Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Bir Lezzet Ankara Tartışması: Peki Hiç mi Faydası Yok?
    Forum

    Bir Lezzet Ankara Tartışması: Peki Hiç mi Faydası Yok?

    Can Durmuşoğlu4 Ağustos 20215 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Son dönemde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) “Lezzet Ankara” uygulaması ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Beltur isimli iştiraki özelinde “kamunun piyasaya müdahalesi” üzerinden, kısıtlı da olsa, bir tartışma yürütüldüğü görülmektedir. Yapılan tartışmalar, yerel yönetimlerin neden bu gibi faaliyetlerin içinde bulunduğunu pek de sorgulamadan konuyu sadece iktisadi alana sıkıştırmış;   konunun ortak fayda/kamu yararı gibi yönleri bazı yazılarda değinilmiş olsa da geneli itibariyle görmezden gelinmiştir. Bu yazıda ise yukarıdaki perspektiften yola çıkarak yerel yönetimler aracılığıyla üretilen bu ve benzeri faaliyetlerinin kamusal alana etkileri, nedensellikleri ile ele alınarak yeni bir tartışma alanı açmayı hedeflemektedir.

    Castells, Kent, Sınıf, İktidar kitabında, 70’lerin ekonomik kriz ortamında, çeşitli nedenlerle nüfusun giderek kentleşmesi ve dolayısıyla da kentlerin büyüdüğü ve bu doğrultuda da tüketimin toplumsallaşmasının bir sonucu olarak, kentlerde yaşanan sorunların kökeninde “ortak tüketim hizmetleri”nin düzenlenmesinin yattığını belirtir. Gıdadan elektriğe, barınmadan eğitime, toplu ulaşımdan sağlığa kadar bir dizi hizmetin kentlerde stratejik roller oynamaya başlaması ile bahsedilen bu sorunların siyasi bir niteliğe bürüneceğini ve dolayısıyla bu alanlarda oluşan yetersizlikleri giderme adına devletin bu alanlara daha fazla müdahale edeceğini vurgular (Castells, 2017: 151-290). Bununla beraber, bireylerin tek başlarına ulaşamayacağı veya düzenleyemeyeceği bu hizmetleri, kâr-zarar mantığı gütmeden, toplumun bütün bireylerine eşit ve sürekli bir şekilde sunulmasını sağlamak, kamu yönetimlerinin anayasal görevidir. Zira, bu hizmetleri müşterilere değil, vatandaşlara kamu yararı gözeterek sunmaktadırlar (Bayırbağ&Göksel, 2015: 154,155). Bu durum, 2020’lerin kentsel/toplumsal sorunların çok boyutlu ve karmaşık hale geldiği göz önünde bulundurulacak olunursa, yönetimler kaçınılmaz olarak yeni düzenlemelere ve kimi zaman da “müdahalelere” ihtiyaç duymaktadır. İBB ve ABB’nin gerçekleştirdikleri faaliyetleri genel hatlarıyla bu bağlamda okumak gerekir.

    Gelelim Lezzet Ankara uygulamasının “faydasızlığına”. Güneş’in (2021), diğer uygulamalarla yaptığı karşılaştırmalı değerlendirmesinde, Lezzet Ankara uygulamasının verimli olmadığı açıkça belirtilmiş; uygulamanın ancak bir “mail grubu” niteliğine sahip olduğu iddia edilmiştir. Bunda haklılık payı vardır. Ancak, her ne kadar Lezzet Ankara uygulaması şu anki haliyle “faydasız” ya da naif bir girişim gibi dursa da diğer platformlarla ilgili var olduğu bilinen “yüksek komisyon” ya da işletmelerin altyapı yetersizlikleri gibi sorunları da varlığını halen sürdürmektedir[i]. ABB bu girişimiyle en azından, su yüzüne çıkmış sorunlara dikkat çekerek tartışılmasını sağlamış ve çözüme yönelik bir adım atmıştır. Kim bilir,  belki de bu sayede diğer platformlarda sorunların çözümüne yönelik yeni adımlar atabilir.

    Tartışılan bir diğer konu ise “kamunun serbest piyasaya müdahalesi”nin eşitsizlik yaratıp rekabeti etkileyeceği ve dolayısıyla hizmetlerin sunumuna olumsuz etki yapacağı üzerinedir. Güneş,  yazısının “devletçilik iddiası” başlıklı bölümünde Lezzet Ankara’nın neden bir kamu müdahalesi sayılamayacağını detaylı bir şekilde açıklamış. Konuyla ilgili Gerek (2021) ise yazısında, “olmayan rekabet ortamında kamu kuruluşu geldi diye bozulmaz” diyerek bilakis düzenlemenin tetikleyici etkisi olabileceğini savlamıştır. Her ikisine de katılıyorum.

    2020 “Gelir ve Yaşam Koşulları” araştırmasına göre en yüksek gelirli grupların toplam gelirden aldığı pay %47,5 olurken, en düşük gelir gruplarının toplam gelirden aldığı %5,9’a gerilemiş durumdadır[ii]. Bitmedi. Birleşik Metal-İş Sendikasının geçtiğimiz haziran ayında yayınladığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” raporuna göre, açlık sınırı 2.822 TL, yoksulluk sınırı ise 9.762 TL’na yükselmiş durumdadır[iii].  Şüphesiz ki bütün bir faturayı “rekabetçi serbest piyasaya” kesmek doğru olmayabilir; ancak, bunda aslan payına sahip olduğunu-en azından Türkiye’de- zaman zaman hatırlamak faydalı olabilir. Zira, günün sonunda asgari ücretle açlık sınırı harcamalarının eşit olduğu bir ülke burası. Eğer bu basit rakamlar sizi çelişkilerin varlığına ikna etmediyse, önce bir Bebek’e daha sonra ise Bağcılar’a geçip sahada da gözlemleyebilirsiniz.

