
Formula 1’in Start-Finish Düzlüğü: Türkiye GP’si
9 yılın ardından Formula 1 heyecanı, bugün bir kez daha Türkiye’de yaşanacak. Kamuoyunda, herkeste çok büyük bir heyecan hâkim. Dünya’nın en hızlı arabaları, en hızlı pilotları, son teknolojiler ile yeniden İstanbul’da sahne alacak.
Bu hafta bu yazı ile birlikte 2020 Türkiye Grand Prix’i öncesindeki son detayları sizler için aktarmaya çalışacağız.
Türkiye’deki Formula 1 serüveni 2011’de son bulmuştu. Taki 2020 yılında düzenlenecek olan 22 yarıştan 10’un pandemi nedeniyle takvimden çıkarılması ve boşalan fikstüre İstanbul Park’ın eklenmesine kadar. FIA, 25 Ağustos’ta yaptığı açıklama ile sezonun 15. yarışı olarak 13-15 Kasım tarihlerinde koşulacağını açıkladı.

FIA, 4 Ekim 2019’da 2020 F1 Takvimi’ni bu şekilde açıklamıştı.
2011’den günümüze Formula 1’de pek çok değişiklikler oldu. Bu doğrultuda Türkiye, aslında yepyeni bir yarış operasyonuna hazırlanıyor. Hem de çok dar bir süre içerisinde. 2011-2020 süre zarfında Formula 1’de takımların isimleri değişti, yeni takımlar şampiyonaya eklendi, pek çok pilot emekli oldu ve yeni pilotlar yarışır oldu, araçların özellikleri değişti, motorların kapasiteleri arttı, lastikler özellikleri değişti, ekipmanlar yenilendi. Öyle ki, 2011’de 24 sürücü 12 takımda yarışıyorken; 2020’de 20 pilot 10 takımda yarışıyor olacak. 2011’deki yarışta boy gösteren yalnızca 3 pilot 2020 Türkiye GP’de de yarışabilecekler. Bu isimler; Lewis Hamilton, Sebastian Vettel, Sergio Pérez. Kimi Räikkönen ise 2005, 2006, 2007, 2008 ve 2009’da bu piste daha önce yarışan bir diğer pilot olarak 2020’de de sahne alacak.
2011 yılından günümüze otomobiller artık ortalama olarak 5 saniye daha hızlılar; 30 cm daha uzun ve 20 cm. daha genişler. Yol tutuşları daha efektif. Bu da demek oluyor ki; 8. viraj eskisine oranla daha az tehlikeli ve artık daha hızlı dönülecek. İstanbul Park’taki en hızlı tur rekorunu 2005’te 1:24.770’lik derecesi ile Juan Pablo Montoya, McLaren-Mercedes aracı (V10 Motor) ile ele almıştı. O zamandan beri bu rekor kırılabilmiş değil. Şimdi daha hızlı F1 araçları ile geri dönen şampiyonada yeni bir tur rekoru görebilmemiz de son derece olası.
İstanbul Park pisti seyirciler için her daim heyecanlı bir pist olmuştur. Çok sayıda geçiş alanının bulunması pistte ve ekran başında yarışı takip edenler için heyecan yaratmaya devam edecek. Daha hızlı otomobiller ve daha çok geçiş ile daha çok rekabete tanıklık edeceğiz. Pist yarattığı böylesi heyecana karşın bir o kadar da güvenli bir pist. Araçların spin atması veya kazaya karışmaları halinde yeniden yarışa dönmelerini sağlayacak geniş kaçış alanları mevcut. Bu durum hem takımlar hem de pilotlarca son derece takdir gören bir özellik. São Paulo/Brezilya GP, Singapur GP, G. Kore GP ve Abu Dabi GP’deki pistlerde olduğu gibi Türkiye GP’de saat yönünün tersine koşuluyor. Bu da 5,338 km’lik piste sürücülerin omuzlarına diğer yarışlarda maruz kaldıklarından daha fazla G kuvvetine maruz kalacakları anlamına geliyor. Pilotların karar alma ve refleks becerileri bu pistte daha fazla önem kazanıyor.
Pandemi nedeniyle yeniden şekillendirilen 2020 F1 sezonu 3 Temmuz’daki Avusturya GP ile başladı. Bu süreçte tüm takım çalışanları, pilotlar ve Grand Prix sorumlularına toplam 20.000 Corona Testi uygulandı. Pilotlardan yalnızca Sergio Perez ve Lance Stroll Corona Virüs’e yakalandılar. Hastalık nedeniyle Lance Stroll yarış kaçırmazken, Sergio Perez sezon başı itibari ile 2 yarış kaçırma durumunda kaldı.
İstanbul Park’ta koşulacak olan 2020 Türkiye GP’sinin Lewis Hamilton ve tüm F1 takipçileri için bir başka önemi daha var. Hamilton, kariyerinin 7. şampiyonluğuna İstanbul’da ulaşabilir. Hamilton, kazanacağı bu şampiyonlukla Formula 1 efsanesi Michael Schumacher’i yakalayacak ve tarihin en başarılı pilotu olma ünvanını İstanbul’da kazanmış olacak.

