Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » RTÜK Matruşkası 3: Kontrol Merkezine Dönüşüm
    Yazılar

    RTÜK Matruşkası 3: Kontrol Merkezine Dönüşüm

    Özgür Özdemir24 Temmuz 20256 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    “Bir insana ne kadar boya kalemi verirsen o kadar renkli tablo yapar.” 

    İktidarın Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) verdiği ve RTÜK’ün kullanmaktan çekinmediği kalemler yalnızca siyah ve gri tonlarda. Bu da bize gösterilen resmin neden bu kadar karanlık olduğunu anlatıyor.

    Hukuk fakültesinde öğrenciyken, Daktilo1984’te RTÜK Matruşkası başlığıyla iki yazı yayınlamıştım. İlk yazımda 1 Ağustos 2019’da çıkan internet ortamındaki yayınlara ilişkin yönetmelik ve yönetmelikteki “bireysel yayın hizmetleri” ile “bireysel iletişim hizmetleri” ayrımının üzerinde durmuştum.[1]

    İnternet üzerinden yapılan yayınların hangilerinin bireysel yayın hangilerinin bireysel iletişim hizmeti olduğu noktasındaki gri bölgenin, basın ve ifade özgürlüğünün aleyhine bir alan açtığını vurgulamıştım.

    İkinci yazımda ise RTÜK Başkanı’nın “milli ve manevi değerler” vurgusu ile yaptırım tehditlerine değinmiş, RTÜK Matruşkası açıldıkça içerisinde daha kısıtlayıcı bir kurumla karşı karşıya kalacağımızı şu cümlelerle söylemiştim: “İçinde bulunduğumuz süreç şunu gösteriyor ki ilerleyen dönemlerde RTÜK Matruşkası’nın içerisinden özgürlükler aleyhine çıkacak pek çok kısıtlama ile karşı karşıya kalabiliriz.”[2]

    İki yazının üzerinden beş yıldan fazla süre geçti. Yıllar içinde RTÜK Matruşkası açıla açıla geldiğimiz nokta; lisans iptalleri, bireysel iletişim hizmetlerine lisans baskısı, on günlük ekran karartma cezaları oldu. Ayrıca, muhalif görüşlere yer veren medya kuruluşlarının her RTÜK açıklamasında belirli bir yüzdelik diliminde idari para cezası alması, kanıksadığımız bir durum haline geldi.

    RTÜK Matruşkası’nın üçüncü yazısını yazmaya beni iten ise Halk TV açısından idari yargı tarafından “yürütmeyi durdurma” kararı ile önü kesilen Halk TV ve Sözcü TV’ye verilen 10 günlük karartma cezası oldu.

    Orwell’in Hayal Etmediği Karartma

    RTÜK, 27 Mart tarihli toplantısında, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından üç büyük şehirden yapılan canlı yayınlar nedeniyle Halk TV ve Sözcü TV’ye “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla 10 gün yayın durdurma cezası verdi.

    Yasal olarak beş gün içinde uygulanması gereken bu karar, Sözcü TV’ye ancak 3 Temmuz’da iletildi ve yasal süresinin bitişinde, yani 8 Temmuz saat 23.59’da Sözcü TV karartıldı.

    Halk TV hakkında Ankara 21. İdare Mahkemesi’nin 7 Temmuz’da verdiği “yürütmeyi durdurma” kararı ile karartma cezası geçici olarak durduruldu.

    Kararın kanallara iletilmesinin ardından Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor’un “George Orwell bile RTÜK gibi bir şeyi hayal edemezdi.” ifadesi, kurumun geldiği yerin distopik doğasını tek başına özetliyor.

    Sözcü ve Halk TV’nin karartılması, sadece iki televizyonun susturulması değil; muhalefetin, eleştirinin, alternatif sözün de karartılmasıdır. Kararların veriliş biçimi, itiraz süreci, sadece hukuk maddelerine atıf yapılması ve gerekçesiz olmaları, RTÜK’ün hukukun değil, siyasal gücün kılavuzluğunda hareket ettiğini açıkça gösteriyor.

