Teknolojideki hızlı gelişmeler, yapay zekanın yarattığı heyecan verici yenilikleri beraberinde getiriyor. Bu yeniliklerden biri de OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT. Özellikle son dönemde kullanımı iyice artan ChatGPT sayesinde yapay zekanın (YZ) hayatımızdaki yeri tekrar sorgulanmaya başlandı. YZ’nin geleceği oldukça parlak görünüyor. Sürekli olarak daha karmaşık görevleri yerine getirebilen sistemler geliştiriliyor. Ancak bu gelişimle birlikte, insan-makine etkileşiminin toplumsal etkileri ve iş dünyasının dönüşümünün nasıl şekilleneceği de teknoloji çevrelerince sorgulanıyor. YZ teknolojisinin etkileri giderek daha fazla hissediliyor ve pek çok sektörü dönüştürüyor. Yapay zekanın gelecekte bizi nasıl etkileyeceğini ve beraberinde hangi sorunlara yol açabileceğini Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Erkan Saka’ya sorduk.
Yapay zeka, insan zekasını tamamen taklit edebilir mi?
Yani teorik olarak edebilir deniyor başından itibaren. Ama pratikte edemedi ve edemeyebilir de. Ben de bu konuda kesin taklit eder ya da edemez diyemeyeceğim. Ama birçok fonksiyonu artık icra edebiliyor, taklit edebiliyor. Rahatlıkla otomasyon yapabiliyor, yani otomatik olan şeyleri özellikle daha iyi yapıyor. Hatta insandan daha iyi yapıyor, o yüzden büyük ölçüde insan zekasını taklit edebilir. Ancak en azından şu anda bunu başarabilecek gibi gözükmüyor. Genelde bu soruyu bize sorduran popüler kültür oluyor aslında. Yani pratikte yapay zekacılar, zaten insan aklını, zihnini taklitle uğraşmıyorlar.
Popüler kültür biraz öyle şekillendirdi. Terminatör’ünden tut bir sürü daha eski robotlara kadar, Solaris vs. İnsana da biraz düşman olabilecek, kendi başına bilinci olan bir varlık gibi resmedildi yapay zeka. Ama bilim insanları genelde rutin şeylerle uğraşıyordu. Böyle büyük iddiaları yoktu. Onun için büyük ölçüde taklit edebilir ama hâlâ büyük sınırları var.
Yapay zeka etik açıdan hangi zorlukları beraberinde getiriyor? Özellikle gizlilik, güvenlik ve otomasyon gibi konular nasıl ele alınmalıdır?
Benim gördüğüm, ama tabii başkaları başka iddialarda bulunabilirler, aslında en büyük sıkıntılardan biri, sistematik ayrımcılık yapması. Bunu da bilerek yapmıyor zaten. Ama veri ona yedirilmiş. Yani yapay zekanın beslendiği yer, insan tarafından üretilen yanlı bilgiler olduğu için bu sonuçları da yansıtabiliyor. Bu sorunu daha önce büyük veri ve algoritmada da tartıştık zaten. Büyük veri yapay olduğu ve algoritmaya dayandığı için yapay zekada da aynı şeyler karşımıza çıkıyor. Sistematik bir ırkçılık ya da kadın erkek ayrımcılığı gibi akla gelebilecek, insan toplumunu etkileyen tüm ayrımcılıklar buraya da yansıyabilir. Bunu engellemek için de çaba göstermek lazım.
Regülasyonların büyük çabası, kişisel verileri korumak. Tabii ki kişisel verileri korumak da çok önemli. Ama ben bu ayrımcılık sorununu daha çok önemsiyorum. Kişisel veriyi korumak, düzenlemek daha kolay gibi, orada daha çok ilerleme yapıldı. Ancak tabii ki yapay zeka okuryazarlığı da gerekiyor. Çünkü insanlar hemen o makineye, ChatGPT vs. kişisel verilerini de girebiliyorlar. Onları girmemek lazım. Google bile uyardı çalışanlarını, kişisel verinizi girmeyin diye.
Gelecekte yapay zeka ve meslekler konusunda ise genel geçer bir iddiada bulunmuyorum. Ama her teknolojik meselede olduğu gibi tabii ki yapay zekada da bir dönüşüm olacak, iş dünyası da dönüşecek. Bu süreçte çalışanlara da yeniden kendilerini konumlandırma noktasında destek olunması gerekiyor. Yoksa ciddi şekilde işten çıkarmalar, iş kayıpları yaşanabilir.