Böylesi önemli bir yarışa TOSFED (Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu), 82 gün (25 Ağustos-15 Kasım) gibi çok kısa bir süre içerisinde hazırlandı. Eren Üçlertoprağı liderliğinde önemli işlere imza atan federasyon, FIA’nın Türkiye GP’sini 2020 takvimine eklemesi ile çalışmalarını yoğunlaştırdı. Daha önceki F1 organizasyonlarında önemli yönetim ve organizasyon tecrübesine sahip Serhan Acar’ı federasyonda Genel Sekreterlik görevine getirdiler. Böylece çalışmaların son derece hızlı ve efektif yürütülmesi sağlandı. TOSFED, bu süreçte bir diğer yandan 18-20 Eylül tarihlerinde Dünya Ralli Şampiyonası’na da ev sahipliği yaptı. Böylesine önemli bir organizasyonun hemen ardından tüm konsantrasyon F1 Türkiye GP’sine yöneltildi. Çok kısa sürede çok büyük hazırlıklar yapıldı ve bugüne gelindi. Bu yıl pandemi sürecinde hem Dünya Ralli Şampiyonası’na hem de Formula 1’e ev sahipliği yapan 2 ülkeden biriyiz (Türkiye & İtalya). Bu eşsiz iki şampiyonayı, bu zor şartlarda, en iyi şekilde yöneten TOSFED’in bu özverili çalışmaları gerçekten takdire şayan.
FIA, 2021 yılı için 23 yarışlık bir takvim hazırlıyor. Suudi Arabistan GP’si takvime eklenen yeni duraklardan yalnızca biri. Bu yıl koşulması planlanan ancak pandemi nedeniyle iptal edilen Vietnam ve Hollanda GP’leri de bir diğer yeni duraklar olması planlanıyor. Türkiye GP’si ise yeden listede. Takvim planlamasında şu an için düşünülmüyoruz. Ancak 2017 yılından beri yarışların yeniden Türkiye dönmesi için yoğun lobi çalışmalarında ve görüşmelerde bulunan Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, uzun dönemli bir ev sahipliği sözleşmesi için ümitli. Ak, Türkiye’deki özel sektör yatırımlarını Formula 1 organizasyonuna çekmek ve önemli bir ekonomik kaynak yaratarak uzun dönemli ev sahipli sözleşmesini alabilmek için görüşmelerine devam ediyor.
Bu serüvene gerçekçi bir bakış ile bakmamız gerekirse pandemi sürecinde daralan özel sektör yatırımları ve mevcut döviz kurları ile birlikte; yarış organizasyonuna her sene ödenecek olan yaklaşık 30 milyon $’ın karşılanması veya sürdürülebilir bir ekonomiye dönüştürülmesi son derece zor. 2020 itibari ile mevcut bir krizi fırsata çevirme şansı elde etmiş olabiliriz. Ancak, bundan sonraki süreçlerde Formula 1’e yeniden ev sahipliği yapabilmemiz çok zor.
Fotoğraf: Moritz Graf
Paylaş
Yazarın diğer içerikleri

Sporda Zor Zamanlar: 2020
2020 yılı insanoğlu için pek çok zorlukla geride kalmak üzere. Doğal afetler, kazalar, yıkımlar, ölümler ve tabii ki korona virüs… İnsanoğlunun bu zor ve sıkıntılı zamanları belki de en çok spor endüstrisini etkiledi. Eğlence sektörünün bir ürünü olarak spor; korona virüsün yaşamlarımıza taşıdığı zaman, mekân, rekabet ve etkileşim kısıtlamaları ile

Futbolda Irkçılığa Türk Gözlüğü
Son dönemlerde Dünya genelinde yükselişe geçen milliyetçi ideolojiler, ırkçı söylem ve davranışların daha da şiddetlenmesine neden oldu. Bu ırkçı eylemlere en son maruz kalan kişi ise İstanbul Başakşehir FK yardımcı antrenörü Pierre Webó oldu. Bu olay global ölçekte de büyük bir ses getirdi. Taraftarların veya yöneticilerin ırkçı söylemlerine veya davranışlarına

