Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Fütürizm, Savaş ve Estetize Edilen Şiddet
    Forum

    Fütürizm, Savaş ve Estetize Edilen Şiddet

    Rabia Nur Kartal1 Mart 20237 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    “Savaş güzeldir, çünkü çiçekler açan bir çayırı mitralyözlerin ateşten orkideleriyle zenginleştirir.”
    F. T. Marinetti

    Fütürizm (Gelecekçilik), 20. yy. başlarında kapitalizm, fordizm ve endüstrileşmenin getirmiş olduğu mekanik yeni dünya düzeninde fütüristik bir duyarlılıkla yeni bir insan, toplum ve evren tasavvuru inşa etmek isteyen; makineleşme ve sürat övgüsü çerçevesinde şiddet ve savaş güzellemeleri yapan; geçmişin mutlak reddine ve geleceğin kurum, değer ve olgularının yüceltilmesi esasına dayanan, tepkisel bir sanat akımı ve hareketi olarak doğmuştur. 20. yy. başlarında İtalya’da ortaya çıkan Fütürizm akımı, geçmiş estetik değerlere ve geleneklere bir reddiye içermekle beraber geleceğe yönelik hayranlık ve katı bir bağlılığı ifade etmektedir.

    Fütürizm hareketi, dünyanın geleceğinin “modernite” olduğunu iddia etmiş, ülkeleri geçmişin gereksiz yükünden kurtararak modernleştirme ve bilhassa “şehirleşme”, “makineleşme” ve “sürat” kavramlarını toplumsal ve siyasi hayatta temel bir öge haline getirme amacında olmuştur. İtalyan şair Flippo Thomaso Marinetti’nin kurucusu olduğu Fütürizm, ulaşım dünyasında gerçekleşen iki büyük gelişmenin etkisinde İtalya’da doğmuştur. Bu gelişmelerden ilki Bleirot isimli bir İngilizin 25 Temmuz 1909’da Calais kentinden İngiltere’nin Dover Limanı’na uçarak Manş’ı geçmesidir. Bu olay özellikle uçak teknolojisinin yeni yeni gelişmeye başladığı 20. yy başlarında devasa ve muazzam bir gelişme olarak değerlendirilmiştir. İkinci önemli gelişme ve olay ise İtalya’nın önemli bir sanayi şehri olan Torino’da, 1889 yılında Fabbrica Italiana Automobile Torino’nun (İtalyan Otomobil Fabrikası, FIAT) kurulmasıdır. İtalya’da faşizmin etkisinde gelişen Fütürist akımın kurucu ve en önemli temsilcisi Flippo Thomaso Marinetti iken Rus Fütürizmi, Vladimir Mayakovksi liderliğinde sosyalist devrimci bir hüviyet kazanmıştır. Marinetti tarafından yayımlanan Fütürist Manifestonun başlangıcı şu şekildedir:

    “Güzellik sadece savaştadır. Saldırgan bir karakterin olmadığı hiçbir başyapıt yoktur. Şiir, bilinmeyen bir güce şiddetle saldırmalıdır, onlar insandan önce güce boyun eğmelidir. Yüzyıllardır uçlardayız. İmkânsızın gizemini ortaya çıkarmak varken, arkasından bakmak da nedir? Zaman ve mekân dün öldü. Biz, daima var olan gücü yarattığımızdan beri mutlak surette yaşıyoruz. Biz, dünyayı tedavi edecek tek güç olan savaşı, militarizmi, yurttaşlığı, anarşinin yıkıcılığını ve kadını öldüren girişimi yüceltiyoruz. Müzeler ve kütüphaneler yıkılmalı, ahlakla mücadele edilmeli, çıkarcı korkaklarla, fırsatçılarla ve feministlerle mücadele edilmeli. Biz, şevkli, memnun ve isyankâr kalabalıkların şarkısını; modern başkentlerin rengârenk devrimlerini, geceleri cephaneliklerin ve ay ışığı altındaki atölyelerin enerjisini, dumanı tüten trenlerin istasyonlarını, dumanlarının salındığı fabrikaları, güneşli nehirlerin bir bıçak gibi kestiği kıyılara atlayan jimnastikçilerin olduğu köprüleri, ufukta süzülen vapur maceralarını, uzun tünellerde dizginlenmeyen çelik atlar gibi raylarda süzülen heybetli lokomotifleri ve bir bayrağın çırpışı ya da coşkulu bir kalabalığın alkış tutması gibi kulakları çınlatan pervane sesleriyle uçakların uçuşunun şarkısını söyleyeceğiz. Biz, dünyanın ihtişamının yeni bir güzellik tarafından ki o güzellik hızdır, yeniden şekillendiğini ilan ediyoruz. Yakıcı ve makineli tüfek gibi bir ses çıkaran yılan gibi borularla süslenmiş bir yarış otomobili, Samothrace Zaferinden daha güzeldir” (Marinetti, 2008).

