Daktilo 1984Daktilo 1984
  • İZLE
    • Çavuşesku’nun Termometresi
    • Nabız
    • Yakın Tarih
    • Berlin Duvarı
    • Varsayılan Ekonomi
    • Kiev Radyosu
    • Müşahit
    • Masa
    • Mayhoş Muhabbetler
    • Tümünü Gör
  • OKU
    • Yazılar
    • Forum
    • Röportajlar
    • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
    • Bültenler
    • D84 Intelligence
    • Çeviriler
    • Asterisk2050
    • Başkanlık Sistemi Projesi
    • Yazarlar
  • DİNLE
    • Mutfakta Ne Var?
    • Sesli Gazete
    • Sinekritik
    • SPQRCAST
    • Sinekli Bakkal
    • Tümünü Gör
  • SÖYLE
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • E-Bültene Abone Ol
Facebook Twitter Instagram Telegram
Twitter Facebook YouTube Instagram Telegram
Daktilo 1984Daktilo 1984
Destek Ol Abone Ol
  • İZLE
    • Çavuşesku’nun Termometresi
    • Nabız
    • Yakın Tarih
    • Berlin Duvarı
    • Varsayılan Ekonomi
    • Kiev Radyosu
    • Müşahit
    • Masa
    • Mayhoş Muhabbetler
    • Tümünü Gör
  • OKU
    • Yazılar
    • Forum
    • Röportajlar
    • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
    • Bültenler
    • D84 Intelligence
    • Çeviriler
    • Asterisk2050
    • Başkanlık Sistemi Projesi
    • Yazarlar
  • DİNLE
    • Mutfakta Ne Var?
    • Sesli Gazete
    • Sinekritik
    • SPQRCAST
    • Sinekli Bakkal
    • Tümünü Gör
  • SÖYLE
Daktilo 1984Daktilo 1984
Anasayfa » Polemik 1: Oedipus Kompleksi
Yazılar

Polemik 1: Oedipus Kompleksi

Egemen Bahadır Dumludağ30 Ocak 20205 dk Okuma Süresi
Paylaş
Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

Amaç

Kronos bir kehanetten korkuyordu. Bu kehanete göre kendi çocuklarından birisi onu öldürecekti. Büyük titan bu kehanetten sakınmak için kendi çocuklarını öldürdü fakat kader peşinden geldi ve Kronos oğlu Zeus tarafından mağlup edildi. İnsanlık mitolojilerde hayal ettiği karakterlere kendi ruhundan üfler ve onlara kendine has özellikler verir. Burada, belki de istemeden, insanlığın kaderi yansıtılmış hikâyeye. Bizim de kardeşlerimizi yutan cani bir babamız var ve onu öldürmek zorundayız. Kim peki babamız? Babamız Polemos, o Herakleitos’un onu anlattığı şekliyle “her şeyin atası ve kralıdır, bazılarını tanrı bazılarını insan kılmıştır, bazılarını köle bazılarını özgür.”[i]

Babamızı öldürmek için gireceğimiz çaba cüretkar olacaktır ve bu çabanın en başında onu tanımamız gerekiyor. O ölümsüz değil; evrenin kaderinde, tüm çatışma ve değişimin bitmesi kaçınılmaz. Onu biz öldürmeyeceksek dahi ölümü evrenin ısıl ölümü ile gerçekleşecek ve biz henüz onsuz nasıl hayatta kalacağımızı bilmeyen küçük çocuklarız. Felsefenin en temel yönü, Camus’nün iddiasının aksine, adında ayan olduğu üzere, bilgiyi sevmektir. Babamıza dair bilgiye yönelik sevgimizin bize getirisiyse böylece ikidir, onu tanıyarak onu öldürebiliriz ve onu tanıyarak onun yokluğuyla nasıl başa çıkacağımızı anlayabiliriz.