Yapay zeka algoritmik ayrımcılık ve dezenformasyon gibi sorunlara yol açıyor mu?
Rahatlıkla… Çünkü yapay zeka zaten belli bir veriye dayanıyor. Bu veri nasılsa ona göre birtakım sonuçlar veriyor ve ayrımcı sonuçlar çıkabiliyor. Bakın, bu gündelik kullanımımızda karşımıza çıkacak bir şey değil. Öyle korku içinde yaşamaya gerek yok. Ama daha ihtilaflı ve hassas konularda bu farkları görebiliriz. ChatGpt’nin yaratıcıları bu konuya hassas olduklarını söylüyorlar. Ben kendi kullanımımda çok aşırı ayrımcılık görmedim. Dediğim gibi veri ve ileri algoritmayı kullanma biçimlerinde bu mümkün ve şu anda da zaten en büyük kaygı da bu noktada toplanıyor.
Yapay zeka ve insanlar arasında bir arkadaşlık ilişkisi kurulabilir mi?
Bence kurulabilir. Modern hayatta sorunlarımız olduğunda, yaşadıklarımızı bir dosttan, partnerden daha kolay yazabileceğimiz, konuşabileceğimiz bir arkadaş. Ama bu ne kadar bir arkadaşlık? Arkadaşlık kavramı Aristotales’ten beri tartışılıyor. Facebook ilk çıktığında orada da arkadaş oluyorduk. Oradaki arkadaşlık da farklı bir şeydi. Arkadaşlık da dönüşüyor. Yeni ve farklı tanımlar yapılabilir. Ama bence yapay zeka ile bir tür arkadaşlık kurulabilir. Ancak bu arkadaşlığın analog dünyadaki arkadaşlığın yerini alması gerekmiyor. Yine de bazı durumlarda yerini alabilir.
ChatGPT’nin dayandığı veri insanlık mirası olduğu için, binlerce on binlerce kitabı sindirmiş olduğu için, onun vereceği cevap bazı bakımlardan bir arkadaşın vereceği cevaptan daha nesnel ve isabetli olabilir. Şu an belki bize canlı olmayan bir şeyle arkadaşlık etmek çok yadırgatıcı geliyor. Ancak uzun zamandır teknolojik dönüşümlerden geçiyoruz. İnsanla insan olmayan arasındaki etkileşim artıyor. Düşünürsek hayatımızla birçok bağlantılar var. Hem diğer hayvanlarla da ilişkilerimiz var. 20 yıldır internetin hayatımızda yerinin artmasıyla bir fragman içerisindeyiz. Buna illa ki arkadaşlık denmeyebilir. Ama artık yapay zeka konuşan bir şey de olduğu için şu ana kadar başarılı. Bir “conversation” oluyor. Bu şekilde birçok insanla sohbet etmekten daha iyi sonuçlar verebilir. Ama bu konuyu biraz da psikologlar tartışmalı. Benim alanım değil. Teknik olarak yapay zeka ile arkadaşlık mümkün. Bunun insana olan etkisi ise psikologların konusu.
Yapay zeka ve iş gücü ilişkisi nasıl bir dönüşüm geçiriyor? İnsanların iş yapış şekilleri ve istihdamı nasıl etkilenebilir?
Her yeni teknoloji ortaya çıktığında bir takım dönüşümler yaşanıyor. Sosyal medyada ve dijitalleşmede bunları gördük. Gazetecilikte örneğin, birçok roller vardı tasnifçi filan gibi. O roller de dönüştü. Şimdi yeni bir dönüşüm yaşıyoruz. Otomasyona dayalı bir dönüşüm. Bir çalışan kendisini basit içerik üretimi ile sınırlandırmışsa, ki artık bunları yapay zeka ile yapabiliyoruz, işinden olacak demektir. Bu şekilde en alttaki ve otomasyona dayalı işlerde çalışanlar çok etkilenecek.
Bunun dışında copywriting gibi reklamcılık gibi spesifik sektörleri de etkileyebilir. Ancak yine de insan yaratıcılığı önemli olacak. Örneğin herkes copywriting için ChatGPT’yi kullanacak. O zaman da hep benzer yazılar çıkacak. İşte orada insan müdahalesi ve deneyimi ile farklılık yaratılabilecek. Sırf copywriting değil o deneyimini arttıracak iyi bir editöre dönüşmemiz de gerekiyor. Sizin temel işi ChatGPT’ye yaptırıp çıkan işe tek tek böyle bakmanız gerekiyor. Onun için ChatGPT editörleri olacak. Aynı brief’i aynı cümleyi sen de ben de yazarız, çıkan sonuç da hemen hemen aynı olur. İşte o noktada çıkan sonucu kim daha iyi edit’lerse, kurgularsa o daha başarılı olacak. Yoksa şimdi hepimiz benzer şeyler üretmeye başlıyoruz.
