Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Mustafa Sandal Nasıl Olur da Mustafa Sandal’dan Bahseder!
    Forum

    Mustafa Sandal Nasıl Olur da Mustafa Sandal’dan Bahseder!

    Derin Koçer16 Ocak 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Londra’da yaşadığım mahalle, perdelere pek sıcak bakmıyor. Hava karardığında karanlığa, Londra’nın sisine pusuna teslim olmuyor sokaklar. Çoğunluğu iki üç katlı olan evlerin hemen hemen tamamının camları, içeride BBC’nin Parlamento yayınını takip eden aileleri ya da genişçe bir kütüphanenin önünde JM Coetzee’nin yeni çıkan romanını okuyan Londralıları açık ediyor. Evlerin içindeki ışık, dışarı taşınıyor. Hatta, geçenlerde bir komşuma klasik İngiliz mimarisinin üç camlı duvarlarının neden bu kadar ‘iç gösterir’ hâlde korunduğunu sorduğumda, “Kütüphanelerimizi yarıştırıyoruz” cevabını vermişti.

    Bizim Türkçeye ‘özel hayat’ diye tuhaf bir şekilde çevirdiğimiz ‘privacy’ kavramının Batı dünyasında ne kadar farklı bir davranış biçimine tekabül ettiğini de gösteriyor aslında bu. Başbakan’ın bütün vekillerden soru aldığı ‘ayin akşamı’nda Britanyalılar tabii ki televizyona bakıyor; perdeleri örtmenin ne anlamı var?

    Bu durumun sebepleri tabii ki, bireyin kutsallığından kişilerin kendilerini var etme özgürlüklerine, yahut toplumsal barışın sağlanmış olmasına kadar uzanan genişçe bir alanda  aranabilir. Ama konunun bir başka parçası, ‘Batılı’ olarak tanımladığımız kitapçılarda gezerken de karşımıza geliyor: Çok satanlara, yeni çıkanlara bakınca, kitapların önemli bir kısmının insanların kendilerini anlattıkları metinler olduğunu görüyorsunuz. Bu ülkelerde gelişmiş ve oturmuş bir biyografi/otobiyografi kültürü var.

    Üstelik bu, yalnızca Mozart’ın hayatının kitaplaştırılmasıyla ya da Steve Jobs’ın Walter Isaacson endüstrisine katılmasıyla ilgili bir durum da değil. Tony Blair kadar bizim mahalleden Jane de kendi hikâyesini anlatıyor. Üstelik bir ‘yalancı’ damgasıyla gezmediği ve -çoğunlukla- daha orijinal tespitlerle insanların karşısına çıktığı için Jane, daha çok ilgi görüyor.

    Bu geleneği Oray Eğin, ‘X kuşağının ilk ölümü’ diye andığı Elizabeth Wurtzel’in kitaplarını (ve öyküsünü) anlattığı yazısında güzel açıklıyordu: Wurtzel, 1994’te ‘Prozac Nation’ kitabını yazdığında, çocukluğundan beri depresyonla boğuşan kendinden bahsediyordu. Dürüstçe bunalımlarını, kullandığı ilaçları, gel-gitlerini; kısaca hayatını anlatıyordu. Zira Prozac Nation, başbakan olmayan, dünyayı değiştirmeyen, bir orduyu kumanda etmeyen kişilerin de ‘anlatmaya değer’ hikayeleri olduğunu dünyaya gösterdi -ve dünyayı değiştirdi belki de. Sıradan insanlar, olağan hayatlarını olağanüstü yollarla anlatmaya başladı. Hâlâ da anlatıyorlar. Dünyanın en sıkıcı yerinde doğup büyümüş bir yazarın ciltlere sığmayan anıları, edebiyat dünyasına yön verebiliyor.

    Hâl böyle olunca, toplum önündeki figürler anılarını yazmaya kalktıklarında ‘yeni’ bir şeyler de söylemek zorunda kalıyorlar. Kimse Obama’nın bilmem nerede yaptığı konuşmayı tekrar okumak için kitabını almaz ama kendini ararken kafayı çeken, hiçbir yere ait olamayan genç Barack yeniydi örneğin. Ya da Elton John, geçtiğimiz yıl otobiyografisini çıkardığında tekrar ve tekrar adının nereden geldiğini anlatsaydı, aslında bir kitap da çıkarmış olmayacaktı. Wurtzel gibiler, toplumun zaten tanıdığı kişilerin üzerine büyük bir yük bıraktı. Bilmediğimiz bir şey yoksa, kitap da yok artık.