Herakleitos’un kullandığı “Polemos” sözcüğünün anlamıyla ilgili tartışmalar var. Gregory Fried bu konuda “Polemos’u soyut bir prensip olarak mı, kişileştirilmiş bir tanrı olarak mı, yoksa bildiğimiz anlamda savaş olarak mı ağılayacağımıza dair bir ipucu yok”[ii] diyor. Polemos’u bunların hepsi olarak anlamanın bir zararı olacağını düşünmüyorum. Zira Herakleitos’un Achilles’in “çatışma insanlardan ve tanrılardan uzak olsa” duasını eleştirisinde de böyle geniş bir yorum var. Herakleitos Achilles’in kullandığı “Eris” sözcüğünü de kendi Polemos’u içerisinde değerlendiriyor ve bu duanın tüm evrenin sonu anlamına geleceğini söylüyor, böylece Achilles’in eleştirdiği “bayağı savaş” da evrenin temel ilerleyişinin bir parçası olarak görünüyor Herakleitos için.[iii][iv]

Polemos’un bu muğlak ve geniş yorumunun sonucu onu anlamak için hem evreni sürdüren prensiplere hem de günlük hayattaki çatışmalara ve bu çatışmalarda evrenin prensiplerinin yerine bakmalıyız. Bu felsefenin hem motivasyonu hem de bir sonucudur. Herakleitos Polemos’u bu yüzden savunmuştur, onun için çatışan ikiliklerde bir harmoni vardır. Çatışmadaki bu harmoni inkâr edilemez, çatışmanın ilerleyiş içerisindeki yeri de sabittir. Bizi bugüne getiren doğal seçilim sürekli çatışma sayesinde ilerlemeyi sağlar, ideaları ilerleten diyalektiğin de temelinde yine çatışma vardır.

Gerekçe

Buna rağmen benim için çatışmaya olumlu bakmak pek mümkün olmadı. Çatışmanın içerisinde yer alıp onun nimetleri içerisinde yer bulmuş olsam da kendime bu manevi babayla aram hiç düzelmedi. Benim için çatışma sürekli var eden olmanın yanında aynı zamanda bir sürekli yok eden güç ve içinde asla iki kez yıkanamayacağımız bu nehrin durması ve tüm damlaların sonsuz ve değişmez varlığı tatması gerekiyor. Yaşadığımız kader Sisyphus’un kaderinden daha aşağı, bizler ancak onun yuvarladığı kaya gibiyiz. Hume’un Giyotini bize pozitif yargılardan normatif yargılara varamayacağımızı söyler. Ben de bu durumda asla objektif bir gerçek olduğu iddiasıyla “babamızı öldürmeliyiz” diyemem. Bu benim için bir inanç, temelsiz ve yalnız duygusal. Bunu doğru olan ilan edip dayatmak çok sevdiğimi iddia ettiğim doğrunun adına leke sürmek olur. Bu bir inancın tebliği ve Kronos’u öldüren kehaneti kendine postulat belleyip bu süreçte babasını tanımaya çalışan ve herkese de benzerini yapmasını salık veren bir bireyin hürleşme çabası.

Yöntem

Doğru bilgiye ulaşırken izlenebilecek iki yol vardır, bunlar rasyonalizm ve ampirizmdir. Bunlardan ilki tümdengelim ikincisi ise tümevarım mantığıyla bilgiye ulaşır. Yine de bunlar birbirini dışarıda bırakan kavramlar değildirler. Bilgiye ulaşırken bu iki metot birlikte kullanılmak zorundadır. Bununla beraber kaçak kullanılan bir daktilonun yazarı için güvenilir sonuç veren deneyler ve gözlemler yapmak bazen fazlasıyla zorlayıcı olabilir. Dolayısıyla bu çabanın temelinde ağırlıklı olarak tümdengelim olmak zorunda. Bu deney ve gözlemi dışarı bırakan bir yaklaşım değil bilakis onu doğrulayan bir yaklaşım.

Bir süredir devam eden “Replication Crisis” deneye olan güveni[mi] sarsmış olsa da deneyler bilgiye giden yolda kaçınılmaz araçlar. Bunların yeni deneylerle tekrar edilebilirliği onları güvenilir kılan yegâne özellikleri olsa da yanlış pozitif oranları ve istatistiki güvenilirlikler göz önüne alındığında “Replication Crisis” kaçınılmaz gibi görünüyor. Bununla beraber deney ve gözlem sonuçlarının aynı zamanda tümdengelim metoduyla kontrol edilmesi mümkün. Bunun için yeni bilgiler eski bilgilere karşı test edilerek tümdengelime uygun olup olmadıkları sorgulanmalı.

