Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Savaşın Sosyal Psikolojisi II: Duyarlılığın Duyarsızlığı
    Yazılar

    Savaşın Sosyal Psikolojisi II: Duyarlılığın Duyarsızlığı

    Deniz Akdeniz Belovacıklı6 Mayıs 202410 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Bu yazının yayınlandığı tarihte İsrail’in Gazze’ye yönelik geniş çaplı saldırıları yedi ayını doldurmuş olacak. Yalnızca bu sürede 34 binden fazla kişinin öldürüldüğü 75 binden fazlasının ise yaralandığı belirtiliyor[1]. Peki, sosyal medyada Gazze ile ilgili okuduklarımız/gördüklerimiz bizi ilk günkü kadar etkiliyor mu? Bu sorunun cevabı biraz çetrefilli ve bir sonuca ulaşmadan önce konuyu temelden ele almamız gerekli.

    Başkasının Acısı Benim Acım (mı?)

    Empati günlük hayatımızda sıkça kullandığımız, bazen eksikliğinin acısını hissettiğimiz, bazense varlığıyla ne yapacağımızı bilemediğimiz bir olgu. Olgu diyorum çünkü empati aslında genel yargının aksine bir duygu değil; karşıdakinin duygu, algı veya düşüncelerini dolaylı olarak deneyimlemek veya o kişiyi kendi perspektifinden anlayabilmek olarak tanımlanıyor.[2]

    Empati doğuştan gelen, istemsiz bir tepkidir ve acı çeken, zor bir durumda olan insanları gördüğümüzde ortaya çıkar. Her ne kadar çoğunlukla eş anlamlı olarak kullanılsa da empati ve sempati özünde ayrı kavramlardır. Sempati, acı çeken veya zor durumda olan birine karşı hissedilen acıma duygusu ve o durumda olmadığımız için gelen rahatlama hissidir.[3]

    Buraya küçük bir parantez açma ihtiyacı duyuyorum. Özgeci davranışlar (altruistic behaviors) literatürde sıkça tartışılan ve hâlâ tanımında ortaklaşılamamış bir olgudur. Ancak, Batson’ın çizdiği ayrımı şahsen yeterli ve yerinde buluyorum: Özgecilik başka birine fayda sağlamak için belirli bir motivasyon biçimini ifade eder. Eğer yapılan eylemin motivasyonu başkasının iyilik halini yükseltmeye yönelikse bu eylem özgecidir ama motivasyon (veya nihai hedef) kendi iyilik halimizi yükseltmekse bu eylem egoisttir[4].

    Ek olarak, yazının devamında sıkça bahsedeceğim toplum yanlısı davranışlar (prosocial behavior) başka birine fayda sağlayan istemli ve kasıtlı davranışlardır. Eğer bu davranışlar herhangi bir fayda beklentisi olmadan yalnızca karşıdakinin iyilik halini yükseltme amacıyla yapılıyorsa özgeci davranış olarak kabul edilir[5].

    Empati-Özgecilik Hipotezi (empathy-altruism hypothesis) empati sonucunda özgeci motivasyonun ortaya çıktığını ileri sürer ve literatürde bu ilişkiyi gösteren birçok farklı çalışma vardır[6]. Ancak empati yalnızca özgeci motivasyona veya davranışa yol açmaz. Başka birinin acı çektiğini görmek kişide üzgünlük, huzursuzluk, ahlaki öfke gibi olumsuz duygular yaratır. Ve kişi bu olumsuz duygulardan kurtulmak veya en azından şiddetini azaltmak ister. Özgecilik bunun için kullanılan (veya ortaya çıkan) yöntemlerden biridir, bir diğeri ise yok saymadır (avoidance).[7] Kişinin yaşadığı empati karşısında yok saymaya mı yoksa özgeci veya toplum yanlısı bir davranışa mı yöneleceğini etkileyen birçok faktör vardır.

