Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Neoliberalizmin Sonu ve Tarihin Yeniden Doğuşu*
    Çeviriler

    Neoliberalizmin Sonu ve Tarihin Yeniden Doğuşu*

    Joseph E. Stiglitz11 Kasım 20194 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Soğuk Savaş’ın sonunda siyaset bilimci Francis Fukuyama “Tarihin Sonu?” başlıklı ünlü makalesini yazdı. Makalede komünizmin çöküşünün tüm dünya ile mukadder liberal demokrasi ve piyasa ekonomileri arasındaki son engeli de kaldıracağını savunuyordu. Birçok insan da ona hak verdi.

    Otokrat lider ve demagogların dünya nüfusunun yarısından fazlasını barındıran ülkeleri yönetmesiyle birlikte kurallara dayalı liberal dünya düzeninin geri çekilmesiyle karşı karşıya kaldığımız günümüzde, Fukuyama’nın düşüncesi tuhaf ve naif görünüyor. Ancak o düşünce son 40 yıla hâkim olan neoliberal iktisat öğretisini pekiştirmişti.

    Neoliberalizmin ortak refaha ulaşmanın en kesin yolu olarak serbest piyasalara duyduğu inancın itibarı bugünlerde can çekişiyor. Ve öyle de olmalıydı zaten. Neoliberalizm ve demokrasiye duyulan güvenin eşzamanlı olarak zayıflaması ne tesadüftür ne de salt korelasyon. Neoliberalizm 40 yıl boyunca demokrasinin altını oydu.

    Neoliberalizmin önerdiği küreselleşme biçimi, Harvard Üniversitesi’nden Dani Rodrik’in çok net bir şekilde açıkladığı ve benim de Globalization and Its Discontents Revisited (Küreselleşme ve Hoşnutsuzluklarına Yeniden Bakış) ve People, Power, and Profits (Halk, İktidar ve Kâr) başlıklı son kitaplarımda savunduğum gibi bireyleri ve toplumları kaderlerinin önemli bir parçasını yönetemez hâle getirdi. Sermaye piyasalarının serbestleştirilmesinin etkileri özellikle nefret uyandırıcıydı: yükselen bir piyasadaki seçim sürecinde önde görünen başkan adayının Wall Street ile arası bozulursa bankalar o ülkeden paralarını çekerdi. Böylece seçmenler açık bir tercihle baş başa bırakılırdı: ya Wall Street’e teslim olacak yahut ciddi bir mali krizle karşılaşacaklardı. Adeta Wall Street ülkenin vatandaşlarından daha çok siyasi güç sahibiydi.

    Zengin ülkelerde bile sıradan vatandaşlara ister yeterli sosyal koruma, makul maaşlar, kademeli vergilendirme isterse iyi regüle edilmiş finans sistemi olsun “istediğiniz politikaların peşinden gidemezsiniz çünkü ülke rekabet gücünü kaybeder, işsizlik artar ve zarar görürsünüz” deniyordu.

    Hem zengin hem de yoksul ülkelerde elitler, neoliberal politikaların daha hızlı ekonomik büyüme sağlayacağı ve kârların, toplumun alt ekonomik sınıflarına da damlamasıyla(trickle down) en fakirler dahil herkesin daha kazançlı çıkacağını vaat ediyordu. Ama bunun sağlanması için işçiler daha düşük maaşlara, tüm vatandaşlar ise önemli devletin programlarında kesinti yapılmasına razı gelmeliydi.

    Elitler vaatlerinin bilimsel iktisadi modellere ve “kanıtlara dayalı araştırmalara” dayandığını iddia ediyordu. Ancak 40 yıl sonra rakamlar ortada: büyüme yavaşladı ve bu büyümenin meyvelerinin kahir ekseriyeti en üstteki çok küçük bir gruba gitti. Maaşlar duraksayıp borsalar hızla yükselirken gelir ve servet aşağıya damlamak yerine üst kesimlere aktı.

    Rekabet gücü kazanmak veya sürdürmek amaçlı maaş kısıtları ve azaltılmış devlet programları nasıl daha yüksek yaşam standartlarına yol açabilirdi ki? Sıradan vatandaşlar kazıklanmış hissetmişti. Oyuna getirilmiş hissetmekte haklıydılar.

    Şimdi ise bu büyük kandırmacanın siyasi sonuçlarını deneyimliyoruz: elitlere, neoliberalizmin dayandığı iktisat “bilimine” ve tüm bunları mümkün kılan, paranın yozlaştırdığı siyasal sisteme duyulan güvensizlik.

    Gerçek şu ki isminin aksine neoliberal dönem liberal olmaktan çok uzaktı. Muhafızlarının hoşnutsuzluğa düpedüz tahammülsüz olduğu bir entelektüel ortodoksi dayattı. Heterodoks görüşlere sahip iktisatçılara dışlanması veya en iyi ihtimalle birkaç izole kuruma kapatılması gereken kâfirler muamelesi yapıldı. Neoliberalizm Karl Popper’ın savunduğu “açık topluma” pek de benzemiyordu. George Soros’un da vurguladığı gibi Popper, toplumumuzun sürekli bir evrim hâlinde olan karmaşık bir sistem olduğunun ve biz öğrendikçe öğrendiklerimizin içinde yaşadığımız sistemi daha da çok değiştirdiğinin farkındaydı.

    Bu hoşgörüsüzlük hiçbir yerde hâkim modelleri 2008’de yaşadığımız gibi bir krizi ihtimal dışı bırakan makro iktisat alanından daha yüksek değildi. İmkânsız olan gerçekleştiğinde sanki 500 yıllık bir selmiş, hiçbir modelin tahmin edemeyeceği ucube bir olaymış gibi davrandılar. Bugün bile bu teorilerin savunucuları, kendi kendini düzenleyen piyasalara olan inançlarının ve dışsallıkları ya yok ya da önemsiz sayıp görmezden gelmelerinin, krizi körüklemede esas etmen olan regülasyonsuzluğa yol açtığını kabule yanaşmıyor. Teori onu gerçeklere uydurmaya yönelik Ptolemusçu girişimlerle yaşamaya devam ediyor. Bu da bir kez yerleştiler mi kötü fikirlerin çoğu zaman yavaş öldüğü gerçeğini doğruluyor.

    2008 mali krizi serbest piyasaların çalışmadığına bizi ikna edemediyse iklim krizi mutlaka etmeli: neoliberalizm resmen medeniyetimizin sonunu getirecek. Ancak şurası da açık ki bilime ve hoşgörüye sırtımızı çevirtecek demagoglar sorunları daha da kötüleştirecek.

    İleriye giden tek yol, gezegenimizi ve medeniyetimizi kurtaracak tek yol tarihin yeniden doğuşudur. Aydınlanma’yı yeniden canlandırmalı ve özgürlük, bilgiye saygı ve demokrasi değerlerini yüceltmeye kendimizi yeniden adamalıyız.

    * Bu yazının İngilizce aslı https://www.project-syndicate.org/commentary/end-of-neoliberalism-unfettered-markets-fail-by-joseph-e-stiglitz-2019-11 adresinde yayınlanmıştır.

    Dünya Ekonomi Tarih
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikÇerçeve | Kentler mi Hükmedecek? #19
    Sonraki İçerik Bolivya Krizi’nin Ulusal ve Bölgesel Dinamikleri

    Diğer İçerikler

    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Podcast

    İrlanda Tarihi II: Global Ekonominin Merkezindeki Ada | Çerçeve S3 #73

    6 Mayıs 2025 Serim Çetin, İlkan Dalkuç ve Mert Söyler

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}