Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Muhtarlığın Anatomisi: Mütevazı Köşkler, Dışlanma ve Dostlar Alışverişte Görsün
    Yazılar

    Muhtarlığın Anatomisi: Mütevazı Köşkler, Dışlanma ve Dostlar Alışverişte Görsün

    Büşra Kılıç21 Haziran 20197 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    31 Mart Seçimleri’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi için yenilenmesi kararının ardından, aynı seçimde yarışan diğer birimler göz ardına atıldı ve gündem oluşturamadılar. Oysa bu seçimde konuşulması gerekenlerden biri muhtarlık yarışlarıydı. Ülkedeki en küçük mahalli birimlerin başında seçimle gelen kişilerin bulunması, hepimizin yaşadığımız yer hakkında söz sahibi olduğumuz illüzyonunu başarıyla yansıtmakta. Peki, seçtiğimiz bu adaylar gerçek hayatta ne işimize yarayacak? Mahallesindeki muhtara bilerek isteyerek ve getirdiği hizmetlerden memnun olarak oy veren kaç kişi var? Muhtarlar ne iş yapıyor? Bu sorulara yanıt ararken bir de mahallenizin muhtarlığını gözünüzün önüne getirmenizi isteyeceğim. İstanbul’daki mahalle muhtarlıklarına baktığınızda, genelde mahallenin en merkezi konumunda bir parkın içine konuşlanmış küçük, mütevazı kulübeleri görürsünüz. Kulübelerin önemli bir kısmı, çocukken “Ev çiz.” denildiğinde çizdiğimiz şirin evlere benziyor. Bu şirin mütevazı köşklerin sakinleri, genelde iki üç nesildir mahallesinde muhtarlığı yürüten ailelerin fertleri oluyorlar. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde bu döngünün az çok kırılmaya başlandığını özellikle kadın muhtar adayları üzerinden görsek de bu durum toplu bir değişimi gösterir nitelikte olmaktan uzaktır. Dahası kadın muhtarların sayısı, ilçelerdeki ekonomik ve sosyolojik farklıların küçük birer modellemesini gözler önüne sermektedir. Örneğin 31 Mart 2019 yerel seçimleri sonuçlarına göre Kadıköy ilçesinde yirmi bir muhtarlıktan on ikisinin kadınların yönetimine geçerken, Bağcılar ilçesinde yirmi iki muhtarlıktan yalnızca bir muhtarlık kadın yönetimindedir.

    Muhtarlık makamının kaldırılacağına dair yıllardır çeşitli spekülasyonlar bulunmaktadır. “Muhtarlık kalkacak mı?” sorusunu herhangi bir arama motorunda arattığınızda, 2012 yılından itibaren haberler çıkmaktadır. Özellikle e-devlet ve ilçe nüfus müdürlüklerinin ikamet ve diğer çeşitli belgeleri vermeleri muhtarların işlevlerini git gide azaltmıştır. Öte yandan, 2008 yılından beri,  mahalleye yeni taşınan kişilerin muhtarlara ikamet beyanı verme zorunlulukları da bulunmamaktadır. Bu durum, mahalle kültürünün yerleştiği ve en az kırk elli yıllık sakinleri olan mahalleler ya da köyler için pek fazla sorun teşkil etmese de nüfus hareketliliğinin yoğun olduğu metropoller için önemli bir sorunu ortaya çıkarmaktadır. Muhtarlar sırça köşkleri içinde mahallenin demografisinden bihaber konuma düşmektedirler. Muhtarlığın işlevi halk ile devlet arasında posta güvercinliğine dönüşmüştür. Mahallesindeki aksaklıkları bağlı olduğu belediyeye bildiren muhtar, arta kalan zamanlarında ofisine gelen mahkeme kararlarını eve bulunmayan vatandaşa iletmekte ya da sürekli tekrarlanan seçimler için oy pusulalarını dağıtmaktadır. Seçilmiş kişilere biçilen bu rol, zaman zaman siyasi propaganda için “kavgaya adam toplama” ihtiyacını karşılamaya kadar gitmektedir.

    Muhtarlar Ne İstiyor?

