Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Türkiye’nin Şangay İşbirliği Örgütü’nde Ne İşi Var?
    Yazılar

    Türkiye’nin Şangay İşbirliği Örgütü’nde Ne İşi Var?

    Cem Özen19 Eylül 20226 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Şangay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) 22. Devlet Başkanları Zirvesi 15-16 Eylül 2022’de Özbekistan’ın Semerkant kentinde gerçekleştirildi. Özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra ilk kez bir araya gelen ŞİÖ liderlerinin tavrı merak konusuydu. Putin hem Modi’den hem de Jinping’den uyarılar aldı ve diğer devlet başkanları tarafından toplantı öncesinde bekletildi. Zirveye katılım oldukça yoğundu; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zirveye katılan ilk NATO üyesi ülke lideri oldu. Bir süredir Batı ittifakı ile arasına mesafe koyan Türkiye’nin ŞİÖ ile ilişkisi ne yönde evrilebilir ve bu Türkiye’nin geleceğine nasıl etki eder, herkes bunu merak ediyor.

    Şangay İşbirliği Örgütü: Askeri İttifak Mı?

    SSCB’nin dağılmasından sonra zorunlu olarak yan yana gelen Rusya ve Çin, 1996 yılında yanlarına Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ı da alarak Şangay Beşlisi adıyla örgütün ilk adımını attı. 2001 yılında Özbekistan da örgüte katılınca örgütün ismi Şangay İşbirliği Örgütü oldu. 2017 yılında Hindistan ve Pakistan da son üyeler olurken 2023’te de İran yeni üye olacak.

    Üyelik dışında bir de gözlemcilik ve diyalog partnerliği statüleri bulunuyor. Bugün İran, Moğolistan, Afganistan ve Belarus gözlemci statüsünde iken Sri Lanka, Türkiye, Kamboçya, Azerbaycan, Ermenistan, Nepal, Mısır ve Katar diyalog partneri statüsüne sahip. Türkiye, 2011 yılında yaptığı başvuru sonucunda 2013 yılında diyalog partneri olarak kabul edildi ve bu tarihten beri örgütün faaliyetlerine katılıyor.

    Örgüt kendisini terörle mücadele ve askeri işbirliği gibi konularda öne çıkarıyor. Bunun yanında bağlayıcı bir anlaşma veya askeri müttefiklik söz konusu değil. Peki öyleyse neden bu kadar gürültü koparıyor? Cevabı aslında NATO karşısına çıkabilecek potansiyel bir güç olmasından kaynaklanıyor. Örgütün iki ana motoru Rusya ve Çin bugün Batı’nın en büyük tehlike olarak gördüğü iki güç. Bu ülkelerin, yanlarına Batı’ya yakın durmayan Asya ülkelerini de alarak aynı fotoğrafta yer alması, bugün değilse de gelecekteki askeri ittifakların yolunu açabilir.

    Şangay İşbirliği Örgütü’ne üye ve diğer statüdeki ülkelerin ortak özelliği, Batı’nın politikalarından bağımsız hareket etmek istemeleri. Üye ve gözlemcilerin büyük çoğunluğu demokrasi değiller, insan hakları sıralamalarında alt sıradalar ve büyük çoğunluğunun ekonomik zenginliği yeraltı kaynaklarına dayanıyor. Bundan ayrılan ülkeler de elbette var. Örneğin, Hindistan veya Ermenistan bu kategorilere girmiyor. Bundan dolayı da ŞİÖ’nün ortak bir siyasi değer üretme ya da bir değer savunusu yapma iddiası yok. Yapmaya çalışsa da başarılı olma şansı düşük. Bugün için Batı’ya mesafeli duran bir Asya örgütlenmesi olarak gelecekte olası bir Batı ve Rusya/Çin arasındaki bir çatışma için örgütsel bir altyapı hazırlamaktan öte bir fonksiyonu yok.