    • Empati Eşiği

      Hoffman[8] kişiyi yok sayma yerine özgeci davranışa yönlendirecek ideal bir empatik uyarılma eşiği olabileceğini öne sürer. Bu ideal eşiğin altında kalan uyarılmalar kişide yok saymaya yardım etmeye de sebep olmaz, çünkü kişinin kendine yönelik odağını (meşguliyetini) dağıtamaz. Ancak, bu ideal eşiğin çok üzerinde kalan (aşırı) uyarılmalar ise o kadar güçlüdür ki kişide yok sayma davranışına sebep olur. Kısacası, özgeci davranışın ortaya çıkabilmesi için kişideki empatinin ideal bir seviyede olması gerekir.

      • Empati Düzeyi ve Durumdan Kaçabilmek

      Batson ve meslektaşları[9] yaptıkları deneyde bireylerin empati düzeyi (düşük ve yüksek) ve acı çeken kişinin olduğu ortamdan çıkabilmenin yardım etme davranışı üzerindeki etkilerini incelemişler. Deneyin sonucunda:

      • Empati düzeyi düşük olan kişiler (karşılarındaki yani acı çeken kişiye düşük seviyede empati duyan kişiler) o ortamdan çıkma imkanları olduğunda yardım etmek yerine ortamdan çıkıyor.
      • Ama, empati düzeyi yüksek olan kişiler ortamdan çıkma imkanı olduğu veya olmadığı iki durumda da yardım ediyor.
      • Seyirci Etkisi

      Seyirci etkisi (bystander effect), etrafımızda başkaları olduğunda ihtiyacı olan birine yardım etme davranışımızdaki azalmayı ifade eder. 1960’ların sonunda Darley ve Latane[10] yaptıkları bir dizi araştırmada tek bir kişinin yardıma ihtiyaç duyan birini gördüğünde yardım ettiğini ancak toplam 5 kişi olduğunda katılımcıların yalnızca %62’sinin yardım ettiğini bulmuştur.

      • Tutum ve İnanç

      Devamında yapılan araştırmalar, üç psikolojik faktörün seyirci etkisinin ortaya çıkmasında etkili olduğu göstermiştir: sorumluluğun yayılması, değerlendirilme kaygısı ve çoğulcu cehalet.[11] Sorumluluğun yayılması, etrafta başka insanlar varken yardım etmeye yönelik sorumluluğun yayıldığına yönelik histir. Değerlendirilme kaygısı, yardım ederken diğer insanlarda oluşabilecek olumsuz değerlendirmelere veya yargılara yönelik korkudur. Çoğulcu cehalet ise başka kimse yardım etmediği için durumun aslında o kadar da acil olmadığına yönelik inançtır.

      • Nöral (Sinirsel) Mekanizmalar

      Bazı yardım etme davranışlarının otomatik olduğunu gösteren birçok araştırma vardır.[12] Ancak bu araştırmalar seyirci etkisi olmadan yapılmıştır. Hortensius ve de Gelder[13] seyirci etkisini inceledikleri çalışmalarında, başka kişilerle birlikte olunduğunda (seyirci etkisi olduğunda) yardıma ihtiyacı olan birini gören kişilerin beyinlerinde görme ve dikkatle ilgili bölgelerdeki aktivitede artış olduğunu, ancak yardım etme davranışına hazırlıkta etkili olan bölgelerdeki aktivitede azalma olduğunu bulmuştur.

      • İkili Sistem

      Graziano ve Habashi[14] ikili bir motivasyon sistemi sunar. Sistem 1, otomatik ve çevredeki bir uyarana karşı verilen koşulsuz bir tepkiyi ifade eder. Uyaran var olduğu sürece sistem 1 aktif kalır ve uyaran ortadan kaldırıldığında ise aktivasyon sona erer. Sistem 2, sistem 1’in karşıtıdır, daha yavaş aktive olur ama sistem 1 deaktive olsa dahi aktif kalmaya devam eder.