    Fütürist şairler geçmişe ait tüm değerleri yadsıyarak geleneksel olan her şeye -inanç, değerler, kurumlar- karşı çıkmışlardır. Bildiri, geçmişin mutlak surette reddi ve bu bağlamda geçmişle var olan entelektüel birikimin de açık bir şekilde inkârı anlamına gelmektedir. “Makineleşmeye hayranlık”, “hız”, “ataklık”, “gemilere, trenlere, uçaklara övgü”, “savaşın güzelliği” temaları Fütürist şairlerin başlıca dayanaklarıdır:

    “Bugün, telgraftan, telefondan, gramofondan, trenden, bisikletten, motosikletten, otomobilden, transatlantikten, zeplinden, uçaktan, sinemadan, büyük gazetelerden yararlananların nerdeyse tümü, bütün bunların zihnimiz üzerinde kesin bir etki yaptığını akıllarına bile getirmiyorlar. Tren, her taşralıya, güneşin, toz toprağın ve rüzgarın hantalca oynaştığı ıssız alanlarla dolu küçük ve ölgün kentinden şafakla ayrılıp akşam üzeri, ışıkların ve haykırışların diken diken kabarttığı bir başka başkentte gezinme olanağını sunar. Alp Dağları’nın bir köyünde oturan kimsenin, birkaç kuruşa satın aldığı gazeteyle, Çin’deki ayaklanmalar, Londra ya da New York feministleri, Doktor Carrel ve kutup kaşiflerinin korkusuz kızakları yüzünden yüreği ağzına gelebilir. Bir taşra kentinde oturan kimse, Kongo’da vahşi hayvan avı serüvenini sinemada seyredip tehlikelerin sarhoşluğunu duyabilir. Japon sporcularını, zenci boksörleri, bin türlü numara sergileyen Amerikalı hokkabazları, zarif Parisli kadınları da, bir müzikholün paradisinden, birkaç kuruşa, hayranlıkla seyredebilir. Daha sonra burjuva yatağına girip Caruso’nun uzaklardan gelen sesinden tat alabilir. Bütün bu olanaklar, Trablusgarp göklerindeki ilk uçaklara kayıtsızca bakan Araplar gibi, herhangi bir şeyi derinlemesine düşünemeyen mantar kafalıların zihninde merak diye bir şey uyandırmaz. Oysa, bunun tam tersine, uyanık bir gözlemci için bu olanaklar, duyarlığımızı değişikliğe uğratan güçlerdir” (Marinetti, 2008).

    Fütürizmin makineleşme hayranlığı ve hız tutkusunu ortaya koyan Marinetti’nin Piston adlı şiiri “sesin fizikselleşmesi”ne verilebilecek en güzel örneklerden biridir:

    Gürültüler arasından
    Dan… Dan…
    Gelir bir ses uzaktan
    Makinenin gürültüsü
    Pistonun gümbürtüsü
    Piston… Ton… Ton… Ton…
    Piston… Pis… ton…(Marinetti, 2008).

