[voiserPlayer]
Bernie Sanders, kendini demokrat sosyalist olarak tanımlayan bir siyasetçi ve 2020 Demokrat başkan adaylığı yarışının favori isimlerinden. Ülke çapında yapılan anketlerde genellikle birinci sırada görünüyor. Sanders, Iowa’da en yüksek oyu aldı, ayrıca New Hampshire ve Nevada ön seçimlerini de kazandı.
Bernie Sanders, 19 Şubat 2019 tarihinde başkan adaylığını açıkladı. Yıllardır savunduğu herkes için bedava sağlık hizmeti ve üniversite eğitimi vaatlerini özellikle vurgulayan Sanders, kendisinin seçmende en çok heyecan uyandıran aday olduğunu belirtti. Sanders adaylığını açıklamasının ardından, bir gün içerisinde yaklaşık 300.000 kişiden altı milyon dolar bağış topladı. Bu kadar büyük bir meblağı oldukça kısa bir sürede toplaması, seçmende yarattığı heyecanın ve motivasyonun adeta kanıtı niteliğindeydi. Sanders, toplumun sadece %1’ini oluşturan elit kesimin tahakkümüne son vermeyi amaçladığını ve kalan %99 için mücadele edeceğini her fırsatta vurguluyor.
Kim?
78 yaşında olan Bernie Sanders, 1941 yılında New York şehrinin Brooklyn mahallesinde doğdu. Geçim sıkıntısı çeken, ev kirasını ödemekte, çocuklarına harçlık vermekte zorlanan, evlerine perde veya halı alacak parayı denk getiremeyen orta-alt sınıf bir ailede büyüdü. Seçilmesi durumunda ABD’nin ilk Yahudi başkanı sıfatını alacak olan Sanders, Polonya göçmeni babasının, Holokost sırasında Naziler tarafından vahşice katledilen ailesinin hikayesini kendisine anlatmasıyla politikaya ilgi duymaya başladı ve daha çocukken hayatı boyunca haksızlıkla, adaletsizlikle mücadele etmeye karar verdi.
Henüz 20’li yaşlarındayken önce annesini ve kısa bir süre sonra babasını kaybeden Sanders, Chicago Üniversitesinden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından, kırsal hayata hayranlık duyduğu için 1968 yılında Vermont eyaletine yerleşti ve marangoz olarak çalışmaya başladı. Marangozluk mesleğinin yanı sıra çeşitli belgeseller çekmeye, makaleler yayınlamaya ve sivil toplum örgütlerinde aktif rol almaya başladı.
1981 yılında bağımsız aday olarak girdiği seçimleri kazanarak Vermont eyaletinin en büyük şehri olan Burlington’ın belediye başkanı seçildi. Birçok kez farklı kurum tarafından ABD’nin en iyi belediye başkanı seçilen Sanders, Burlington’da bedava hizmet veren ve sosyalleşme imkanı sunan gençlik merkezleri açtı, kentin zenginlerinden daha fazla vergi alınmasını sağladı, kadın haklarının güçlendirilmesi ve halkın daha ucuza ev satın alabilmesi için çeşitli programlar sundu ve şehre yeni parklar yaparak şehri adeta yeniden inşa etti.
Belediye başkanlığının ardından, 1991 yılında yine bağımsız olarak girdiği seçimleri kazanarak Vermont Kongre Üyesi seçildi ve 2007 yılına kadar bu görevi üstlendi. 2006 yılında, yine bağımsız aday olduğu seçimleri kazanarak Vermont Senatörü seçildi ve 2012, 2018 senatörlük seçimlerini de yaklaşık %70 oyla kazandı.