      İnsanlar acil bir durumla karşı karşıya kaldıklarında sırasıyla sistem 1 ve sistem 2 devreye girer. Distres (huzursuzluk, sıkıntı, endişe hali) sistem 1 ile, sempati ise sistem 2 ile ilişkilidir. Acil bir durumda ilk hissedilen distrestir ve beraberinde savaş-don-kaç mekanizmasını devreye sokar. Dolayısıyla bu durumda yardım etme davranışı oluşmaz, yalnızca yok sayma veya donma ortaya çıkar. Ancak zaman içerisinde sempatinin ortaya çıkışıyla eş zamanlı olarak sistem 2 devreye girer ve yardım etme davranışı oluşur. Distres ve sempati herkeste var olan duygulardır, ancak bu duyguların düzeyleri ve iki sistemin gücü (veya şiddeti) kişiden kişiye farklılık gösterir.

      Seyirci etkisi var olduğunda ise seyirci etkisi sistem 1’in aktivasyonunu güçlendirir ve kişideki distres düzeyi ile birleştiğinde (daha yüksek seviyedeyse daha etkili olur) savaş-don-kaç mekanizması daha güçlü bir şekilde aktive olur, dolayısıyla yardım etme davranışının ortaya çıkma ihtimali azalır. Başka bir deyişle, seyirci etkisi kişiyi acil durumu yok saymaya yönlendirir.

      • Diğer Etmenler

      Yapılan çalışmalar[15] aynı zamanda seyircilerin birbirini tanımasının seyirci etkisini azalttığını, yani birbirini tanıyan bir grubun yardıma ihtiyaç duyan birini gördüklerinde yardım etme ihtimallerinin birbirini tanımayan bir gruba kıyasla daha yüksek olduğunu göstermiştir. Ek olarak, bireylerin yeterliliklerinin (ör. trafik kazasında ilk yardım bilmek, yangında itfaiyeci olmak vb.) seyirciler olsa dahi yardım etme davranışını arttırdığı bulunmuştur[16].

      • Sosyal Dışlanma

      Bazı araştırmacılar, toplum yanlısı davranışın kişinin içinde bulunduğu kültür bu davranışları onayladığı ve teşvik ettiği için gerçekleştiğini çünkü toplum yanlısı davranışların o kültüre ait olmalarını sağladıklarını savunur. Bunun bir devamı olarak yapılan araştırmalar, yardım etme davranışının sosyal dışlanmaya yol açacağı (veya yol açma ihtimalinin olduğu) durumlarda, yardım etme davranışında düşüş olduğunu çünkü sosyal dışlanmanın empati ve güveni düşürdüğünü bulmuştur[17].

      Şiddet İçerikleri Zamanla Etkisini Yitirir mi?

      Her ne kadar son dönemlerde sosyal medya veya video oyunları üzerinden çalışılan bir konu haline gelse de duyarsızlaşmanın (desensitization) kökeni 1920’deki Küçük Albert Deneyi[18] ve 1924’teki Küçük Peter Deneyi[19] olarak bilinen deneylere dayanır. Kısaca açıklamak gerekirse, Küçük Albert Deneyi deney öncesinde beyaz tüylü bir tavşana hiçbir korku tepkisi vermeyen 9 aylık bir bebeğin, klasik koşullanma ile (belirli aralıklarla önce tavşanı gösterip sonra çok yüksek bir sese maruz bırakarak) beyaz tüylü bir tavşana yönelik korku ve hatta fobi tepkileri geliştirdiğini gösterir.

      Küçük Peter Deneyi ise tam tersi bir şekilde tavşandan korkan 2.5 yaşında bir çocuğun sistematik maruz bırakma ile (düzenli aralıklarla tavşana ve eş zamanlı olarak keyif alacağı aktivitelere maruz bırakarak) korkusunun nasıl azaldığını yani duyarsızlaştığını ortaya koyar. 1958 yılına gelindiğinde ise Joseph Wolpe kaygı ve fobi tedavisinde sistematik duyarsızlaştırmayı kullanmış ve duyarsızlaştırmanın temelinde kaygının savunma davranışına yol açtığını vurgulamıştır[20].