İnsanlığın çatışmasına dair elimizde fazlasıyla gözlem ve bunlardan doğan fikir mevcut. Bu tümdengelim çabası da literatür taramasıyla özellikle uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimindeki kavramları tümdengelim metoduyla inceleyerek çatışmayı ve insanların neden çatıştığını anlamaya yönelik. Polemos gerçek bir baba değil, o süregelişimizde tezahür eden bir kabus, bu kabusun kaçınılmaz olup olmadığını anlamak için doğrudan ona değil onu var edenlere bakmamız gerekiyor.

She spoke and I heard, the words established
but the worlds did not; for all were so clear.
The love lasted long, and Chaos was banished
So the God turned to the Fallen in fear:
“Preach your words, I pray, for now is the doom,
if Tune sits on her throne of certainty;
Hurry now, make haste, for if the seeds bloom
of order still, ‘twill our last curtain be.”
The Fallen replied with comfort and pride
and said: “Worry not, for this won’t last long
as Poetry is all emotions’ bride
and sure brings haze along where they belong.”
War, now born: so is torn skin from bone;
thus ‘tis known: “Polemos pater panton.”

Dipnotlar

[i] Burnet, John. Early Greek Philosophy. 3rd ed., 1920. PDF. p.136 (146)

[ii] Fried, Gregory. Heidegger’s Polemos: From Being to Politics. Yale University Press. PDF. p.23 (40)

[iii] http://perseus.uchicago.edu/perseus-cgi/citequery3.pl?dbname=GreekTexts&query=Hom.%20Il.%2018.105&getid=0

[iv] Heraclitus Criticized Achilles’ Wish, The Scholia Set Us Straight: Strife, Heraclitus and the Scholia

Siyaset
Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
Önceki İçerikÜretimin Tarihi | Çin #10
Sonraki İçerik Kayak Yapan Büyük Lider Olur Mu Hiç?

Diğer İçerikler

Podcast

Allah’ın Partisi: Hizbullah’tan HÜDAPAR’a Kalan | Mutfakta Ne Var #58

1 Haziran 2023 Meltem Suat
Videolar

Seçim Muhasebesi | Nabız #136

1 Haziran 2023 İlkan Dalkuç ve Beril Eski
Podcast

Kayıp Seçim, Kayıp Yıllar | Sesli Gazete #10

31 Mayıs 2023 Cem Özen ve Meltem Suat

Yorumlar kapalı.

Güncel İçerikler

İran ve Taliban Arasındaki Sorunların Temel Sebepleri Neler?

31 Mayıs 2023 Forum Umut Güner

İlk Kez Böyle Bir Talep Geliyor, Bunu Biz mi Tedarik Ediyoruz?

31 Mayıs 2023 Yazılar Meltem Suat

Demokrasiyi Nasıl Ölçeriz?

30 Mayıs 2023 Yazılar Bahadır Çelebi

Kuru Otlar Üstüne

29 Mayıs 2023 Yazılar Afra Teren Gürlüler

E-Bültene Abone Olun

Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




İçerik
  • Yazılar
  • Podcast
  • Forum
  • Röportajlar
  • Çeviriler
  • Özetler
  • Bültenler
  • D84 INTELLIGENCE
Konular
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Tarih
  • Kültür Sanat
  • Spor
  • Rapor
  • Gezi
Sosyal Medya
  • Twitter
  • Facebook
  • Instagram
  • Youtube
  • Apple Podcast
  • Spotify Podcast
  • Telegram
Kurumsal
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Yazarlar
  • İçerik Sağlayıcılar
  • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
© 2023 DAKTİLO1984
  • KVKK Politikası
  • Çerez Politikası
  • Aydınlatma Metni
  • Açık Rıza Beyanı

Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.