Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Liberalizm Öldü, Çok Yaşa Liberalizm!
    Çeviriler

    Liberalizm Öldü, Çok Yaşa Liberalizm!

    Ralf Fücks26 Şubat 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    *Yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

    Çeviren: Aylin Şener

    Liberalizm son 200 yılda ortaya çarpıcı bir başarı hikayesi koydu. Ayrıcalıklı bir grup yerine geniş kitlelere özgürlük ve refah getirdi. Ancak günümüzde liberal düşünce ve siyaset kuşatma altında. Liberallerin, kamunun desteğini yeniden kazanmak için toplumların karşı karşıya olduğu başlıca sorunlara liberal cevaplar sunan kapsamlı bir güncellemeye ihtiyacı var: küreselleşme ve dijital devrim, iklim değişikliği ve küresel göç, artan eşitsizlik ve gelecek korkusu.

    Liberalizmin başı dertte. Dünyanın dört bir yanında anti-liberal hareketler var. Otoriter popülist kitleler giderek daha fazla ülkede iktidarı ele geçiriyor. Almanya’da derinlere kök salmış liberalizm karşıtı gelenekler, siyasi spektrumun her iki ucunda da yer alıyor. Alman Liberal Partisi FDP’nin lideri Christian Lindner siyasi Liberalizm’den bahsettiğinde, sanki küçük ve muhalif bir azınlıktan söz ediyormuş hissi veriyor. Birçok insan Alman söz yazarı Franz Josef Degenhardt’ın bir şarkısında söylediği “pis çocuklarla oynamayın, şarkılarını söylemeyin” sözlerindeki ima ile Liberal Partiden bahsediyor.

    Yine de modern başarılarımızın çoğunu Liberalizm’e borçluyuz: devredilemez insan hakları, bireyin kendi kaderini tayin hakkı ve demokratik cumhuriyetimizin temelleri -halk tarafından ve halk için yönetim, özgür seçimler, hukukun üstünlüğü, azınlıkların korunması, bağımsız yargı, basın özgürlüğü ve girişimciliğe, rekabete ve açık pazarlara dayalı dinamik bir ekonomi.

    Liberal siyasi sistemler ve kapitalist piyasa ekonomilerinin kombinasyonu şimdiye kadar bize tanımlayamadığımız derecede, adalet, bireysel özgürlükler ve refah güvencesi sağladı. Gün ışığında baktığımızda Liberalizm’in, tarihî bir başarı öyküsü olduğunu görüyoruz. Peki nasıl oldu da Liberalizm itibarını kaybetmeyi başardı?

    Bu soru karşısında insanlar hemen neoliberalizm’i işaret ediyor. Her ne kadar farklı tarihî kökleri olsa da neoliberalizm günümüzde sıklıkla piyasa radikalizmiyle eş tutuluyor. Deregülasyon, özelleştirme ve sert bütçelendirme mantralarının kamu kurumlarını zayıflattığı bir gerçek. Finans piyasalarının deregülasyonu beraberinde küreselleşmenin itibarını sarsan derin 2007/2008 krizini getirdi. Düşük ücretle çalıştırmanın yaygınlaşması, güvencesiz çalışma şartları, zenginliğin orantısız dağılımı ve uluslararası şirketlerin organize hâlde vergi kaçırması kulaklarda adaletsizlik kavramının uğuldadığı sürekli bir gürültüye yol açtı. Liberalizm, toplumsal sorulara gözlerini kapıyormuş gibi görünüyor. Sorunlarla mücadele edenlerle değil, başarılı olanların tarafında duruyor. Almanya’da Hür Demokrat Parti’nin hâlâ “yüksek gelirlilerin partisi” etiketiyle mücadele etmesi tesadüf değil. 

    Liberal cenah (bu terimi, ABD’deki yaygın kullanımından farklı olarak, Avrupa geleneğine göre kullanıyorum) uygarlığın bağlı olduğu ekosistemlere -iklim, toprak, okyanuslar- yönelik tehditlerle ilgili birkaç ikna edici çözüm sunuyor. “Dadı devlet” söylemleri meşru olsa da Liberaller ekolojik geçişin aciliyetini küçümsediklerinde kendilerini itibarsızlaştırıyor. Liberalizm, henüz çevreci politikaları dinamik piyasa ekonomisi, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve yaşam tarzı çeşitliliğiyle uzlaştıran bir ekolojik politika oluşturamadı.

    Liberal Boşluklar

    Liberal siyasetin savunmada olmasının daha derin nedenleri var. Klasik Liberalizm, piyasanın görünmez elinin ötesinde, sosyal uyumun nasıl sağlanacağı sorusundan kaçınır. Birçok Liberal için, “dayanışma” veya “komünite” gibi sloganlar, “her yerde hazır ve nazır bir refah devleti” kavramında da olduğu gibi, şüpheli bir kolektivist anlam çağrıştırır. Gelirin yeniden dağıtımını şeytan işi olarak görürler: “piyasa ekonomisinin saf ilkelerinin ihlali”.