      Literatürde duyarsızlaşmanın tanımına ilişkin birçok farklı yaklaşım bulunur. Yaklaşımlardan biri duyarsızlaşmayı duygu temelinden ilerleyerek belirli bir uyarana karşı bilişsel, duygusal, fiziksel ve davranışsal tepkilerde azalma[21] veya empati veya sempatide azalma olarak tanımlar[22]. Ancak, Huesmann ve arkadaşları[23] duygusal elementleri daha ayrıntılı ve parçalara bölerek ele alır ve duyarsızlaşmanın temelinde bireyin şiddet içerikli davranışlara ne kadar maruz kaldığının yattığını vurgular. Başka bir deyişle, kişi şiddet davranışına ne kadar çok maruz kalırsa onu o kadar normalleştirecek ve kabul edecektir.

      Benzer bir yerden devam eden Harris[24] medya aracılığıyla maruz kalınan şiddetin, şiddetin kendisi ile fantezi (hayali) dünya arasında bir mesafe yaratacağını ve bu durumun şiddet olaylarına verilen duygusal tepkiyi azaltacağını söyler. Moller[25] merhamet yorgunluğu (compassion fatigue) kavramı ile duyarsızlaşmayı başka bir boyuta taşıyarak haberlerde yer alan benzer içeriklerin okuyucuda ilgisizliğe yol açtığını, bu ilgisizliğin ilerleyen dönemlerde benzer olayları görmezden gelme eğilimi yaratabileceğini vurgular. Hoffman[26] ise medyanın kendisinin (ve de editörlerin) şiddet içerikli olaylara duyarsızlaştığını ve bunun sonucu olarak da dramatik bir gelişme veya olay olmadıkça editörlerin şiddet içerikli haberlere ön sayfada yer verme olasılıklarının düştüğünü belirtiyor.

      Buradaki çözülmesi gereken nokta, var olan şiddeti aktarmanın gerekliliği, bireylerin haber alma hakkı ve duyarsızlaşma arasındaki ilişkidir. Konunun en başına döner ve İsrail’in Gazze saldırılarından gidecek olursak; İsrail’in işgal altındaki Gazze Şeridi’nde uyguladığı geniş çaplı saldırıların tüm dünyada görünür olması ve bölgede insan eliyle yaşatılan vahşetin ve insan hakları ihlallerinin ayyuka çıkması, gerekli mercii ve kurumlara bu saldırıların durdurulması adına baskı yapılması için oldukça kritiktir.

      Ancak, yukarıda yazılanların tamamını düşününce, sürekli olarak Gazze’de yaşanan şiddet içeriklerine insanları maruz bırakmak duyarsızlaşma yaratırsa bu amaç gerçekleştirilemeyecektir. Gazze örneğinde de duyarsızlaşmanın yaşandığını varsayacak olursak (bu bir varsayım çünkü bu konuyla ilgili bir araştırma henüz yapılmamış) insanlarda duyarsızlaştırmaya sebep olmadan yaşananları aktarmanın ideal yolu nedir? Bu konuda literatürün eksik olduğu aşikâr ve sanıyorum ki net bir sonuca veya çözüme varabilmek için bu alanda daha fazla araştırma yapılması şart.