    Yazının ilk bölümünde bahsettiğim durumları düşününce, bir insan neden muhtar olmak ister onu merak etmiş olabilirsiniz. En azından benim merakım bu yönde. Bu konuda uzun uzadıya düşünmek yerine Roma Hukukundan yöntem çalacağım. “Cui bono?” yani “Kimin yararına?” anlamına gelen Latince deyiş, üstesinden gelmenin zor olduğu olayları aydınlatmak için kullanılan ve aslında hep gözümüzün önünde olan cevabı bize bulduran bir yöntem. Neden muhtar olunur? Muhtarlık makamının faydası nedir? Muhtar olan kişi geldiği makamda sıradan insanların kolaylıkla kuramayacağı bağlantıları siyasi bir partiye bağlı olmaksızın kurma olanağı sağlar. Herhangi bir mahalle sakininin rahatlıkla görüşemeyeceği kişilerle görüşebilir, mahalle sakinlerinin isteklerini ileterek kendisine nüfuz sağlayabilir. Motivasyonlardan birinin de silah ruhsatı alabilmek olduğunu göz önünde bulundurabiliriz. Bunun yanı sıra muhtar seçilebilmek için tek yapılması gereken, seçim döneminde oy pusulası dağıtıp insanları ikna etmek. Yani herhangi bir başvuru, evrak yükü, bürokratik zorluk yok. Patron çıldırdı!

    Muhtar olmanın görece cazip yanlarının yanı sıra onları mutsuz eden ve belki ruhsal çelişkiler yaratan yetkisizlik sorunu da bulunmaktadır. Muhtarlar seçimle gelen kişiler olmalarına rağmen yazının başında da belirttiğim üzere çoğu zaman yalnızca aracı rolünü üstlenmekte, gerektiğinde ofislerinin giderlerini ceplerinden karşılamaktadır. Bu nedenle muhtarların kendi aralarında kamuoyu oluşturdukları ve yetkililerden geniş talepleri olduğu bilinmektedir. Türkiye Muhtarlar Derneği Muhtarlar Federasyonu’nun çevrimiçi sayfasından ulaşılabilen otuz altı maddelik bir talep listesi; muhtarların içinde bulundukları buhranlı durumu özetlemekle birlikte cümle düşüklükleri ile birlikte değerlendirildiğinde biraz histerik bir makam sevdası da görülmektedir. Zira bu listede sosyal güvence ve tüzel kişilik gibi meşru taleplerinin yanı sıra nikah kıyma, “saygın olma”, kimlik kontrolü yapma gibi kafa karıştırıcı talepler de bulunmaktadır. Türkiye’deki tüm mahalli birimler için gerçekleşemeyecek bir ütopyada yaşadıklarını da var sayabiliriz.

    Muhtarlık vasıtasıyla Türkiye’deki siyasi görünümü değiştirme söylemi de muhtarların mevcut konumları düşünüldüğünde biraz şüpheye düşürücü. Seçim kampanyaları boyunca Ekşi Sözlük ve Twitter’da dile getirilen “Muhtarlıkta kadın adaylara oy veriyoruz.” bilincinin siyaseti değiştirici ya da kadınların eşitsizliğini değiştirici bir etkisi var mı gerçekten? Yine Muhtarlar Konfederasyonu’ndan öğrenilebilecek bilgilere göre son yerel seçimlerde kadın muhtarların sayısı %45,37 artış göstermiştir. İstatistiğe bu yönden bakınca oldukça olumlu bir tablo gözükmektedir. Janus’un ötekine yüzüne bakınca durum değişmektedir. Sağlanan bu artışla kadın muhtar sayısı tüm muhtarlar arasında %2,14’e ulaşmıştır. Böylelikle, toplumun, siyasetin ve kendi yankı odalarımızı oluşturduğumuz sosyal medyanın tüm ikiyüzlülüğünü görmekteyiz. Kaldı ki belirli kotalarla sadece “kelle sayısı” arttırmak ne kadar eşitlikçi, adil hatta belki feminist olmasını umduğumuz siyaseti sağlayabilir ki? Liyakat yerine sadece cinsiyetten dolayı ya da belki daha önce aynı mahallede aile üyeleri muhtarlık yaptığı için seçilen kadın muhtarlar gerçekten istediğimiz değişimi en temelden sağlayabilir mi? Muhtarlar gerçekten bunu istiyorlar mı ve bunu gerçekleştirebilecek güce sahipler mi?

    Muhtarlardan Ne İsteniyor?

