Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kapitalist Sistemler ve Gelir Eşitsizliği
    Çeviriler

    Kapitalist Sistemler ve Gelir Eşitsizliği

    Branco Milanovic8 Şubat 20217 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    *Yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

    Benzer seviyelerde gelir eşitsizliği, tamamen farklı sermaye ve emek dağılımları ile karakterize edilebilir. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce ABD’de en yüksek ondalık gelir diliminde yer alan kişiler esas olarak sermaye geliri elde ederken, 2010 yılında en yüksek ondalık dilimde yer alan kişiler hem yüksek emek hem de sermaye geliri elde etti (Piketty 2014). Yine de toplam gelir paylarındaki fark küçüktü.

    Farklı sermaye ve emek dağılımları, farklı ekonomik sistemleri tanımlar. İki kutuplu sistem özellikle önemlidir. Klasik kapitalizmde -Ricardo (1994 [1817]) ve Marx’ın (1992 [1867], 1993 [1885]) yazılarında açıkça görüldüğü üzere- bir grup insan geliri tamamen varlıkların mülkiyetinden alırken, başka bir grubun geliri tamamen emekten gelir. İlk grup (kapitalistler) genellikle küçük ve zengindir; ikincisi (işçiler) genellikle çok sayıda ve fakirdir veya en iyi ihtimalle orta düzey gelir düzeyine sahiptir. Sistem, yüksek gelir eşitsizliği ile karakterize edilir.

    Ancak günümüzün liberal kapitalizminde, insanların önemli bir yüzdesi hem sermayeden hem de emekten gelir elde etmektedir (Milanovic 2019). Gelir dağılımında yükseldikçe kişinin sermayeden elde ettiği gelir payının arttığı hala doğrudur; ancak, çoğu zaman zenginlerin hem yüksek sermayesi hem de yüksek emek geliri vardır. Kişiler arası gelir eşitsizliği hala yüksek olsa da gelir bileşimindeki eşitsizlik çok daha azdır.

    Çalışmamızın amacı, kapitalizmin ampirik olarak farklı biçimlerini sınıflandırmamıza izin veren yeni bir eşitsizliğe bakma yolu sunmaktır. Olağan kişiler arası gelir eşitsizliğine ek olarak, insanların gelirlerinin faktöral (sermaye veya emek) bileşimindeki eşitsizliğe bakarız. Sınıf analizi (sınıfın, kişinin elde ettiği gelirin türüne bağlı olarak dar tanımlandığı yerde), uygun gelir eşitsizliği analizinden ayrılır.

    Dünyanın hangi ülkeleri klasiğe, hangileri liberal kapitalizme daha yakın? Klasik kapitalizm, liberal kapitalizmden kişiler arasında daha yüksek bir gelir eşitsizliği mi sergiliyor? Herkesin yaklaşık olarak aynı sermaye ve emek geliri payına sahip olduğu “homoploutik” toplumlar olarak adlandırdığımız şeyi bulabilir miyiz? Bu tür homoploutik toplumlar yüksek veya düşük seviyelerde gelir eşitsizliği sergiler mi?

    Bu soruları yanıtlamak üzere Ranaldi ve Milanovic (2020), gelirlerin bileşimsel eşitsizliğini (zengin kapitalistlerden ve yoksul işçilerden oluşan bir topluma ne derece sahip olduğumuzu) tahmin etmek için yakın zamanda Ranaldi (2020) tarafından geliştirilen yeni bir istatistiği benimsiyor: gelir faktörü konsantrasyonu (Income Factor Concencration [IFC]) endeksi. Gelir faktörü konsantrasyonu endeksi, toplam gelir dağılımının en üstünde ve en altında yer alan bireyler iki farklı türde gelir elde ettiklerinde maksimumda ve her bireyin aynı sermaye ve emek geliri payına sahip olduğunda minimumdur. Gelir faktörü konsanstrasyonu endeksi bire yakın olduğunda (maksimum değer), bileşimsel eşitsizliği yüksektir ve bu toplum klasik kapitalizmle ilişkilendirilebilir. Endeks sıfıra yaklaştığında, bileşimsel eşitsizliği düşüktür ve bir toplum homoploutik kapitalizm olarak görülebilir. Liberal kapitalizm ikisinin arasında yer alır. Fakir kapitalistleri ve zengin çalışanları olan toplumları tanımlayan gelir faktörü konsantrasyonu endeksinin negatif değerlerinin pratikte bulunması olası değildir.