      [1] https://www.ochaopt.org
      [2] https://dictionary.apa.org/empathy
      [3] https://www.psychmc.com/blogs/empathy-vs-sympathy#:~:text=The%20Differences%20Between%20Empathy%20and%20Sympathy,-Now%20that%20we&text=Empathy%20is%20shown%20in%20how,not%20having%20the%20same%20problems.
      [4] Batson, C. D., Ahmad, N., Lishner, D. A., Tsang, J., Snyder, C. R., & Lopez, S. J. (2002). Empathy and altruism. The Oxford handbook of hypo-egoic phenomena, 161-174.
      [5] https://link.springer.com/content/pdf/10.1007/978-981-287-080-3_69-1.pdf
      [6] Batson, C. D. (2011). Altruism in humans. New York, NY: Oxford University Press.
      [7] C.DanielBatsonandLauraL.Shaw,”EvidenceforAltruism: Toward a Pluralism of Prosocial Motives,” Psychological Inquiry 2 (1991): 107-22; Robert 8. Cialdini, “Altruism or Egoism? That is (Still) the Question,” PsychologicalInquiry 2 (1991):124-26;Hoffman, “Is Altruism Part of Human Nature?”; Piliavin et al., EmergencyIntervention;Wakefield, “Is Altruism Part of Human Nature?” 442.
      [8] Hoffman, “IsAltruism Part of Human Nature?” 133
      [9] 232979_us_46819072456_mezun.pdf
      [10] Darley, J. M., & Latané, B. (1968). Bystander intervention in emergencies: Diffusion of responsibility. Journal of Personality and Social Psychology, 8, 377–383.
      [11] Latané, B., & Darley, J. M. (1970). The unresponsive bystander: Why doesn’t he help? New York, NY: Appleton Century Crofts.
      [12] Rand, D. G. (2016). Cooperation, fast and slow: Meta-analytic evidence for a theory of social heuristics and self-inter- ested deliberation. Psychological Science, 27, 1192–120; Zaki, J., & Mitchell, J. P. (2013). Intuitive prosociality. Current Directions in Psychological Science, 22, 466–470.
      [13] Hortensius, R., & de Gelder, B. (2014). The neural basis of the bystander effect—The influence of group size on neu- ral activity when witnessing an emergency. NeuroImage, 93(Pt. 1), 53–58. doi:10.1016/j.neuroimage.2014.02.025
      [14] Graziano, W. G., & Habashi, M. M. (2015). Searching for the prosocial personality. The Oxford handbook of prosocial behavior, 231-255.
      [15] Fischer, P., Krueger, J. I., Greitemeyer, T., Vogrincic, C., Kastenmüller, A., Frey, D., . . . Kainbacher, M. (2011). The bystander-effect: A meta-analytic review on bystander intervention in dangerous and non-dangerous emergen- cies. Psychological Bulletin, 137, 517–537.
      [16] Bickman, L. (1971). The effect of another bystander’s ability to help on bystander intervention in an emergency. Journal of Experimental Social Psychology, 7, 367–379.
      [17] Twenge, J. M., Baumeister, R. F., DeWall, C. N., Ciarocco, N. J., & Bartels, J. M. (2007). Social exclusion decreases prosocial behavior. Journal of personality and social psychology, 92(1), 56.
      [18] Watson, J. B., & Rayner, R. (1920). Conditioned emotional reactions. Journal of experimental psychology, 3(1), 1.
      [19] Jones, M. C. (1924). A laboratory study of fear: The case of Peter. Pedagogical Seminary, 31(4), 308-315.
      [20] Wolpe, J. (1958). Psychotherapy by reciprocal inhibition. Stanford, CA: Stanford University Press.
      [21] Potter, W. J., & Smith, S. (2000). The context of graphic portrayals of television violence. Journal of Broadcasting and Electronic Media, 44, 301-323.
      [22] Wilson, B. J., & Smith, S. (1998). Children’s responses to emotional portrayals on television. In P. A. Andersen & L. K. Guerrero (1998). Handbook of communication and emotion. San Diego: Academic Press.
      [23] Huesmann, L. R., Moise, J. F., & Podolski, C.L. (1997). The effects of media violence on the development of antisocial behavior. In D. M. Stoff, J. Breiling, & J. D. Maser, Handbook of antisocial behavior. New York: Wiley.
      [24] Cited in Haq, A. (2017). News violence and desensitization of news viewers in Pakistan.
      [25] Moller, S. (1999). Compassion Fatigue: How the Media Sell Disease, Famine, War and Death. New York: Routledge
      [26] Hoffman, A. M. & Jengelley, D. (2007). Media coverage of terrorism: Is there a desensitization effect? London: Department of Political Science, (Unpublished Manuscript).