    Liberal düşüncenin öncüleri gelecek hakkında bir öngörü yapmayı bilinçli olarak reddederler. Amaçları gelecekteki ihtimalleri açık tutmaktır -işbaşındaki güçlerin serbest oyunu ve sayısız aktörün verdiği bireysel kararların toplamı geleceği oluşturacaktır. Liberal siyaset tamamen, deneme yanılma, devrim yerine reform, net kesinlik yerine sessiz bir şüphe, geleceğin nasıl düzenleneceğine dair koca fikirler yerine en iyi çözüm için rekabetten ibarettir. Bu, akıllıca ve insancıldır. Ancak katıksız bir pragmatizm yetersiz kalıyor. Belirsizliğin arttığı zamanlarda gelecek için sağlam bir anlayış olması önemlidir: İnsanlar küreselleşme, dijital devrim, iklim değişikliği ve küresel göçün zorluklarının üstesinden en iyi şekilde gelmek için kime güveniyor?

    Solcu ve sağcı popülistler güçlü duyguları harekete geçiriyor: korku, nefret, gurur, milliyetçilik… Liberal demokrasinin başarıları bunlarla kıyaslandığında biraz hafif görünüyor. “Anayasal vatanseverlik” iyi bir fikir olsa da soyut kalıyor. Demokratik cumhuriyet, kurumlarının toplamından daha fazlasıdır. Vatandaşlarının ortak eylemlerine, ortak amaçların müzakeresine dayanır. Geleceğimiz için ne istediğimize dair bir kanı olmadan bunlar da işe yaramaz. Gelecek kaygısı, otoriterlerin düşüncelerinin kaynağı gibidir. Bizim, geleceğin üzerimize yıkılacak bir kader olduğunu düşünerek korkmak yerine daha iyi bir gelecek yaratabileceğimize dair güvene ihtiyacımız var.

    Çalkantılı bir değişim döneminde, halk içinde bir güvence bulmak için artan bir güvenlik ve dayanışma ihtiyacı hissederiz. Milliyetçiler, milli devlet ve milli halk sınırlarına çekilmeyi, dışarıda esen sert fırtınalara karşı bir siper olarak kullanarak sosyal ve duygusal güvenlik vaat ederler. Liberalizm bu muhafazakar güvenlik ve kimlik ihtiyacına cevap verebilir ve bu ihtiyaçlara liberal çözümler üretebilirse kendini savunma pozisyonundan çıkarabilir. Örneğin, Emanuel Macron “koruyan bir Avrupa” amacından bahsettiğinde bazı sinir uçlarına dokunabiliyor.

    Değişen Bir Dünyada Güvenlik

    Ekonomik küreselleşmenin sosyal ve ekolojik bir çerçeveye yedirilmesi gerekli. Küresel göçün regüle edilmesi gerekli. Teknolojik inovasyona açık olmak, bu yeniliklere ayak uydurabilecek minimum kapasiteyi ve aynı zamanda dönüşümün yıkıcı etkilerini azaltmak için minimum sosyal güvenliği gerektirir. Tüm özgürlüklerin anası korkudan sıyrılmaktır. Sosyal başarısızlık korkusuyla yaşayanlar özgür değildir. Gerçek hayattaki özgürlük aynı zamanda kamusal alanda korkmadan hareket edebilmek demektir. Kamu güvenliğini ve düzenini ihmal edenler otoriter popülistlere zemin hazırlar.

    Özgürlük ve liberal değerleri savunma sevdamızı sürekli gündeme getirmek yeterli değildir. Modern liberalizm, özgürlük ve güvenlik, bireysellik ve dayanışma, çeşitlilik ve kimlik, kozmopolitlik ve yurtseverlik, ekonomik dinamikler ve ekolojik sorumluluk gibi ikilikler arasında köprü kurmalıdır. Devlet ile piyasayı karşı karşıya getirme alışkanlığını bırakmalı ve kamu kurumlarının herkes için eşit özgürlük sağlamadaki önemini kabul etmeli ve takdir etmelidir.

    Piyasalar adalet güvencesi, toplumsal barış, geçimimizi sağlayan doğal kaynakların korunması, rekabeti yöneten işlevsel kurallar dizisi, güçlü bir bilim ve eğitim sistemi, modern altyapı gibi olguları kendi başına üretemeyeceği önkoşuluna bel bağlar. Bunlardan hiçbiri ücretsiz değildir. “Daha küçük hükümet daha iyidir” sloganı da tam tersi bir ifadenin olduğu kadar yanıltıcıdır. 

    Özetlemek gerekirse, Liberalizmin modern bir şekilde yenilenmesine ihtiyacımız var ve bu yenilenme hem özgürlük hem de güvenlik sunmalı. Liberalizmin fırsat eşitliği ve yukarı doğru sosyal hareketlilik vaadini yerine getirmeliyiz ve statükonun devamından öte, yeni bir ilerleme kavramı geliştirmeliyiz. Liberal demokrasinin daha başarılı, daha yenilikçi ve daha adil bir sistem olduğuna ve öyle kalacağına olan güvenimiz risk altında. Şimdi bunları çözüme kavuşturma zamanı…

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikYeşil Bir Dış Politika? | Koray Doğan Urbarlı & Selim Yıldırım | Berlin Duvarı #10
    Sonraki İçerik Rusya-Ukrayna Savaşı|Eser Özdil: Süreç bizi Putin’siz bir Rusya’ya götürebilir

    Diğer İçerikler

    Röportajlar

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Daktilo1984
    Röportajlar

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz
    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}