    Fütürizm, edebiyatın uyuşukluk ve hantallıktan kurtarılarak cesaret ve isyankar motifler barındırmasını savunmuştur. Edebiyatta işlenecek konular bu bağlamda bir dönüşüm geçirmiş ve saldırganlık, kavga ve dövüş odaklı bir dil ve içerik geliştirilmiştir. Fütürist sanatçılara göre güzellik ve savaş özdeş kavramlar olup saldırgan nitelikler barındırmayan bir eser şaheser olarak nitelenemezdir. Fütürist şairlere göre şiir tanınmayan ve bilinmeyen güçlere karşı militan bir şekilde saldırgan olmalıdır. Dünyanın tek sağlık ilacı savaştır.

    Fütürizm felsefi temellerini; Friedrich Nietzsche’nin “üstün insan”ında (der immoralische Übermensch), “iktidar hakkındaki irade”de (der Ville zur Macht), “tehlikeli yaşa” mottosunda (Lebe gefährlich), Bergson’un “yaşam atılımı”nda (elan vital) ve Georges Sorel’in “zorlu gücün teorisi”nde bulmaktadır. Nietzsche, Bergson ve Sorel’in görüş ve fikirleri etkisinde kalan Fütürizm, İtalyan Faşizminin yükselişinde önemli bir araç olmuştur. Fütüristlere göre İtalya’nın hantallığı klasik Rönesans mirasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla yavaşlığı ve uyuşukluğu hatırlatan müzeler ve galeriler çöpe atılmalı ve parçalanıp yıkılmalıdır. İtalyan toplumu kendini sadece hız ve hareketin büyüleyici gücüne teslim etmeli, ulusun bekası adına saldırganlık ve yok etme eylemleri kutsanmalıdır. Dünyanın tek hijyen kaynağı olan savaş yüceltilmeli ve sanat ise saldırganlığa ve kan dökmeye karşı duyulan bu tutkuyu yansıtmalıdır.

    Devrimcilik ve isyankarlık ana temaları ekseninde Rus Fütürizmi ise 1912’de Rus şair Vladimir Mayakovski (1893-1930) liderliğinde yayımlanan “Genel Beğeniye Tokat” adlı bildiri ile edebiyat sahasına giriş yapmıştır. Şiirde ve genel olarak edebiyatta sokak dilinin kullanılmasını teşvik eden Rus Fütürizminin teşekkül ettiği ortam değerlendirildiğinde sosyalistler ve komünistler arasında şiddetlenen mücadele, halkın artan talepleri, toplumun katmanlı yapısından kaynaklanan sınıf çatışmaları ve sosyal adalet istemi, dönemin gençleri arasındaki bunalımı tetiklemiş, ezilmişliğin verdiği kızgınlık ve öfke, coşku ve heyecanı derinden etkileyerek gençlerin idarecilere ve kurallara karşı bir tavır oluşturmasına sebep olmuştur”(Karataş & Arslan, 2020: 465):

    Bağırırlar şaire:
    ‘Bir de torna tezgâhı başında göreydik seni.
    Şiir de ne?
    Boş iş.
    Çalışmak, harcınız değil demek ki…’
    Doğrusu
    bizler için de
    en yüce değerdir çalışmak.
    Ve kendimi
    bir fabrika saymaktayım ben de.
    Ve eğer
    bacam yoksa
    İşim daha zor demektir bu.
    Bilirim
    hoşlanmazsınız boş lâftan
    kütük yontarsınız kan ter içinde,
    Fakat
    bizim işimiz farklı mı sanırsınız bundan:
    Kütükten kafaları yontarız biz de.
    Ve hiç kuşkusuz
    saygıdeğer bir iştir balık avlamak
    çekip çıkarmak ağı.
    Ve doyum olmaz tadına
    balıkla doluysa hele.
    Fakat
    daha da saygıdeğerdir şairin işi
    balık değil, canlı insan yakalamadayız çünkü.
    Ve doğrusu
    işlerin en zorlusu
    yanıp kavrularak demir ocağının ağzında
    su vermektir kızgın demire.
    Fakat kim
    aylak olduğumuzu söyleyerek
    sitem edebilir bize;
    Beyinleri perdahlıyorsak eğer
    dilimizin eğesiyle…
    Kim daha üstün, şair mi?
    yoksa insanlara
    Pratik yarar sağlayan teknisyen mi?
    İkisi de.
    Yürek de bir motordur çünkü
    ve ruh, onun çalıştırıcısı.
    Eşitiz bizler
    şairler ve teknisyenler.
    Vücut ve ruh emekçileriyiz
    aynı kavganın içinde
    Ve ancak ortak emeğimizle
    bezeriz evreni
    marşlarımızı gümbürdeterek
    Haydi!
    laf fırtınalarından
    ayıralım kendimizi
    bir dalgakıranla.
    İş başına!
    Canlı ve yepyeni bir çalışmadır bu.
    Ve ağzıkalabalık söylevci takımı
    değirmene yollansın dosdoğru!
    Unculuğa!
    Değirmen taşı döndürmeye laf suyuyla! (Vladimirov&Moldavski, 2001).