2016 Demokrat Başkan Adaylığı Kampanyası
Sanders, 2016 başkanlık seçimleri için de Demokrat başkan adaylığını açıklamıştı ve Demokrat başkan adaylığı ön seçimlerini kazanamasa da beklentilerin oldukça üstünde başarılı bir kampanya yürütmüştü. İlk kez bir başkan adayının, Medicare for All (Herkes için bedava sağlık hizmeti), Free College for All (Herkes için bedava üniversite eğitimi) gibi ABD için radikal sol görünen fikirleri geniş kitlelere aktarması ve ekonomik, sosyal, kimliksel eşitsizliklere dikkat çekmesi oldukça ses getirdi. Özellikle genç seçmende ve genellikle sandığa gitmeyen orta-alt sınıf seçmende oldukça heyecan yaratan Sanders, 2016 ön seçimlerini siyahilerden, kadınlardan ve orta-üst sınıf seçmenlerden yeterince destek alamadığı için kazanamasa da kampanyasında ileri sürdüğü fikirler ilerleyen senelerde oldukça karşılık buldu. Günümüzde, eskiden radikal gözüken Medicare for All fikri birçok Demokrat tarafından savunulmakta ve Sanders sayesinde halk tarafından daha çok desteklenmektedir. Sanders 2016 başkan adaylığı seçimlerini kazanamasa da sisteme ve politik elitlere kızgın birçok küskün seçmeni heyecanlandırdığı ve radikal gözüken fikirleri kabul edilir kıldığı için kendisinin politik bir devrim gerçekleştirdiğini belirtmektedir.
Sanders, 2016 Demokrat başkan adaylığı ön seçiminde oyların yaklaşık %43’ünü almış ve 23 eyalette en çok oyu alan aday olmuştur.
Mücadele Dolu Tutarlı bir Geçmiş
Sanders, üniversite hayatından beri ücretsiz sağlık hizmeti, üniversite eğitimi gibi sol fikirleri aralıksız bir şekilde savunan ve insan hakları mücadelesinden asla vazgeçmeyen tutarlı bir siyasi. Üniversite hayatı ve gençliği boyunca sayısız işçi sendikası etkinliğine, polis şiddetine karşı yapılan eyleme, savaş karşıtı gösterilere katıldı. Martin Luther King’le birlikte çeşitli siyasi yürüyüşlere de katılan Sanders, 1963 yılında Chicago kentinde katıldığı bir siyahi hakları eyleminde gözaltına alındı ve polise karşı koyduğu için para cezasına çarptırıldı. Ayrıca siyasi kariyeri boyunca Körfez, Irak ve Yemen savaşlarına en çok karşı çıkan isimlerden biri oldu ve savaş karşıtı Amerikalıların takdirini kazandı.
Kampanyasında mücadelelerle dolu geçmişini sık sık vurgulayan Sanders, özellikle samimi ve tutarlı adayları seven, oy vereceği adaya gerçekten güvenmek isteyen genç seçmene bu nedenle hitap ediyor, onları heyecanlandırıyor.
Siyasi Görüşü
Kendisini yaklaşık 60 senedir ilerici, özgürlükçü ve demokrat bir sosyalist olarak tanımlayan Sanders, her ne kadar resmi olarak Demokrat Partinin üyesi olmasa da 40 yıllık siyasi kariyeri boyunca her zaman Demokratlarla işbirliği içinde hareket eden bir siyasi.
