Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Almanya’da Hristiyan Demokratlar’ın Zor Seçimi: Gelenekle Yenilik Karşı Karşıya
    Forum

    Almanya’da Hristiyan Demokratlar’ın Zor Seçimi: Gelenekle Yenilik Karşı Karşıya

    Emrah Aslan15 Haziran 20208 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    II. Dünya Savaşı sonrası Almanya siyasetinin sürükleyici gücü pozisyonunda olan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), hemen her dönemde ülke siyasetinde büyük bir ağırlığa sahip oldu. Son 71 yılında Batı Almanya’da/Almanya’da görev yapan 8 şansölyeden 5’i CDU kökenliyken, 71 yılın 51 yılında CDU koalisyon ortağı olarak iktidarın bir parçası olageldi. Dolayısıyla CDU’daki gelişmeleri izlemek, Alman siyasetinin muhtemel seyri hakkında fikir vermesi bakımından önem taşıyor.

    Henüz yakın bir zamanda, 2018 sonlarında yeni bir genel başkan seçen CDU, çiçeği burnunda genel başkan Karrenbauer’in Thüringen’deki AfD skandalı nedeniyle istifasının ardından yeniden genel başkanlık seçimine gidiyor. Normal şartlarda 25 Nisan’da gerçekleşecek seçim, pandemi nedeniyle belirsiz bir ileri bir tarihe ertelendi. Ekim 2021’de Almanya’da genel seçimlerin gerçekleşeceğini ve Şansölye adayının (her ne kadar kimi zaman kardeş parti CSU’lu Markus Söder’in ismi dillendirilse de) CDU kökenli olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünürsek, CDU’da kimin genel başkan seçileceği daha da önem kazanıyor.

    Üç ismin adaylığını açıkladığı genel başkanlık seçiminde Armin Laschet, Friedrich Merz ve Norbert Röttgen yarışacak. Bununla birlikte yarışın esasen Laschet ile Merz arasında geçeceği, nitekim her iki ismin partinin iki zıt kutbunu temsil ettiği aşikâr. Bu yazıda iki politik kutbun temsilcisi Laschet’e ve Merz’e yakından bakmaya çalışacağız. 

    Genel başkanlık yarışına dair

    CDU, özellikle Merkel yönetimi altında farklı kanatlar arasındaki mücadelenin daha belirgin hale geldiği bir partiye dönüştü. Bir tarafta Merkel’in temsil ettiği ve partinin merkeze kaydığı, Avrupa Birliği yanlısı söylemleri daha güçlü savunduğu, sosyal politikayı öncelikleri arasında gören, entegrasyona inanan ve uzlaşmacı ve en güçlü görünen yüzünün Armin Laschet olduğu bir kanat varken; karşı tarafta ise CDU’nun geleneksel sağ reflekslerini temsil eden, sosyal politikaya şüpheyle yaklaşan ve neoliberal reformlara uzak durmayan, entegrasyondan ziyade uyum kavramını öne çıkartan ve öncülüğünü Friedrich Merz’in yaptığı bir sağ kanat var.

    CDU’daki genel başkanlık yarışı, yıllardır ertelenen kanatlar arası hesaplaşmanın en açık şekilde görüleceği ve CDU’nun, dolayısıyla Almanya’nın yakın geleceğinde nasıl bir rota izleyeceğinin belli olacağı önemli bir dönüm noktası.

    Bu veriler ışığında Laschet’e ve Merz’e yakından bakarak, CDU’daki genel başkanlık yarışının seyrini anlamaya çalışalım.

    Merkel Çizgisinin Bekçisi: Armin Laschet ya da Türk Armin

    CDU genel başkanlığı için adaylığını açıklayan Armin Laschet, yaklaşık üç yıldır 18 milyona yaklaşan nüfusuyla Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya’da Başbakanlık yapıyor. Sosyal demokratların kalesi olarak bilinen eyaleti 2017 yılındaki başarılı bir seçim çalışması sonrasında kazanan Laschet, daha önce ise eyalette Uyum Bakanlığı görevini yürütmüş, Almanya’da bu sıfatla bakanlık yapan ilk kişi olmuştu. Laschet, partinin “siyaseten liberal, ekonomik olarak sosyal, dış politikada pro-Avrupacı” yüzünü temsil ediyor.

