Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Türkiye’de 1999 Gölcük’ten 2023 Maraş’a Depremlere Dair Komplo Teorileri
    D84 INTELLIGENCE

    Türkiye’de 1999 Gölcük’ten 2023 Maraş’a Depremlere Dair Komplo Teorileri

    Doğan Gürpınar2 Ağustos 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Deprem, hayatın ve zamanın akışında anlık bir kesintidir. Gündelik rutinindeki hayatın akışı birden kesilir ve başka bir seviyeden gerçeklik yerini alır. Üstelik savaşlar gibi yıkıcı bir tahribatı geniş zamana yayılmış şekilde değil, saniyeler içinde yapar. Aynı şekilde bu yıkımın hiçbir yerinde insanın iradi dahli yoktur. Günü, saati, yılı öngörülebilir de değildir. Bu bakımdan insan iradesine, olumsallığa ve toplumsal ilişkilere yer vermemesi, tam aksine onları geçersiz bırakması bakımından aslında tam da mükemmel komployu örnekler.

    Hiçbir insani iradenin mevcut olmadığı ansızın gelen büyük ve radikal değişiklik, zamanın akışına dışsal müdahale… Tabii öte yandan da doğa olayı olduğu açık olduğundan komplocu şablona tam uymaz. Komplocu şablonda perde arkasında kuklaları oynatan bir üst akıl vardır ve uygulayıcıları insandır. Ancak komplocu zihin için sınırlar yoktur ve yukarıda özetlenen imkânlar bonkörce kullanılır.  

    Ülkeyi sarsan ve devletin zafiyetini gözler önüne seren 1999 Gölcük Depremi’nin ardından üniversitelerdeki başörtüsü yasaklarını protesto eyleminde, depremin merkez üssünün 28 Şubat fişlemelerini yürüten Batı Çalışma Grubu’nun da karargahı niteliğindeki donanma üssünün Gölcük’te olmasında ilahi anlam bulan bir protestocu kadının elinde tuttuğu “7.4 Yetmedi mi?” pankartı, büyük tepki çektiği gibi aslında İslami helak anlatısıyla uyumlu olarak pekala bir komplo teorisi addedilebilir. Kuran’da, Tevrat’ta helak bir biçemdir. Tanrı, gerektiği durumlarda bir kavmi ya da bir şehri toptan lanetler, cezalandırır. Komplocu anlatıdan önce ilahi anlatılar, tekil büyük sebep öneriyorlardı.

    Elbette helaklar ilahi adalet sağlıyordu. Komplolar ise tam aksine, bir tür ilahi adaletsizlik sağlar. Helak Mutlak İyi’nin adaleti sağlama yöntemiyken komplocu büyük akıllar Büyük Şer’in (Illuminati, masonlar, Yahudi finans kapital vs.) adaletsizliği tesis yöntemidir. Ancak her türlü, depremlerin günahların sonucu olduğu fikri, pekâlâ ilahi görünümlü komplocu bir bakıştır. Olanın arkasında başka bir neden arama ve keşfetme, bağlantılar keşfetme ve açığa çıkarma…

    Bununla birlikte 1999 Gölcük Depremi ve ile 2023 Maraş Depremi’ne helakçı ve komplocu bakışlar arasında belirgin bir fark vardır. İlki tam 28 Şubat zamanında yaşanmıştı ve dolayısıyla deprem İslami komplocu akıllarda pekâlâ bir helak olarak görülebilmişti. Oysaki 2023 depreminde iktidarda İslamcı bir yönetim vardır. Bu sebeple aynı helak söylemi boşa düşmektedir.

    Buna karşın, depremin LGBT serbestliğinden yozlaşmış yaşam biçimleri ve çıplaklığa kadar, siyasi değil ama toplumsal sebepler kaynaklı olan helak anlatısı az çok dillendirildi. Yine de bunlar iktidarın kanaat üretme aygıtları tarafından hoş karşılanmadı ve su yüzüne olabildiğince pek çıkarılmadı. Daha çok yeraltı ve iktidara muhalif İslami cenahlarda dillendirildi.

    Elbette depremlere dair en yaygın komplo teorisi HAARP’tır. 1999 depreminde HAARP geniş kamuoyuna ilk kez ulaştırılmıştı. Bu dönemde Patrikhane’nin İstanbul’u Vatikanlaştırma planlarından Pontus projesine, oradan İsrail’in Türklerin genetiğini bozacak hormonlu domateslerine kadar bir çok ulusalcı komplo teorisi dolaşıma yeni girmişti. HAARP da tam bu denkleme oturdu. HAARP, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı ABD, AB, İsrail, AKP ve PKK gibi bileşenlerden oluşan şer ittifakına dayanan bir kurgu eksenine yerleştirildi.

    HAARP olarak kısaltılan High-Frequency Active Auroroal Research Program, Alaska’da yer alan, ABD ordusuna ait devasa bir araştırma istasyonuydu. İyonosfere dair ölçümler yapan ve bu şekilde atmosfer bilgisiyle askeri iletişim kapasitesine dair teknoloji geliştirmeyi hedefleyen istasyon, bu ölçümler için en sağlıklı imkanı sağladığından Arktik’tedir. Ancak, tamamen insani yaşam alanlarından izole, dünyanın bir ucunda, dinlemeye yönelik dev antenlerin olduğu istasyon, hâliyle şüpheci ve külyutmaz komplocu gözlerden kaçmamıştır.

