Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Bölge Uzmanlığı Üzerine Tartışabilmek
    Forum

    Bölge Uzmanlığı Üzerine Tartışabilmek

    Özgür Öztürk1 Ekim 20194 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir toplantıda, toplantının gündemini takip etmek yerine katılımcıların bu gündemi nasıl tartıştığını gözlemledim ve katılımcıların iki kalıp üzerinden tartıştıklarını tespit ettim. Birinci kalıba göre, katılımcılar söz hakkı almadan konuşuyor ve bunun sonucunda baş ağrısı yaratan bir gürültü oluşuyor. İkinci kalıba göre, her bir katılımcı karşı fikri değerlendirip kendi fikrini öne sürmek yerine, karşı fikrin sahibi diğer katılımcıyı ötekileştiriyor ve tartışma zeminini ortadan kaldırıyor. Bu iki kalıp neticesinde çözüme kavuşturulması gereken sorun ortada kalıyor ve iş ortamında küskünlükler yaratılıyor. Bu kişisel tecrübem üzerine okuduğum “Bölge Çalışmaları Araştırmacıların Nasıl Kâbusu Oldu?” isimli yazının da benzer bir patika takip ettiğini düşündüm.

    “Bölge Çalışmaları Araştırmacıların Nasıl Kâbusu Oldu?” isimli yazı Daktilo1984’ün Forum bölümünde yayımlandı. Yazı kısa sürede sosyal medya aracılığıyla kullanıcılar tarafından paylaşıldı. Burak Bilgehan Özpek yazıyı “uluslararası ilişkiler öğrencilerinin dikkatine” sundu ve yazıda “sunulan fikirlere cevap vermek isteyen arkadaşlara kapımız her zaman açık” olduğunu ifade etti.

    “Yazıda sunulan fikirlere” cevap verilebileceği düşüncesini şaşkınlık ile karşıladım. Bu şaşkınlığın ardında üç sebep yatmaktadır.

    İlk olarak, yazı bir bütünlük sunmamaktadır. Kabaca üç bölüme ayrılabilecek yazı bölge çalışmalarına duyulan ihtiyacın siyaset ve çıkarlar ile doğrudan ilişkili olduğunu, saha çalışması yapan bölge uzmanlarının karşılaşabilecekleri sorunları ve “bölgeye adım atmadan ve hatta dilini bilmeden” bölge uzmanı olunamayacağını ifade ediyor. Yazının başlığı ile içeriği kıyaslandığında, ele alınmak istenen temel meselenin ikinci bölümde ifade edildiği anlaşılıyor. Birinci bölüm ise iki işlevi yerine getiriyor: bölge çalışmalarının siyaset ile ilişkisini ortaya koyuyor ve otoriter devletlerin saha çalışması yapan araştırmacılara duyduğu şüpheyi dolaylı olarak doğruluyor. Yazar bölge uzmanlarının ontolojisini farkında olmadan küresel çıkarlara ve otoriter devletlerin şüpheciliğine hapsediyor. Dolayısıyla bölge çalışmaları süreç içerisinde araştırmacılar için bir “kâbus” olmaktan çıkıp araştırmacının kendisi bu kâbusun bir parçası oluyor. Yazının üçüncü bölümünde ise bölge uzmanı olabilmek adına gerekli kriterlerin ne olduğu üzerine yazar kendi görüşünü ifade ediyor. Yazının bir bütünlük sunabilmesi adına son bölüm ile ilk iki bölüm arasında bir geçiş kurulamamıştır.

    İkinci olarak, yazı yeni bir fikir ortaya koymamaktadır. Bölge çalışmaları ile siyasetin ilişkisi üzerine halihazırda bir literatür bulunmaktadır ve söz konusu yazıda bu literatürden faydalanılmıştır. Saha çalışması yapacak uzmanların otoriter devletlerde karşılaştıkları sorunları ortaya koymak da yazının alametifarikası olarak değerlendirilemez. Bunun ilk sebebi, yazarın bölge uzmanının ontolojisini dolaylı olarak bir tehdit şeklinde konumlandırmasıdır. İkinci sebebi ise, okuyucu kitlenin bu zorluğun hâlihazırda bilincinde olmasıdır. Yazının alametifarikasının son paragrafta ifade edilen fikir olduğunu kabul etsek de sonuç yine değişmemektedir. Bunun da yine iki sebebi vardır. İlk sebep, bu tartışmanın Ufuk Ulutaş’ın 2012’de yazdığı “Nasıl Ortadoğu uzmanı olunur?” başlıklı yazıya Doğan Gürpınar’ın “Şarkiyatçılıktan Ortadoğu Bilimi’ne: Şarkiyatçılığı Yeniden Üretmek” başlıklı yazıyı kaleme alması ile yapılmış olmasıdır. Yazarın bu tartışmayı ele alması ve kendi yazısının ne gibi bir farklılık ortaya koyduğunu göstermesi gerekirdi. İkinci sebep ise, yazının başında belirtmiş olduğum şaşkınlığımın üçüncü sebebi ile doğrudan ilişkilidir.

    Yazının bir cevap yazısı doğurabileceğini düşündürten bölümünün yazının son bölümü olduğu kanısındayım. Bu bölümde yazar, “bölgeye adım atmadan ve hatta dilini dahi bilmeden, bölge uzmanı olduğunu iddia edenlerin sayısının hiç de az olmadığı böyle zamanlarda” ifadesiyle rahatsızlığını ifade etmekte ve bölge uzmanı olabilmek için bölgeye adım atmanın ve dilini bilmenin zaruri olduğunu belirtmektedir. Bir cevap potansiyeli barındırdığı düşünülen son bölümün yazının en cılız bölümü olması ve savunulan fikrin ötekileştirici bir dil ile ifade edilmesi şaşkınlığımın üçüncü sebebi olmuştur. Yazar, bölgeye adım atmanın ve dilini bilmenin avantajlarını gerekçelendirebilir, varsa kendi tecrübelerinden okuyucuyu ikna etmeye çabalayabilirdi. Aksi takdirde “bu böyledir” gibi bir ifadenin ötesine geçmek mümkün değildir. Yazarın ötekileştirici dili ise, bölgeye adım atmamış ve dilini bilmeyen ve kendisinin Ortadoğu uzmanı olduğunu düşünenlere bir cevap hakkı vermemektedir. Bu iki kriterin bölge üzerine yapılacak nitelikli araştırmalar için şart olduğunu düşünmekte bir sakınca yoktur. Yazıya içkin olan sakınca, bu iki kriteri taşımayan araştırmacılara bir cevap hakkı vermemesidir. Bu araştırmacılar yazar için öteki olmuştur. Yazı bir tartışma yaratma potansiyeli taşımak yerine belli bir alanın bilgisi üzerinde tahakküm kurma girişimi olarak değerlendirilebilir.

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikBizim Yarınımız Yok ki Greta’yı Anlayalım!
    Sonraki İçerik Bir Seçim Kampanyası Olarak Dizi Çekmek

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}