Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » AKP’nin Sonbaharı: Bir Tahlil
    Forum

    AKP’nin Sonbaharı: Bir Tahlil

    Ali Tirali11 Eylül 20195 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    2019 Eylül’ü itibariyle Türkiye’nin genel manzarası şudur: Zayıfladıkça ve kırılganlaştıkça sertleşmiş bir iktidar koalisyonu; baskı altında, sembol isimleri üzerinde Demokles’in kılıcı gibi tehditler ve cezalar sallanan bir ana muhalefet; halk iradesiyle kazanmış olduğu belediyeler çalınan, sürekli kriminalize edilen bir Kürt muhalefeti.

    AKP’nin başat olduğu iktidar koalisyonuna dair, çeşitli çevrelerde yaygın, kimileri tarafından olumlu, kimileri tarafından olumsuz vurguyla anılan bir durum var. AKP -bazen önüne eski sıfatı getirilen- bazen Ergenekon olarak anılan bir “derin devlet”le işbirliği içinde. Bu “derin devlet”in ne olduğu bir türlü tam ifade edilemiyor. Yahut körlerin fili tarif etmesi misali, bu mekanizmanın çeşitli veçheleri sayılıp dökülüp, bütüncül bir tasviri yapılamıyor.

    AKP bürokrasi içinde birden fazla klikle müttefik; doğru, fakat bu kliklerin ana gövdesini, 1993-1997 arasında en güçlü dönemini yaşayan, esasen 90’lardaki DYP-MHP tandanslı güvenlik bürokrasisi kadroları oluşturuyor. Bu ekip -belki 28 Şubat dönemi istisnası haricinde- 1980’lerden bugüne devlet içinde hep etkili bir nüfuz alanına sahip bir topluluk oldu. Tabii ekip veya topluluk derken, daha ziyade bir ethos etrafında birleşmiş insanlar söz konusu; bunun ideolojik olarak veya parti yakınlıkları açısından homojen bir grup olduğu söylenemez.   

    Yine de yaşadığımız dönemin siyasi ikliminin rengini tamamen bu bürokratlara atfetmek yanlış olur. AKP’nin mensubu olduğu politik çizginin de Türkiye İslamcılığı’nın üstüne dayandığı dini-teolojik ön kabullerin de evrensel standartlarda bir demokrasiye yakınsayan bir sistem ortaya çıkaramayacağı açık. Zaten Türkiye’de, İslamcılığın ve milliyetçiliğin soğuk savaşın başlangıç yıllarına giden politik çizgilerinin de kesiştiği, hatta üst üste bindiği tarihsel momentler hiç de az değil. 

    23 Haziran seçimleri sonrası AKP kendi 1970’ini yaşıyor desek yalan olmaz. 1970 yılı Türk sağı için parçalanma yılıydı. O sene iki parti kuruldu: Ocak ayında Adalet Partisinden milletvekili yapılmayan eski Odalar Birliği başkanı Necmettin Erbakan Milli Nizam Partisini kurdu, aralık ayında ise Ferruh Bozbeyli, Saadettin Bilgiç, Faruk Sükan, Yüksel-Mutlu Menderes kardeşler Demokratik Parti’yi. O zamanların gazetelerini incelerseniz, Demokratik Partinin MNP’den daha fazla ciddiye alındığını, kamuoyunda yankı uyandırdığını görürsünüz. Fakat son tahlilde MNP’nin ilk halkası olduğu “Milli Görüş” hareketi uzun ömürlü ve etkili oldu. 1975’te ilk Milliyetçi Cephe hükümeti kurulurken bazı önemli milletvekillerini AP’ye kaptıran DP ise bu olaydan sonra silindi gitti, çünkü MSP’nin DP’den farklı olarak üzerine oturabileceği, sürdürülebilir şekilde mobilize edebileceği bir toplumsal taban vardı, DP tabanının ise AP’den ayrıştığı noktalar çok daha azdı.

    Yeni kurulacak partiler siyasi yelpazede iki farklı noktaya oturacak gibi görülüyor. Ali Babacan’ın partisi daha ziyade eski ANAP’ın izini sürüp muhafazakâr-liberal bir senteze, Ahmet Davutoğlu’nun partisi ise İslamcı bir dünya görüşüne (belki Behlül Özkan’ın tabiriyle panislamizme, bir ulus-ötesi islamcı vizyona) dayanacaktır. Bu açıdan bakıldığında -daha kurulmadan önce dahi- Babacan’ın partisinin AKP tabanından ayrışabilecek bir tabana sahip olma ihtimalinin daha fazla olabileceğini söylemek yanlış olmaz. Babacan peşine özellikle Anadolu sermayesinin geniş bir fraksiyonunu ve muhafazakâr orta sınıfları takabilecekmiş gibi gözükürken, Davutoğlu’nun dar bir islamcı entelektüel kesimden fazlasının desteğini alabilmesi ilk bakışta kolay durmuyor.