    İç politika, güvenlik ve temel özgürlükler:

    Laschet, suça ve suçlulara karşı sert ve tavizsiz duruşuyla biliniyor. Kuzey Ren-Vestfalya’da görev yaptığı üç yıllık zaman diliminde eyaletin polis teşkilatını güçlendirecek adımlar atan Laschet, güvenlik birimlerince sevilen bir isim oldu. Bununla birlikte yine Laschet, özgürlük-güvenlik dengesine sıkça vurgu yapıyor ve özgürlüklerin beraberinde sorumlulukları da getirdiğini söylüyor. Laschet’in bu konudaki duruşunu, “özgürlüklerle sorumluluğun bir arada yürüyüşü” olarak tanımlayabiliriz. Laschet’in kanunsuzlukla mücadelesini özgürlük karşıtlığı üzerinden temellendirmemesi, Laschet hakkında güvenlikçi bir algının değil, aksine özgürlük-güvenlik dengesini kurabilen makul bir siyasetçi olduğu algısını besliyor.

    Ekonomi, Sosyal Politika

    Partide Merkel çizgisini temsil ettiğini ve onun politikalarını sürdüreceğini her fırsatta doğrudan ve dolaylı şekilde vurgulayan Laschet, güçlü sosyal politikayı Alman geleneğinin ve mevcut gücünün bir parçası olarak görüyor. Laschet’in demeçlerinde sanayi üretiminde güçlü kalınmasının, ihracat gücünün korunmasının ve Almanya dışında iş yapan Alman şirketlerinin desteklenmesi önemli bir yer kaplıyor. Laschet, sosyal politikanın farklı alanlarda güçlendirilmesi gerektiğini savunurken, sözgelimi pandemi sürecinde çocuklu ailelere 600 Euro’ya varan ödeme yapılmasını, işsizlik ödeneklerinin daha adil ve insanlara daha yardımcı olacak şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

    İklim krizine de değinen Laschet, güçlü bir ekonomi yönetimi ile iklim krizi farkındalığının ve etkin iklim politikalarının bir arada yürütülebileceğini, barıştırılabileceğini söylerken, nükleer ve kömür santralı olmadan da büyük bir sanayi gücü olarak kalınabileceğini herkese göstermek gerektiğini ifade etmekte.

    Entegrasyon ve Göç

    Armin Laschet, Uyum Bakanlığı yaptığı dönemde göçmenler tarafından sevilen bir siyasetçiydi. Hatta CDU’daki muhafazakâr sağ kanadın Laschet için “Türk Armin” lakabını uygun gördüğünü düşünürsek, Laschet’in entegrasyon politikaları çizgisi hakkında bir fikrimiz olabilir. Almanya’da etnik, dinsel ve kültürel çeşitliliği bir tehdit olarak değil, fırsat olarak görmek gerektiğini vurgulayan Laschet, her inanç grubunun kendi din uzmanlarını yetiştirmesi ve kendi inancına dair dersler verebilmesine dönük bir altyapı hazırlanmasını savunuyor.

    Mülteci politikaları konusunda ise ihtiyacı olanların korunmasına dayalı bir göç kabul sistemini savunan Laschet, Merkel’in mülteci politikasının net bir destekçisi. Laschet’in bu konuda da partinin sağ kanadıyla sıkça karşı karşıya geldiğini anımsatalım.

    Çifte vatandaşlık konusuna sıcak bakmayan Laschet, çifte vatandaşlıktan ziyade Alman vatandaşlığına geçişlerin kolaylaştırılmasını ve böylece uyumun teşvik edilmesini savunuyor.

    Dış Politika ve Avrupa Birliği

    1999 – 2005 yılları arasında Avrupa Parlamentosu üyesi olarak görev yapan Laschet, Avrupa Birliği’nin yapısal iç reformlarla güçlenmesi ve daha etkin hale gelmesi gerektiğini düşünürken, birliğe yeni katılmış ülkelerin entegrasyonunun sorun olduğunu vurguluyor. Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı olduğunu belirten Laschet, Türkiye-AB yakınlaşmasının sürmesinin ancak Türkiye’nin demokratikleşme yönünde adımlar atmasıyla ve politik bir “Avrupa ruhu” taşımasıyla mümkün olduğunu belirtiyor. Laschet, diğer iki adaya kıyasla dış politikaya daha Avrupa ve AB merkezli bakan bir isim.

