Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Dolar Bugün Düşüyor, Ya Sonra?
    Forum

    Dolar Bugün Düşüyor, Ya Sonra?

    İbrahim Alper1 Ağustos 20195 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Merkez Bankası, geçtiğimiz hafta politika faizini beklentilerin üstünde bir oranla (425 baz puan) indirerek %19.75’e çekti. Bu oranda bir indirim dolarda sert bir yükselişe neden olur beklentisi belki güçlü değildi ancak karardan bu yana kurda gözlemlenen %3’ü aşkın bir düşüş çoğu kişi için sürpriz oldu. Bankalar yoluyla piyasaya döviz satıldığını ve bu şekilde doların suni olarak düşürüldüğünü savunanlar var. Keza düşük faiz düşük enflasyona sebep olur iddiasının bu gelişme ile doğrulandığını düşünenler de. Ancak, Türk Lirası’na yönelik iyimser havayı açıklarken, özellikle gelişen ekonomilerde yerel para biriminin gücünü etkileyen dört temel faktöre odaklanmak daha doyurucu bir açıklama sağlayabilir.

    Birinci faktör enflasyon: Yerel para biriminin alım gücü düştükçe diğer para birimlerine karşı değer kaybetmesi beklenir.

    İkinci faktör cari açık:, Döviz bazlı gelir gider dengesi yerel para birimi aleyhine bozulursa veya bir başka bakış açısıyla, yurtiçi tasarruf eksikliğinden dolayı yurtdışı finansmana ihtiyaç duyulursa yerel para birimi değer kaybetme eğilimine girer.

    Üçüncü faktör dış borç stoku ve ödeme kapasitesi: Kamu ve/veya özel sektörün toplam dış borcunun GSYİH’ye oranı kritik seviyelere gelir ve bu borçların geri ödemesinde zorluk yaşanacağı beklentisi oluşursa yerel para birimine yönelik olumsuz algı güçlenir.

    Dördüncü faktör uluslararası konjonktür: Ülkenin özellikle dış finansman sağladığı ülkeler ile olan ilişkisi ve gelişmiş ekonomilerdeki para ve ekonomi politikaları yerel para biriminin seyri üzerinde etkili olur.

    Sondan başlayacak olursak, Amerikan Merkez Bankası FED’in sıkı para politikası duruşunu bozacağı beklentisi sadece Türkiye’de değil tüm gelişmekte olan ülkelerin piyasa faizlerinde belirgin bir düşüş trendinin gözlemlenmesine neden oldu.

    Kaynak: Investing.com

    Grafikte de göreceğiniz üzere Türkiye’de piyasa faizleri (kamu borçlanma senedi getiri oranları) %15’lere kadar gerilese de, Türkiye kırılgan beşli olarak nitelendirilen ekonomiler arasında en yüksek faiz getirisi sunan ülke konumunda. Yabancı yatırımcı için oldukça cazip olan bu oranların yanında Türk Lirası’nı olumlu yönde destekleyen iç faktörler de mevcut.

    Birincisi, enflasyon 2018 Ekim ayında %25.4 ile zirve yaptıktan sonra bu yılın Haziran ayında %15.7’ye kadar geriledi. Ekonomistlerin sene sonu tahmini %15.0; bu da özellikle yüksek baz etkisi nedeniyle enflasyonda düşüş trendinin bir süre daha devam edeceği beklentisine işaret ediyor. Ayrıca, tüketici güven endeksinin aylardır süregelen zayıf seyri talep yönlü enflasyon baskısının bir süre daha mevcut olmayacağını gösteriyor.

    İkincisi; Mayıs 2019 itibariyle cari açığımız kapandı ve cari fazla vermeye başladık. Sebebini anlamak için, bir adım geriye çekilip son dönemde güçlü gözüken Türk Lirasının tarihsel performansına bakmamız gerekiyor. Mevcut seviyelerinde dahi Türk Lirası dolar karşısında son bir senede %16, son iki senede %36, son üç senede %47 değer kaybetmiş durumda. Bu gerçek en net alım gücü düşen hane halkının kesilen tüketim iştahında hissedildi. Bu durum ithalatı geriletirken, işgücü maliyetleri düşen sanayicinin zayıf iç talep koşullarının da etkisiyle daha fazla ihracata yönelmesi, kötüye giden ekonomide tek tesellinin cari işlemler dengesinde bulunmasına sebep oldu. Üstelik, önümüz yaz ayları, turizm gelirleri sayesinde bir süre daha cari fazla vermeye devam edeceğiz gibi görünüyor.

    Kaynak: TCMB

    İşte bu gelişmeler sonucunda Türkiye son iki aydır gelişmekte olan ülkeler arasında aylık ortalama %4.5 ile en yüksek reel faiz (nominal faiz eksi kur artış oranı) veren ülke konumunda. Yıllıklandırılmış getirisi %69 olan bir başka enstrüman bulmak yabancı yatırımcı için kısa vadede çok mümkün olmayabilir. Yukarıda da belirtilen sebeplerden ötürü Türk Lirası’nın dolar karşısında bir süre daha güçlü kalabileceğini düşünen yabancı yatırımcı için bu saadet yaz ayları süresince devam edebilir.

