Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Underwater / Derin Sular
    Yazılar

    Underwater / Derin Sular

    İlhan Archy12 Ocak 20204 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Önceki film yorumlarımı okuyanlar veya beni Twitter’da takip edenler Alien filmine beslediğim derin aşkı bilir. Haterları bir yana dursun, bence tarihin en iyi bilim kurgu filmlerinden birisi, en iyi korku filmlerinden birisi ve kesinlikle tartışmaya dahi kapalı bir şekilde en iyi bilimkurgu/korku filmi. Güçlü oyunculuklar, gitgide açığa çıktıkça kendini rahatsız eden gizemler (en azından film çekim aşamasındayken), aynı vizyonu paylaşan yetenekli sanatçıların işbirliği, benzersiz konsepti… Stuff of legends! Çoğu açıdan eşsiz olduğuna dair güçlü inançlarım var ve geçen yıllarda tekrar tekrar izledikçe bu daha da pekişiyor. Hatta 2-3 ay önce Beyoğlu sinemasında gecenin köründe yapılan gösterimde beyazperdede izleme imkanı bulduğumda içimde hiç şüphe kalmadı diyebilirim.

    Underwater trailerını ilk izlediğimde çok etkilenmemiştim. Çünkü biliyordum ki Alien filmi gösterime girdikten sonra onun klostrofobisini, korku atmosferini taklit etmeye çalışıp başarısız olan onlarca film tarihin tozlu sayfalarında çürümeye terkedilmişti, ki klostrofobi bence korku filmlerinde kullanılan en başarılı temalardan birisidir. Çaresizliği, korkuyu dozunda aktarabilirseniz ortaya düzgün bir korku filmi çıkartmak çok zor değildir. Aslında gayet başarılı örnekleri de vardır ama atmosferi iyi kurmak gerekir. Peki, bu filmi diğerlerinden ayıran ne olabilirdi acaba? Açıkçası beklediğimden çok daha fazla sürprizlerle dolu çıktığını söyleyebilirim. Arka plan hikayesini intro kısmında anlatmaya çalışıp doğrudan sizi olay akışının tam göbeğinde bırakıveriyor. Bu normalde büyük bir handikaptır aslında çoğu film için; hikayeye dahil olmakta zorlanırsınız, karakterlere yakınlık hissetmekte güçlük çekersiniz, vs. Eğer işleri düzgün kotaramazsanız vizyona, ancak, bir parodi filmi çıkartabilirsiniz. Ama açılış sahnesinden beş dakika kadar sonra Underwater kendi anlatımına ne kadar güvendiğini ortaya koyuyor bir şekilde.

    86/100, özlenilen türde yakınlaşmalar

    Karakterlerin ve olayların geçmişine dair, çoğuna yetersiz gelebilecek, kısıtlı açıklamalar daha açılışta sizi şaşırtabilir ama benim tavsiyem filmin esas odak noktasına odaklanmanız. Survival! Bir kıyamet gerçekleşirken birbirlerini güç bela veya ismen tanıyan bir grup insanın hayatta kalmak için göze aldıkları ve o kovalamaca esnasında başlarına gelenler… Arka plan hikayesi eksikliğini olayları anlatım şekli ile çok iyi bir şekilde bertaraf etmişler ve güzel bir Alien alternatifi ortaya çıkarmışlar.

    Yönetmen: Elindeki materyali akılcı şekilde kullanmış. Oyunculardan faydalanma şekli başarılı. Zaman idaresi, çekim açıları, oyuncuların rol yapma tercihleri… Bu gibi şeylerin hepsini oldukça idareli şekilde yönetmiş. Çoğu meslektaşının B filmi bile çıkartamayacağı bir malzemeden oldukça becerikli ve ikna edici bir eser yaratabilmiş.

    Senaryo: Zaten yukarıda kısmen bahsettim. Anlatımda bariz eksiklikler var. Hatta filmin ilerleyen sahnelerinde bazı yan hikayeler biraz açılabilecek gibiyken son anda çıkartılmış hissi veriyor. Karakterlere dair çok şey öğrenemiyorsunuz ama portreleri tatmin edici seviyede aktarılıyor. Farklı kişiliklerinin ekrana yansımasından ve olaylar içindeki yerlerinden eksiklik hissetmiyorsunuz.

