Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Barışı Savunmak
    Yazılar

    Barışı Savunmak

    Kadir Serkan Selçuk3 Kasım 20234 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Yaptığı hataların ve eksikliklerinin yanı sıra uzun siyasi yaşamı süresince İsmet İnönü’nün başardığı en önemli işlerden biri, Türkiye’yi İkinci Dünya Savaşı’na sokmayarak büyük bir tehlikenin dışında tutmak oldu. Birinci Dünya Savaşı’nda subay olarak orduda görev yapan İnönü, Enver Paşa’nın padişah da dahil olmak üzere herkesten habersiz emrivakisiyle Almanya’nın yanında savaşa girilmesinin sonuçlarını bizzat yaşayarak görmüş, yıllar sonra siyasi tecrübesinin de katkısıyla ülkesini aynı akıbetten korumayı başarmıştı.

    İşte bu sayede, sona erdiği 1945 yılında on milyonlarca ölüm, harabe haline gelen kentler, insanlarda fiziksel ve psikolojik birçok hasar bırakan bu savaşı Türkiye en az zararla atlatan ülkelerden biri oldu. O dönemin şartlarını hesaba katmaksızın “karneyle satılan ekmek” dezenformasyonuyla siyaset yapanlar bu gerçekleri hep görmezden gelse de ülkece yıkımın eşiğinden dönüldüğü bir gerçekti.

    Savaş süresince durum o kadar kritik ve belirsizdi ki İnönü Alman orduları sınıra dayandığında da, ertesi yıl yapılan ve Türkiye’nin savaşa dahil olması için Roosevelt ve Churchill’in ısrar üstüne ısrar ettiği Adana ve Kahire görüşmelerinde de soğukkanlılığını korumasını bilmiş ve savaşa girmek istemediğini bütün dünyaya göstermişti.

    Neticede Türkiye, kararlı bir stratejiyle savaşın dışında kalarak yıkımdan ve belki de yok olma tehlikesinden kurtuldu. Bu kararlı duruş sonucunda alınan netice, dış politikada maceraperest ve duygusal davranmanın yaratabileceği olumsuz sonuçların farkında olan İnönü’nün eseriydi. Âdeta sinir harbi hâlinde geçen yıllar kendisinin aynı zamanda ne kadar usta bir devlet adamı olduğunu da kanıtlamıştı.

    O yıllarda da ülke içinde özellikle Almanya’dan yana savaşa dahil olunmasını arzulayan, bu yönde çalışan ve propaganda yapanlar vardı. Yol açabilecekleri felaketin boyutlarının farkında olmayan bu kişiler neyse ki ciddiye alınmamış, tarafsızlık politikasından vazgeçilmeyerek maceradan uzak durulmuştu.

    Bu maceraperestler istediklerini yaptırmayı başarabilseler, savaşın kaybedenlerinden biri olacak olan Türkiye’nin ödeyeceği siyasi ve ekonomik bedelin boyutu öngörülemez ölçüde büyük olacak, daha da önemlisi çok sayıda insanımız kendileri ve ülkeleri açısından amacı belli olmayan bir savaş uğruna hayata veda edeceklerdi.

    İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünya, silahlanma yarışı akıl almaz boyutlara ulaşmasına rağmen, çok az sayıda istisna dışında aynı çapta büyük bir savaşa yol açılabilecek herhangi bir ciddi tehlike yaşamadı. Soğuk Savaş sürecinde ve Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından gelen yıllarda birçok bölgede irili ufaklı çatışmalar baş gösterdi. Ancak hiçbiri günümüzde olduğu kadar ciddi bir Üçüncü Dünya Savaşı potansiyeli doğurmadı. Daha doğrusu, hemen hemen hiçbirinde başat ülkeler sıcak bir biçimde karşı karşıya gelmedi.

    İkinci Dünya Savaşı’nın büyük trajedisini yaşayan siyasetçilerin ve dünya halklarının bunda önemli payı vardı. Kimse uzun yıllar sürecek yeni bir yıkım istemiyor ve herkes buna göre davranıyordu. Yaşanan maddi ve manevi büyük kayıplar herkesi daha soğukkanlı ve akılcı davranmaya yöneltmiş, hiçbiri büyük risklere girecek kadar çılgınca hayaller peşine düşmemişti. Dünyayı ele geçirme planıyla yola çıkan Hitler’in başına gelenler ülkelerinin başında bulunanlara ders olmuştu.

    Günümüzde Küresel Siyaset ve Üçüncü Dünya Savaşı

    II. Dünya Savaşı’ndan bu yana 80 yıla yakın bir zaman geçmişken o yıllarda yaşananlar çoktan unutuldu ve tarihin tozlu sayfalarına terk edildi. Bu unutkanlık, siyasetçileri daha sert ve pervasız olmaya yönelterek yeni bir büyük savaş riskini günden güne büyüttü.

    Günümüzde Rusya ile Ukrayna ve İsrail ile Hamas arasında yaşanan çatışmalar, dünyanın farklı kutuplarını oluşturan güçlü ülkelerin karşı karşıya gelebilecekleri büyük bir savaşın ortaya çıkmasına yol açabilecek boyuta ulaşmış durumda. Bir başka deyişle, aklı başında davranılmazsa Üçüncü Dünya Savaşı’nın yaşanma olasılığı hiç de az değil. ABD, Çin, Rusya gibi ülkelerin ve müttefiklerinin tavırlarına bakıldığında endişelerin gün geçtikçe artıyor olması da son derece olağan.

    Şartlar böyleyken Türkiye’de savaş çığırtkanlığı yapanların tekrar su yüzüne çıkmaları da şaşırtıcı olmadı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında savaşa girilmesini isteyenler, ülkeyi nasıl bir faciaya sürükleyebileceklerini ancak savaşın sonunda fark edebilmişlerdi. Günümüzün savaş isteklileri ise tarihten ders almasını bilmedikleri için aynı hatayı yapmakta ısrar ediyorlar.

    Şunu açıkça vurgulamak gerekir ki, dünya genelinde yaşanan haksızlıkları, adaletsizlikleri, zulümleri protesto etmek başka şey, bu uğurda ardını arkasını düşünmeden ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışmak başka şeydir. İkisini birbirine karıştırarak koskoca bir toplumun sonu belirsiz maceralara atılmasına ön ayak olmak akılcı bir davranış olarak kabul edilemez.

    Son derece stratejik bir noktada bulunan ve bulunduğu bu konum itibariyle taşıdığı riskler oldukça yüksek olan Türkiye, yalnızca barışı savunarak kendisini koruyabilir. Bu ülke adına savaşın en küçük ihtimalini bile akla getirmek, sonu belli olmayan bir çıkmaza girmekten farksızdır.

    Bugün Türkiye’nin yönetiminde söz sahibi olanların, tıpkı İnönü’nün yaptığı gibi, macera arayanlara kulak tıkaması ve kararlı bir şekilde barıştan yana tavır alması son derece önemlidir. Aksi bir hareket ülkeyi topyekûn intihara sürüklemekten başka bir anlam taşımaz.

    Dünya R2 Siyaset Tarih
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikKillers of the Flower Moon | SineKritik #95
    Sonraki İçerik Zorunlu Seçmeli II: Yeni Bir Siyaset Anlayışı

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}