışılması bir yana, konuşulması bile imkânsız hale gelmiş durumda. Katar krizi bölgedeki dengeleri ciddi bir biçimde sarstı ve neredeyse yerli ya da yabancı bölge çalışan akademisyenleri ikiye bölmüş durumda. Bölgesel krizler  her ne kadar bölge çalışanlar için böyle riskler doğurduğu gibi fırsatlar da doğurmakta. Belki de bize bunu en iyi anlatan hikâye Benedict Anderson’ınkinden başkası olmayacaktır. Kendi yaşamını anlattığı “Life Beyond Boundaries” kitabında iyi bir bölge uzmanının nasıl yetiştiğini, bir saha araştırmacısının ne gibi sorunlarla karşılaştığını ve bunların üstesinden nasıl geldiğini anlatıyor. Doktora sonrasındaki çalışmalarını Endonezya üzerine yoğunlaştıran Anderson 1965 askeri darbesinden sonra Suharto yönetimini tarafından ‘casus’ olduğu varsayımı nedeniyle sınır dışı edilmiş ve ülkeye girmesi yasaklanmıştı. Endonezya’dan kovulunca araştırmalarına Tayland ve Filipinler’de devam etmek zorunda kalmış ve yıllar sonra Endonezya’ya dönebilmişti. Oradan evlat edinmiş ve son nefesine kadar orada çalışmalarına devam etmişti. Anderson’ın kitabının, bölge ve saha çalışmalarına ilgi duyan araştırmacılar için, ama özellikle de siyasi baskısı altında kendilerine bir sosyal bilimci olarak yol arayan bugünün genç bölgecileri için, başucu kitabı olması gerekir.

    Bölgeye adım atmadan ve hatta dilini dahi bilmeden, bölge uzmanı olduğunu iddia edenlerin sayısının hiç de az olmadığı böyle zamanlarda bölge çalışmalarının anlamı daha bir önem arz ediyor. Bölge çalışan Asaf Bayat’ın “Lütfen, insanlar ile konuşun!” derken ima ettiği gibi bölgeye dair birçok araştırma sahadan ve o toplumdan uzakta gerçekleşiyor. Bayat’ın makalesini sonlandırırken öngördüğü gibi ve maalesef şu anda yaşandığını gibi “bazı yazarların bölgeye ayak basmadan Arap isyanları hakkında kitaplar yayınlaması hiç şaşırtıcı olmayacaktır”.16

    Kaynaklar


    1. Robert H. Bates, Area Studies and the Discipline: A Useful Controversy? Political Science and Politics, Vol. 30, No. 2 (Jun., 1997), s. 166
    2. Morris-Suzuki T, Anti-area studies, Communal/Plural: Journal of Transnational and Cross-cultural Studies 8(1) 9 – 23, 2000, s. 14.
    3. Werner J. Cahnman, Outline of a Theory of Area Studies, Annals of the Association of American Geographers, Vol. 38, No. 4 (Dec., 1948), s.234
    4. Open the Social Sciences- “Report of the Gulbenkian Commission on the Restructuring of the Social Sciences.
    5. Hossein Khosrowjah, A brief history of Area Studies and International Studies, s.132
    6. Bruce Cumings, Boundary Displacement: Area Studies and International Studies during and after the Cold War, Vol. 29, No.1 / Jan.-Mar. 1997
    7. A.g.e
    8. A.g.e
    9. A.g.e
    10. A.g.e
    11. Neil Smith, Abysmal ignorance: The pre-life of Area Studies, 1917 – 1958, The Politics of Space: Jigsaw Geographies After Area Studies
    12. Walter D. Mignolo, The Point of Nonreturn: The Reemergence of the Disavowed, Comparative Studies of South Asia, Africa and the Middle East, Vol. 33, No. 3, 2013, s. 268
    13. Khosrowjah, s.133
    14. Seteney Shami ve Marcial Godoy-Anativia, The Impact of 9/11 on Area Studies, June 11, 2007
    15. Janine A. Clark, Field Research Methods in the Middle East, Political Science and Politics, Vol. 39, No. 3 (Jul., 2006), ss. 417-423
    16. Asef Bayat, Areas and Ideas, Comparative Studies of South Asia, Africa and the Middle East, Volume 33, Number 3, 2013, s. 260
    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAd Astra
    Sonraki İçerik İlkan Dalkuç ile Türkiye Siyaseti – 9

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}