    Oyunculuk: 5-6 sene önce bana sorsalardı Kristen Stewart hakkında çok olumsuz yorumlar besliyordum. Twilight serisindeki o dudaklarını yamultarak beyazperdeleri işgal ettiği mimiksiz oyunculuğu ömür boyu aklımda o haliyle kalacakmış izlenimi veriyordu. Partneri Robert Pattinson için de benzer hislere sahiptim. Neyse ki bu iki oyuncu kariyerlerini bu toksik mirastan uzak bir doğrultuda inşa edip iyi rol yapabildiklerini, aslında becerikli senarist ve yönetmenlerle çalıştıklarında ekranı doldurabildiklerini ispat ettiler. Vincent Cassel yine bildiğimiz gibi. Eğer dublaj değilse (ki sanmıyorum) İngilizcesini baya geliştirmiş. Güçlü oyunculuğunu da ekleyince seyirciyi yakalama imkanı daha iyi olmuştur diye düşünüyorum. Yan rollerdeki oyuncular da fevkalade. Jessica Henwick’in ürkekliği de T. J. Miller’ın dalgacılığı da (ki kendisine yakışıyor bu roller) oldukça iyi.

    Sinematografi/ Diğer: Filmin konusuna en uygun şekilde yapılmış her şey. Seslerin kullanımı gayet iyi. Aksiyon sahnelerinde sizi sağır etmeyecek şekilde olaylara dahil edecek kadar dikkat çekici. Denizin dibinde yolculuk esnasında mürettebatın seslerini yer yer dışarıdan izole etmek ama bir yandan etrafta olanlara dair sizi tetikte tutacak kadarını veren başarılı bir yaklaşımları var. Görsellik kısmına gelirsek… Kesinlikle mükemmel. Çığır açan CGI efektleri var gibi düşünmeyin. Denizin dibinde olmasını bekleyebileceğini görüntüler çıkıyor karşınıza burada: Bulanık, karanlık. Aydınlıktan, diğer karakterlerin bakış açısında dışarı çıkıldığında ne gibi tehlikeler bekliyor emin olamıyorsunuz asla. Film boyu sürekli gardınızı almak zorundaymışsınız hissi sizi hiç bırakmıyor. Deniz dibinde geçmeyen sahnelerde de sanki ekran ıslakmış gibi, her yerde rutubet varmış fikrine kapılabilirsiniz. Oyuncuların giydiği mechvari zırhların tasarımına bayıldım. Tam icraatin içinden seslenir gibi dolaşıyorlar. Teknik olarak filme uyabilecek her materyali kullanmışlar bence.

    Kurgu: Filmimiz hiç gereksiz samimiyetlere girmiyor. Siz daha ortama alışmaya çalışırken tüm cehennemin kapıları açılıyor ve gidişat öyle tutarlı ve düzgün ki bu histen bir türlü sıyrılamıyorsunuz. Filmin en sakin geçen sahnelerinde bile sürekli bir tehdit, beklenmeyen bir tehlike bekler hale geliyorsunuz. Kahramanlarımız ilerledikçe tükenen güçleri, ümitleri ve oksijenlerine rağmen daha büyük engelleri aşmak zorunda kalıyorlar. Ve bu olaylar size absürt veya sakil gelmiyor herhangi bir şekilde!

    Son söz: Kabul, bu film herkesin meşrebi değil. Türü sevenler için bile tam emin olamıyorum ne kadar sevebileceklerine dair. Ama iyi bir yönetmenlik ve anlatım, düzgün oyuncular ve teknik dallarda idare ile birleşen böyle vizyon filmleri çok sık gelmiyor. Kesinlikle bir şekilde zaman yaratıp gidilmeli.

    Kültür Sanat
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikStratejik Muğlaklık ve ABD-İran Krizi
    Sonraki İçerik AKP Otoriteryenizminin Uluslararası Kökenleri

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Temsilin Çöküşü, Strateji Fetişi ve Daktilo1984’ün Retoriği Üzerine

    14 Temmuz 2025 Arda Sarıgün
    Yazılar

    Yerel Demokrasi ve Toplumsal Cinsiyetin Kesişim Noktası

    14 Temmuz 2025 Ayşe Kaşıkırık
    Yazılar

    Ölmek Var Dönmek Yok Siyaseti

    11 Temmuz 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: İsrail’in Gazze’de Toplama Kampı Planı, Trump’tan Ukrayna’ya Silah Verme Kararı

    15 Temmuz 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Pınar İlkiz: Sivil toplum kuruluşları sürekli kendilerini aklama çabası içine giriyor

    15 Temmuz 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Temsilin Çöküşü, Strateji Fetişi ve Daktilo1984’ün Retoriği Üzerine

    14 Temmuz 2025 Yazılar Arda Sarıgün

    Yerel Demokrasi ve Toplumsal Cinsiyetin Kesişim Noktası

    14 Temmuz 2025 Yazılar Ayşe Kaşıkırık

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}