    RTÜK Başkanı’nın söz konusu karartma hakkında kullandığı ifade, durumun boyutlarını açıkça göstermektedir: “Uzun süredir yapılan yapıcı uyarılara rağmen devam eden ağır ve kasıtlı yayın ihlalleri sonucunda uygulanmıştır.”[3]

    RTÜK’ün Siyasal Pozisyonu: Özerk Kurumdan Baskı Aygıtına

    RTÜK’ün kuruluş amacı, demokratik toplumlarda medyanın denetimini sağlayarak halkın doğru ve tarafsız bilgiye erişimini güvence altına almaktı. Ancak Türkiye’de RTÜK’ün son on yıldaki seyri, İktidar’ın güçler ayrılığından güçler kontrolüne geçişine paralel oldu. Bu dönüşüm evresinde kurum, artık halkın bilgilenme hakkını engelleyen bir sansür mekanizmasına, iktidarın medya üzerindeki tahakkümünü kurumsallaştıran bir otoriteye dönüştü.

    Bugün RTÜK, “ifade özgürlüğü”nü düzenleyen değil, sınırlayan; çoğulculuğu koruyan değil, bastıran bir yapıda. Bu dönüşüm, ne yazık ki sadece uygulamalarda değil, kurumun mevzuatında da oldu.

    RTÜK’ün denetim sahasını genişleten 1 Ağustos 2019 tarihli yönetmelikte gri alanlarından biri, “bireysel yayın/iletişim hizmetleri” ikilemiydi.[4]

    Mevzuat, bireysel iletişim hizmetlerinin kapsam dışı olduğunu söylese de, bu tanımın kasıtlı olarak muğlak bırakıldığını muhalif yayın yapan internet ve sosyal medya platformları kanallarına lisans baskısı yapılmasından anlıyoruz. Bu muğlaklık, muhalif yayıncıları hedef almak için bir koz haline geldi. Son dönemde RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in Fatih Altaylı’nın tutuklanmasının ertesinde YouTube kanalından lisans talep etmesi, bu niyetin açık örneğidir.[5]

    Burada da mesele lisans almak değil. Asıl mesele, lisans alma sürecinin iktidara yakın olmayanları dışlayacak şekilde işletilmesi ve “kimin bireysel yayıncı sayılacağı” kararının RTÜK ve RTÜK Başkanı’nın keyfi takdirine bırakılmasıdır.

    RTÜK Başkanı’nın Milli ve Manevi Değerleri

    Başka bir keyfi takdir alanı da bir önceki yazıda bahsettiğim RTÜK Başkanı’nın açıklamalarında sıkça tekrarlanan “milli ve manevi değerler” vurgusu. Milli ve manevi değerler vurgusu, soyut bir tehdit aracı olarak kullanılmaktadır. Bu değerler hiçbir zaman kamuoyunun çoğulcu uzlaşısı üzerinden tanımlanmamaktadır. Aksine, iktidarın kendi ahlaki tasarımı toplumun geneline empoze edilmeye çalışılmakta, buna karşı çıkanlar ya da farklı yaşam biçimlerini savunanlar hedef alınmaktadır.

    Hatırlanacaktır: Netflix’in “Aşk 101” dizisi yayınlanmadan önce RTÜK’ün müdahale edeceği sosyal medya trolleri eliyle fısıldanmış, ardından RTÜK Başkanı “kırmızı çizgiler” açıklaması yapmıştı[6]. Bu pratik, yalnızca diziyi değil, LGBTİ+ varoluşunu da hedef alarak iktidarın “tek tip toplum” arzusunu yansıtmaktadır. Dün LGBTİ+’lerin varoluşuna ilişkin tek tip toplum yaklaşımı varken şimdi de muhaliflere karşı bir toplum yapısı inşa edilmeye çalışıyor.

    İktidar, kendi ahlaki tasarımını soyut ve muğlak bir tehdit aracına dönüştürüp topluma dayatmaya çalıştıkça, baskının farklı biçimlerine daha sık tanık olacağız. Bu baskı süreci, önce toplumsal kabulü düşük olan düşünce ve gruplarla başladı. O dönemde çoğunluğun ses çıkarıp bu baskıların bir güç odağına dönüşmesini engellemesi gerekiyordu, ancak bu yapılmadı. Sessizlik ve kayıtsızlık, bugün muhalif televizyon kanallarının karartılmasına kadar varan baskıcı düzene zemin hazırladı.

    Çözüm Ne Olabilir: RTÜK Yapısı Nasıl Değişmeli?

