Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Orta Doğu Demokrasiye Hazır Mı?
    Yazılar

    Orta Doğu Demokrasiye Hazır Mı?

    Ömer Faruk Topal19 Ağustos 20194 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Avrupalı devletler dünyanın farklı bölgelerini sömürgeleştirmeye başladıklarında karşılarında onları durduracak bir askeri güç yoktu. Ancak yine de yayılmacılıklarını meşrulaştırma ihtiyacı içindeydiler. Bu sebeple Asya, Afrika ve Amerika kıtalarında yaşayan yerel halkların medeniyetten uzak olduklarını ve kendilerini yönetecek seviyede olmadıklarını iddia ettiler. Medeni milletler seviyesine gelecekleri ana kadar da Avrupalı devletlerin hâkimiyeti altında yaşamaları gerekiyordu. Dipesh Chakrabarty buna tarihin bekleme odası (waiting room of history) diyor. Yani Avrupalı devletler sömürgeleştirmek istedikleri yerlerdeki halkları bir odaya koyup, hazır olacakları ana kadar burada beklemelerini söyledi. Sorun şu ki, o an hiçbir zaman gelmeyecekti.

    Günümüzde Orta Doğu’da yaşayan halklar da Chakrabarty’nin bahsettiği tarihin bekleme odasına hapsedilmiş durumdadır. Üstelik sadece dış güçler tarafından değil, bizzat kendi liderleri tarafından. Orta Doğu’da devrim ve darbelerle başa gelen liderler ülkelerini demir yumrukla yönetirken bu insanların kendilerini yönetecek kapasitede olmadıklarını söylemiş, bu şekilde kendi iktidarlarını meşrulaştırmıştır.

    “Orta Doğu demokrasiye hazır mı?” sorusu son derece anlamsız bir sorudur. Çünkü hiçbir millet demokrasiye hazır olarak ortaya çıkmaz. Sorulması gereken soru şudur: “Orta Doğu’da iyi işleyen demokrasilerin tesisini sağlayacak kurumsal altyapı ve siyasi kültür var mı?” İşin ilginç yanı Orta Doğu’da iyi işleyen demokrasilerin kurulması için gerekli olan bu kurumsal altyapı ve siyasi kültürün gelişmesinin önündeki en büyük engel, halkların demokrasiye hazır olmadığını iddia eden, kendi insanlarını tarihin bekleme odasına hapseden kişilerdir.

    Eğer bir ülkede iktidarı eleştirmenin sonu muhaberat işkencesine uğramaksa o ülkede siyasi kültür gelişebilir mi? Bir taraftan anayasa mahkemesi gibi denetleyici kurumların gelişmesine engel olup, basın özgürlüğünü kısıtlayıp, diğer taraftan nasıl bu halk demokrasiye hazır değil denilebilir? Orta Doğu ülkelerinde ordunun siyasette etkin olmasının nedeni ordudan başka ciddi bir kurumun olmaması olabilir mi?

    Özellikle Arap Baharı’ndan sonra yaşananlar Orta Doğu’daki demokratikleşme ümitlerini haklı olarak söndürse de bu konudaki neden-sonuç ilişkisi yanlış değerlendiriliyor. Irak, Saddam devrildiği için bu hale gelmedi; Irak’ı bu hale getiren Saddam’dır. Libya, Kaddafi devrildiği için bu hale gelmedi; Libya’yı bu hale getiren Kaddafi’dir. Aynı şeyi bölgedeki diğer ülkeler için de söyleyebiliriz.

    Demokratik ülkelerde güç değişimleri genellikle barışçıl şekilde yaşanırken, diktatörlükle yönetilen ülkelerde bu değişimler sancılı olur. Bunun birçok sebebi var ama basit bir örnekle açıklayalım. Bir ülkeyi ayakta tutan şey kurumlarıdır. Diktatörler bütün gücü ellerinde toplamak istedikleri için ülkelerinde güçlü, köklü, sürekli ve bağımsız kurumların gelişmesine izin vermezler. Çünkü bu kurumlar yeri geldiğinde diktatörün gücünü sınırlayacaktır. Bu sebeple kurumları kendi aile, klan ya da gruplarından insanlarla doldururlar. Irak bunun en belirgin örneklerinden biridir. Bir dönem Saddam Hüseyin Iraklıların aşiret ya da bölgelerini belli edecek isimleri kullanmasını yasaklamıştı. Örneğin Saddam Hüseyin el-Tikriti yerine Saddam Hüseyin denilecekti. Birçok yazar bunu Saddam’ın Irak kimliğini aşiret kimliğinin önüne koyma çabası olarak görse de bunun sebeplerinden biri devlet kurumlarının Tikritliler tarafından nasıl doldurulduğunun gizlenmesidir. Böyle bir durumda iktidar değişirse sadece iktidar değişmez, devlet aygıtı da çöker. Devlet aygıtı çökünce de bunun sonucu iç savaş olur.

    Eski zamanlarda hükümdar ölünce onun atadığı bütün kişilerin görevleri düşerdi. Bu sebeple başa gelen hükümdar görev başındaki kişi değişmese bile bütün makamlara tekrar atama yapardı. Oysa bu durum 19. yüzyılda büyük oranda değişmişti. Modern devlet, yazılı kanunlar ve sürekli bürokrasiler ile idare edilen soyut bir kavramdır. Bu sebeple iktidar sahipleri değişse bile varlığını sürdürür. Oysa yukarıda bahsi geçen kişiler bunu tam tersine çevirmiş, devlet aygıtını şahıslarıyla özdeşleştirerek aslında modern devleti ortadan kaldırmışlardı. Gücün tek elde toplandığı bu devletler dışarıdan güçlü görünse de aslında içi boş yapılardı. Temel düzeyde Türkçe anlama yeteneğine sahip birisi burada ABD’nin Irak’ı işgalini ya da diğer dış müdahaleleri savunmadığımı anlayacaktır. Asıl mesele şu ki bu devletleri siyasi değişimlere karşı kırılgan hale getirenler, demokrasinin gelişmesini engelleyenlerdi.

    “Orta Doğu demokrasiye hazır değil,” diyen biri eğer Orta Doğu’da demokrasinin gelişmesi için gerekli olan kurumsallaşmanın ve siyasi kültürün önünde bir engelse bilin ki demokrasiye hazır olmayan aslında odur. Kendileri ve klikleri zevk içinde yaşarken halkı fakirlik içinde bırakan rejimlerin insanların adalet ve hürriyet taleplerini kriminalize etmek için kullandığı söylemler fikir değildir.

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikBir Boş Gösteren Olarak Terörizm (2): 1970’li Yıllarda Türkiye
    Sonraki İçerik Faizleri İndirmek Tüm Sorunlarımızı Çözer mi?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı

    22 Mayıs 2025 Alper Yağcı
    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Deniz Gün Eraslan
    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı

    22 Mayıs 2025 Yazılar Alper Yağcı

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}