    Türkiye ve Şangay İşbirliği Örgütü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2012’de ilk olarak yaptığı ve latife olarak adlandırdığı “Hadi gelin bizi Şangay Beşlisi’ne dahil edin, biz de AB’yi gözden geçirelim” açıklamasının ardından Türkiye ve Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ilişkisi başladı. Pek çok yorumcu o dönem bunun AB ile bozulan ilişkilere bir denge unsuru olarak öne çıkarıldığını söylüyordu. Ancak yıllar geçtikçe Türkiye, demokrasi ve hukuk devleti anlamında, ortalama bir ŞİÖ üyesinden bile geriye düşerek değer yelpazesinde ŞİÖ seviyesine gelmişti bile.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB üyeliği hedefiyle başlayan iktidar yolculuğu giderek antidemokratik, insan haklarını ayaklar altına alan, hukuk devletini dışlayan ve seçimlerinin bile şaibeli hale geldiği bir ülkeye dönüştü. Bu dönüşüm sürecinde Batı ile ilişkiler pek çok kez gerildi ve bu iki süreç birbirini besledi. Bugün Erdoğan, hemen her uluslararası konuşmasında Batı eleştirisini asla es geçmiyor. Batı’da da Erdoğan istenmeyen ama mecburen ilişki kurulmak zorunda olunan bir lider. Özellikle son Ukrayna krizinde Türkiye’nin “tuhaf” diplomatik pozisyonu karşısında Batılılar, uluslararası arenada “Türkiye’yi kaybetmemek için onu serbest bırakma” politikasını benimsemiş durumda.

    Aslında Türkiye, kendi tarihinde NATO’ya girdikten sonra bile zaman zaman özerklik veya çok boyutluluk arayışı içinde oldu. İçinde bulunduğu coğrafya Asya ve Orta Doğu ülkeleriyle ilişki içine girmesini zorunlu kılıyordu. Bir Atlantik ülkesi olmayan Türkiye, Atlantik Paktı’nın gerekliliklerini yerine getirmekle birlikte, içinde bulunduğu koşulların da dayatmasıyla bir takım ilişki ağlarını kurma ve diyalog kanallarını açık tutma ihtiyacı hissetti. Ancak Soğuk Savaş döneminde sosyalist blokun dünyaya ve insanlığa karşı bir ideali vardı ve bu davayı güdüyordu. ŞİÖ’nün dünyaya anlatabileceği bir ideoloji ya da davası yok. ŞİÖ liderlerinin tek politik hedefleri kendi koltuklarını korumak.

    Türkiye’nin Geleceği ŞİÖ’de Mi?

    Türkiye’nin bir takım dış politika açılımları yapması şaşılacak bir durum değil. Ancak geçmişteki açılımlar hiçbir zaman kendi siyasi sistemini ya da bağlı olduğu ittifakları tehdit edecek düzeye gelmemişti. Bu açılım ihtiyacı nereden geliyor? Her şeyden önce ŞİÖ, Erdoğan’ın defalarca dile getirdiği gibi AB’nin değil NATO’nun muadili olabilir. Bu durumda NATO, Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlarını yerine getiremiyor mu? Bunun cevabı kocaman bir hayır. Türkiye’nin NATO nezdinde bir takım güvenlik kaygıları ve sorunları olabilir. Ancak bunu yine NATO içindeki aygıtlar kullanarak çözebilir, başka bir güvenlik paktına yanaşarak değil.

    Türkiye’nin ŞİÖ ile ilişkisi şüphesiz reel güvenlik sorunlarından çok ideolojik ve yönetimsel eğilimler tarafından belirleniyor. Semerkant zirvesinden gelen karelere göre Erdoğan oldukça mutlu görünüyordu. ŞİÖ liderleriyle çok samimi ve yakın görüntüler verdi. Her NATO zirvesinde bir çatlak çıkaran Erdoğan, ŞİÖ zirvesinde olumsuz olarak nitelenebilecek hiçbir kelimeye izin vermedi. Öyle ya, zirvede kimse Erdoğan’a insan hakları ihlallerini sormadı, antidemokratik uygulamalarla ilgili endişelerini dile getirmedi. Erdoğan çok rahat bir zirve geçirdi. Dönüşte de ŞİÖ üyeliğini hedeflediklerini açıkladı.

