Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Gönül Belediyeciliği Neden Başarısız Oldu?
    Forum

    Gönül Belediyeciliği Neden Başarısız Oldu?

    Cem Özen29 Nisan 20195 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    AKP 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde başarısız oldu. 24 Haziran seçimlerinden bu yana hukuki olarak devletin yetkilerinin tek elde toplandığı, muhalif basının görünür olmadığı ve yargı bağımsızlığının tartışmalı olduğu bir ortamda il belediyeleri bazında 15 ilin kaybedilmesi, alınan yüzde 50’nin üzerinde oya rağmen AKP’nin başarısız olduğunu ortaya koyuyor. Şüphesiz devasa bütçesi ile ülkedeki ekonomik, siyasi ve sosyal parametreleri etkileme kapasitesine sahip İstanbul’un kaybedilmesi, AKP’yi önümüzdeki dönemde zorlayan bir faktör olacak.

    Cumhur İttifakı’nın büyük şehirlerde yaşadığı kayıplar, buna karşın küçük şehirlerde ve kalelerinde gücünü nispeten koruması, kullanılan siyasi iletişim dilinin niteliğini ilginçleştiriyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin, Adana gibi şehirlerin ihtiyaçları ve yaşayanların talepleri, küçük Anadolu şehirlerinden pek çok alanda farklılaşıyor. Peki, seçimlerde elde edilen bu sonuç ile seçim sürecinde öne çıkan siyasi dil arasında nasıl bir ilişki gözlemlenebilir?

    AKP’nin tüm stratejisini, tüm adaylarını ve tüm siyasi dilini belirleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, müttefiki MHP’nin de desteğiyle belediye seçimlerini bir “beka meselesi” olarak lanse etti. Tüm seçim kampanyasını bu strateji üzerine kuran AKP bunu “gönül belediyeciliği” kavramı ile destekledi. Hizmet vaatlerinin ve projelerin geri planda tutulduğu kampanya boyunca seçimlerde, Türkiye’nin bekasının bu seçimlere bağlı olduğu ve muhalefete verilen oyların başta terör örgütlerinin olmak üzere Türkiye düşmanlarının elini güçlendireceği savunuldu. Yine bu kavramları destekler nitelikte şehirler için daha çok sevda, aşk gibi soyut kavramlar kullanıldı. Örneğin Binali Yıldırım “İstanbul bizim için bir aşk hikâyesi” sloganını kullandı.

    Gönül belediyeciliği kavramı AKP’nin kuruluşunda sıkça kullanılan hizmet siyaseti anlayışından oldukça ayrışıyor. O dönemde hizmet belediyeciliği daha çok kimlik siyasetini nötralize etmek için kullanılan bir araçtı. Bu yolla seçmene verilen mesaj “Benim dini ve kültürel kimliğime bakma, oy verirken hizmet edip edemeyeceğime bak” idi. Böylece AKP’nin İslami kimliği, seçmen ile arasında bir bariyer olmaktan çıkabiliyordu. Bu noktada, hizmet siyaseti ya da hizmet belediyeciliğinin arka planında Refah Partisi’nin yükselişinde etken olan yerel belediyecilik başarılarını da unutmamak gerekir. Tabandaki insanlara doğrudan ulaşabilme ve onların sorunlarına hâkim olabilme yeteneği, İslami hareketin halk tabanından destek alan yükselişinde önemli rol oynamıştı. AKP, bu geleneği ilerleyen yıllarda başarıyla sürdürdü.

    Ne var ki, 31 Mart seçimleri öncesi hizmet kelimesi gönül kelimesi ile yer değiştirdi. Türkçe dışındaki dillerde tam karşılığını bulmanın zor olduğu gönül kelimesi, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı” olarak tanımlanıyor. Yani gönül kelimesi ister istemez karar alma mekanizmasının beyin yerine kalbe daha yakın olduğuna işaret ediyor. Gönül vermek bir şeye isteyerek maddi manevi destek vermek olarak bilinirken gönlünü kaptırmak ise âşık olmak anlamında kullanılıyor. Gönüllülük kavramı da yine zorunlu olmanın tersi, ancak isteyerek yapılan iş olarak algılanıyor. Diğer bir ifadeyle gönül kavramı rasyonel alandan uzaklaşmanın da bir işareti. Hesap yapmak, proje, zaman yönetimi, ölçüp biçmek gibi kavramları kapsamıyor, dışarıda bırakıyor. İşin içinde gönül varsa, düşünme ve plan yapma ister istemez geri plana itiliyor.

