Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Ali Babacan, Parmak Şıklatmak ve Kurumsal Değişim
    Forum

    Ali Babacan, Parmak Şıklatmak ve Kurumsal Değişim

    Salih Yasun25 Haziran 20204 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Kuruluşundan geçen üç aylık süre boyunca, Babacan ve ekibinin farklı sorunlara getirdiği çözüm önerilerinden Deva Partisi’nin Türkiye’nin otoriterleşme sürecinden çıkış stratejisini anlamaktayız. Örneğin, Cüneyt Özdemir ile 25 Mayıs 2020 tarihinde gerçekleştirdiği bir Youtube yayınında Babacan, seçilmiş iradenin parmak şıklatmasıyla basın özgürlüğünün temin edilebileceğini ifade etmiştir. Yine Babacan, 9 Haziran 2020 tarihinde İsmail Küçükkaya’nın Çalar Saat programında “Türkiye’de bir Kürt sorunu varsa bu sorunun çözümü tamamen hak ve özgürlüklerden geçmektedir.’’ ifadesini kullanmıştır.  Bu ifadeler Babacan ve ekibinin Türkiye’nin temel sorunlarına kurumsal dönüşümle çözüm bulacakları görüşünü benimsediklerini göstermektedir. Douglas North kurumların tanımını “insanlar tarafından geliştirilmiş, politik, sosyal ve ekonomik etkileşimleri koşullayan yapılar” şeklinde yapmıştır. 

    Deva Partisinin kurumsal dönüşüme verdiği önem, Babacan’ın, Yeneroğlu’nun ve kurucu ekibinin diğer üyelerinin Daron Acemoğlu’nun çalışmalarına, özellikle de “Dar Koridor’’ kitabına sık sık atıf yapmalarından da anlaşılmaktadır. Kurumsal kültürün oldukça yıprandığı bu dönemde, Deva Partisinin kurumsal değişime yaptığı vurgu ve Türkiye’nin birikmiş sorunlarına rasyonel çözüm geliştirme gayesi değerlidir. Ancak, Dar Koridor kitabında birçok tarihsel örnek üzerinden belirtildiği üzere, kurumsal dönüşüm toplumsa refah ve özgürlük düzeyini tek başına ileriye taşımada yeterli olmayabilir. Çünkü kurumlar, yapısal (structural) bir zemin üzerinde konumlanırlar ve kurumların kuralların oluşumu ve bu kuralların uygulanışı bu yapısal zeminin belirlediği sınırlar içerisinde gerçekleşir. Yapısal faktörler kurumun dışında kalan ancak kurumların işleyişini etkileyen faktörlerdir. Bir ülkenin toplumsal yapısı, demokratik kültürü ve tecrübesi, topografisi, ülkedeki ekonomik grupların devletle ilişkisi yapısal faktörlerin bazılarıdır. Yapısal düzlemi denklemin içine almayan yaklaşımlarla beklenen değişim elde edilemeyebilir.

    Kurumsal değişimle katılımcı demokrasi oluşturma konusunda siyaset bilimi zengin bir literatüre sahiptir. Birinci Jenerasyon Ekonomik Reformu (First Generation Economic Reform) ya da Vaşington Konsensusu diyebileceğimiz akım, kurallar üzerine inşa edilmiş kurumsal reformların bireylerin davranışlarını değiştirebileceği görüşü üzerine inşa edilmiştir. Bu akıma göre mühim olan kapsayıcı bir kural düzenlemesini yasallaştırmaktır. Değişimse yasal düzenlemeyi takip eder. Ancak, yapılan çeşitli reform düzenlemeleri Birinci Jenerasyon akımının toplumsal değişimi açıklamada yetersiz kaldığını göstermiştir. Örneğin, Tunus ve Fas geçtiğimiz yıllarda yerinden yönetim yasası çıkarırken, bu yasaların pratikte uygulaması oldukça sınırlı kalmış ve merkezi yönetim yerel yönetim üzerindeki hakimiyetini büyük oranda sürdürmüştür.