Savunduğu Politikalar
- Herkes için bedava sağlık hizmeti (Medicare for All)
- Herkes için bedava üniversite eğitimi (Free College for All)
- Öğrenci borçlarının silinmesi
- Kaya gazı çıkarmada kullanılan hidrolik patlama yönteminin yasaklanması
- Mahkumlara oy haklarının yeniden verilmesi
- Öğretmen maaşlarının arttırılması
- Asgari ücretin saat başı 15 dolara yükseltilmesi
- Zenginlerden daha fazla vergi alınması ve bu paranın sosyal hizmetlere harcanması
- Yeşil iş alanları yaratacak Green New Deal programının uygulanması
- Okullarda bedava yemek verilmesi
- Esrar kullanımının serbest bırakılması
- Ortadoğu’daki askeri birliklerin çekilmesi
- Filistinlilerin haklarının korunarak İsrail ve Filistin arasında iki devletli bir barış planının yapılması
- İran ile yeni bir nükleer antlaşmasının yapılması
Güçlü Yanları
- 18–29 yaş arası genç seçmenin yoğun bir şekilde kendisini desteklemesi: Yapılan anketlere göre gençlerin ve üniversite öğrencilerinin yaklaşık %40’ı Sanders’ı desteklemekte. ABD’de genellikle gençler arasında sandığa gitme oranı düşük olduğu için Sanders’in aday olması durumunda özellikle daha fazla gencin sandığa gideceği ve böylece 2020 seçimlerinde Demokratların Trump’ı yenme şansının artacağı birçok siyasi yorumcu tarafından vurgulanıyor
- Alexandria Ocasio-Cortez’in (AOC) desteği: Gençler ve partinin sol kanadında oldukça popüler bir siyasi olan ABD’nin en genç kadın Kongre üyesi AOC’nin Sanders’i aktif bir şekilde desteklemesi, Sanders Trump’ın azil süreci nedeniyle Washington’da görev başındayken onun yerine mitingler düzenlemesi ve neredeyse her etkinlikte Sanders’in yanında yer alması, Sanders kampanyasının enerjisini artıran bir unsur olarak değerlendirilmekte
- Tutarlı bir geçmişe sahip olması: Sanders diğer başkan adaylarının aksine, hayatı boyunca aynı politikaları kararlı bir şekilde savunan tutarlı bir siyasetçi. Bu nedenle seçmen nezdinde oldukça güvenilir ve samimi bir imaj çizmekte
- Oldukça çeşitli ve renkli bir seçmen kitlesinin olması: Sanders 2016 kampanyasının aksine, 2020 seçimlerinde oldukça çeşitli ve renkli bir seçmen grubuna hitap ediyor. Özellikle 40 yaş altı siyahilerin ve kadınların, orta-alt sınıfın, sol görüşlü eğitimli seçmenlerin, Hispaniklerin, LGBTİ+ bireylerin, Müslüman Amerikalıların yoğun bir şekilde desteğini almakta. Sanders’a Arap kökenli Müslüman Amerikalılar “Bernie Amca” anlamına gelen “Amo Bernie” şeklinde hitap etmekte ve kendisini yoğun bir şekilde desteklemektedir. Yapılan son anketlere göre Sanders, Hispanik seçmen arasında yaklaşık %60 oranında desteğe sahip
- En fazla bireysel bağış alan aday olması: Milyoner iş insanlarından, büyük siyasi fonlardan bağış kabul etmeyen Sanders, yaklaşık 5 milyondan fazla destekçiden 61.5 milyon dolar bağış alarak en çok bireysel bağış alan aday oldu. Böylece birçok kampanya görevlisini işe alma ve daha fazla bölgede seçim ofisi açma fırsatı yakaladı
- Güçlü bir kampanya ekibinin olması: Sanders oldukça çeşitli ve güçlü isimlerden oluşan etkili bir kampanya ekibine sahip. Kampanya ekibinin başında bir başkanlık seçim kampanyasının ilk Müslüman direktörü sıfatına haiz olan Faiz Shakir bulunmakta. Ayrıca siyahiler arasında oldukça popüler olan Nina Turner ve Ben & Jerry’in kurucusu ünlü iş insanı Ben Cohen de kampanyada aktif görev almaktadır. Sanders ayrıca Mark Ruffalo, Emily Ratajkowski, Cardi B, Killer Mike, Ariana Grande gibi birçok ünlü isim tarafından destekleniyor. Bu isimler kendisi için birçok içerik hazırlamakta, böylece Sanders’in popülerliği günden güne artmaktadır