    AKP’nin gönül belediyeciliği kavramına geçişi bilinçli bir tercihti. Hizmet siyasetinin bir gereği olan, seçmeni projelerle oy vermeye ikna etmek yerine, gönül belediyeciliği sloganı seçmeni duygusal olarak kuşatmayı ve oy verme davranışını etkilemeyi amaçlamaktadır. Diğer bir ifadeyle, AKP gönül belediyeciliği kavramı aracılığıyla seçmen ile kurduğu rasyonel bir bağ üzerinden oy alışverişini askıya aldı ve adeta bir kimlik politikasını seçmene dayattı. Bu kimlik ise belediye seçimlerini bir beka meselesi olarak kabul etmek etrafında şekillendi. Ekonomik zorluklar ve yerel belediyecilik sorunlarının yaratabileceği oy kaybı duygusal bir şekilde vurgulanan bu kimlik sayesinde aşılmaya çalışıldı.

    Bu tercihin bir diğer nedeni de vaat edilen projelere gösterilen ilginin yetersiz kalmasında kendisini gösteriyor. Uzun zamandır, AKP’nin seçmen ile olan ilişkisi bir al-ver matematiğine endekslenmiş durumda. Henüz seçim kampanyasının başında Sivas mitinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalabalıklardan gelen “KİT’lere kadro” tezahüratı ile ilgilenmek durumunda kalmıştı. AKP’nin seçim reklamları da, benzer şekilde, fonda çalan hüzünlü bir müzik eşliğinde vatandaşların ekonomik sorunlarıyla ilgilenen belediye başkanı portresini vurguluyordu. Böylece, vatanın bekası üzerine kurulan gönül belediyeciliği kavramı müşfik ve vatandaşlarının ekonomik problemleriyle bire bir ilgilenen bir belediye yönetimi anlayışı ile taçlandırıldı. Bu durum proje ve siyasal tercihlerin tartışılmadığı yeni bir ekosistem özlemini de içermesi açısından oldukça tehlikeli. Zira proje ve vaatler seçim konusu edilemiyorsa orada yarışmadan bahsedilemez. Bir sonraki aşama ise şudur: yarışma yoksa demokrasi de yoktur.

    Gönül belediyeciliği, özellikle büyük şehirlerde, muhtemelen bu sebepten ötürü başarısız oldu. Başta İstanbul olmak üzere büyük metropollerde yaşayan insanların ulaşım, yeşil alan, hayatlarını kolaylaştıracak uygulamalar gibi beklentilerine karşın küçük şehirlerdeki insanların daha çok kamu kaynağını kendisine çekme beklentisi çatıştı. Diğer bir ifadeyle akıl gerektiren hizmetlerin özlemini duyan büyükşehir seçmenleri gönül belediyeciliği söylemine itibar etmediler. Öte yandan, romantik bir vatanseverliğin aynı zamanda kamu kaynaklarının da kapısını açacak olması küçük şehir seçmenlerinin gönlünü kazanmaya yeterli oldu.

    Ancak nihai tahlilde, rasyonaliteyi dışlayan, kimliğe yaslanan ve demokratik yarışma prensiplerini saf dışı bırakmayı amaçlayan gönül belediyeciliği seçimde AKP adına bir başarı sağlamadı. Daha akılcı ve sakin söylemlerle kampanyalarını sürdüren muhalefet adayları büyük şehirlerde önemli bir başarı kazandılar. Bu söylemin sorumlularından birisi olan MHP’nin ise mevcut durumdan oldukça kazançlı çıktığını belirtmek gerekir. Yani gönül belediyeciliği söyleminin yarattığı duygusallık, MHP’nin rahatlıkla sömürebileceği bir seçmen kitlesi yarattı.

    İttifak kurmak ve değişen koşullara göre bu ittifakları yeniden düzenlemek konusunda oldukça mahir bir siyasetçi olan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sonuçların ardından beka söylemi ile arasına mesafe koyması beklenmelidir. Ancak bu mesafe beraberinde demokratik süreçlerin de daha adil bir rekabete uygun hale gelmesi anlamına gelecektir. Erdoğan’ın yapacağı seçim Türkiye’nin geleceğini şekillendirecektir.

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerik31 Mart Yerel Seçimlerine Geniş Bir Bakış (2002-2019): Bloklar Arası Bağlantı
    Sonraki İçerik Osmanlı’dan Türkiye’ye Muasır Medeniyetler Seviyesine Çık(ama)ma Hikayemiz I: Birinci Endüstri Devrimi ve Sonrası

    Diğer İçerikler

    Videolar

    CHP’nin Kurultay Davası | Çavuşesku’nun Termometresi #257

    4 Haziran 2025 İlkan Dalkuç, Burak Bilgehan Özpek ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    19 Mart Sonrasında Ekonomi | Enes Özkan | Çavuşesku’nun Termometresi #256

    29 Mayıs 2025 Enes Özkan, Melis Konakçı ve İlkan Dalkuç

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    4 Haziran 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}