İleri düzeyde yapay zeka, iş dünyası ve endüstriler için nasıl dönüşümler getirebilir?
Aslında onlar için çoktan yenilikler getirmeye başladı. Biz şu anda niye yapay zekâyı konuşuyoruz, çünkü özellikle üretken yapay zeka denen jenerasyon üzerinden veya bir model üzerinden gündelik hayatta kullandığımız için. Ama daha büyük çapta, daha karmaşık sistemlerin karar alma mekanizmalarında yapay zeka epeydir çalışıyor. Havayolu trafiğini düşünün, orada zaten işin içinde, arka planda yapay zeka ürünleri, parça componentleri var. Yapay zeka karar alma mekanizmalarında daha rasyonel sonuçlar sağlayabilir. Yapay zeka otomasyonunu şirket çapında yapmayı ve ona göre de iş dağıtımını mümkün hale getirebilir. Hemen ilk aklıma gelen, mesela sağlık sektöründe veriyi daha hızlı analiz ederek yeni ilaçların ya da çözümlerin üretilmesi sağlanabilir ki muhtemelen Covid aşısı vs. bu sayede hızlandırıldı.
Sinema sektöründe mesela çok daha yaratıcı yeni görsel efektler olacak. Sektör sektör de değişiyor bu durum. Yapay zekanın başka bir modeli, “machine vision” kısmı ve yüz tanıma cihazları epeydir hayatımızda. Gündelik hayatımızda değil ama Süleyman Soylu da göstermişti, en az altı yedi yıldır oldukça iyi düzeyde yüz tarama yapılabiliyor. Orada da yapay zekanın başka modelleri işliyor. Güvenlik açısından da güvenlik güçlerinin kullandığı yapay zekaya dayanan şeyler var. Tabii ki silah sanayini hiç demiyorum bile. Artık özellikle silahlı dronelar, İHA’lar, Siha’lar zaten yapay zeka desteği olmadan zor aksiyon alabilirler. Onun için yapay zeka devriminin bundan sonraki sürecinde sektör sektör bakmak gerekecek. Her sektörde bir takım etkileri olacak.
Gelecekte yapay zeka alanında bizi neler bekliyor? Sürdürülebilirlik, toplumsal etkiler ve daha fazla gelişme için hangi yönlendirmeler önemlidir?
Ne desem iddialı olacak. Sürdürülebilirlik ve çevreden hiç bahsetmedim. Normalde bu tip teknolojik şeyler görünmez bir enerji tüketimine neden olabiliyor. Dolaylı olarak zarar da verebiliyor. Bunu kripto paralarda da gördük. İşin o tarafına bir bakmak lazım. Ben çok endişe etmiyorum bu konuda. Daha az enerji tüketen çözümler bulunuyor. Bunun dışında tabii, yapay zekanın veri analiziyle, iklim kriziyle mücadelede belki güzel sonuçlar alınabilir. Bütün bu sürdürülebilirlik çabalarında ve hesaplamalarında hayat çok kompleks olduğu için yapay zekanın bazı tespitleri faydalı olabilir. Bunu zamanla göreceğiz.
Öte yandan, ChatGPT çok enerji harcıyor diye iddialar da var. Onun da çözümleri bulunacaktır diye düşünüyorum. Bir de daha kişiselleştirilmiş yapay zeka uygulamalarını da bekliyorum. Mesela, kendi veri tabanımızı nasıl kullanacağız? Aslında öyle uygulamalar zaten var. Bunlar daha da gelişecek. Henüz tam gelişmemiş ve tatmin edici sonuçlar vermemiş alanlarda, mesela video üretiminde şimdiden deep fake’lerde kullanılıyor. Daha da ileri düzeyde kullanılabilir ve kullanılacaktır. Biraz da şu an tam bir yarış var. Silahlanma yarışı olurdu ya eskiden ülkeler arasında. Onun gibi bir yapay zeka yarışı var. Bütün büyük teknoloji şirketlerinin neredeyse tek gündemleri bu. O nedenle o kadar çok uygulama ve farklı şeyle gelecekler ki tüm bunları göreceğiz hep beraber.