Cumhuriyet Halk Partisi, 9 Eylül 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan ve Cumhuriyetin temel ilkelerinin savunuculuğunu üstlenen bir parti olarak tarihe geçti. 101 yıllık bu süreçte CHP, Türkiye’nin siyasi, toplumsal ve ekonomik dönüşümlerinde kilit bir rol oynadı ve birçok önemli dönüm noktasına imza attı.
Parti, 1923’te Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’nin siyasi yapısını yeniden inşa etmek için büyük reform hareketlerini başlattı. 1924 Anayasası’nın kabulü, hilafetin kaldırılması, eğitimde laikleşme adımları, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması gibi devrimlerle modern Türkiye’nin temellerini attı.
1946’da Türkiye’de çok partili sisteme geçişin öncüsü olarak demokrasi tarihimizde önemli bir rol üstlendi. 1960’larda ve 1970’lerde Bülent Ecevit liderliğinde sosyal demokrat bir çizgiye evrilen CHP, “ortanın solu” hareketiyle işçi hakları, sendikalaşma ve sosyal adalet gibi konuları ön plana çıkardı.
1989 yerel seçimlerinde büyük bir başarı kazanarak birçok büyükşehri sosyal demokrat belediyelerle buluşturdu. 2002 yılında iktidardan uzak kalarak ana muhalefet partisi haline gelen CHP, 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok önemli belediyeyi kazanarak halkın ciddi bir kesiminin desteğini tekrar kazandı.
CHP bugün, hem Cumhuriyetin kurucu değerlerine sadık kalarak hem de çağın gerekliliklerine göre politikalarını yenileyerek sosyal demokrasiyi Türkiye’de güçlendirme misyonu güdüyor. CHP’nin bu misyonu ne kadar iyi gerçekleştirebileceği ise Türkiye’nin geleceği açısından çok büyük önem taşıyor. Cumhuriyetin en eskisi parti CHP’nin 101 yıllık tarihini, partinin eski genel başkanlarından Murat Karayalçın ile konuştuk.
1923’te kurulan Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran parti. Sizce CHP’nin ilk yıllarındaki misyonu ile günümüzdeki misyonu arasında nasıl bir devamlılık veya değişim var?
Cumhuriyet’in güçlendirilmesi ve Atatürk’ün çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma hedefi için gerekli düzenlemeler yapılmıştır ve yapılmaya devam ediyor. Bu sadece CHP’nin değil, Türkiye’nin yönetim anlayışıyla da ilgilidir. Kuruluş yıllarında güçlü bir merkezi yönetim ihtiyacı vardı. Cumhuriyet’in temel değerlerinin korunması için merkezi yönetim gerekliydi. Ancak zamanla Cumhuriyet kökleştikçe yerel yönetimlerin önemi daha fazla ortaya çıktı ve bu konu tartışılmaya başlandı.
CHP, 1960’larda ve 1970’lerde Ecevit döneminde sosyal demokrat bir parti olarak konumlandı. Sizce CHP bu çizgiyi nasıl taşıdı ve geliştirdi?
Ecevit döneminde sosyal demokrasi öne çıktı. CHP bu anlayışı yerel yönetimlerde başarıyla sürdürdü. Yerel yönetimlerde sosyal demokrat belediyeler önemli çalışmalar yürütüyorlar. Örneğin, belediyeler gelir dağılımını iyileştirmek için topluma katkıda bulunuyorlar.
CHP, Kemalizm ve sosyal demokrasi arasındaki ilişkiyi nasıl kurmalı?
Atatürk’ün devrimci ve ilerici ilkeleri ile sosyal demokrasi arasında büyük bir yakınlık var. CHP’nin üç temel ayağı var: Atatürk ilkeleri, sosyal demokrasi ve aydınlanmacılık. CHP’liler bu çerçevede hareket ederler.
CHP 2024 yerel seçimlerinde 1. parti oldu. Daha önce SHP 1989 yerel seçimlerinde de 1. parti olmuştu, ancak 89 başarısı devam ettirilemedi. 2024 başarısının devam ettirilmesi için neler yapılmalı?
1989’da CHP’li belediye başkanları başarılıydı. Ben de Ankara’da o dönem en büyük yatırımları gerçekleştirdim. 2019’da seçilen belediye başkanlarımız da halkın memnuniyetini kazandı. Kentsel dönüşüm ve gelir politikaları CHP’nin seçim bildirgesinde öne çıkan konular. Ancak merkezi yönetimin belediyeler üzerinde ağır bir vesayeti var. Buna rağmen başarılı olacaklarına inanıyorum.
Mansur Yavaş’ın ülkücü geçmişi CHP’nin sosyal demokrat kimliği ile çelişir mi?
Mansur Yavaş, CHP üyesidir ve partimizin programına uygun siyaset yapmaktadır. Geçmiş siyasi çizgisi değil, şu anki CHP üyeliği önemlidir.
Altılı Masa ittifakı CHP’yi hâlâ etkiliyor mu?
İttifak, Mayıs 2023 seçimlerinden sonra sona erdi. Şu an için böyle bir etkisi yok. İttifakın tek etkisi CHP’nin 40 milletvekilini kaybetmemiz oldu. Başka bir etkisi olduğunu düşünmüyorum.
CHP’nin üye sayısı düşük, buna rağmen yüksek oy aldı. Üye sayısını arttırmak gerekli mi?
Üye sayısının oy oranıyla doğrudan ilişkisi yok. Ancak tabii ki üye sayısı arttırılmalı, nitelikli üyelerle parti güçlendirilmelidir.