    Türkiye’nin ŞİÖ yönelimi ancak hükümetin ülkeyi taşımak istediği istikamet ile açıklanabilir. Türkiye, bir tek kişinin her konuda söz sahibi olduğu bir Orta Asya ülkesi gibi yönetilmek isteniyor. Bu rejimi finanse edecek doğal kaynaklara sahip olmasa da pek çok bedel ödeyerek ülkenin ucuz gayrimenkulünü, ucuz ve yetişmiş işgücünü ve Cumhuriyet’in kurumsal birikimlerini adeta bir doğal kaynak gibi satışa çıkararak bu ekonomik model üzerine bir rejim inşa ediyor.

    Peki tüm parametreler düşünüldüğünde bunu ne kadar gerçekleştirebilir? Türkiye, ihracatının yarısını AB ülkelerine yapıyor. En çok doğrudan yabancı sermaye yatırımı yine AB ülkelerinden geliyor. Ülkenin güvenliği NATO şemsiyesi altında. İnsanlarının çoğu çocuklarının bir Batı ülkesinde eğitim görmesini tercih ediyor. Siyasi rejimi de ne kadar saldırıya uğrarsa uğrasın görünürde bir demokrasi. Yani Türkiye kendisini bir ŞİÖ ülkesi olarak konumlandırmaya çalıştığında önünde çok sayıda maddi engel var. Ancak bir tek kişinin hırsları ve onun siyasi yolu engellenemezse pek çok bedel ödeyerek bu yolda ülkeyi yürütmeye devam istediği açık.

    Bu bedel ekonomik ve sosyal olmaktan çoktan çıktı. Ekonomik kriz içerisinde insanların hayat tarzlarını değiştirmek zorunda kaldığı ve legal/illegal yollardan Batı ülkelerine göç etmeye çalıştığı bir ortamda ödenecek bir sonraki bedel ancak güvenlik olabilir. NATO üyeliğinden çıkmak konusu Türkiye’de pek dile getirilmiyor, en azından Batılılar kadar. Ancak Türkiye, bu kırılma anına doğru hızla ilerliyor. NATO şemsiyesinden çıkmış bir Türkiye’nin toprak bütünlüğü, Rusya ve Çin devlet başkanlarının yapacağı bir zirvenin konu başlığı haline gelir.

    Türkiye bugün, özellikle Ukrayna’nın işgalinin ardından pek dokunulmayan bir konumda yer alıyor. Ancak aynı Rusya gibi bir hata yaptığı takdirde dönülmez bir yola girebilir: örneğin Yunanistan’a saldırmak gibi. Böyle bir senaryoda Türkiye asla bir dış yardım ve destek alamayacak ve Rusya’nın düştüğü duruma düşecektir.

    Türkiye’nin geleceğinin güvenliği, 1952 yılından beri olduğu gibi NATO şemsiyesi altında olmaktır. NATO ülkeleri bugün dünyadaki demokratik ve insani değerlerin taşıyıcılarıdır. Türkiye de kendisini bu değerlere ulaşmak hedefiyle bağlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da çok ufak bir azınlık dışında yüzlerini Batı’ya dönmüştür. ŞİÖ ülkeleri arasında yaşamak isteyen çok azdır. Türkiye bir an önce içinde bulunduğu müttefiklik bağlarına geri dönmeli ve güçlendirmelidir. Zira, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün peşine takılmış bir Türkiye’nin devlet güvenliği ve toprak bütünlüğü tehlike altındadır.

    Fotoğraf: Edward He 

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAvantaj ve Dezavantajlarıyla Sosyal Konut Projesi
    Sonraki İçerik TOKİ Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı Yapar mı? | Çavuşesku’nun Termometresi | #125

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}