Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » The Last Duel
    Yazılar

    The Last Duel

    İlhan Archy18 Ekim 20215 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Sevgili okurlarım sizleri özledim. Aradan fazla geçmedi belki ama gündelik hayatta olan bazı değişiklikler ve adaptasyon süreçlerinin uzaması sonrasında yeni yazımın gelmesi biraz zaman aldı. İki hafta önce en son James Bond filmini izlemiştim onu yazma niyetim vardı ama erteledim durdum sonra yazı yalan oldu. Sonrasında Squid Game ve Goliath son sezon ile alakalı bir yazı yazmaya niyetlendim, ilham perisi yine teşrif etmediler. Oysa ne ki? Alt tarafı bir dizi veya film değerlendirmesi ama kafa meşgul olunca kelimeler istenilen sırayla gelmeyebiliyor bazen. Affola. 

    Bu yazı da kolay çıkmadı aslında. Cuma akşamı izlemiştim Last Duel’i. Güya eve varır varmaz hemen yazacaktım ama hemen sızdım. Cumartesi ve Pazar günleri de kendimi oyalanmanın sonsuz dehlizlerinde buldum derkeeen an itibariyle günlerden 18/10/2021 ve saat 1:54 yazıyı yazmaya kendimi adamış bir şekilde bilgisayarın başında, her harfe bastığımda sonraki yazacağım şeyin ne olduğu merakıyla yüz yüze buldum. 

    Filme girmeden önce meşhur yönetmeni Ridley Scott ile ilgili birkaç kelam etmek isterim. 10 sene  öncesine dek “en sevdiğin 10 yönetmen” diye bir soru sorulsa ismi kesin listede olacak kadar tapıyorken sonrasında kariyerinde imza attığı işlerle benim için büyük bir hayal kırıklığı ve nefret objesi haline dönüştü. Ruhunu katarak dünyaya kazandırdığı Alien filmini sonrasında soktuğu yön ve tercihleri ile artık gözümde tam bir düşmandı kendisi ki Prometheus ve Alien: Covenant o kadar rezil filmler değildi. Ama… Ama onun elinden çıkabilecek şey bu olmamalıydı. The Last Duel projesi duyurulduğunda ve gösterim tarihi yaklaştıkça yukarıda saydığım sebepler nedeniyle artan bir şüphe ile mesafemi korudum diyebiliriz.

    Aslında Cuma günü izlemek için ilk tercihim bu değildi. Halloween Kills veya Venom: Let There Be Carnage arasında kararsızdım ama son dakika arkadaş ittirmeleri ile kendimi Last Duel’e bilet alırken buldum… Ve o ne kutlu arkadaştır öyle. Şanı yürüsün. 

    Aslında Cuma günü izlemek için ilk tercihim bu değildi. Halloween Kills veya Venom: Let There Be Carnage arasında kararsızdım ama son dakika arkadaş ittirmeleri ile kendimi Last Duel’e bilet alırken buldum… Ve o ne kutlu arkadaştır öyle. Şanı yürüsün. 

    87/100, senin gerçek vizyonunu ne kadar özlemişiz be Ridley abi.

    Yönetmen: Ridley Scott nihayet ve nihayet kafayı CGI ve çeşitli oyuncularla bozmak yerine görsel olarak bir hikaye anlatımına yönlendirmiş. Ve bu çoğu sahnede inanılmaz kendisini hissettiriyor. Tüm o saçma efektlerden azade yaşayan bir dekor içinde gerçek olduğunu hissettiren karakterlerin hikayesini yakalama çabası uzun zamandır hiç bu seviyede olmamıştı. Bu çabalarının sonucu olarak tabi ki ödülü kazanan biz seyirciler oluyoruz çünkü senenin en iyi ve dolu filmlerinden birisi var karşımızda.