- Orta alt sınıf bir aileden gelmesi ve kampanyasının odak noktasının ekonomik, sosyal ve kültürel eşitsizlikler olması: Sander, 2008 krizinden sonra artan ekonomik eşitsizlikten en çok etkilenen kesim olan orta-alt sınıf seçmen tarafından yoğun bir şekilde desteklenmektedir
- Demokrat Parti üyesi olmadığı için bağımsız bir siyasetçi imajını haiz olması: Sanders böylece Cumhuriyetçilere ve Demokratlara öfke duyan, sisteme küsen ve genellikle oy kullanmayan seçmen arasında destek bulmaktadır. Kendisinin 2020 Demokrat başkan adayı olması durumunda 2016’da Trump’a oy veren bu seçmen grubunun oyunu alacağını ve Trump’ı yeneceğini belirtmektedir,
Zayıf Yanları
- Sağlık sorunları: Sanders Ekim ayında bir kalp krizi geçirmiş ve kampanya sürecine ara vermek zorunda kalmıştı. Bu olaydan sonra medyada Sanders’in sağlığı ve seçilirse ABD’nin en yaşlı başkanı olacak olması sık sık gündeme getirilmiş ve Sanders anketlerde düşüşe geçmiştir. Fakat Sanders kısa bir süre sonra sahalara AOC, Ilhan Omar, Rashida Tlaib gibi genç ve solcu kadın Kongre üyelerinin desteğini alarak ve büyük kitlesel mitingler düzenleyerek geri döndü, ardından desteğini tekrardan artırdı. Fakat Sanders, yaşı ve sağlığı nedeniyle hala seçmenin önemli bir kesiminde endişe yaratıyor
- Kendini sosyalist olarak tanımlaması: Her ne kadar sosyalist olması nedeniyle sol kanadın ve gençlerin desteğine sahip olsa da partinin merkez kanadına yakın ve önceliği Trump’ı yenmek olan seçmenler, “sosyalist” bir adayın Trump’a oy vermek istemeyen küskün Cumhuriyetçi seçmenlerin, muhafazakar Demokratların ve partinin merkez kanadının oyunu alabileceğine ve Trump’ı yeneceğine inanmamakta ve bu nedenle Sanders’ın adaylığını Demokrat Parti için bir tehdit olarak görmektedir
- Demokrat Parti üyesi olmaması: Partinin önde gelen isimleri Sanders’in bir Demokrat olmadığını sık sık dile getirmekte, özellikle 2016 yılında ön seçiminde Sanders’a oy veren bazı seçmenlerin genel seçimde oy kullanmaması nedeniyle Trump’ın kazandığını belirterek Sanders’in partiye ihanet ettiğini düşünmektedir. Özellikle Hillary Clinton’ın geçtiğimiz günlerde Sanders aleyhine açıklamalar yapması ve kimsenin Sanders’i sevmediğini belirtmesi, Sanders’in, parti elitleri arasında ne kadar az desteğe sahip olduğunun bir göstergesi. Özellikle kulislerde Sanders’in adaylığının engellenmesi amacıyla merkez adaylar arasında ittifak kurulması, merkez adaylara zengin iş insanları tarafından yoğun miktarda bağış yapılması, Sanders’a nazaran daha ılımlı olan Warren’in desteklenmesi veya adaylık kongresinde hiçbir adayın %50 barajını aşamaması durumunda süper delegelerin, çoğunluğun sağlanmadığı adaylık kongrelerinde doğrudan oy kullanma hakkı bulunan Kongre üyeleri, senatörler, valiler ve parti yöneticileri gibi seçilmiş ve üst düzeyde bulunan Demokratların, devreye sokulması ve merkez kanada yakın adaya oy vermeleri gibi senaryoların konuşulduğu belirtilmektedir
- Bernie Bros: Sanders’i destekleyen beyaz ve genç erkeklerin bir kısmı sosyal medyada partinin merkez kanadına ağır hakaretler etmekte ve özellikle homofobik, cinsiyetçi tweetler atarak tepki çekmektedir. Sanders kampanyası bu tür destekçileri ne kadar kınasa da, bu kesimin merkez kanada yakın seçmende yarattığı algıyla mücadele etmekte zorluk çekmektedir
