Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Türk Hükümeti Yeni Dezenformasyon Yasasını Onayladı
    D84 INTELLIGENCE

    Türk Hükümeti Yeni Dezenformasyon Yasasını Onayladı

    Çeviri: Bahadır Çelebi8 Kasım 20226 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Arzu Geybullayeva

    Türk milletvekilleri 13 Ekim’de sahte haberler ve dezenformasyonla mücadele amaçlı bir yasa tasarısını onayladılar. Ancak yerel sivil toplum kuruluşları yasayı, muhalefeti ve eleştiriyi bastırmak için kullanılacak gizli bir sansür yasası olarak tanımlıyor. Yasayı eleştirenler, Türkiye parlamentosu tarafından geçirilen 40 maddelik yasanın ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olduğunu ve Türkiye’nin 2023 seçimleri öncesinde feci sonuçlara yol açabileceğine işaret ediyorlar.

    Yasada; içeriğin zorunlu olarak kaldırılması, kullanıcı gizliliğinin ihlal edilmesi, diğer platform düzenleme önlemleri gibi bir dizi ilgili yeni kısıtlama var. Ancak en endişe verici maddelerden biri olan 29. madde “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu tanımlıyor ve hapis cezası öngörüyor: “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.” Bu yeni düzenleme 18 Ekim tarihinde TBMM’den geçti.

    22 basın özgürlüğü örgütünden oluşan uluslararası bir koalisyon tasarıya yanıt olarak, “belirsizce formüle edilmiş dezenformasyon ve ‘niyet’ tanımıyla, Türkiye’nin son derece politize edilmiş yargısı tarafından denetlenen, milyonlarca internet kullanıcısını cezai yaptırım riskine sokacak” açıklamasında bulundu ve “2023 seçimlerine kadar kapsamlı sansüre ve otosansüre yol açabilir” diyerek endişelerini ortaya koydu. Türkiye’de Haziran 2023’te genel seçim yapılması planlanıyor.

    Tasarı ayrıca, hükümete ait Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) 2021’den bu yana kullanıcı gizliliğini büyük ölçüde ihlal ederek özel kullanıcı verilerini topladığına ilişkin yakın tarihli bir açıklamanın hemen ardından geldi. Ana Muhalefet Partisi CHP Milletvekili Onursal Adıgüzel, BTK’ya dair bulgularını, “Cumhuriyet tarihinin en büyük musluk skandalı” olarak nitelendirdi.

    İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve müttefiki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) üyeleri tarafından önerilen yasa tasarısının geçen yıldan beri üzerinde çalışılıyordu. İki taraf, tasarının Alman NetzDG gibi Avrupa’daki mevcut mevzuata benzer olduğunu iddia ediyor, ancak eleştirmenler aynı fikirde değil. Şeffaf olmayan yasal tanımları ve dezenformasyon, yalan haber, asılsız bilgi, çarpık dezenformasyon, güvenlik, kamu düzeni ve kamu barışı gibi belirsiz terimlerin kullanılmasının mahkemelerin elinde bir silaha dönüşebileceği gerekçesiyle muhalif çevreler bu yasayı şiddetle eleştiriyor.

    Uluslararası Basın Enstitüsü’nün Türkiye şubesi başkanı Emre Kızılkaya, The Guardian’a verdiği röportajda yasa tasarısının, “yetkililerin dezenformasyon dediği şeyi, bunun gerçekte ne anlama geldiğini tanımlamadan suç olarak öngördüğünü” belirtti. Kızılkaya ayrıca, “hükümete gazeteciliği eleştirme konusunda gerçekten keyfi yetkiler veren bu yasanın belirttiği dezenformasyon ve niyet kelimelerinin nasıl tanımlanacağına bir yargıç karar verecek” açıklamasında bulundu.

    Muhalif siyasi partilerin üyeleri de tasarıya karşı sert çıkışlarda bulundu. CHP Milletvekili Burak Erbay, tasarının kabul edilmesinden önce mecliste yaptığı konuşmada telefonunu çekiçle kırdı. Erbay oylama öncesinde, “Telefonlarınızı böyle kırın, kullanmanıza gerek kalmayacak” ifadelerini kullandı.

