Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Yeni Bir Mobilizasyon Aracı Olarak Suudi Milliyetçiliği
    Forum

    Yeni Bir Mobilizasyon Aracı Olarak Suudi Milliyetçiliği

    Mansur Bakır10 Temmuz 20208 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Resmî olarak 1932 yılında kurulan Suudi Arabistan Krallığı yıllardır dini referanslarla yönetilmektedir. Yıllar önce Suudi ailesinin Vahhabilik mezhebini kabulü ve ülke siyasetinde bunu resmileştirmesi hem modernleşme sürecini yaşayamayan Arabistan toplumunu mobilize etmenin bir yolu hem de dini referanslar vasıtasıyla krallığa sadık tebaa yaratmanın da anahtarıydı. Ancak, ülke siyasetindeki bu katı dini tutum özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra değişme sinyalleri vermeye başladı. Zira, saldırıların ardından Suudi Arabistan bir anda eleştirilerin hedefi olmuş; El Kaide lideri Usame bin Ladin’in Suudi vatandaşı olmasının yanı sıra krallığın kendi içerisinde uyguladığı katı İslami politikalar dünya kamuoyunda sıkça gündeme gelmişti. Asıl değişim rüzgarı ise son yıllarda ortay çıktı. Kral Abdullah’ın 2015 yılında hayatını kaybetmesinin ardından tahta geçen Selman hem dahili hem de harici politikalarda oğlu veliaht prens Muhammed bin Selman (MbS)’ın gölgesinde kaldı. Hatta MbS’nin ülke yönetimini de facto olarak ele aldığı rahatça söylenebilir. Karar alıcıların demeçlerine ve eylemlerine baktığımız zaman da milliyetçi söylemlerin dini referansların yerine ikame edildiği anlaşılmaktadır.

    Tarihi Arka Plan ve İlk Adımlar

    Kurulduğu günden beri şeriat kurallarıyla yönetilen Suudi Arabistan bugün ki politikasının aksine 1950’li ve 60’lı yıllarda liderliğini Cemal Abdünnasır’ın yaptığı pan-Arabizm akımının en güçlü muhaliflerinden biriydi. Gerici ve arkaik olmakla suçlanan krallık yöneticileri Mısır’la mücadele edebilmek için “din kardeşliği” vurgusunu arttırmakla beraber hem Nasır’ın takibatına maruz kalan Müslüman Kardeşler üyelerine kucak açmış hem de Yemen İç Savaşı’nda Mısır destekli cumhuriyetçilere karşı İmam Bedir taraftarlarına askeri ve lojistik destek sağlamıştı. Ancak, Altı Gün Savaşı’ndaki İsrail yenilgisinden sonra Nasır ve pan-Arabizm Suudi Arabistan için bir tehlike olmaktan çıkmıştı.

    Suudi Arabistan’ın yerel milliyetçiliği arttırmaya yönelik ilk ve en basit icraatları 2005 yılında iktidara gelen Kral Abdullah döneminde gerçekleştirildi. Ulusal gün olan 23 Eylül tarihi pek çok din adamının muhalefetine rağmen resmî bayram ilan edildi. Kültürel Suudi mirasını canlandırmak adına Madain Salih antik kenti kısmi olarak onarıldı, Cidde’nin tarihi bölgeleri restore edildi ve Suudi hanedanının memleketi olan Diriyyah kenti için de benzer planlar yapıldı. Bu faaliyetler her ne kadar önemsiz gibi gözükse de pek çok yeniliği “İslam geleneğine aykırı” mottosuyla reddeden Vahhabi din adamlarının baskın olduğu bir ülke açısından göz ardı edilmemelidir.

    Arap ayaklanmalarının yayılması ve ulus ötesi İslami hareketlerin bir anda güçlenmesi de Suudi Arabistan’ın politika değişikliğine gitmesinde etkili olmuştur. Nitekim 2011 yılında başlayan bu hareketlenmelerden etkilenmemek adına Kral Abdullah ülke içindeki rahatsızlıkları gidermek için 37 milyar dolarlık bir bütçeyi halkın yararına sundu. Fakat, bu önlemlerin ancak kısa süreli olacağı ve daha kapsamlı bir politikanın faaliyete geçirilmesi gerektiği de anlaşılmıştı.

    2012 yılından itibaren düşüşe geçen petrol fiyatları politik değişimin yaşanması bağlamında Suudi Arabistan’ı çokça etkiledi. Zira, uzun zamandır krallık pek çok temel tüketim ürününü sübvanse etmekte ve halktan da vergi toplamamaktaydı. Bunun karşılığında da halk yönetimde temsil hakkını bir kenara bırakıyor ve kraliyete bağlılığını taahhüt ediyordu. Lakin, ekonomide yaşanan dengesizlikler neticesinde bu sistem sallanmaya başladı ve yeni bir kamusal itaat sağlama aracı olarak Suudi milliyetçiliği gündeme geldi.