    Bu metodolojiyi, Lüksemburg Gelir Çalışmaları Kurumu (LIS) aracılığıyla son 25 yılda Avrupa, Kuzey Amerika, Okyanusya, Asya ve Latin Amerika ülkelerinden alınan mikro verilerle incelediğimizde ve dünya üretiminin yaklaşık %80’ini kapsayan 47 ülkeye uyguladığımızda, üç ana ampirik bulgu ortaya çıkmaktadır.

    Birincisi, klasik kapitalizm, liberal kapitalizmden daha yüksek gelir eşitsizliği ile ilişkilendirilme eğilimindedir (bkz. Şekil 1). Bu ilişki, Ricardo ve Marx gibi klasik yazarların zihninde ve aynı zamanda güçlü sınıf ayrımlarına sahip olduğu düşünülen ülkelerdeki Birinci Dünya Savaşı öncesi eşitsizlik üzerine yapılan son çalışmalarda örtük olmasına rağmen (Bartels vd 2020, Gómes Léon ve de Jong 2018), hiçbir zaman deneysel olarak test edilmedi.

    Şekil 1.

    Not: Grafik, yatay eksende bileşimsel eşitsizliği ve dikey eksende kişiler arası gelir eşitsizliğinin standart ölçüsünü (Gini katsayısı) göstermektedir. Nordik ülkeler (Finlandiya, İsveç, Norveç ve Danimarka) kırmızıyla işaretlenmiştir.

    İkincisi, küresel ölçekte üç büyük küme ortaya çıkıyor. İlk küme, Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusya’yı içeren gelişmiş ekonomilerden biridir. Nispeten düşük ila orta düzeylerde hem gelir hem de bileşimsel eşitsizlik bu kümelenmeyi karakterize eder. ABD ve İsrail, her iki boyutta da daha yüksek eşitsizlik sergiledikleri için çekirdek ülkelerden biraz ayrı duruyorlar.

    Latin Amerika ülkeleri ikinci kümeyi temsil etmektedir ve ortalama olarak her iki eşitsizlik boyutunda da yüksek seviyelerle karakterize edilmektedir.

    Üçüncü küme Nordik ülkelerden oluşur ve düşük düzeydeki gelir eşitsizliğini yüksek bileşimsel eşitsizliği ile birleştirdiği için istisnai bir durumdur. Bu tamamen şaşırtıcı değildir: İskandinav ülkelerinin ücret kısıtlamalarını ‘sosyal olarak kabul edilebilir’ yüksek sermaye getirileriyle birleştirdiği bilinmektedir (Moene ve Wallerstein 2003, Moene 2016). Sermaye ve emek arasında (1930’ların başında ulaşılan) bu tür bir uzlaşma, bölgedeki maaş eşitsizliğine bir sınır koydu (Fochesato ve Bowles 2015), ancak servet eşitsizliğine dokunulmadı (Davies ve diğerleri, 2012). Sermaye geliri vergilendirmesinin ilerlemesini önemli ölçüde azaltarak (Iacono ve Palagi 2020), 1990’larda gelir vergisi reformları aynı yönde çalıştı.

    Birkaç tane başka sonuçlar ortaya çıkmıştır. Birçok Doğu Avrupa ülkesi İskandinav kümelenmesine yakındır. Bazıları (Litvanya ve Romanya), muhtemelen devlet varlıklarının yoğunlaştırılmış özelleştirilmesinin bir ürünü olan çok yüksek bir bileşimsel eşitsizliğe sahiptir. Hindistan, yüksek düzeyde gelir eşitsizliği içeren sınıf temelli bir yapı sergileyen Latin Amerika kümelenmesine çok benzemektedir.

    Tayvan ve Slovakya, bunun yerine, en ‘sınıfsız’ toplumlardır. Çok düşük gelir düzeylerini ve bileşimsel eşitsizliği birleştiriyorlar. Bu onları gelirin sermaye payındaki artışına karşı “eşitsizliğe dirençli” kılar. Başka bir deyişle, daha fazla otomasyon ve robotik nedeniyle sermaye payı artmaya devam ederse (Baldwin 2019, Marin 2014), kişiler arası eşitsizliği yükseltmeyecektir: herkesin geliri aynı oranda artacaktır. Bu tür toplumlarda işlevsel ve kişisel gelir dağılımı arasındaki bağlantı zayıftır – Milanovic’in (2017b) bir önceki VoxEU köşesinde de bahsettiği üzere Tayvan’ın Çin’den hem daha “sınıfsız” hem de daha az eşitsiz olması da bir hayli ilginçtir.