    14 Ekim’de başka bir milletvekili, Türklerin seçim ayı geldiğinde Twitter, Facebook veya WhatsApp olmadan sandık başına gidebileceğini söyledi. Milletvekili Garo Paylan, savcılara ve BTK’ya hükümetin kullanıcılar hakkında veri sağlama taleplerine uymamaları halinde platformları kapatma yetkisi veren yasaya atıfta bulunarak; “Bu sansür yasası devletin Facebook, Twitter ve Whatsapp’ı kapatmasına izin veriyor” açıklamasını yaptı.

    Paylan, Anayasa Mahkemesi’ne tasarıyı iptal etmesi çağrısında bulundu: “Dün meclis dezenformasyon yasasını kabul etti. Bir Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olarak bundan utanıyorum […] Yasa tasarısını Meclis durduramadı ama Anayasa Mahkemesi durdurabilir.” Paylan; “Anayasa Mahkemesi’nde hâlâ yargıçlar varsa, Anayasa’ya açıkça aykırı olan bu yasaya bir son vermeleri gerekir” ifadelerini de sözlerine ekledi.

    18 Ekim tarihinde ana muhalefetteki CHP, Anayasa Mahkemesi’nden yasa tasarısını, özellikle de 29. maddeyi iptal etmesini resmen talep etti.

    Medyayı Sansürlemek ve Ötesi

    Tasarı sadece gazetecileri ilgilendirmiyor. Belirsiz tanımlar, kullanıcıları paylaştıkları herhangi bir paylaşımdan sorumlu tutabilir. Teyit.org yayın yönetmeni Emre İlkan Saklıca, DW Turkish ile yaptığı röportajda, “Herhangi bir sosyal medya platformu kullanıcısı, herhangi bir gönderi/tweet/paylaşımdan bu yasa kapsamında sorumlu tutulacaktır” dedi. Bilim insanları ve bağımsız ekonomistler de tahminleri ve analizleri nedeniyle bu yasa kapsamında olumsuz sonuçlarla karşılaşabilirler.

    19 Ekim’de 200’ün üzerinde ünlü Türk edebiyatçı ve yazar, yeni tasarıyı kınayan bir bildiri yayınlayarak bu yasanın “ülkeyi derin bir karanlığa sürükleyeceğini” belirttiler.

    Yeni kabul edilen yasa tasarısının 34. maddesine göre yasayı ihlal ettikleri tespit edilirse hashtag’lerin kaldırılması gibi farklı kısıtlamalar da hayata geçirilebilecek. Bu yasa maddesi, çeşitli suçlar için mevcut olan yasal cezaların da üzerine çıkılabileceği anlamına geliyor. Halihazırda Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesine göre cumhurbaşkanına hakaret eden kişi 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir. Şimdiye kadar öğrenciler, sanatçılar, gazeteciler, avukatlar ve sıradan vatandaşlar bu maddeden dolayı göz altına alındı ya da tutuklandı. Bunlara ek olarak dezenformasyon yasasının 36. ve 37. maddeleri; WhatsApp, Signal, Telegram ve Skype gibi iletişim uygulamalarının Türkiye’ye yerel temsilciler atamasını gerekli kılıyor. Yeni yasa ayrıca, bu platformların devletin talepleri üzerine kişisel kullanıcı verilerini sağlamasını da zorunlu hale getiriyor.

    İnsan Hakları İzleme Örgütü ile yaptığı ortak açıklamada, 19. Madde Avrupa ve Orta Asya Başkanı Sarah Clarke, sosyal medya platformları üzerinde oluşturulan kontrol mekanizmasını, “2023 seçimleri öncesinde acımasız yeni bir dönemi temsil ediyor” sözleriyle eleştirdi. Hukuk Profesörü ve İfade Özgürlüğü Derneği’nin kurucusu Yaman Akdeniz’e göre, “sosyal medya, genel olarak hükümetin medya üzerindeki kontrolünü tehdit ediyor, çünkü insanların bilgiye erişmeleri ve kendilerini ifade etmeleri için geriye kalan tek yol olarak hizmet ediyor”.