    Bunlarla beraber, oluşan eşitsizliklerden ötürü kamu yararı gözetilerek üretilen politikalar sadece bugüne özgü bir durum değil. Bugünkü tartışmalara benzer bir fayda-maliyet analizi ve “müdahale” tepkisi 70’li yıllarda “halk ekmek” için de yapılmıştı[iv]. Elimizde bu “müdahaleden” kaç fırının olumsuz etkilendiğine dair bir çalışma var mı bilmiyorum; ancak, bugün, her mahallede en az bir fırın ve hemen hemen bütün süpermarketlerde de ekmek satışı yapılabildiğine göre “rekabeti”, korkulduğu kadar, etkilediğini söyleyebilmek pek olası değildir. Bunun yanı sıra, gelin bir de merkezi bir kamu hizmetine bakalım. Türkiye’de Cumhuriyetin ilanından bu yana düşük gelirli gruplar için devlet eliyle konut sunum biçimleri geliştirilmeye çalışılmışsa da 1984’te TOKİ’nin kuruluşuna kadar kurumsal bir nitelik kazanamamıştır. Öte yandan, o tarihten bu yana TOKİ aracılığıyla üretilen konutların kentsel ve mimari ölçekte nitelikleri büyük bir tartışma konusu olagelse de nicelik bakımından yüzbinlerce konut üretmeyi başarabilmiştir. Ancak devletin bu “müdahalesi”nin de haksız rekabete yol açtığını söylemek güç. Zira, bugün Türkiye’de konut üretiminin %95’i halen özel şirketler aracılığıyla gerçekleştirilmektedir (Keleş, 2019: 289). İnsan gerçekten de hayret ediyor, değil mi?

    Kısacası, bir belediyenin kafe açıp hamburger veya tost satmasını, kapsayıcı politikalar geliştirmesini, bir piyasa müdahalesinden çok, yukarıda kısaca değinilen ve özellikle kriz zamanlarında daha da derinleşen eşitsizlikleri bir nebze de olsa gidermeye yönelik çabalar olarak görmek gerekir. Öte yandan, kamu kaynakları kullanılarak gerçekleştirilen bir kamu hizmetinin iktisadi olarak sorgulanması, şüphesiz ki bütün vatandaşların hakkı ve aslında olması gerekendir. Bize düşen bu sorgulamaları çeşitlendirip, toplumun geneline yönelik kapsayıcı politikaların üretilmesini talep etmek olacaktır.

    Fotoğraf: Cala


    [i] https://ankarakentkonseyi.org.tr/tr/haberler/ankara-kent-konseyi-yiyecek-icecek-sektoru-icin-toplandi,

    [ii] https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Gelir-ve-Yasam-Kosullari-Arastirmasi-2020-37404

    [iii] http://www.birlesikmetalis.org/index.php/tr/guncel/basin-aciklamasi/1749-bisam-05-21

    [iv] https://t24.com.tr/yazarlar/sengun-kilic/halk-ekmek-meydan-savasi,29482

    Kaynakça

    Bayırbağ. M.K., Göksel. A. (2015). Kamu Yönetimi. Ed.: G. Atılgan, E. A. Aytekin. Siyaset Bilimi: Kavramlar, İdeolojiler, Disiplinler Arası İlişkiler kitabı içinde. (ss: 153-171). İstanbul: Yordam Kitap.

    Castells. M. (2017). Kent Sınıf İktidar Çev: A. Türkün. Ankara: Phoenix Yayınevi

    Gerek. C. (2021). Oligopolle Mücadele ve Rekabet: Lezzet Ankara Tartışması

    https://new.daktilo1984.com/yazilar/oligopolle-mucadele-ve-rekabet-lezzet-ankara-tartismasi/

    (Erişim Tarihi: 21.07.2021)

    Güneş. C. (2021) Bir Tüketici Refahının Peşinde: Lezzet Ankara’nın Faydasızlığı

    https://new.daktilo1984.com/forum/bir-tuketici-refahinin-pesinde-lezzet-ankaranin-faydasizligi/

    (Erişim Tarihi: 21.07.2021)

    Keleş. R., (2019). Türkiye’de Kentleşme, Konut ve Gecekondu. İzmir: Cem Yayınevi

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerik”Demokrasi” ve ”Otoriterlik”: Gerekli Ama Yetersiz Bir İkilik
    Sonraki İçerik Taciz, tebrik ve yol göstermenin arasında Trafikte #KadınOlmak

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem için Yol Ayrımında mıyız? | Berk Esen | Çavuşesku’nun Termometresi ÖZEL #255

    28 Mayıs 2025 Berk Esen, Burak Bilgehan Özpek, İlkan Dalkuç ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı

    22 Mayıs 2025 Alper Yağcı

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Yazılar Elif Menderes

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}