- Siyahi seçmen tarafından desteklenen ikinci aday olmasına rağmen hala Biden’in siyahi seçmen arasındaki oy oranını geçememesi ve bu nedenle güney eyaletlerindeki seçimleri kazanma olasılığının Biden’a nazaran düşük olması
- Yaşlı seçmen arasındaki desteğinin oldukça düşük olması: Yapılan anketlere göre 65 yaş ve üstü seçmen arasındaki oy oranı %10’un altında olan Sanders’in, ön seçimi kazanması için özellikle sandığa gitme oranı yüksek olan yaşlı seçmenleri ikna etmesi gerekmekte, fakat yaşlı seçmenin çoğunlukla merkez adayları destekleyen merkez kanada yakın Demokrat seçmenler olması nedeniyle Sanders yaşlı seçmeninin desteğini alma hususunda oldukça zorlanmaktadır
Seçilme Şansı
Iowa ön seçiminde en çok oyu alan, fakat delegelerin yaklaşık %26.1’ini kazanarak delege sayısı açısından ikinci olan ve New Hampshire ön seçimlerinde yaklaşık %25.9 oy alarak birinci olan Sanders, ülke genelinde yapılan anketlere göre birinci sırada gözükmekte. Sanders 22 Şubat’ta yapılan Nevada ön seçimlerinde büyük bir zafere imza attı ve delegelerin yaklaşık %47’sini kazanarak kendisine en yakın adayın (Joe Biden) 3 katı delege kazandı. Nevada seçimlerinde özellikle Hispaniklerin, gençlerin, sendika üyelerinin, yoksulların ve çalışanların oyunu alan Sanders, ılımlı ve muhafazakar Demokrat seçmende de en çok oyu alan ikinci aday olarak çeşitli seçmen gruplarını bir araya getirebileceğini gösterdi. Genel seçimde başkan adayı olması durumunda daha önce sandığa gitmeyen bu demografik grupları sandığa taşıyacağını ve ancak kendisinin aday olması durumunda Hispaniklerin, gençlerin ve yoksulların sandığa gideceğini belirtti.
Önceki ön seçimlerde genellikle genç, orta-alt sınıf beyaz seçmen, beyaz olmayan seçmen ve sol kanadın oylarını yoğun bir şekilde alan Sanders oluşturduğu bu koalisyonu özellikle California, Texas gibi büyük eyaletlerin ön seçimlerinin yapılacağı 3 Mart Süper Salı ön seçimlerine taşımak istiyor.
494 delegeye sahip California eyaleti için yapılan anketlere göre de bu eyalette seçimleri Sanders’in kazanması bekleniyor. California seçimlerini kazanması durumunda seçmen nezdinde yarattığı heyecan artabilir ve Sanders özellikle kazanması en muhtemel aday olduğu gerekçesiyle Biden’ı destekleyen bazı seçmenlerin desteğini alabilir.
Kendisini destekleyen genç seçmenin organize olma gücü nedeniyle Sanders’in seçimleri kazanma olasılığı ne kadar yüksek gözükse de Sanders’ın kazanması için ön seçim sürecinin bir noktasında yaşlı ve merkez kanada yakın seçmenleri de ikna etmesi gerekmekte. Sanders zafer kazandıkça, kazanan adaylara yönelme eğiliminde olan yaşlı ve merkez seçmenin de Sanders’a yönelme oranı artabilir, fakat bu konuda henüz somut bir gelişme yaşanmadı. Diğer bir açıdan, bazı seçim yorumcuları Sanders’in daha önce sandığa gitmeyen seçmen gruplarından (özellikle Hispanik, Müslüman ve genç seçmenden) yoğun bir şekilde destek alması nedeniyle seçim sürecinde alacağı oy oranının, anketlerde belirtilen ve tahmin edilen oranlardan daha fazla olacağını belirtmektedir.
Seçimi kazansa da kazanmasa da bir zamanların radikal fikirlerinin toplumdaki karşılığını arttırması; yeni seçmen gruplarını, gençleri, ekonomik açıdan dezavantajlı seçmenleri politik süreçlere dahil etmesi ve tamamen halk tarafından, halkın parasıyla yürütülen siyasi bir kampanyanın mümkün olduğunu göstermesi nedeniyle, Bernie Sanders’ın ABD’de politik bir devrim gerçekleştirdiği kesin.