    RTÜK, demokratik toplumların ihtiyaç duyduğu özerk ve tarafsız bir medya düzenleyici kurum olma iddiasından tamamen sapmıştır. Bu nedenle, kurumsal yapısında köklü ve öncelikli değişiklikler kaçınılmaz hale gelmiştir.

    Temel beş yapısal reformla birlikte, RTÜK’ün kendinden olmayanlara karşı bir baskı aracına dönüşmesi yerine, çoğulculuğu ve ifade özgürlüğünü güvence altına alan bir yönelime geçmesi mümkün olabilir.

    • Seçim Usulü Değişmeli: Üyeler yalnızca TBMM’deki çoğunluğa göre belirlenmemeli. Sendikalar, barolar, üniversiteler ve basın meslek örgütlerinin önerdiği bağımsız adaylardan oluşan karma bir kurul sistemi kurulmalı.
    • Lisanslama Yetkisi Şeffaflaştırılmalı: Yayın lisansı alma ve yenileme süreçleri açık, denetlenebilir ve siyasi etkiden arındırılmış olmalı.
    • Yargı Denetimi Etkinleştirilmeli: RTÜK kararlarına yapılan itirazlar için özel, hızlı karar verebilen bir medya ombudsmanlığı ya da basın hakları kurulu oluşturulmalı.
    • Kapsam Netleştirilmeli: “Bireysel yayın hizmeti” tanımı netleştirilerek, YouTube gibi platformlarda yayın yapan bireysel içerik üreticileri baskıdan korunmalı.
    • Soyut Değerler Anlayışı Değişmeli: “Milli ve manevi değerler” gibi muğlak ve yoruma açık kavramlar, keyfi sansüre zemin hazırladığı için RTÜK mevzuatından çıkarılmalı; yerine evrensel, ölçülebilir ve denetlenebilir ilkelere dayalı açık düzenlemeler getirilmelidir.

    Öneriler, hem kapsam hem de sayı açısından genişletilip daha ayrıntılı biçimde şekillendirilebilir. Ancak bunların hayata geçmesi için öncelikle bu yönde bir iradenin ortaya konması yeterli bir ilk adımdır.

    Son Olarak:

    RTÜK, elindeki siyasileşen kalemlerle her gün daha soluk, daha karanlık bir tablo çiziyor. Oysa bir insana ne kadar çok boya kalemi verirsen o kadar renkli resimler yapar. Bizlere düşen, RTÜK’ün elindeki o kalemlerin çeşitlenmesini sağlamak: denetim değil denge, sansür değil özgürlük, ceza değil güven tesis etmek. Çünkü bu yapı sürdüğü sürece, RTÜK Matruşkası her açıldığında içinden yeni bir baskı katmanı çıkacak. Ve biz, bu karanlık matruşkanın altında ezilen rengârenk sesleri kaybetmeye ve kaybettiğimiz seslerin yasını tutmaya devam edeceğiz.


    [1] https://daktilo1984.com/yazilar/rtuk-matruskasi/

    [2] https://daktilo1984.com/forum/rtuk-matruskasi-2-yaptirim-tehditleri/

    [3] https://X.com/ebekirsahin/status/1942680680561050086

    [4] https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/08/20190801-5.htm

    [5] https://www.rtuk.gov.tr/duyuru/5030

    [6] https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-53354391

    Hukuk M Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDünya Nereye Gidiyor? Suriye, Gazze ve Ukrayna | 2’li Görüş #46
    Sonraki İçerik Atatürkçülük ve Kürtçülük

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Atatürkçülük ve Kürtçülük

    25 Temmuz 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    CHP Masaya Oturacak mı? | Çavuşesku’nun Termometresi #263

    24 Temmuz 2025 Ekin Keleş, Burak Bilgehan Özpek, Enes Özkan ve İlkan Dalkuç
    Podcast

    Türkiye’de ve Dünyada İfade Özgürlüğünü Kimler Destekliyor? – II | Çerçeve S3 #75

    24 Temmuz 2025 İlkan Dalkuç

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Atatürkçülük ve Kürtçülük

    25 Temmuz 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    RTÜK Matruşkası 3: Kontrol Merkezine Dönüşüm

    24 Temmuz 2025 Yazılar Özgür Özdemir

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’de Katliamlarını Sürdürürken Halk Açlıkla Boğuşuyor

    22 Temmuz 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Kitap Yorum | Deliliğin Değişen Yüzü: Don Kişot’un Algılanma Hikayesi

    21 Temmuz 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}