Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kitap Yorum: Kuran-ı Kerim – II
    Yazılar

    Kitap Yorum: Kuran-ı Kerim – II

    Birol Başkan30 Mart 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Gökleri direksiz yükseltti,
    Genişlettikçe genişletti,
    Ve yıldızlarla süsledi.
    Güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi,
    Tekini çıra, diğerini nur yaptı,
    Bir menzile yerleştirdi,
    O menzillerde yürüttü.
    Geceyi ve gündüzü yarattı,
    Gölgeleri.
    Yeri döşek gibi serdi,
    Üzerine dağları direk gibi dikti.
    Canlıları yarattı,
    Eşlerini,
    Onları çoğalttıkça çoğalttı.
    Gökten su indirdi,
    O su ile yarattıkları için çeşitli rızıklar bitirdi.
    Irmaklar akıttı, yollar yaptı.
    Ateşten cinleri yarattı,
    Aynı cinsten Şeytan’ı.
    Melekleri de yarattı: Cibril’i, ölüm meleğini, İsrafil’i, Mikail’i, yazıcıları, arşı taşıyanları, sorgulayıcıları, diğerlerini.
    …
    Ve meleklere seslendi:
    “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım.”
    Şaşkınlık.
    O’nu yeterince övgü ile tesbih etmiyorlar, kutsallığını dile getirmiyorlar mıydı?
    O şaşkınlıkla cevap verdiler:
    “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?”
    Dilediği her şeyi yapan, hesapsızca yapan, kimseye hesap vermeden yapan, yapmaya gücü olan buyurdu:
    “Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim.”
    Kupkuru bir çamurdan, kara balçıktan Adem’i yarattı.
    Ve ona bütün isimleri öğretti.
    “Şunların isimlerini bana söyleyin.”
    Melekler hep birlikte cevap verdi:
    “Seni tenzih ederiz! Bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. En yüksek ilim ve hikmet sahibi şüphesiz sensin.”
    Bu kez Adem’e seslendi:
    “Ey Adem! Eşyanın isimlerini onlara bildir.”
    Adem isimleri saydı.
    “Size ben göklerin ve yerin gizlisini kesinlikle bilirim; yine sizin açıkladığınızı da gizlediğinizi de bilirim demedim mi!”
    Ve meleklere emretti:
    “Adem’e secde edin.”
    Bütün melekler secdeye gitti.
    Şeytan hariç.
    “Seni secde etmekten alı koyan nedir?”
    “Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan… Çamurdan yarattığın bir kimseye secde mi ederim!”
    Şeytan böylece kâfirlerden oldu.
    “Oradan in! Ne haddine ki orada büyüklenesin! Çık! Çünkü sen alçaklardansın.”
    “Diriltilecekleri güne kadar mühlet ver bana.”
    “Şüphesiz ki sen, kendisine mühlet verilenlerdensin.”
    Bunun üzerine Şeytan yemin etti:
    “Beni saptırmana karşılık, ben de onları şaşırtıp, saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim, davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim, Allah’ın yarattıklarını değiştirmelerini… Senin dosdoğru yolunun üzerine oturacağım. Önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.”
    “Kınanmış ve alçalmış olarak oradan çık. Onlardan kim sana uyarsa, andolsun ki cehennemi onlarla dolduracağım.”
    Adem huzur bulsun diye ona bir eş yarattı. İkisini cennete koydu ve buyurdu:
    “Orada istediğiniz yerden rahatça yiyip için.”
    Sadece tek bir ağaçtan men etti.
    “Şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zalimlerden olursunuz.”
    Ancak Şeytan boş durmadı, ikisi ile uğraşmaya başladı, vesveseler verdi.
    “Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayacak bir mülkü haber vereyim mi?”
    “Ey Adem, bu gerçekten sana ve eşine düşmandır; sakın sizi cennetten sürüp çıkarmasın, sonra mutsuz olursun.”
    Bu uyarıya rağmen ikisi Şeytan’a uydu ve yasak meyveden yediler, yer yemez de ayıp yerleri açılıverdi. Alel acele cennet yaprakları toplayıp üzerlerini örtmeye çalıştılar. Ceza kesindi.
    “Birbirinize düşman olmak üzere inin!”
    Derin bir pişmanlık. Samimi bir tövbe ve tövbenin kabulü….
    …
    İlk Adem’i yarattı.
    Ondan eşini.
    Her ikisinden de diğer insanları türetti.
    İnsanlar tek bir ümmetti.
    Çoğaldılar.
    Çoğaldıkça bölündüler.
    Halklara, kavimlere ayrıldılar.
    Çoğaldıkça, bölündükçe birbirleriyle anlaşmazlığa düştüler.
    Unuttular, ortaklar koştular, ve yoldan saptılar.
    İçine düştükleri anlaşmazlıkları çözebilsinler,
    Aralarında hüküm verebilsinler,
    Unuttuklarını hatırlasınlar,
    Ortaklar koşmasınlar,
    Başkalarına zulm etmesinler,
    Ve tekrar doğru yola girsinler diye,
    Uyarıcılar gönderdi.
    Bir çok uyarıcı,
    Her ümmete…
    Ve kitaplar indirdi.
    Ta ki insanların bir bahanesi kalmasın.
    Nuh’u gönderdi,
    Putlara tapan kavmine.
    “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur.”
    “Bin yıldan elli yıl eksik bir süre,”