    Senaryo: Her ne kadar asıl senaryo konusunda Nicole Holofcener’e paye verilse de yanında iki tane iyi yardımcısı da bundan biraz sebeplenebilir diye düşünüyorum. Bahsettiğim kişiler Matt Damon ve Ben Affleck elbette. Çok takip etmedim açıkçası ama Good Will Hunting’de sükse yaptıkları senaryo yazma konusunda ne kadar iyi oldukları konusunda hafızaları bir tazelediler diyebiliriz. Orta Çağ Fransa’sında Aristokrasinin yaşamına dair güçlü bir özet sunmakla beraber arka planda sıradan halkın yaşamına dair enstantaneleri de iyi bir şekilde yansıtmayı becerebilmiş. Üstelik anlatım dilinde de Rashomonvari bir yol izlemiş ve çuvallamamış bu açıdan da ayrıca takdiri hak ediyor.  

    Oyunculuk: Kadro… Nasıl desem, o kadar yıldız dolu ki. Misal bu dahi insanı şüpheye düşürmeye yeterli aslında. Çünkü genelde bu kadar çok yıldız doldurulan bir film çaresiz bir şekilde yapım sürecinde açıkları gizleme niyetindedir değil mi? Bu defa değil. Filmin tartışmasız en iyisi Jodie Comer. Hikaye çoğunlukla onu merkezine alıyor ama sadece onunla ilgisi yok. Jodie hikayeyi düzgün anlatma konusunda ekstra bir yetenek sergiliyor ve üç versiyonda da anlatımın çıpası olmayı başarıyor. Ben Affleck hiç üst seviye yetenekli bir oyuncu olmadı ama o da hiç sırıtmamış ve elbette Adam Driver. Neredeyse bir anlatıcı gibi hikayeye yön veriyor çeşitli anlarda.

    Sadece filmin güzelliğinden azade Jodie Comer ve Adam Driver’ın harika rolleri için bile bir daha izleyebilirim (ama izlemeyebilirim de ay ortası geldi ve cebimdeki boşluk kendisini hissettiriyor).

    Sinematografi/ Diğer: Görsellik harikulade. Her sahnenin bir derinliği var ve sizi 700 yıl öncesine, Fransa’nın ücra bir köşesindeki günlük yaşama ışınlıyor. Çok fazla bilgili değilim o dönemin atmosferi ve yaşam koşulları hakkında ama her izlenilen sahne katiyen gerçekliğini sorgulatmıyor. Sade ve abartıdan uzak estetiği güzel dönem müzikleri ile birleşiyor. Ayrıca gerçekçi yaklaşımı sayesinde artık hepimizin şimdiden yaka silktiği Game of Thronesvari şeylerden de kaçınıyor. Özellikle savaş sahneleri konusunda.

    Kurgu: Yukarıda demiştim Rashomonvari bir anlatım dili var diye. Bu kaçınılmaz olarak da kurguyu etkiliyor elbette. Hikayeyi üç farklı kişinin gözünden anlatırken çok seyirciyi yormayarak gözden kaçmış olabilecek ve yoruma açık noktaları da faş ediyor bir yandan. Filmin birden fazla duygusal açıdan zirve yaptığı yerler var onları mümkün mertebe tarafsızmış gibi anlatmaya çalışmış ve bu genelde takdir edici ama Lady Margaret’in tecavüze uğrama sahnesinin yansıtılma şeklini biraz düşününce azıcık da riskli. O sahne ile alakalı bir tartışma veya hücum olursa çok şaşırmam açıkçası.

    Son söz: Saat 02:58 bilgisayarı kapatıyorum ama hala aklım bu filmde. Çok aşırıya kaçmadan dönemi yansıtıp karakterlere adil bir anlatım sunan bu film şu an vizyon filmleri bolluğu yaşanan bu günlerde ilk tercih.

    Kültür Sanat
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikHariçten Gazel Dış Haberler Bülteni 11-17 Ekim
    Sonraki İçerik Erdoğanizm ve Muhalefet | Orçun Selçuk & Dilara Hekimci | Yerden Yüksek 3. Sezon #1

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Salih Yasun
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}