31 Mart yerel seçimlerine az bir süre kala siyasi partilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi için adayları açıklanmaya devam ediyor. Şu ana kadar kesinleşen adaylar Ak Parti’den Murat Kurum, CHP’den Ekrem İmamoğlu, Zafer Partisi’nden Aziz Karamahmutoğlu ve geçtiğimiz günlerde adaylığı açıklanan ve sosyal medyada sıkça tartışılan İYİ Parti’nin adayı Buğra Kavuncu oldu. 2019 seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nun kampanyasını organize eden isimlerden biri olan Kavuncu’nun adaylığının açıklanması, Akşener ve İmamoğlu arasındaki iplerin tamamen koptuğunu gösterdi.
Henüz adaylarını açıklamayan ve seçim için alacağı tavır merak edilen DEM ve Yeniden Refah Partisi’nin ise kimi destekleyeceği kulislerde en çok tartışılan konu. Yeniden Refah Partisi (YRP) geçtiğimiz günlerde gündeme düşen İstanbul’da aday çıkarmayacakları yönündeki iddiaları kesin bir dille reddetti. 2023 Genel Seçimlerinde Cumhur İttifakı listelerinden beş milletvekili çıkaran ve 14 Mayıs’ta yüzde 2,8 oy olan partinin İstanbul’da aday çıkarması durumunda Ak Parti’yi zora sokacağı düşünülüyor. YRP’nin İstanbul kararını, partinin İstanbul İl Siyasi İşler Başkanı ve aynı zamanda 2023 Genel Seçimleri döneminde Seçim Karargâh Başkanlığı görevini yürüten Yunus Emre Taşçı’ya sorduk.
Yeniden Refah Partisi, 2024 yerel seçimlerinde İstanbul’da aday çıkarmayacağı iddialarını yalanladı. Cumhur İttifakı ile yerel seçimlerde işbirliği yapmayı düşünüyor musunuz?
Bizim böyle bir düşüncemiz yok işin gerçeği. Biz seçim sürecinin en başından bu yana hep şunu söyledik: Biz her yerde tüm seçim bölgelerinde kendi adaylarımızla seçime girecek şekilde hazırlanıyoruz. Fakat Ak Parti’nin böyle bir talebi oldu. Cumhurbaşkanının bir daveti üzerine genel başkanımızla bir görüşme oldu. Bu görüşmeye istinaden de heyetler arası 2 tane görüşme yapıldı. Onların oluşturduğu görüşme heyeti ve bizim bir heyetimiz arasındaki görüşmeler zarfında herhangi bir mutabakata varılamadı. Herhangi bir yol alınamadı. Zaten bu bahsedilen ittifakın da kapsamı sadece Ankara, İzmir ve İstanbul büyükşehir belediyeleri şeklindeydi. Ama henüz bir mutabakata varılabilmiş değil.
Görüşme trafiği de şu anda kesilmiş durumda. Siyasi işler başkanımız ve aynı zamanda basın sözcümüz olan Suat Kılıç Bey’in kendisi de bu durumu basına ifade etti. Bu görüşmeler şu an itibarıyla kesildi. Şu an biz adaylarımızı çıkaracak şekilde hazırlanıyoruz. Ama henüz bu adaylarımızı açıklamadığımız için bu takvim içinde tekrar bir görüşme talebi olursa buna olumlu bakabiliriz diye söylendi. Ama şunu söylemekte fayda var, şu anda ittifak olmayacakmış gibi hazırlanıyoruz. Bütün adaylarla alakalı çalışmaları son aşamaya getirdik. Yakın bir zamanda da açıklayacağız gibi görünüyor, ama karşı taraftan farklı bir talep gelirse, tekrar bir uzlaşma alanı doğarsa, bu tekrar oturup değerlendirilebilecek bir şey diyorum.
Yeniden Refah Partisi, 2024 yerel seçimlerinde İstanbul’da nasıl bir strateji izleyecek?
Biz İstanbul’da 15 ilçemizde istişareler yaparak adaylarımızı belirledik. Aday belirleme çalışmalarımız devam ediyor. Tahmin ediyorum önümüzdeki hafta itibariyle İstanbul ilçeleri için 15 adayımızı daha ilan etmiş olacağız. Büyükşehirle alakalı da çalışmalarımız devam ediyor. Ön plana çıkan isimler var, işte Elif Erbakan Altuniz Hanımefendi ve Suat Kılıç Bey yine Mehmet Altuniz Bey. Bu isimler parti çevreleri tarafından, İstanbul teşkilatlarımız tarafından ön plana çıkarılan adaylarımız. Ama şu an büyükşehir adayı kim olacak diye sorarsanız henüz bir netlik yok, istişareler devam ediyor.
İstanbul’daki muhafazakâr seçmeni nasıl ikna etmeyi planlıyorsunuz?