    Bol soru cümlesi ile devam ettirdiğim yazıya bir de bir mahalle sakini olarak devam etmek istiyorum. Doğduğumdan beri aynı çevrede yaşıyorum. Yirmi altı yıl bir yerin yerlisi olmak için yeterli bir zaman değil. Birkaç kuşak aynı yerde yaşamalı, o yerde belki imamdan, esnaftan daha bilinir olmalı, eski dizilerde izlediğimiz mahallenin abisi / ablası gibi bir konumda olmalı “yerli”. Ben bir mahalle sakini olarak bu özellikleri taşıyan kişinin muhtar ya da muhtar azası olarak bana ulaşmasını beklerim. Henüz bana ulaşan biri olmadı. Seçim dönemlerinde gördüğüm afişlerdeki yüzleri hayal meyal hatırlıyorum. Seçtiğim kişi muhtemelen göreve gelmedi, göreve gelen kişi ile iletişime geçme ihtiyacı hiç duymadım çünkü resmi işlerimi başka kanallardan halledebiliyorum.

    Bugün için muhtarların içi boşaltılan görevleri, ne muhtarın ne vatandaşın isteğini karşılayabilecek niteliktedir. Sayın Devlet Bahçeli’nin muhtarlara yönelik önerisi muhtarlığın siyasallaştığını gözler önüne sermektedir. Muhtarlar bağlı oldukları belediyeler ya da kişisel görüşleri doğrultusunda siyasal söylemin bir parçası haline gelmekte, sıklıkla hitap edilen konumuna düşmektedir. Yapılan toplantılarda, etkinliklerde muhtarların taleplerine dair bir gelişme olduğu görülmemektedir. Tabi muhtarlık makamının hala kalkmamış olmasını muhtarların istişare başarısı olarak saymazsak.

    Son olarak 18 Haziran Salı günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Ekrem İmamoğlu da muhtarlara seslendi ve yeni bir yerel yönetim vizyonu ortaya koydu. İmamoğlu “vatandaşın dert ve kader ortağı” olarak gördüğü muhtarlara seslenirken onlara “söz, yetki ve karar sahibi olma” sözü verdi. Bir belediye başkanı adayı olarak belki de ilk kez muhtarların isteklerini göz önüne alan bir konuşma yaptı. Muhtarlık sorunu üzerine düşünüldüğünde tarihi sayılabilecek bir konuşma olduğunu ve aslında herkesin aklından geçeni dile getirdiğini söyleyebilirim. Dile getirilen yerel yönetim vizyonunun yalnızca İstanbul için değil tüm ülkede uygulanması gereken, adil ve dengeli bir düzenin başlangıcı olacağını ummaktayım. Muhtarların sırf muhtar oldukları için üstünlük talep etmeleri ne kadar yanlışsa işlevsiz, dışlanmış ve kulübeye hapsedilmiş kişiler olması da yanlış.

    Sonuç Yerine

    Soru işaretlerimi ve gözlemlerimi toparlamam gerekirse, Türkiye’de halı altına süpürülen bir “muhtarlık sorunu” olduğunu düşünüyorum. Seçmen belki de kendi için en önemli seçimi yaparken kendisi için hiçbir faydası olmayan bir seçim yapıyor. Muhtar kendi için faydalı bir makama geliyor ama yetinmiyor. Haklı talepleri görmezden geliniyor ve sürekli topun ağzında olma durumu var. Biri çıkıp muhtarlığı kaldırıyoruz da diyebilir muhtarlık yetkilerini arttırıyoruz da diyebilir. Her şekilde işlevsiz ve eşitlikten uzak bir durum var. Yeterli yetkileri olan muhtarlıklar mahalleleri ve mahalle sakinleri için bir çok şeyi yapabilir ve böylece halk da doğrudan yönetime dahil olabilir. Ancak şimdiki haliyle muhtar olmanın tek getirisi –miş gibi yapmak. Önemli gibi görünmek, bir şeyleri değiştirebilir gibi olmak ama yetki sorunu yaşamak, otoriteli biri gibi olmak ama aslında olmamak. Bu durumda siyaset bilimi eğitimi almış işsiz bir genç olarak muhtar olma hayallerimi biraz daha ertelemem gerekecek.

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSaadet Partisinin Yeni Yol Haritası: 23 Haziran Seçimleri ve Ötesi
    Sonraki İçerik Türkiye’de Seçim ve Rekabetçi Otoriteryenlik

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Kadir Serkan Selçuk
    Videolar

    Parlamenter Sistem için Yol Ayrımında mıyız? | Berk Esen | Çavuşesku’nun Termometresi ÖZEL #255

    28 Mayıs 2025 Berk Esen, Burak Bilgehan Özpek, İlkan Dalkuç ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Elif Menderes

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Yazılar Elif Menderes

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}