Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Popülistler Neden Seçim Kaybetmezler*
    Çeviriler

    Popülistler Neden Seçim Kaybetmezler*

    Jan-Werner Mueller23 Mayıs 20194 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Türkiye’nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel başkanı olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi adayının az farkla kaybettiği İstanbul belediye seçimlerinin tekrarlanmasına karar verdi. Seçim gününden itibaren, ülkenin “güçlü lideri” usulsüzlüklerden yakınmaya ve muhalefet adayının zaferinin oy hırsızlığı sonucu mümkün olabildiğini dile getirmeye devam etti. Bu göz göre göre demokrasiye zarar veren ve hükümet galip gelene kadar oy verme işleminin tekrar edeceğini gösteren hamle aslında bir reel politik meseleydi. Zira, Erdoğan’ın partisi ve yakın çevresi Türkiye iş hayatının kalbi olan İstanbul’un yarattığı kaynaklara sırtını dayamıştı. Öte yandan, bu tavrın aynı zamanda otoriter popülizmin mantığı ile açıklanabilecek bir tarafı da olabilir.

    Erdoğan gibi politikacılar, halkı sadece kendilerinin gerçekten temsil ettiklerini iddia eder ve bu yönleriyle diğerlerinden ayrışırlar. Onlar için seçimleri kaybetmiş olmalarının açıklaması, liberal elitlerin seçime hile karıştırmış olmalarıdır. Hali hazırda, dünyada Erdoğan’a benzeyen, Macaristan Başbakanı Victor Orban ve Amerika Birleşik Devletler Başkanı gibi birçok politikacı mevcuttur. Geçtiğimiz hafta, Temsilciler Meclisi sözcüsü Nancy Pelosi, bir mülakatta, Donald Trump’ın da az farkla seçimi kaybettiği takdirde Erdoğan’ın yaptığı gibi sonuçları reddetme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Pelosi’nin endişelenmek için haklı sebepleri var.

    Genel olarak kabul edilmiş görüşün aksine, popülistleri diğerlerinden farklı kılan sadece elitleri eleştirmeleri değildir. Güçlü olanı eleştirmekte yanlış bir şey yoktur hatta bu sağlıklı bir demokrasinin göstergesidir. Popülistleri kendine özgü kılan ise “gerçek halkı” sadece kendilerinin temsil ettiğini iddia etmeleridir. Bu iddia sadece diğer politik grupların ve yarışmacıların meşruluk eksikliği çektiğini veya yozlaşmış olduğunu iddia etmez, aynı zamanda popülistleri desteklemeyen insanları da milletin bir parçası olarak görmeyi reddetmek anlamına gelir. 2014 yılında bir parti toplantısında Erdoğan’ın diğer partileri kastederek söylediği gibi “Biz gerçek milletiz. Siz kimsiniz?”

    Bu mantığa göre, sadece popülistler sessiz kitleleri temsil etmektedirler ve bu sessiz kitlelerin konuşmasına izin verildiği sürece seçimleri daima onlar kazanacaktır. Seçimleri kaybettikleri zaman ise popülistler, kaybeden diğer siyasi partilerin normalde yaptıkları gibi davranmaz, gelecek seçimlerde kazanmak ve halkı ikna etmek için daha fazla çalışacaklarını söylemezler. Bunun yerine, popülistler gizli veya açık bir şekilde suskun bir kitlenin değil susturulmuş bir kitlenin temsilcisi olduklarını iddia ederler. Yani, perde arkasında birileri, mutlaka bir manipülasyon yapmış ve insanların gerçek temsilcilerine oy vermelerini önlemiştir. Bu argüman, popülizmin oy hırsızlığı söylemine komplo teorilerini de eklemesini beraberinde getirir.

    Trump, 2016 yılında, Hillary Clinton’ın zaferini kabul edip etmeyeceğini soranlara yüz kızartıcı bir şekilde “Sırası gelince size söylerim” gibi bir cevap vermişti. Elbette ki Trump’ın kitlesi onun ne demek istediğini gayet iyi anlamıştı. Trump destekçilerinin yüzde yetmişi Demokrat aday seçilmiş olsaydı bunun bir usulsüzlük sonucu olacağına inanıyordu. Bu tip rakamlar bir demokrasi için kötü haberdir; insanların seçim sonuçlarını koşulsuz kabul etmesi gerektiği için değil, popülistlerin sürekli olarak var olan kurumlara karşı güvensizlik aşıladıkları için… Mesela, Almanya’nın aşırı sağ popülist partisi Alternative for Deutschland yıllardır, herhangi bir kanıt sunmadan, seçim usulsüzlükleri olduğundan bahseder ve devamlı gözlemci talebinde bulunur. Trump da 2016 yılında bir yenilgiyi asla kabul etmeyeceğini, seçmen listelerindeki illegal seçmenlerin azaltılması gerektiğini iddia ederek belli etmişti.

    Seçimlerin güvenliğini, kaynağı belli olmayan kara para veya diğer ölçülebilir faktörler üzerinden sorgulayanlar ile kazanamadığı için seçimleri gayri meşru ilan edenler arasında hayati bir fark vardır. Ülkeyi yıllardır yöneten, dolayısıyla potansiyel bir usulsüzlüğü kendi lehine yapması daha olası bir popülist parti, kaybettiği bir seçimi yeniletmek ve gerçek halka kendisini yeniden ifade etmesi için bir şans daha tanımak için yeterli sebepler bulabilir. Popülistlerin iktidara geldikleri vakit sakinleşeceklerini ve kurumları eleştirmeyi bırakacaklarını düşünen naif görüşlerin aksine, popülistler için “karanlık uluslararası güçler” gibi suçlanacak birileri daima vardır. Bu senaryo Türkiye ve Macaristan’da ABD’ye göre daha olasıdır. Ancak dünyanın en güçlü ülkesinde bile, Trump, Clinton’ın arkasında özel çıkarları olan şeytani güçler olduğunu söyleyen reklamlar vermiştir.

    Peki, bu duruma karşı hiçbir şey yapılamaz mı? Seçeneklerden birisi, popülistleri itiraz edemeyecekleri kadar ağır bir yenilgiye uğratmaktır. Bir başka seçenek ise, popülistlerin sonuçlara yaklaşımını değiştirmeyecek olsa da, uluslararası gözlemcilerin seçimlerde görev almasını sağlamak olabilir. Sindirmesi daha zor ancak maalesef zorunlu olanı, popülistlere bir çıkış yolu sunmak ve seçimleri kaybettikleri zaman her şeylerini kaybetmek zorunda olmadıklarını söylemektir. Aşikardır ki, yozlaşmış yönetimler için seçimleri kaybetmek varoluşsal bir krize dönüşür, çünkü onlar için “saray ile zindan” arasında bir başka seçenek yoktur. Dolayısıyla, onların ve yakın çevrelerinin her şeylerinden yoksun bırakmadan gitmelerine izin vermek, hatta bunu yasaların dışına çıkmayı göze alarak yapmak nahoş bir durum gibi gözükse de demokrasiyi yeniden inşa etmek ve korumak için ödenmeye değer bir bedeldir.

    *Bu yazı 8 Mayıs 2019 tarihinde New York Times’ta yayınlanmış ve Burak Bilgehan Özpek tarafından çevrilmiştir. Yazının orijinal versiyonu: https://www.nytimes.com/2019/05/08/opinion/populists-dont-lose-elections.html

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikReiscilik Yeni Bir Şey Değil
    Sonraki İçerik Literatüre Meydan Okumak

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Deniz Gün Eraslan
    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı
    Röportajlar

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Daktilo1984

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}