Arap-İsrail İlişkilerine Futbol Açılımı
On yıllardan beri gerginliğine ve şiddetine tanık olduğumuz Arap-İsrail ilişkileri, 2020 ile birlikte daha barışçıl bir hal almaya başladı. BAE, Bahreyn ve İsrail arasında Eylül ayı başında imzaladıkları normalleşme anlaşmaları sürecin daha hızlı yürütülmesini sağladı. İsrail ile Arap ülkeleri arasında imzalanan yeni iş birlikleri, sürecin sürdürülebilir hale gelmesi adına son

Diego Maradona: Futbola “Küçük Bir Siyah Nokta” Koydu
Eşsiz futbol yeteneği ve profesyonel kariyerinin yanı sıra, kaotik yaşamı ile tüm dünyanın ilgisini üzerinde toplayan bir adam… Siyasi duruşu ve söylemleri ile toplumsal konulara ilgi gösteren, hatta yön veren bir vatansever, bir dünya vatandaşı… Kimden mi bahsediyorum? Diego Armando Maradona’dan… O sahadayken, her birimiz için mutlu olmaya değer bir

Bir Kız Çocuğunun Tutku Dolu Oyunu: Futbol
Türkiye’de kadınlar ekonomik, sosyal ve toplumsal pek çok alanda hem psikolojik hem de fiziki zorluk ya da kısıtlama ile baş etmek durumunda kalıyorlar. Bu durum spor endüstrisinde de böyle. Erkek egemen bir endüstride, kadınlar var olma mücadelesi verirken çok daha kısıtlı imkanlar ile çok daha büyük başarılar elde etme durumunda

Asıl Engel Sistemsizlik: Türkiye’de Engelli Sporu
Spor, özellikle engelliler için en önemli sosyal rehabilitasyon aracı. Ancak, Türkiye’nin devlet mekanizması engellilere bu hizmeti götürmekte son derece yetersiz kalıyor. Devlet engellilere sporu götüremediği gibi; engellilerin kişisel insiyatifler ile kendisine başvuru yapmasını beklemekle yetiniyor. Gelin hep birlikte ülkemizdeki engelli sporunun işleyişine göz atalım. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD),

Avrupa Premier Ligi: Yine, Yeni, Yeniden…
Global dünya ekonomisinde en ufak bir daralma, bir kriz meydana geldiğinde, diğer tüm sektörlerde olduğu gibi spor endüstrisi de bu durumdan olumsuz etkileniyor. Harcamalar kısılıyor, yeni gelir modelleri yaratılıyor, organizasyon yapıları yeniden şekillendiriliyor. Avrupa’nın dev kulüpleri de her ekonomik kriz dönemi bir araya gelerek kendi özerk liglerini kurmayı planlarlar. Covid

Almanya’da Almanya Forması ile Almanca Konuşan Bir Türk Futbolcu: Emre Can
Türkiye A Milli Futbol Takımı, çarşamba akşamı Almanya’nın Köln şehrinde oynanan hazırlık maçında Almanya ile 3-3 berabere kaldı. Maçın sonunda ise skorun yanı sıra bir başka tartışma konusu daha vardı. O da Almanya Milli Takımı’nın Türk asıllı oyuncusu Emre Can’ın, yayıncı kuruluş TRT’ye Almanca demeç vermesiydi. Bu konu özellikle maçın

Türk Futbolunda “Reform”a İhtiyacımız Var
Türk kulüpleri, uluslararası müsabakalarda hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Perşembe akşamı Galatasaray’ın Glasgow Rangers’a elenmesi ile bu sezon Avrupa kupalarında ülkemizi temsil eden takım sayısı ikiye düştü. Şampiyonlar Ligi’nde Başakşehir FK, Avrupa Ligi’nde ise Sivasspor Türkiye’yi temsil eden takımlar olacak. Birbirinden güçlü rakiplerle karşılaşacak olan bu iki takımımızın, başarısız sonuçlarla

Sağlık İçin Spor ve Fizyoterapinin Önemi
Tüm Dünya’da profesyonel sporcuların kariyerleri, 20 sene öncesine oranla çok daha uzun bir sürece yayılmış durumdadır. Sporcular çok daha erken yaşlarda profesyonel olarak en üst düzeyde performans sergilemeye başlamalarına rağmen, çok daha uzun süre o sporun en üst rekabet seviyesinde performans gösterebiliyorlar. Bununla birlikte, profesyonel sporcuların emeklilik yaşları 5 ile