    Bu bitmek bilmeyen girişi yapmamın sebebi, bir Mustafa Sandal kitabının asla sadece bir Mustafa Sandal kitabı olmamasıdır. 90’ları 3000’li yıllara taşıma hırsıyla hayatına devam eden Sandal, geçenlerde anılarını yazdığı ‘Beni Anlatma’ isimli bir kitap çıkarttı ve Türkiye’de kıyamet koptu. Hürriyet’ten Hakan Gence’ye -kitabını tanıtmak için- söyleşi veren Sandal, Defne Samyeli’yle 25 yıl önce bir ilişki yaşadıklarını ama ‘ilişkilerinin gizli kalmasını istemesi’ yüzünden Samyeli tarafından terk edildiğini söyledi. Samyeli, on yıllar sonra gelen bu itirafı yalanladı; Sandal ‘o zaman annemin yanında konuşmaktan çekinmediği için bugün de sorun etmeyecektir diye düşündüğünü’ söyleyerek yalanlamayı yalanladı. İş döndü, dolaştı, “Sen nasıl hayatına giren kadınlardan izin almadan onları ifşa edersin”e vardı.

    Hoş, Gence de bu -saçma- soruyu Sandal’a sormuş ve o insanlardan izin almamasının sebebini “Çünkü onları onore ederek anıyorum. Bir ilişki insanı büyütüyor, geliştirip bir sonraki adıma taşıyor. İlişkilerimin hayatımdaki kıymetinin çok farkındayım” diyerek açıklamıştı. Doğrusu işin Samyeli tarafını tartışmanın hiçbir anlamı yok. Sandal, yaşamadığı bir ilişkiyi gündem olmak için kurgulamışsa bu Sandal’ın; Samyeli, ‘gizli bırakılma’ kompleksini 25 yılda yenememiş ve hâlâ bu yüzden Sandal’ı küçük düşürmeye çalışıyorsa da kendisinin problemi. Daha önemli bir mesele var burada.

    Metin Münir, geçtiğimiz günlerde T24’te yayımlanan yazısında, hayat hikayelerinin Batı’da iki temel dayanak üzerine yükseldiğini söylüyordu: “Geniş bir okuyucu kitlesi ile biyografi ve otobiyografileri büyük avanslarla finanse eden bir yayın sektörü”. Obamalara anılarını yazmaları üzerine Penguin’in 60 milyon dolardan fazla para ödediğini söyleyerek bunu örneklendiriyordu. Michelle Obama’nın geçtiğimiz sene yayımlanan otobiyografisi ‘Becoming’in dünyanın dört bir yanında çok satanları delip geçmesi, arza talep olduğunu da gösteriyordu – doğru. Ama hikâye, bana kalırsa, bu kadar basit değil.

    Türkiye’de, okuyucu kitlesinin hiçbir zaman oluşmamış olması ve yayınevlerinin ‘hayat hikâyelerine’ hiçbir zaman yatırım yapmaması, bana kalırsa aynı sebeplere dayanıyor: kendi deyimiyle- ‘Türk müziğinin dörtülüsü’nden biri olan Sandal’ın, hayatına giren kadınları ‘onore etmeden’ yazamaması da – bu hâlde dahi “Sen insanların özel hayatlarını nasıl yazarsın” eleştirileriyle karşılaşması da, başta tasvir ettiğim gibi, tamamen bir kültür meselesidir. Bu tartışma, perdeleri kapalı oturan, ‘aman komşu ne der’ endişesiyle aşk yaşayamayan bir toplumun, bireye değer verememesinin ve ahlakı karanlıkta bırakılınca ‘sayılmayacak’ günahlarla varolduğunu zannetmesinin sonucudur. Kişilerin hikâyelerinin değer verilmedikçe, ‘özel hayatın’ -ne olursa olsun- mutlak bir koruma altında olduğu düşünüldükçe; hem hikâyesiz kalacağız hem de ‘’Zaten gölgedeyim’’ diyenlerin, en ahlaklıyı oynamasına göz yumacağız.

    Mustafa Sandal ile Defne Samyeli’nin güncel tartışması, bu meseleyi gündeme getirmek için bir bahane aslında. Hatırlayalım: Kendi partisinin içindeki bir klanın ‘siyasi darbesi’ sonucu alt edilen Ahmet Davutoğlu, sıfatlarından arınmış bir şekilde masasının başına oturunca siyasette geçen yıllarını değil, “Ulusların Düzen Bunalımı ve İslam Dünyası”nı yazdı. Gelecek Partisi’nin kurucularından Etyen Mahçupyan ise, hâlâ, “Davutoğlu konuşursa yakın Türkiye tarihi yeniden yazılır” diyor. Anlaşılması gereken şu: Toplum dilsiz olduğu için hiç kimse konuşmuyor! Mustafa Sandal’a da Mustafa Sandal’dan bahsetti diye kızıyoruz işte; suç Davutoğlu’nun da değildir belki de.

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerik2023 Seçimleri Hedefinde Örgütsel Tipoloji ve Strateji
    Sonraki İçerik Şafak Herdem: Türkiye İçin Esas Tehlikeli Olan PACT Act

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}