    Birinci Jenerasyon akımının ardından gelen İkinci ve Üçüncü Rejenerasyon Ekonomik Reform akımları ise toplumsal değişim hakkında çok daha mütevazi bir tutum sergilemektedir. Üçüncü Jenerasyon Ekonomik Reform akımı kurumlarda yapılacak değişikliklerin tek başına değişimi gerçekleştirmede yeterli olamayabileceğini, çünkü yapısal faktörlerin hem kural yapım sürecini hem de kuralların işleyişini etkilediğini kabul etmektedir. Sonuç itibarıyla, reformlar toplumsal düzlemde beklenen sonucu oluşturmada yetersiz kalabilir, hatta süreç beklenenin tam zıttı bir sonuç ortaya çıkarabilir.

    Babacan’ın röportajlarında da değindiği üzere, Türkiye’nin kurumsal yapısı aslında yapısal faktörlere karşı oldukça kırılgandır. Örneğin, çetrefilli bir süreç sonucunda inşa edilmiş bakanlıkların özgül ağırlığı önce informal bir şekilde törpülenmiş, ardından da bu törpüleniş resmiyet kazanmıştır. Yine basın özgürlüğüne yönelik 2004’te geçirilen Basın Kanunuyla resmileşen bazı adımlar yapısal faktörler karşısında dirayet gösterememiştir.

    Babacan parmak şıklatarak basın özgürlüğünü yeniden ihya edebileceğini düşünebilir. Ancak, 18 yıllık AKP iktidarının ve başkanlık sistemi deneyiminin Türkiye’ye gösterdiği parmak şıklatarak verilen hakların yine parmak şıklatarak geri alınabileceği, yapısal gerçeklerle yüzleşmeden atılacak adımların temel hürriyetleri ve ekonomik refahı sağlamada yetersiz kalabileceğidir. Basın özgürlüğü bir kurumsal sorundan öte yapısal da bir sorundur. ‘’Ana Akım’’ diye tabir edilen medya kuruluşlarının patronlarının iktidarla sahip oldukları siyasi ve ekonomik ilişki  bu yapısal sorunun somut bir örneğidir. Bu ilişkiler gerek kuralların hazırlanışına gerekse kuralların uygulanışına etki edebilecek güce sahiptir. Babacan’ın parmak şıklatması bu ilişki ağını nasıl değiştirecektir? Babacan ve ekibi, kendilerinin iyi niyetli siyasetçiler olduğunu düşünebilir. Ancak, 18 yıllık AKP tecrübesinin bize öğrettiği sadece iyi niyetli olduğunu iddia eden siyasetçileri seçerek ülkenin temel sorunlarına çözüm bulunamayacağı gerçeğidir.

    Reform politikalarının yazılış ve uygulanışını, sürecin parçası olan aktörlerin güdüleri (incentives), aktörlerin güdüleriniyse yapısal faktörler belirler. Bu bağlamda Türkiye’nin temel sıkıntılarını çözmek için çok geniş bir katılımla müzakere edilmesi gerektiğini ve birçok sorunun salt elit düzeyindeki siyasi iradeyle çözümünün mümkün olmadığını kabul etmek daha gerçekçi bir bakış açısı oluşturmaya yardımcı olabilir. Bu bakış açısıysa sorunları tespit edip çözüm önerisi getirme konusundaki toplumsal mutabakat zeminin geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Katılımcı demokrasinin gelişimi tarihsel ve yapısal faktörlerden bağımsız değildir ve katılımcı demokrasi ancak toplumun gerek kuralları düzenleme gerekse uygulama noktasında bilfiil iştirakıyla mümkün olabilir.

    Fotoğraf: Brian Wangenheim

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDemirtaş’ın Leylan’ı ve Barış Akademisyenleri
    Sonraki İçerik Bir Sosyal Bilimcinin Alet Çantası | Ali O. İlhan & Enes Özkan | Varsayılan Ekonomi #12

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}