Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Sandık Türkiye Siyasetini Esir Aldı
    Yazılar

    Sandık Türkiye Siyasetini Esir Aldı

    Cem Özen9 Haziran 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Türkiye’de yeni partilerin demokrasi oyununa dahil olmasıyla erken seçim söylentileri gündeme geldi. Yeni partilerin kimden oy alacağı, kiminle ittifak yapacağı, AKP’den ne kadar oy çalabileceği gibi konular siyaset masalarını şenlendirdi. Fakat, bir sorun var. Özellikle genç nesil, tüm siyaseti oy oranları üzerinden değerlendiriyor ve bunun dışında bir siyasi perspektif geliştiremiyor. Ne şehirleşme konuşuluyor ne dönüşen dini anlayış ne gençlerin talepleri ne de küresel gelişmeler… Tek konuşulan hangi partinin kimden ne kadar oy alacağı. 

    Bu noktaya elbette bir anda gelmedik. Türkiye 2014’ten bu yana neredeyse her yıl sandığa gitmek zorunda kaldı. Aşağıdaki sıralamayı hatırlasak durumu anlayabiliriz. 

    • 2014 30 Mart Yerel Seçimleri
    • 2014 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimi
    • 2015 7 Haziran Genel Seçimi
    • 2015 1 Kasım Genel Seçimi
    • 2017 17 Nisan Referandumu
    • 2018 24 Haziran Genel Seçimi ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi
    • 2019 31 Mart Yerel Seçimi
    • 2019 23 Haziran Tekrarlanan İstanbul Seçimi

    Her biri ölüm kalım mücadelesi havasında geçen seçimler, siyaseti esir aldı. Bu durum bir noktaya kadar anlaşılabilir. Sosyal bilimlerin pozitif bilimlere göre kesinlik derecesi olan verileri yoktur. Seçim sonuçları buna bir istisna oluşturur. Bu yüzden siyaset bilimciler ellerindeki kısıtlı “net” bilgiler arasında yer alan seçim sonuçlarını özel bir yere koyar. Seçim sonuçlarının matematiksel netliği üzerinden konuşmak güven verir. Fakat, Türkiye gençliğinin geldiği noktada siyaseti tamamen sandık sonuçlarına eşitlemesi gelecek için pek çok sorun barındırıyor. 

    Seçim Sandıkta Kazanılır

    “Seçim sandıkta kazanılır” diye bir söz son birkaç yıldır kullanılıyor. Herhalde kastedilen seçim günü sandık başı organizasyonunun güçlü olmasının seçim sonucuna etki etmesi olsa gerek. Ama işin gerçeği seçim sandıkta kazanılmaz. Seçim kararı alındığında çoktan siyasi kamplar yerleşmiş, sosyolojik gruplar kendini tanımlamış, kimlikler çoktan benimsenmiş haldedir. Seçim süreci boyunca taktik ittifaklar ve kararsız seçmene yönelik propaganda ancak kırılma anını etkileyebilir ama ana siyasi gövdeyi etkilemez. Partiler istediği propagandayı yapsın, dededen CHP’li olan kişi yine CHP’ye oy atar, AKP’li reisçinin gideceği adres ise bellidir. 

    Siyaset geniş anlamıyla toplumsal sorunlara çözüm üretme müessesesidir. Ancak, tüm toplumsal sorunlar siyasetin ana konusu olamaz. Yerel birtakım talepler, tamamen konu bazlı birtakım istekler ya da devletin müdahil olmadığı alanlardaki talepler farklı şekilde dile getirilir. Özellikle sivil toplum alanı tam da buraya hizmet eder. Ancak, Türkiye’de son yıllarda sivil toplumun alanının iyice daralması ve bağımsız ana akım medyanın yok olma sürecine girmesi, insanların en ufak taleplerine bile siyaset yapma zorunluluğu getiriyor. 

    Türkiye demokrasi tarihi, seçim sonuçlarına ve seçilmiş hükümete askeri müdahalelerle dolu. Bu durum demokrasinin gelişememesinde başrolde yer alıyor. Bunun yanında son yıllarda yaratılan mistik ve kutsal sandık imgesi, demokratik sistemi daralttı. Sandıktan çıkana saygı duyma davranış seti, sandıktan çıkan hükümetin verdiği hiçbir karara itiraz edilemeyeceği algısına dönüştü. Tek bir konu için getirilen itiraza karşı verilen argüman “Sandık sonuçlarına saygı duyun!” haline geldi. Halbuki mahallesinde AVM yapılmasına karşı çıkan ya da çocuğunu istemediği bir okula göndermek istemeyen insanlar, sadece bir konuyu protesto ediyor demektir, parti kurup ülke çapında örgütlenip seçime girmesine gerek yoktur. 