    AfD ve Sol Parti ile ilişkiler

    AfD’yi her fırsatta ağır şekilde eleştiren Laschet, CDU’nun politik söylemde sağ popülizme kayarak AfD’ye oy kayışını engelleme önerilerini tehlikeli bulduğunu sıkça vurgularken, AfD ile mücadele etmenin yolunun demokrasiye sahip çıkmaktan ve ülkeyi iyi yönetmekten geçtiğini söylüyor. Sol Parti’yi de aşırı uçta bir politik hareket olarak tanımlayan Laschet, tıpkı AfD gibi Sol Parti’nin de birlikte çalışılamayacak bir parti olduğunu ifade ediyor.

    Gelenekçi Kanadın Hırçın Çocuğu: Friedrich Merz

    CDU’da Merkel’e muhalefetiyle tanınan ve Merkel’in partiyi sola kaydırdığı eleştirilerini her fırsatta dile getiren Merz, 2018’deki genel başkanlık seçiminde Merkel’in desteklediği Karrenbauer’e büyük olmayan bir oy farkıyla (450’ye karşı 392 oy) kaybetmişti. 2009 yılında siyasetten kopan ve özel sektörde çalışmaya başlayan Merz, Merkel’in CDU liderliğini bırakmasıyla ve partide genel başkanlık yarışının başlamasıyla siyasete dönmüştü. Merz, CDU’nun geleneksel köklerine dönmesi savunan, ayrıca köklü neoliberal reform önerilerini dillendirmekten imtina etmeyen, partinin sağ kanadını temsil eden bir isim.

    İç politika, güvenlik ve temel özgürlükler

    Her türlü suça karşı kanunların sertleştirilmesinden yana olan Merz, zaman zaman ceza kanunlarının yeterince sert olmadığını ileri sürüyor. Aşırı sağla mücadelenin yolunun da kanunların sertleştirilmesinden geçtiğini belirten Merz, Laschet’in aksine özgürlük vurgusunu ön planda tutan bir siyasetçi değil.

    Ekonomi ve Sosyal Politika

    Almanya’da Merz denilince akla, bira altlığının arkasına yazdığı vergi formülü gelir. Karmaşık vergi kanunlarının basitleştirilmesi gerektiğini belirten ve yüksek vergilendirmelere dönük eleştirileriyle öne çıkan Merz, pek çok analist tarafından Almanya’yı neoliberallaştirmeyi hedefleyen klasik bir yeni sağcı olarak tanımlanıyor. Her ne kadar Merz bunu reddedip sadece ekonomik bir liberalizmi savunduğunu söylese de kendisinin sosyal yardımların arttırılmasına dönük eleştirileri ve şirketlere kapsamlı vergi kolaylıkları sağlanması önerileri, Merz’in hanesine neoliberalizm işaretleri olarak yazıldı bile. CDU gibi sosyal politikayı sosyal muhafazakarlığın bir parçası olarak içselleştirmiş bir partide Merz, ekonomi ve sosyal politika alanında daha sağa kaymış radikal bir çizgiyi temsil ediyor.

    Entegrasyon ve Göç

    Entegrasyon konusunda üstenci bir duruşa sahip olan Merz, leitkultur olarak ifade edilen “öncü kültür” yaklaşımının ateşli savunucularından. Almanya’ya yerleşmiş göçmenlerin, Alman kültürünün temel nüvelerini içselleştirmesini ve bu şekilde ülkeye entegre olmasını bekleyen Merz, burka ve benzeri giysilerin de kadınlara saygısızlık olduğunu vurguladı. Merz’in genel başkan seçilmesinin, son yıllarda CDU ile göçmenler arasında artan yakınlaşmayı tersine çevirebileceği söyleniyor. Çifte vatandaşlığın uyumu zorlaştıracağını belirten Merz, Alman vatandaşlığına geçişlerin teşvik edilmesi gerektiğini savunuyor.

    Mülteci göçü konusunda da katı fikirlere sahip olan Merz, Merkel’in mülteci politikasını “kontrolü kaybetmek” olarak tanımlarken, Almanya’nın katı göç limitleri uygulayarak bu konuda kontrolsüz davranmaması gerektiğini vurgulamıştır.