    Türkiye’de 2015 seçimleri öncesinde devlet, medyaya yönelik baskıyı “bilgilendirme kampanyaları ve fiziki yıldırma” yoluyla yoğunlaştırdı. AKP Milletvekili ve AKP Gençlik Kolları Başkanı Abdürrahim Boynukalın’ın örgütlediği bir grup, muhalif görüşlü Hürriyet Daily News’in genel merkezine saldırdı. Boynukalın o sırada cezalandırılmadı ve yedi yıl sonra sulh ceza hakimliği tarafından verilen ve kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle saldırıya karıştığıyla ilgili her türlü habere erişimin engellenmesine yönelik mahkeme kararını başarıyla kullandı. Mahkeme kararının ardından isminin geçtiği 100’den fazla haber internette engellendi.

    Türkiye’nin Doğruluk Bakanlığı

    Bu son önlemler buzdağının sadece görünen kısmı. Ağustos ayında İletişim Başkanlığı “Dezenformasyonla Mücadele Merkezi” kurdu. 13 Ekim yasasında atıfta bulunulan belirsiz terminolojiye benzer şekilde, merkezin amacı ve prosedürleri konusunda çok az şeffaflık var. Uluslararası Basın Enstitüsü tarafından o tarihte yayınlanan bir açıklamada, enstitü endişesini dile getirdi ve merkezin bir hükümet organı olarak “dezenformasyonla” mücadele etme görevini sorguladı. Açıklama şöyleydi: “Merkezin kurulması, ülkenin bir sonraki seçimlere doğru ilerlerken hükümetin bilgi ortamını kontrol etmeye yönelik son girişimleri bağlamında görülmelidir”.

    Yeni kabul edilen Dezenformasyon Yasası, Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından Temmuz 2022’de uygulamaya konulan Basın Etik Kuralları’nda yapılan değişiklikler, sosyal medya düzenlemesi ve diğer çevrimiçi kısıtlamalar son dönemde Türkiye’de ortaya çıkan bilgi ortamının sınırlarını çiziyor. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, haftanın sahte haberi olarak tanımladığı haberleri listeleyen iki haftalık bültenler yayınlamaya başladı. İkinci bültende merkez, devlete ait bir tesiste 41 işçiyi öldüren yıkıcı kömür madeni patlamasıyla ilgili bir açıklama yaptı. Devlet kurumlarını daha iyi güvenlik önlemleri almadıkları için sorumlu tutan patlama haberlerinin yalan olduğunu ve devletin bu tür olayları önlemek için önlemler aldığını iddia etti.

    18 Ekim’de Anayasa Mahkemesi’ne yeni yasa tasarısının 29. maddesinin iptali için önerge sunmasının ardından ana muhalefet partisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay, yeni yasayı “Stalin yasası” olarak nitelendirerek bu yasanın “devlete kendi yalanlarını doğru olarak sunma yetkisi” verdiğini belirtti.

    Stalin dönemi ile yeni yasa tasarısı arasındaki paralellikler şaşırtıcı değil. Ne de olsa “Dezinformatsiya” [dezenformasyon] terimini türeten, onu kendi devlet kurumuna yükselten, siyasi muhaliflere karşı agresif bir şekilde yalanlar yayan ve kitlesel ölçekte sahte propagandayla vatandaşları yanıltan Stalin’in kendisiydi. Günümüz Türkiyesinde hızlı bir şekilde ilerleyen ve gelişen olaylar, Stalin ve diğerlerinin onlarca yıl önce yaptıklarını hatırlatıyor.

    Fotoğraf: Laura Lee Moreau 

    Medyaya Erişim Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikABD Ara Seçimleri Nedir ve Neden Önemlidir?
    Sonraki İçerik İmamoğlu’na Yasak, İBB’ye Kayyum | Çavuşesku’nun Termometresi #132

    Diğer İçerikler

    Videolar

    CHP’nin Kurultay Davası | Çavuşesku’nun Termometresi #257

    4 Haziran 2025 İlkan Dalkuç, Burak Bilgehan Özpek ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    19 Mart Sonrasında Ekonomi | Enes Özkan | Çavuşesku’nun Termometresi #256

    29 Mayıs 2025 Enes Özkan, Melis Konakçı ve İlkan Dalkuç

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    4 Haziran 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}