Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Türk Toplumu Muhafazakâr mı?
    Yazılar

    Türk Toplumu Muhafazakâr mı?

    Barış Uzun20 Mart 20233 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    İnsanlar eğer kuvvetli bir tarihsel bilince sahip değillerse politik ve toplumsal olayların gidişatını kendi kısa ömürlerinde edindikleri tecrübelere referansla düşünür ve bunun sonucunda da alelacele, ilk bakışta oldukça ikna edici görülen ama gerçekte hiçbir açıklama gücüne sahip olmayan birtakım postulatlara varırlar. Bunlar kişiyi hem oldukça karmaşık olan politik ve toplumsal görüngüleri anlamak için uzun boylu bir düşünme ve araştırma “zahmeti”nden kurtarır hem de kendisini öznesi olmadığı ya da olamayacağını kabul ettiği büyük hadiselerin girdabında sürükleniyor gibi hisseden fert için teskin edicidir.

    Türkiye’de bu durum “Türk toplumu muhafazakârdır”, “Türk toplumu sağcıdır” gibi ifadelerle karşımıza çıkıyor. Kısa ama çok şey bildiren ifadeler. Bu ifadelerle söylenmek istenen, toplumumuzun katı bir örf ve inanç aleminin içinde bir durağanlık halinde yaşadığı, iktidar sahipleriyle her zaman sıkı bir itaat ilişkisi içinde olduğu ve bu yüzden bilhassa politik anlamda değişime karşı dirençli olduğu, böyle bir toplumu değiştirmeye çalışmanın deveye hendek atlatmaktan farksız olacağı için beyhude çabalamanın gerekli olmadığıdır.

    Elbette bu fatalist tutum hiçbir olguya dayanmıyor değil. Bilhassa 60’lı yıllardan bugüne dek yapılan genel seçimlerde değişmediği varsayılan bir %70-%30 dengesine sıkça atıfta bulunulur. Yapılan bu bakkal hesabına göre %70 sağ, %30 ise sol oyların maksimum sınırlarını ifade eder. İddiaya göre bu denge bugüne dek hiçbir zaman değişmemiştir; ancak 1977 genel seçimlerinde politik olarak sosyalist sola yaklaşmış olan Ecevit CHP’sinin ulaştığı %41,4’lük oy oranı bu kalıbın sınırları dışına çıkan bir örnek olsa da nedense öyle pek önemsenmez.

    Aslında bu oranlar, zannedildiği kadar çok şey ifade etmemektedir. Öncelikle, sadece bizim toplumumuz değil, gerçekte bütün toplumlar değişime karşı dirençlidir ve bu oldukça normaldir: İnsanların neredeyse sabitmiş gibi görünen kültürel örüntülere dönüşmüş ve kuşaktan kuşağa sürdürdüğü -her anlamdaki- alışkanlıklarını terk etmesi kolay bir şey değildir ve değişim talebi bu yüzden her zaman dirençle karşılaşır.

    Fakat toplumlar tözel değil, tarihsel varlıklardır ve bu yüzden gerçekte hiçbir ebed müddet özelliğe, değişmez bir karaktere sahip değillerdir. Fertlerin ömürlerinden çok daha uzun ömürlere sahip olan toplumları, kültür ve medeniyetleri düşünürken nihai referans çerçevemiz asla kendimizin, hatta ebeveynlerimizin gözlemleri ve tecrübeleri olmamalıdır. Toplumlar gerçekte biteviye bir değişim sürecinin içindedir ve bu sürecin yansımalarını yüzyıllara yayılan toplumsal ve politik mücadelelerde görürüz.

    Bu mücadeleler içinde fikirlerini savunup yaymaya yetecek kuvveti yaratabilenler, talep ettikleri politik, toplumsal ve kültürel değişimin tohumlarının toplumda yeşermeye başladığını da görürler. Roma İmparatorluğunun Yahudiye eyaletinde, Roma otoritelerince Yahudilik dininin radikal bir reformunu talep eden marjinal bir vaiz olarak görülen İsa’nın dini, üç yüzyıl sonra imparatorluk halkları arasında geniş kitlelere yayılmakla kalmamış, imparatorluğun resmi dini haline gelmişti. Tarihin o ana dek en “durağan” milletlerinden biri olarak kabul edilen ve geleneksel bir tarım toplumu olan Çinliler, yüz yıl önce sosyalist bir devrimi hayata geçirmişti. İnsan hakları, özgürlük, demokrasi gibi bugün tartışma götürmez değerleri ifade ettiği düşünülen kavramların beşiği olan Avrupa ise aynı dönemde bünyesinden faşizmi ve nazizmi çıkarmıştı.

    Bize gelince… Kısa cumhuriyet tarihimizde dahi muhafazakâr ve sağcı olarak kabul edilen toplumumuzun bağrında 15-16 Haziran 1970’te dünyanın en büyük işçi eylemlerinden biri gerçekleşmiş, 91 yılında Zonguldaklı madencilerin büyük yürüyüşü iktidarı sarsmış, henüz 10 sene evvel yüzyılımızın şimdiye kadarki en büyük toplumsal hareketliliklerinden biri olan Gezi Direnişi gerçekleşmişti. Bunlar, muhafazakârlığı (ya da sağcılığı) yüzünden atıl kaldığı düşünülen toplum resmine uymuyor. Türk toplumunun politik açıdan büyük bir dinamizm içerdiğini ve daha özgürlükçü, demokratik ve eşitlikçi bir düzene dönük değişimin imkânlarını içinde taşıdığını tespit etmemiz için örnekleri daha fazla çoğaltmamıza gerek yok. Sadece, önce biraz tarihsel bilince, sonra da mücadele azmine ihtiyacımız var.

    Fotoğraf: Francesco Ungaro 

    L1 Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikEkonomi Gündemi: SVB’den Sonra Credit Suisse Krizi de Çözüldü
    Sonraki İçerik Dünya Gündemi: Suudi Arabistan-İran Yakınlaşması

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Kadir Serkan Selçuk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}