    Mayakovski ayrıca Marşımız adlı şiiri ile de tutkulu isyan, yaratıcı yıkım, aksiyonerlik ve kavga temalarını vurgulayarak Rus Fütürizminin devrimci rolüne vurgu yapmıştır:

    İsyanın ayak sesi, alanları döv!
    Yukarı, gururlu başlar dizisi!
    Biz, ikinci Nuh tufanıyla
    Yeniden yıkayacağız dünyanın tüm kentlerini.
    Günlerin öküzü hantal,
    Yılların kağnısı ağır,
    Tanrımız koşudur bizim
    Yüreğimizse davul.
    Altınımızdan daha yücesi var mı?
    Kurşun vızıltısı mı bizi sindirir?
    Çınlayan sesimizdir o altın;
    Silahımızsa türkülerimizdir.
    Yeşilliklerle örtülsün kırlar
    Serilsinler günlerin altına
    Gökkuşağı koşum olsun
    Yılların Küheylanına.
    Gök pek sıkkın görünmede nedense,
    Onsuz dalgalandıralım türkülerimizi,
    Hey büyük Ayı! söyle de
    Oraya yaşarken alsınlar bizi!
    Mutluluğu iç! Türkünü söyle!
    Bahardır akan damarlarımızda
    Vursun savaş temposunu yürek
    Bakır bir trampet olan bağrımızda (Mayakovksi, 2004).

    Fütürist edebiyat inşa etmek istediği yeni insan, toplum ve doğa tasavvuru ile endüstriyel kültür, kurum ve değerler ekseninde geleceği önceleyen; mekanikleşen yaşam standartları, şiddet, saldırganlık, militarizm ve isyankârlığı kutsayan bakış açısı ile modern avangard sanatın en mühim örneklerinden birini teşkil etmektedir. İtalya’da faşizm, Rusya’da ise devrimcilik temaları ekseninde savaş çığırtkanlığı yapan ve iki savaş arası dönemin siyasal ve kültürel atmosferini şekillendiren bu akım, II. Dünya Savaşı sonrasında etkisini yavaş yavaş kaybetmiştir. Ancak sınırsız hız ve makineleşme tutkusu, hudutsuz bir şekilde doğaya egemen olma arzusu, kontrolsüz ilerleme ve gelişme talepleri, dışlayıcı-etnik temelli ulusçuluk, saldırgan iç ve dış politika, edebiyat sahasında olmasa da Fütürizmin halen bir zihniyet olarak var olduğunun göstergesidir.

    Kaynaklar

    1) Karataş, T., Arslan, A. A. ( Nisan 2020). Fütürizm’de Toplumsal Yapı ve Umberto Bocconi. Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. No:22, ss. 459-472.
    2) Marinetti, F. T. (2008). Fütürist Manifestolar Kitabı. İstanbul: Altıkırkbeş Basın Yayın.
    3) Mayakovski, V. (2004). Şiirler (Çev. Sait Maden). İstanbul: Çekirdek Yayınları.
    4) Vladimirov, S. Moldavski, D. (2001). Yaşamı ve Şiirlerinden Örneklerle Mayakovski (Çev. Ataol Behramoğlu). İstanbul: Gendaş Kültür.

    Fotoğraf: Jonathan Borba 

    R2 Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikBirlikte Yarışabilirler mi? | Masa #28
    Sonraki İçerik Yapay Zeka, Devlet Kapasitesi ve Özgürlükler

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}