Muhafazakâr seçmen derken aslında bu muhafazakâr seçmen dediğimiz 94 yerel seçiminde bizim seçmenlerimizdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Bey, o dönemde Refah Partisi olarak bizim adayımızdı. Şu anki ona oy veren seçmen de Refah Partisi döneminde aslında bize oy veren seçmenin neslidir. Dolayısıyla biz bu seçmeni Milli Görüş seçmeni olarak değerlendiriyoruz. Diğer bir taraftan da bizim çıkaracağımız adayın Murat Kurum Bey’den daha fazla karşılık bulacağına inanıyoruz. Çünkü Murat Kurum, sahada fazla bir heyecan uyandırmadı, böyle görüyoruz.
AKP ile ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Biz her şeyden önce tüm siyasi partilere eşit mesafedeyiz. Biz müstakil bir partiyiz. Fakat şöyle, bildiğiniz üzere biz geçtiğimiz milletvekilleri seçimlerinde onlarla bir ittifak yaptık. Bu ittifakın kapsamı, geçici bir seçim işbirliği protokolü çerçevesinde belirlenmiştir. Bir protokol imzalandı. Bu protokolü de biz milletimizin menfaatine gördük ve bu ittifakın olabilmesi için Milli Görüş çizgisi ve prensipleriyle de bağdaşan 30 madde sunduk. En azından ana noktalarda bu dönemde bu prensiplerle yönetmeyi düşünüyorsanız, biz bu ittifakı yapabiliriz dedik. Onların Genel Sekreteri tarafından bu maddeler imza edildi.
Biz bu süreçte de, yani bu iktidar dönemi boyunca da, 2028’e kadar bu politikaların takipçisi olacağız. Bu prensipler terk edildiği takdirde bunu en yüksek sesle biz söyleyeceğiz dedik ve şu an itibariyle de takdir edersiniz ki bütçe görüşmelerinde en sert ve somut tavrı biz ortaya koyduk ve en sert açıklamaları Yeniden Refah Partisi olarak biz yaptık. Dolayısıyla, böyle bütüncül bir ittifak durumumuz yok. Yani biz biziz. Evet, geçici seçimi işbirliği yaptık. Bunun karşılığında da zaten bizim ortaya koyduğumuz 30 maddelik ilkeler manzumesi AK Parti tarafından kabul edildi. Biz, bu ilkeler hayata geçsin diye ittifak yaptık. Biz, tüm seçim çevrelerinde 600 milletvekili listesinden aday gösterdik. Yalnızca Cumhurbaşkanı adayı göstermedik. Ama kendi listemizden kendi gücümüzle beş tane milletvekili çıkardık. Türkiye’ye genelinde şu an itibarıyla yerel seçimlerle alakalı bütüncül bir ittifak durumumuz yok iktidar partisiyle.
Murat Kurum’un geçtiğimiz günlerde açıkladığı seçim vaatlerini nasıl buldunuz? AKP’nin İstanbul belediyeciliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben aynı zamanda il seçim karargâh başkanıyım. Partimizle çok yoğun bir süreç içindeyiz. Dolayısıyla ben bu vaatleri sıcağı sıcağına çok fazla inceleme fırsatı bulamadım. Ama şöyle, bir kere bizim seçim manifestolarımız Türkiye genelinde ahlaklı belediyecilik üzerine. Bizim bir seçim konseptimiz var. Burada da söylemek istediğimiz şu: Rantçı, heykelci ve örgütlü belediyecilik diye tanımladığımız üç tane modelle milletimizin karşı karşıya kaldığını söylüyoruz. Burada bir kere biz rantı, adam kayırmayı yerel yönetimlerden söküp atacağız inşallah. Diğer bir taraftan da biz, kendi görev yeri dışında her işle ilgilenen, Türkiye sathında toplantılar yapan, cumhurbaşkanı yardımcılığına talip olan ve görev yerini sık sık terk eden bir belediyecilik anlayışını da heykelci belediyecilik olarak adlandırıyor ve onu da reddediyoruz.
Şu an itibariyle adayımız belli olmadığı için kendisinin de sürece katacağı şeyler illa ki olacaktır, kendi müşahhas projelerini açıklayacaktır. Genel çerçevede biz ilkeler bazında ahlaklı, faziletli, liyakatli, gayretli bir belediyeciliği inşallah hâkim kılmak istiyoruz. AK Parti belediyeciliği diye bir söylem üretildi. Ama aslında Milli Görüş belediyeciliğinin mirası üzerine bir şeyler inşa etmeye çalışan bir akımdır bu diye düşünüyoruz. Yoksa milletimizin kalbinde asıl yer eden, 94 yılında başlayan ve çok güçlü bir şekilde tüm Türkiye sathında belediyelerin kahir ekseriyetini alıp yöneten Milli Görüş belediyeleridir. Bu belediyecilik geleneğini yeniden hâkim kılmak istiyoruz.