    Kaynak: Investing.com, OECD

    Yaz ayları vurgusunu yapmamın nedeni, yılın son çeyreği itibariyle döviz kuruna yönelik risklerin daha belirgin hale geleceğini düşünüyor olmam. Bu riskleri sıralayacak olursak:

    1) Ödenemeyen krediler problemi: Türkiye, gelişmekte olan ekonomiler arasında özel sektör borçluluk oranı en yüksek olan ülke konumunda (Borç / GSYİH oranı yaklaşık %90). Aynı zamanda ekonomik durgunluk ve kurlardaki dramatik artış sonrası şirketlerin borç geri ödemelerinde zorlanmakta olduğu biliniyor. Öyle ki, devlet bile yapılandırılması gereken borç miktarının 400 milyar TL’ye dayandığını açıkladı (toplam kredilerin %16’sı, GSYİH’nin %10’u). Özellikle enerji ve inşaat sektöründe toplam yapılandırılması gereken borç miktarını 20 milyar dolar olduğu söyleniyor. Ülkenin kısa vadede ödemesi gereken borç miktarının toplamda 175 milyar olduğu da (GSYİH’nin yaklaşık dörtte biri) eklendiğinde, bu borçların nasıl geri ödeneceği/öteleneceği sorusunun net bir cevabını henüz kimse veremiyor.

    Kaynak: TEPAV, Morgan Stanley

    2) Bütçe açığının doğurabileceği enflasyonist riskler: Türkiye’de Haziran ayı itibariyle bütçe açığı, yıl sonu bütçe açığı hedefini yakaladı.Şayet kamu gelirleri artmazsa devletin daha da artacak olan bu açığı borçlanarak finanse etmesi gerekir. Ancak özel sektörün finansman bulmakta zorlandığı bir ortamda kamunun yaratacağı dışlama etkisi ekonomik bunalımı daha da kötüleştirebileceğinden, beklentiler hükümetin bütçe açığını yeni vergi ve zamlar ile finanse etmeyi tercih edeceği yönünde. Özellikle kredilerini geri ödemekte zorlanan enerji oyuncularını da göz önüne aldığımızda, kış mevsimi öncesi elektrik ve doğalgaza yeni zamların gelmesi kuvvetle muhtemel.

    3) Merkez Bankası üzerindeki faiz indirim baskısı:, Mevcut piyasa faizlerinin, geçmişten gelen ancak şu an ödenemeyen kredilerin faiz oranlarından daha yüksek olması, özel sektör borçlarının yeniden yapılandırılmasını engelliyor. Ayrıca, Haziran ayında yarı yarıya düşen konut satışlarının da işaret ettiği üzere, inşaat sektörüne yüksek faiz hiç yaramıyor. O kadar ki krediye dayalı konut satışlarının aynı dönemde %90 gerilemiş olduğu görülüyor. Faizleri yeterince düşürmediği için Merkez Bankası önceki başkanının görevden alındığı ülkemizde yeni başkandan ne beklendiği gayet açık. Piyasa ekonomistleri yıl sonuna kadar politika faizlerinin %12 seviyelerine kadar düşürüleceğini tahmin ediyor. Bu, yıl sonuna kadar reel faizin sıfırlanması hatta negatife dönmesi demek. Böyle bir ortamda yabancı yatırımcının Türk Lirası’nda kalması için elinde makul bir gerekçe kalmaz.

    4) Mevsimsel etkilerin kaybolması: Ekim ayı itibariyle turizm gelirlerinin azalacak olması cari ödemeler dengesini bozmaya başlayacaktır. Aynı zamanda yaz aylarında gıdada görülen fiyat düşüşleri ve geçen seneki yüksek baz etkisi sona ereceği için, Ekim ayı sonu enflasyondaki düşüş trendinin sona ereceği bir dönemin başlangıcı olabilir.

    5) Dış politikadan kaynaklanabilecek belirsizlikler: Türkiye’nin AB ve ABD ile gerilimli ilişkilerinden kaynaklanabilecek gelişmelerin döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmasını öngörebilmek için mevcut durumda elimizde güçlü veri ve doneler olduğunu söyleyemeyiz.


    Tüm bu riskler ışığında, Türk Lirası için (ceteris paribus) orta ve uzun vadede iyimser olmakta zorlanıyorum.

    Ekonomi
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikTürkiye’de Siyasi Söylem ve Liderlik Stratejisi: Otantik Liderlik
    Sonraki İçerik Türkiye İttifakı Kurulurken Öne Çıkan Nefret Objeleri

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    1 Mayis’ta, 10 Maddede Türkiye’de Emek

    1 Mayıs 2025 Burak Dalgın
    Yazılar

    Türkiye’de Medyanın Kurtuluşu: Geniş Bir İstişare Süreci ve Teknolojik Dönüşüm

    24 Nisan 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}