    Neticede bir parti içindeki her huzursuzluk o partiyi az-çok olumsuz etkiler; Ahmet Davutoğlu’nun politik etkisi genel kamuoyundan ziyade AKP mahfillerinde güçlüdür. Babacan’ın partisinin zaten daha büyük bir kırılma gerçekleştirme potansiyelinden hareket edersek, AKP’nin siyasi bir parti olarak daha da zayıflayacağına şüphe yok. Fakat Türkiye’de el’an yürürlükte olan siyasi sistem ve Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olarak ülkeyi yönetme biçimi göz önünde bulundurulursa AKP’nin zayıflamasının muhakkak Erdoğan’ı da zayıflatacağı konusunda mutlak bir iyimserliğe kapılmak yanıltıcı olabilir.

    1970 yılına dönersek, Süleyman Demirel son tahlilde demokrat bir liderdi. Bu demokratlık Demirel’in politik mizacından öte içinde bulunduğu şartların neticesi olabilir (Hatırlanacak olursa siyasi hayatında çok da demokrat olmadığı momentler de mevcuttur). 70’lerin ilerleyen yıllarında -soğuk savaş mantığı içinde- daha sağa kaymakla beraber, 1973 ve 1977’deki iki seçimde de ikinci parti olarak çıkan partisini parlamento içi koalisyonlarla üç kere daha iktidara taşıdı (Milliyetçi Cephe’ler ve 1979-1980’deki AP azınlık hükümeti). Fakat Demirel hiçbir zaman devleti kendisini merkeze alacak şekilde şekillendirmedi, paradoksal şekilde 1993-2000 arasındaki Cumhurbaşkanlığı döneminde kendisinin devlet çizgisine tabi olduğu, daha önce dönem dönem savunduğu çeşitli pozisyonların (60’larda liberal-muhafazakâr, 70’lerde popülist-muhafazakâr, 80’lerde liberal) bir devlet adamlığı sembolizmi altında silindiği, belirsizleştiği söylenebilir. 

    Recep Tayyip Erdoğan ise AKP’nin iktidara geldiği 2002’den itibaren, devleti şahsileştirdi ve ideolojikleştirdi. Bu ikisi sanıldığı kadar uzak değildir birbirinden. Böyle olunca da mesela bir Milliyetçi Cephe koalisyonundan farklı olarak bugünkü AKP-MHP ittifakının sınırları ve manevra alanları belirsiz hale geldi. Bürokrasideki izdüşümü de bundan farklı değil. Emniyet bürokrasisi ve yargının daha önce görülmemiş biçimde günlük siyasi olaylara göre pozisyon alan ve karar veren bir hale gelmesiyle, CHP ve HDP’nin karşılaştığı baskıların, belki mutlaka daha ağır değil, ama daha cesaret kırıcı şekilde AKP’den kopmak isteyen kadrolara karşı kullanılacağı açıktır. İyi Partinin doğuş ve örgütlenme sürecinde maruz kaldığı engellemeler de henüz hatırlardayken, Babacan ve Davutoğlu’nun kuracağı partilerin bilhassa taşrada kolayca teşkilatlanabileceğini beklemek mesnetsiz bir iyimserlik olacaktır.

    Türkiye evrensel demokrasi standartlarından uzaklaşmasıyla politik öngörülebilirliğini de yitirmiştir. Güçlü fakat gücünü artık sandıktan almayan bir lider, zayıflayan ve çözülen bir iktidar partisi, kuvvetlenen ancak müteşekkil olduğu partilerin farkları ve kendi iç sorunlarından dolayı kırılgan olan bir muhalefet sayısız senaryonun kahramanı (veya figüranı) olabilirler.

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikZafer Öncesi Mustafa Kemal Algısı: Mesih mi yoksa Beşer mi?
    Sonraki İçerik Putin’in Düşen Ekonomisi

    Diğer İçerikler

    Röportajlar

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Rümeysa Çamdereli: Fonculuk suçlaması temel savunuculuk faaliyetlerinin altını boşaltmak için enteresan bir araç

    1 Temmuz 2025 Daktilo1984
    Yazılar

    Sandık Var Ama Rekabet Yok: Türkiye’de Seçimlerin Anlamı ve Otoriterleşmenin Yönü

    30 Haziran 2025 Mustafa Bölükbaşı
    Röportajlar

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Marsel Tuğkan Gündoğdu: Yaratıcı yolları, alternatif mücadele biçimlerini ve farklı arayışları tartışmamız gereken bir süreçten geçiyoruz

    30 Haziran 2025 Daktilo1984

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Gazze’de Katliam Sürerken Ateşkes Mümkün mü?

    1 Temmuz 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Rümeysa Çamdereli: Fonculuk suçlaması temel savunuculuk faaliyetlerinin altını boşaltmak için enteresan bir araç

    1 Temmuz 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Sandık Var Ama Rekabet Yok: Türkiye’de Seçimlerin Anlamı ve Otoriterleşmenin Yönü

    30 Haziran 2025 Yazılar Mustafa Bölükbaşı

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Marsel Tuğkan Gündoğdu: Yaratıcı yolları, alternatif mücadele biçimlerini ve farklı arayışları tartışmamız gereken bir süreçten geçiyoruz

    30 Haziran 2025 Röportajlar Daktilo1984

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}