    Analizimizden çıkan üçüncü ve belki de en çarpıcı sonuç, örneklemimizdeki hiçbir ülkenin diyagramın sol üst kısmını işgal etmemesidir. Düşük düzeylerdeki bileşimsel eşitsizliğin (Tayvan ve Slovakya’daki gibi) aşırı yüksek düzeylerde gelir eşitsizliğiyle (Latin Amerika’da olduğu gibi) birleştiği ülkelerin hiçbir kanıtı bulamıyoruz.

    Sonuç olarak, iki eşitsizlik boyutu temelinde kapitalizmin çeşitlerinin yeni bir sınıflandırmasını öneriyoruz (Tablo 1). Bu tür bir sınıflandırmanın, kapitalizmin çeşitleri üzerine literatüre güçlü bir ampirik ve dağıtımsal çözümleme ve daha geniş bir coğrafi kapsam getirdiğine inanıyoruz.

    Tablo 1. Kapitalizmin Sınıflandırılması

    Fotoğraf: Thomas de LUZE


    Kaynakça

    Baldwin, R (2019), The Globotics Upheaval: Globalization, Robotics and the Future of Work, Princeton University Press.

    Bartels, C, F Kersting and N Wolf (2020), “Testing Marx: Inequality, Concentration and Political Polarization in late 19th Century Germany”, German Institute for Economic Research.

    Davies, J, R Lluberas and A Shorrocks (2012), Credit Suisse Global Wealth Report 2012.

    Fochesato, M and S Bowles (2015), “Nordic exceptionalism? Social democratic egalitarianism in world-historic perspective”, Journal of Public Economics 127: 30-44.

    Gómes Léon, M and H J de Jong (2018), “Inequality in turbulent times: income distribution in Germany and Britain, 1900–50”, Economic History Review.

    Iacono, R and E Palagi (2020), “Still the Lands of Equality? On the Heterogeneity of Individual Factor Income Shares in the Nordics”, LIS working papers series 791.

    Marin, D (2014), “Globalization and the Rise of the Robots”, Vox.EU.org, 15 November.

    Marx, K (1992 [1867]), Capital: A Critique of Political Economy 1, translated by B Fowkes, London: Penguin Classics.

    Marx, K (1993 [1885]), Capital: A Critique of Political Economy 3, translated by D Fernbach, London: Penguin Classics.

    Milanovic, B (2017a), “Increasing Capital Income Share and its Effect on Personal Income Inequality”, in H Boushey, J Bradford DeLong and M Steinbaum (eds) After Piketty. The Agenda for Economics and Inequality. Cambridge, MA: Harvard University Press.

    Milanovic, B (2017b), “Rising Capital Share and Transmission Into Higher Interpersonal Inequality”, Vox.EU.org, 16 May.

    Milanovic, B (2019), Capitalism, Alone, Cambridge MA: Harvard University Press.

    Moene, K O and M Wallerstein (2003), “Social democracy as a development strategy”, Department of Economics, University of Oslo 35/2003.

    Moene, K O (2016), “The Social Upper Class under Social Democracy”, Nordic Economic Policy Review 2: 245–261.

    Ricardo, D (2004 [1817]), The Principles of Political Economy and Taxation, London: Dover publications. 

    Ranaldi, M (2020), “Income Composition Inequality”, Stone Center Working Paper Series 7.

    Ranaldi, M and B Milanovic (2020), “Capitalist Systems and Income Inequality”, Stone Center Working Paper Series 25.

    Piketty, T (2014), Capital in the Twenty-First Century, translate by A Goldhammer, Cambridge, MA: Harvard University Press.

    Dünya Ekonomi
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikEngelli Sporuna İdari ve Sportif Bakış | Sporosfer #4
    Sonraki İçerik Otoriterleşme, Popülizm ve Türkiye | Konuk: Yunus Sözen | Yerden Yüksek #2

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}