    İstediğini yazamayan, istediği sivil toplum faaliyetini yürütemeyen, istediği paylaşımı sosyal medyada yapamayan, istediği derneğe üye olamayan, istediği yayını yapamayan, istediği projeyi hayata geçiremeyen özellikle genç kitle, çareyi devamlı önüne konan sandıkta aramaya başladı. İstediği hayat tarzını özgürce yaşamak ya da yazdıklarından dolayı soruşturmaya uğramak istemeyen gençler, excel tablo başında kim kimden ne kadar oy tırtıklar diye kafa patlatmaya başladı. Her bir toplumsal gerilimdeki ve krizdeki tek kriter “Hükümete oy kaybettirip kaybettirmeyeceği” oldu. Sosyal medyaya sızan bir videoyu izleyen gencin kafası şöyle çalışmaya başladı: “Bu video seçimde karşı tarafın oyunu düşürür mü?”

    Muhalefet Yapmanın Farklı Yolları 

    Son yıllarda hükümetin belirlediği milli güvenlik sınırları, politika ve muhalefet yapma çerçevesini de daralttı. Hükümete eleştiri getiren kişinin önce vatanını milletini seven, teröre destek vermemiş, sicili temiz kriterlerini aşıp sonra konuşmaya hakkı varmış gibi bir siyasi zemin yaratıldı. Bu süreçte özellikle legal muhalefet milliyetçi-ulusalcı çizgiye sıkıştı ve bunun dışındaki eleştiriler kategorik olarak sistem karşıtı diye lanse edildi. 

    Bu konuşamamazlık hali özelde gençleri genelde de toplumu tek çıkış yolunun seçimde alınacak sonuçtan ibaret olduğu fikrine itti. Öte yandan hayat akıyor ve her bir gelişme toplumda yansıma bularak dinamik yeni sorunlar doğuruyor. Ama kurtuluşu sandıktan çıkan sonuca endekslemek bir nevi bir zihinsel tembellik yaratıyor. Artık toplumsal sorunlara reel ve pratik çözüm bularak çözüm önerisi geliştirmek gereksiz entelektüel bir uğraşmış gibi algılanmaya başlandı. Dolayısıyla, siyasetle ve sadece sandıkla uğraşmak, siyaseti ve sandık sonuçlarını etkileyen toplumsal dinamiklerle ilgili çalışmaları kesintiye uğrattı. Örneğin, laikliğin neden toplumun güvencesi olduğuna dair bir sivil toplum çalışması ya da yargı bağımsızlığının hangi kurumların yeniden yapılandırılmasıyla sağlanacağına yönelik bir atölye çalışması çekiciliğini yitirdi.

    Ancak, toplumlar çok dinamik ve her zaman değişim içerisinde. Şehirleşme, ekonomik kaygılar, yeni teknolojiler, değişen hayat tarzları, eğitim seviyesinin yükselmesi, dış dünyada yaşanan gelişmeler, hep orta ve uzun vadede politik süreci etkiliyor. En başarılı siyasi hareketlerin ve siyasi liderlerin bu dönüşümleri iyi okuyan ve toplumdaki rüzgarı arkasına alanlar olduğu bilinir. Ancak bugün muhalefet partileri bile seçim taktiği ve ittifaklar dışında kalan siyasi faaliyetlere pek de emek harcamıyor.

    Sandıksız Siyaset

    Sonuçta Türkiye, son yıllarda gelen üst üste seçimler nedeniyle siyaset tartışmalarını sadece sandığa indirgedi. Özellikle gençler için siyaset, sandıkta alınan sonuçlardan ibaret olarak kaldı. Bu da parti politizasyonunu getirdi, sivil toplum ve bağımsız faaliyetleri oldukça sınırladı. Aktif siyaset yapmadan hiçbir soruna çözüm bulunamayacağı anlayışı benimsendi. Bir blog yazmak, sivil toplum faaliyetlerine katılmak, yerel kümelenmeler oluşturmak etkisiz elemanlar olarak algılandı. Halbuki seçimlere de etki eden toplumsal dönüşümler buralardan geçiyor. 

    Türkiye’nin özgür ve müreffeh bir geleceğe yürümesinde mesai harcamak isteyen genç kitle, siyaseti sadece sandıkta değil sivil toplum faaliyetlerinde, bağımsız medyada ve akademik çalışmalarda da aramalıdır. Yine bu kitle siyasette demokrasi ve özgürlükleri savunanlar gerçek hayatlarında da bunun sivil altyapısını oluşturacak hoşgörü, kurallara saygı, insan temelli düşünme gibi kavramların yaygınlaşmasına katkıda bulunmalıdır. Aksi takdirde seçimden alınacak güzel bir sonuç, kalıcı olmama tehlikesiyle karşı karşıyadır. 

    Fotoğraf: Arnaud Jaegers

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikABD Niye Yanıyor? | Bölüm 2
    Sonraki İçerik Sosyo-kültürel Etkenlerle Birlikte Kadın Sporunun Yükselişi

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}