    Dış Politika ve Avrupa Birliği

    Sıkça transatlantik bağlantılara ve ABD ile iyi ilişkilere vurgu yapan Merz, dış politikada ABD – Almanya ve ABD – Avrupa ilişkilerinin yeniden güçlendirilmesinden yana. Almanya’nın Avrupa Birliği’nde başat yönetici güç olarak daha etkin olması gerektiğini düşünen Merz, AB içerisinde daha adil güç paylaşımı ve üye ülkeler arasında dayanışma gibi fikirlere uzak bir siyasetçi. Öte yandan, tahmin etmesi güç olmayacak şekilde, Türkiye’nin AB tam üyeliğine karşı.

    AfD ve Sol Parti ile İlişkiler

    CDU tabanından AfD’ye dönük bir seçmen kayması yaşandığını belirten Merz, her fırsatta “Kaybettiğimiz seçmeni geri getireceğiz” diyerek, partiyi belli konularda (İslam, göçmenler, mülteciler) sağa kaydıracağının sinyallerini veriyor. Sol Parti’yi AfD’den daha tehlikeli gören bir yaklaşıma sahip olan Merz, Sol Parti’nin yerleşik düzenin temellerini sorgulayan bir parti olduğunu, bu nedenle onlarla konuşulacak hiçbir şey olmadığını belirtmekte.

    Sonuç Yerine

    CDU’daki genel başkanlık seçimlerinde Laschet ile Merz’e eşit düzeyde şans tanınıyor. Laschet’in dezavantajı, özellikle göç, entegrasyon ve mülteciler konusundaki ılımlı tavrı nedeniyle sağ kanat CDU’lu delegelerle köprü kurmakta zorlanma ihtimaliydi. Laschet’in, partinin sağ kanadının ılımlı isimlerinden Sağlık Bakanı Jens Spahn’ı yardımcısı olarak belirlemesi ve Spahn’la birlikte çalışması, bu dezavantajı hafifleten bir hamle olarak okunabilir. Laschet’in seçim kampanyası, CDU’da temsil edilen her kitleye dokunmak üzerine kurulu ve parti içi çoğulculuk vurgusuyla motive oluyor.

    Yıllar önce Merkel’le girdiği mücadeleyi kaybeden, bunun üstüne 2018’de de Merkel’in desteklediği Karrenbauer’e karşı genel başkanlık yarışını kaybeden Merz içinse bu seçim, “Tamam ya da devam” niteliğinde. Bu nedenle Merz’in kampanyasının daha heyecanlı ve etkin yürüdüğünü görmek mümkün. Polemik yaratan demeçler, Merz’in kampanyasında sıkça başvurduğu yöntemlerden biri.

    Alman siyasetinin amiral gemisi olan CDU’daki genel başkanlık seçiminin sonucu, Almanya’nın yakın gelecekteki seyri hakkında ciddi bir fikir verecek: Daha dışa dönük, Avrupa yanlısı, sosyal politika savunusunu sürdüren bir Almanya ya da kendiyle daha meşgul, sosyal politika kurumlarını zayıflatan, Avrupa’yı ikinci plana atan, muktedir siyasette yeni fikirlere daha kapalı bir Almanya.

    Laschet’in ve Merz’in işaret ettiği yönler, iki farklı yolu işaret ediyor. Almanya’nın yakın gelecekteki kaderi, CDU delegelerinin ellerinde. Bekleyip göreceğiz.

    Fotoğraf: Ansgar Scheffold


    Yararlanılan Kaynaklar:

    https://www.br.de/nachrichten/deutschland-welt/merz-laschet-roettgen-wofuer-die-cdu-kandidaten-stehen,RrWnaMn

    https://www.zeit.de/2020/09/cdu-vorsitz-jens-spahn-armin-laschet-friedrich-merz-norbert-roettgen/seite-3

    Corona-„Familienbonus“: 300 Euro pro Kind. Warum nicht gleich 600 Euro? Für alle. Wirklich für alle?

    https://www.focus.de/politik/deutschland/rennen-um-parteivorsitz-die-netzwerke-hinter-den-cdu-kandidaten-laschet-merz-und-roettgen-im-grossen-check_id_11712311.html

    https://www.fr.de/politik/neoliberal-weist-zurueck-11086645.html

    https://www.dw.com/tr/alman-bakan-laschetten-diyalog-mesaj%C4%B1/a-2520586

    https://www.deutschlandfunk.de/laschet-die-tuerkei-braucht-europa.694.de.html?dram:article_id=250793

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikBilgi Toplumu ve Propagandanın İntikamı
    Sonraki İçerik Cihad ve Motivasyon Aracı Olan Neşid’in Görsel ve Metinsel Analizi

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}