    HAARP’ın iklimi değiştirmeye yönelik bir proje olduğu yaygın bir komplo teorisi olarak Amerikan aşırı sağı arasında dolaşımı girdi. Ancak komplocular burada da durmayarak HAARP’ın aslında dünyanın dört bir tarafında depremleri tetiklemek için kurulduğunu iddia ettiler. 2010 yılında Venezüela devlet başkanı Chavez, Haiti Depremi’nin HAARP tarafından yapıldığını iddia etti.

    HAARP komplo teorileri önce ulusalcı, daha sonra İslamcı komplo teorisyenleri tarafından ithal edildi. Zaten birçok halinde bunların melezi durumundadır. Gülen cemaatinin Türkiye’ye tanıştırdığı ve başta Timaş olmak üzere yaygın dağıtım kanallarına sahip yayınevleri üzerinden yaygınlaştırdığı kitaplar kaleme alan Aydoğan Vatandaş da HAARP ve depremleri (yine Timaş’tan çıkan kitabında) atlamamıştır: “Gölcük depremi suni bir deprem olabilir mi? Daha önce suni deprem deneyleri yapıldı mı? Elinizdeki kitap, bu akıl almaz projeyle ilgili iddia ve soruların cevaplarını arıyor.” Aydoğan Vatandaş, 1990’larda ABD sağının komplo teorilerinin Türkiye’ye ithal edilmesinde öncü bir isimdi. 

    Tapınak şövalyelerinden Covid’e, Rotschild’lerden evanjelizm ve İlluminati’ye bir çok komplocu kitap yazan Kürşad Berkkan da 2013 yılında afili ismiyle yayınlanan “Deccal’in İlahlık Silahı: HAARP” kitabında bir çok soruya yanıt aradı: “Condoleezza Rice ‘22 ülkenin sınırları değişecek’ derken acaba Ortadoğu’da süren kan ve savaş sürecinde bölünen veya etkisizleştirilen ülkelere HAARP vasıtası ile uygulanan ‘Zihin Kontrol-Telegram’ operasyonunun başladığını mı duyuruyordu? Tanrı’nın ilahi sistemine karşı çıkan Şeytan, acaba iklimlere müdahale etme yetkisine sahip Mikail (a.s) meleğine karşılık Deccal’in Mikail’i olarak HAARP’ı mı kullanıyordu? Kur’an’da hangi surede HAARP silahına işaret vardı ve 3. Dünya Savaşı Armageddon’a giden süreçte HAARP’ın etkisi ne olacaktı?” Bu ezoterizmin imkânlarından da faydalanan kitap, elbette Maraş depreminin ardından tekrar basıldı.

    Maraş 2023 depremi de doğal olarak bir takım benzer yaklaşımları yine ortaya çıkardı. Sayısız kitabının yanı sıra düzenli televizyon programlarıyla 2010’ların en medyatik komplo teorisyenlerinden Sakarya Üniversitesi’nde öğretim üyesi Ramazan Kurtoğlu, HAARP iddiasını yeniden dillendirdi. Ona göre “Bu deprem, yüzde 90 tetiklenmiş depremdir.” Maraş depreminde de ABD ve HAARP arkaplanı arandıysa da aynı yaygınlığı kazanamadı. Hatta, başta 2013 Gezi olaylarına dair olmak üzere bir çok komplo teorisinin ana üslerinden Sabah Gazetesi bu sefer tam aksine komplocu yaklaşımları “çürüttü.” Zira bu sefer, “Asrın Felaketi”nin arkasında bir komplo aramak siyaseten faydasızdı.

    Gezi olayları sırasında “provokatörler şimdi de onu bahane ettiler” dediği ağaçla röportaj yapmasıyla gündem olan ve şöhretini absürt-komplocu haberlerine borçlu olan Mevlüt Tezel, Sabah Gazetesi’nde Maraş depremine dair komplocu yaklaşımları şiddetle kınadı ve depremi İstanbul Boğazı’ndan geçen bir ABD gemisinin tetiklediği şayialarını mahkum etti: “Şimdi ise İstanbul’daki gemiden tuşa basıldığını ve büyük bir enerjinin Marmara‘daki bütün fayları es geçip bin 28 km. uzakta bulunan Kahramanmaraş’taki fayı tetiklediğine inanmamızı istiyorlar!” Bu depremde işlevi olmadığından dolayı komplo teorilerinin, merkezden ve yukarıdan aşağıya pompalanması yaşanmadı. Komplo teorilerinin siyasi işlevleri de belirgin bir şekilde açığa çıktı.

    Deprem Deprem ve Medya R2 Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDünya Gündemi: Moskova’da Yaşanan Drone Saldırısı
    Sonraki İçerik Meclisin ve Muhalefetin Pasifizasyonu

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}