    Yeni Dönem

    Kral Selman’ın 2015 yılında gücü ele almasından yaklaşık bir sene sonra oğlu Muhammed bin Selman “Vision 2030” projesiyle gündeme geldi. Kısa süre içerisinde aile içindeki rakiplerini egale eden MbS hem Savunma Bakanı oldu hem de veliaht prens ünvanını aldı. Genç olması ve muhafazakâr Suudi toplumuna yönelik yeni fikirleri sebebiyle, bir anda dikkatleri nazarında toplayan prens ülkeyi fiilen yöneten başat güç halini aldı ve toplumsal değişimin liderliğini üstlendi.

    Suudi toplumunun değişimine yönelik ilk adım Nisan 2016’ta din polisinin (mutawwah) yetkilerinin kırpılmasıyla yaşandı. Ardından sinema, konser ve tiyatro gibi sosyal aktivitelerin planlanması için “Genel Eğlence Kurulu” oluşturuldu. Şüphesiz en çok ses getiren olaylar ise 2017 yılında yaşandı. Kadınlara yönelik araba kullanma yasağının kaldırılması ve prensin “radikal düşünceleri yok ederek ılımlı İslam’a döneceğiz” açıklaması MbS’nin özgürlük yanlısı olarak lanse edilmesini sağladı. Kızıldeniz kıyısında tatil beldelerinin kurulması planı ve evli olmayan çiftlerin aynı otel odalarında kalması gibi konular da sürekli gündeme gelmektedir. Din adamları ise bu yeniliklerden her ne kadar rahatsız olsalar da sert eleştiriler yapmaktan imtina etmektedirler. Hatta eski yönetimleri eleştiren fetvalar dahi Şeriat Konseyi’nin kararıyla internet sitelerinden kaldırılmıştır. Öyle görünüyor ki, Müslüman Kardeşler ve Sahwa (uyanış) gibi muhalif dini hareketlerin yaşadıkları takibatlar müesses dini yapının yönetime karşı çıkmasına engel olmaktadır.

    Yerel Milliyetçi Söylem ve Suudi Kimliği

    Suudi Arabistan’ın kurmaya çalıştığı milliyetçi kamusal söylem hem devlet yönetiminde etkili olan dinin etkisini azaltmayı amaçlamakta hem de halkın yönetime itaatini sağlayacak yeni bir sözleşme özelliği taşımaktadır. Bu sebeple yapılan pek çok yenilikte iki vurgu önem kazanmaktadır; genç ve dinamik Suudi toplumu ile MbS liderliği. MbS ile kurucu lider Kral Abdülaziz bin Suud arasındaki bağlantı ve geçmişe yapılan vurgu sürekli gündemde tutulmaktadır. Her iki liderin de yeni bir dönem başlattığı retoriği basında yer alırken, monarşiye ve devlete bağlılık dinin yerini almaktadır. Kentlerin büyük caddeleri ise MbS ve Kral Selman fotoğraflarıyla kaplanmış durumda. Hakeza, kamusal alanlardaki Suudi bayraklarının da gözle görülür bir şekilde arttığı da ifade edilmektedir.

    Suudi Arabistan halkının %60’ını gençler oluşturuyor ve MbS’nin bu genç nüfusla karşılıklı etkileşimi de özgürlük-destek ilişkisini var ediyor. Genç nüfusa ve kadınlara yönelik reformların yansımaları ise sosyal medya gibi yine gençler için vazgeçilmez olan bir alanda kendini gösteriyor. Özellikle son yıllarda Twitter’da Suudi bayraklı veya MbS profilli hesap sayısı gözden kaçmayacak şekilde artmış durumda. Dış politikada yaşanan hadiseler esnasında ise bu profillerin sayısının daha da yükseldiğini söylemek mümkün. Ayrıca, milliyetçi tandansı arttırmak adına dış politikadaki gelişmelerden de faydalanılıyor. Özellikle Katar, Türkiye ve İran gibi ülkelerle yaşanan sorunlar iç politikada ulusal mobilizasyon aracı olarak kullanılıyor.  

    Milliyetçi söylemin en çok rağbet ettiği konusu ise Yemen İç Savaşı. Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyonun Yemen’deki Husi ordusuna karşı başlattığı operasyonda MbS’nin kardeşi Khalid bin Selman düşman hedeflerini bombalayan ilk pilotlardan biriydi ki bu durum da kraliyet ailesinin Suudi Arabistan adına nasıl mücadele ettiğinin bir temsili olarak lanse edildi. 2016 yılındaki ulusal gün kutlamaları da Yemen sınırında hizmet eden Suudi askerleri için “Kahramanlarımız kalplerimizdedir (Our heroes are in our hearts)” sloganıyla kutlandı. 2018 yılında ise Mekke valisi Prens Khalid bin Faysal Suudi birliklerini yüceltmek adına “Sizinle olmak isterdim (I wish to be with u)” başlıklı bir şiir kaleme aldı. Ayrıca Kültür ve Enformasyon bakanı Awwad el-Awwad’ın “Yemen Savaşı’yla ilgili hiç kimse tarafsız kalamaz” açıklamaları ve muhalefet eden kişilere yönelik hain suçlamaları da bu ulusal mobilizyonu destekleyen adımlardan biri oldu.