      Fotoğraf: Nadine Shaabana

      L2 Sosyoloji
      Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
      Önceki İçerikABD Gündemi: Seçimlere Son 6 Ay, Filistin Protestoları, Ukrayna ve İsrail’e Yardım Paketi
      Sonraki İçerik Jeopolitik Gerilimlerin Odağında ABD ve Çin Donanmalarının Liderlik Yarışı

      Diğer İçerikler

      Yazılar

      Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

      14 Mayıs 2025 Cem Özen
      Yazılar

      Abdülhamid ve Sherlock Holmes

      12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
      D84 INTELLIGENCE

      Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

      8 Mayıs 2025 Reza Talebi

      Yorumlar kapalı.

      Güncel İçerikler

      Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

      14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

      Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

      13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

      Abdülhamid ve Sherlock Holmes

      12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

      ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

      10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

      E-Bültene Abone Olun

      Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




      Archives

      • Mayıs 2025
      • Nisan 2025
      • Mart 2025
      • Şubat 2025
      • Ocak 2025
      • Aralık 2024
      • Kasım 2024
      • Ekim 2024
      • Eylül 2024
      • Ağustos 2024
      • Temmuz 2024
      • Haziran 2024
      • Mayıs 2024
      • Nisan 2024
      • Mart 2024
      • Şubat 2024
      • Ocak 2024
      • Aralık 2023
      • Kasım 2023
      • Ekim 2023
      • Eylül 2023
      • Ağustos 2023
      • Temmuz 2023
      • Haziran 2023
      • Mayıs 2023
      • Nisan 2023
      • Mart 2023
      • Şubat 2023
      • Ocak 2023
      • Aralık 2022
      • Kasım 2022
      • Ekim 2022
      • Eylül 2022
      • Ağustos 2022
      • Temmuz 2022
      • Haziran 2022
      • Mayıs 2022
      • Nisan 2022
      • Mart 2022
      • Şubat 2022
      • Ocak 2022
      • Aralık 2021
      • Kasım 2021
      • Ekim 2021
      • Eylül 2021
      • Ağustos 2021
      • Temmuz 2021
      • Haziran 2021
      • Mayıs 2021
      • Nisan 2021
      • Mart 2021
      • Şubat 2021
      • Ocak 2021
      • Aralık 2020
      • Kasım 2020
      • Ekim 2020
      • Eylül 2020
      • Ağustos 2020
      • Temmuz 2020
      • Haziran 2020
      • Mayıs 2020
      • Nisan 2020
      • Mart 2020
      • Şubat 2020
      • Ocak 2020
      • Aralık 2019
      • Kasım 2019
      • Ekim 2019
      • Eylül 2019
      • Ağustos 2019
      • Temmuz 2019
      • Haziran 2019
      • Mayıs 2019
      • Nisan 2019
      • Mart 2019

      Categories

      • Asterisk2050
      • Bültenler
      • Çeviriler
      • D84 INTELLIGENCE
      • EN
      • Forum
      • Özetler
      • Podcast
      • Röportajlar
      • Uncategorized
      • Videolar
      • Yazılar
      Konular
      • Siyaset
      • Ekonomi
      • Dünya
      • Tarih
      • Kültür Sanat
      • Spor
      • Rapor
      • Gezi
      İçerik
      • Yazılar
      • Podcast
      • Forum
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Özetler
      • Bültenler
      • D84 INTELLIGENCE
      Konular
      • Siyaset
      • Ekonomi
      • Dünya
      • Tarih
      • Kültür Sanat
      • Spor
      • Rapor
      • Gezi
      Sosyal Medya
      • Twitter
      • Facebook
      • Instagram
      • Youtube
      • LinkedIn
      • Apple Podcast
      • Spotify Podcast
      • Whatsapp Kanalı
      Kurumsal
      • Anasayfa
      • Hakkımızda
      • İletişim
      • Yazarlar
      • İçerik Sağlayıcılar
      • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
      © 2025 DAKTİLO1984
      • KVKK Politikası
      • Çerez Politikası
      • Aydınlatma Metni
      • Açık Rıza Beyanı

      Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

      Çerezler

      Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

      Fonksiyonel Her zaman aktif
      Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
      Preferences
      The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
      İstatistik
      Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
      Pazarlama
      Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
      Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
      Seçenekler
      {title} {title} {title}