    Gece gündüz durmadan davet etti.
    Ancak onlar bu daveti red.
    Parmakları ile kulaklarını tıkadılar,
    Elbiselerine büründüler,
    Ayak dirediler,
    Kibirlendikçe kibirlendiler.
    Ve tanrılarından, Ved’den, Suva’dan, Yeğus’tan, Yeuk’tan ve Nesr’den, vazgeçmediler.
    “Rabbim! Yeryüzünde kâfirlerden hiç kimseyi bırakma!”
    Bu beddua kabul oldu ve tufan onları yakaladı.
    Sadece ilahi daveti kabul edenler gemi sayesinde kurtuldu.
    Ayetleri yalanlayanlar ise,
    Onları,
    “Suda boğduk!”
    Gel zaman,
    Git zaman,
    Nuh’un soyundan,
    İbrahim’i de gönderdi.
    Babasına ve kavmine seslendi:
    “Siz kime kulluk ediyorsunuz?”
    Yoksa,
    O’ndan başka, bir takım uydurma ilahlara mı tapıyorsunuz?”
    Putlara mı?
    Önüne konmuş yemekleri yiyemeyen,
    Konuşamayan,
    Kendilerini dahi korumaktan aciz putlara.
    “Yonttuğunuz şeylere mi ibadet edersiniz! Oysa ki sizi ve yapmakta olduklarınızı,”
    Kim yarattı?
    O.
    İbrahim’in kavmi de onu dinlemedi, hatta ateşe attı.
    Ancak ateş İbrahim’i yakmadı,
    Hatta onun için serinlik ve esenlik oldu.
    Ardından İbrahim kavminden ayrıldı ve başka bir ülkeye yerleşti. Arkada bıraktığı kavmi ise hüsrana uğrayanlardan oldu.
    Ve Musa’yı gönderdi.
    Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkarması,
    Onlara Allah’ın günlerini hatırlatması için…
    Firavun’dan kurtardığı kavmini.
    O Firavun ki, onları işkencenin en ağırına uğratıyor,
    Oğullarını boğazlayıp kadınlarını sağ bırakıyorlardı.
    Ancak Musa’nın kavmi de unuttu,
    Emirler karşısında gevşeklik etti,
    Ayak diretti, bahaneler üretti.
    Ve cezayı haketti.
    “Artık yeryüzünde şaşkın şaşkın dönüp dolaşacaklardı.”
    Aynı kavme, İsrailoğulları’na,
    Hahamlarını rab edinen o kavme,
    İsa’yı da gönderdi.
    Babasız, aynı Adem gibi, topraktan yaratılan İsa’yı.
    Musa’ya indirilen Tevrat’ı doğrulamak,
    Haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak,
    Ve gerçek ve tek tanrıya kulluğa çağırmak için.
    Onunla mucizeler gönderdi,
    Mukaddes ruhla destekledi,
    Henüz beşikte iken konuşturdu,
    Hikmeti öğretti.
    Onun elinde çamurdan yapma kuşu canlandırdı,
    Onun eliyle anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştirdi,
    Onun eliyle ölüleri diriltti.
    Ancak kavmi onu yine de inkar etti.
    Bunlar “apaçık bir sihirden başka bir şey değildir,” dediler.
    Hatta onu ölüme gönderdiler.
    “Biz Allah’ın peygamberi Meryemoğlu İsa Mesih’i öldürdük.”
    Bununla övündüler.
    Oysa onu öldüremediler.
    Zira onu kendi nezdine yükselmişti bile.
    Bu yüzden,
    Ve O’nun seçtiği, tertemiz yaptığı ve dünya kadınlarının tamamına üstün kıldığı o kadına,
    Meryem’e, İsa’nın annesine,
    İftira attıkları için,
    Ve inkar ettikleri için,
    O kavmin kalplerini mühürledi.
    Sonra lanetledi.
    Nuh’u, İbrahim’u, Musa’yı, İsa’yı gönderdi,
    Ve İshak’ı ve Yakup’u ve Yusuf’u ve Lut’u ve Salih’i ve Şuayb’ı ve Harun’u ve İlyas’ı ve Yunus’u ve Eyyub’u ve Davud’u ve Süleyman’ı ve Zekeriya’yı ve Yahya’yı,
    Nihayet en son uyarıcıyı,
    Alemlere rahmet,
    Muhammed’i.
    Onu sadece tek bir kavme değil,
    Bütün insanlığa gönderdi.
    “Bir müjde verici ve uyarıcı olarak.”
    Ve Adem’den beri değişmeyen mesajı onun ağzıyla da iletti:
    “Ey insanlar…
    Göklerin ve yerin mülkü sadece O’nundur.
    O’ndan başka İlah yoktur.
    Sadece O’dur dirilten ve öldüren.”
    Ve o çetin mücadelesinde,
    Kafirlere, münafıklara, Yahudilere, Hristiyanlara karşı verdiği,
    Yardım etti.
    Onun eliyle,
    İbrahim’in oğlu İsmail’le el ele inşa ettiği,
    İnsanlığın ilk ibadet evi,
    Hidayet kaynağı Kabe’nin,
    O’nun kızlarıdır dedikleri,
    Lat, Uzza ve Menat’tan ve diğer putlardan temizletti.
    Ve mührü vurdu:
    “Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.”

    Kuran-ı Kerim. https://kuran.diyanet.gov.tr/

    Fotoğraf: Masjid MABA

    Edebiyat Kitap Kitap Yorum R2
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikCanavarı Aç Bırakan Liberteryenler Klanın Egemenliğine Dikkat Etmeli
    Sonraki İçerik Seçim Güvenliği ve Seçmen Sayısı | Nabız #127

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Deniz Gün Eraslan
    Yazılar

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Erdal Kesin
    Videolar

    Stefan Zweig II: 1934’e Kadar Zweig | Korgün Koral & Burak Bilgehan Özpek| İki Savaş Bir Yazar #3

    18 Mayıs 2025 Korgün Koral ve Burak Bilgehan Özpek

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}