    2017 yılında Yemen’de yaşanan insan hakları ihlalleri sebebiyle Almanya ve 2018 yılında da bazı feminist aktivistlerin tutuklanması sebebiyle Kanada’yla yaşanan gerginlikler ülke içerisinde “biz muz devleti değiliz” şeklinde tepkilere neden oldu. Nitekim yapılan bazı ticaret anlaşmaları askıya alındı ve bu ülkelerde eğitim gören öğrenciler ülkeye geri çağrıldı.

    Dini tetikçiliği zayıflatmak ve ülkenin imajını liberalleştirmek maksadıyla ise Vatikan’a Arabistan topraklarında kilise inşa etme hakkı tanındı ve ABD ziyareti esnasında MbS pek çok Evanjelik kurumla bir araya geldi. Bu adımlar krallığın hem “ılımlı islam” a geçişini göstermekteydi hem de dış politika yapım sürecinde dinin değil ulusal çıkarların öncelikli olacağına işaret ediyordu. Nitekim son aylarda yaşanan İsrail’le yakınlaşma belirtileri de bu ilke doğrultusunda savunulmaktadır.  

    İç politikada ise MbS politikalarına muhalefet etmek direkt olarak vatana ihanet yaftasına maruz kalmak anlamına geliyor. Yaşanan hukuksuz olayları ve güvenliğe yönelik tehditleri resmi görevlilere aktarmayı sağlayan Kollona Amn isimli bir telefon uygulaması devlet ve krallık aleyhinde eleştiri yapanların da kaydedilmesi ve raporlanması amacıyla bir baskı unsuru olarak kullanılıyor.

    Eğlence sektörünün ve sosyal hayatın da bu milliyetçi-devletçi akımdan nasibini aldığını söylemek yanlış olmaz. Birkaç sene önceki Formula E konseri esnasında ünlü DJ David Gueatta’nın Kral Selman’ı öven müzikler çalması gençler arasında yankı uyandırmıştı. Ayrıca, Türk yapımı dizilerin Suudi finanslı kanallardan kaldırılması ve Osmanlı-Memlük mücadelesini Arap milliyetçisi bir bakışla ele alan Ateş Krallıkları dizisine yapılan yatırım da basında çokça tartışıldı. Hakeza, Osmanlı hakimiyetinin ders kitaplarında işgal olarak tanımlanması ve birkaç gün önce başkent Riyad’daki Kanuni Sultan Süleyman caddesinin isim değişikliği de bu popülist akımın yaygınlaşacağına işaret etmektedir. Kral Abdullah döneminde ilk adımları atılan tarihi ören yerlerinin restorasyonu hızla devam etmektedir. Madain Saleh ve Al-Ula gibi bölgeler Arabistan’ın İslam öncesi tarihine vurgu yapmak amacıyla popüler hale getirilmektedir.

    Krallığın merkezi olan Necd’den yükselen bu lokal milliyetçiliğin ne kadar başarılı olacağını tahmin etmek baya zor. Her ne kadar tek bir devlet çatısı altında yaşasalar da doğudaki Şii bölgesi Katif, güneydeki Asir ve kutsal kentleri barındıran Hicaz’da yerel kimlikler hala güçlü. Necd folklörüne bağlı olarak yükselen bu Suudi kimliğine bir tepki olarak yerel-bölgesel aidiyetlerin kuvvet kazanması durumu da ihtimaller dahilinde. Sürecin nasıl sonuçlanacağını bilmemiz pek mümkün olmasa da önümüzdeki yıllarda yükselen Suudi milliyetçiliğinin çokça tartışılacağı âşikâr.

    Fotoğraf: Stijn te Strake


    Kaynakça

    The New Arab, Stasa Salacanin, New nationalism on the rise in Saudi Arabia, 20 August 2019

    Carnegie Endowment For International Peace, Eleonora Ardemagni, Gulf Monarchise’ Militarized Nationalism, 28 February 2019

    European Council on Foreign Relations, Eman Alhussein, Saudi First: How hyper-nationalism is transforming Saudi Arabia, 19 June 2019

    Stratfor, Why Saudi Arabia is Embracing a New Nationalism, 4 January 2019

    ISPI, How MbS Is Rethinking Saudi Nationalism, Fatiha Dazi-Héni, 16 May 2019

    Inside Arabia, Jonathan Fenton-Harvey, Nationalism: An Underpinning of Saudi Arabia’s Foreign Policy, 16 March 2020

    The National Interest, Ryan Bohl, Saudi Arabia’s Hyper-Nationalism Is Here To Say, 18 August 2019

    LSE, Madawi Al-Rashed, The New Populist Nationalism in Saudi Arabia: Imagined Utopia by Royal Decree, 5 May 2020

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikJohnson vs. Starmer: Liderliğin İki Maskesi
    Sonraki İçerik Neoliberalizmin devri kapandı, Neo-İlliberalizm çağına hoşgeldiniz

    Diğer İçerikler

    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Podcast

    İrlanda Tarihi II: Global Ekonominin Merkezindeki Ada | Çerçeve S3 #73

    6 Mayıs 2025 Serim Çetin, İlkan Dalkuç ve Mert Söyler

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}