Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Nightmare Alley (2021)
    Yazılar

    Nightmare Alley (2021)

    İlhan Archy7 Şubat 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Bilmem sizin başınıza hiç geldi mi ama bazen yeteneğinden emin olduğunuz becerikli bir sanatçının ardı ardına çıkardığı eserlerle sizi yorup hüsrana uğratması, sonra ona karşı neredeyse düşmanca hisler beslemeniz… Belki o kadar sık olan bir şey değildir ve ben bu gibi tepkilerimi genelde sürü psikolojisine benzer refleksler gösteren fandom kitlesinden azade yaşıyorum.

    Bir sanatçıya ve eserlerine güvenmek onlara duygusal yatırım yapmak bence muazzam bir his. Çünkü hiç tanımadığınız bir insanın yaratıcılığı sonucu ortaya çıkan bir şeye aidiyet hissediyorsunuz. Örnek olarak ömür boyu aklımdan çıkmayacak bir alıntı paylaşmak isterim. Akira Kurosawa ve filmografisine dair bir belgesel izliyordum. Belgeselde işin akademik tarafına eğilmişlerdi ve bir öğretmenin öğrencilerine Kurosawa ile ilgili yazdırdığı makaleden yapılan alıntı çok güzeldi: “Ben Bay Kurosawa hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama filmlerinden gördüğüm kadarıyla kendisi benim hakkımda çok fazla şey biliyor”. Cronos filmini misal ilk izlediğimde Guillermo Del Toro hakkında aynen buna benzer şeyler hissetmiştim. İzlememin üzerinden çok zaman geçti ama The Devil’s Backbone da aklımda iyi yer etmiş bir eserdi. Blade II ve Hellboy eh işte idi ama Pan’s Labyrinth ile bu hayranlık neredeyse alt üst olmuştu.

    Bana göre görsel anlatım dili güçlü olsa da hikâye unsurları tamamen kötü bir anlatım dili ile filmi ve muhteşem atmosferini boğuyordu. İyi bir materyalden yanlış bir iş çıkartmanın en popüler örneğidir benim gözümde hâlâ. O film sonrasında asla eskisi gibi düşünemedim hakkımda. Ta ki Shape of Water’a kadar. 2018 Oscar ödül töreninde en iyi film seçilmesi ile elbette alakası yok. O sene Get Out tarafından sürklase edilmişti bence kalite açısından ama iyi bir dünya inşası, görece düzgün bir anlatım dili vardı. Make Del Toro great again der gibiydi. Hak ettiğinden daha fazla ilgi ve övgü aldığını düşünsem dahi uzun yıllardan sonra Del Toro’dan çıkmış en ilgi uyandıran işti. Tabi Del Toro pek boş durmayı seven birisi değil geçen süre zarfında prodüktör ve senarist olarak pek çok projede görev üstlenmeye devam etti ve imzasının olduğu yeni işler peşi sıra gelmeye devam ediyor. Nightmare Alley yönetmen ve senarist olarak katkıda bulunduğu en son film olarak vizyona girdi bile.

    Peki bu filmde ne anlatılmak isteniyor? Bir nostalji satışı mı esas odaklanılan? 1940ların o cazibeli ve noir atmosferi mi pazarlanıyor bize, yoksa garip bir freakshow merkezine alıp insanların aklının almayacağı bir yöne mi çekiliyoruz? Aslında ikisi de değil. O ilk başta dikkatimizi çeken hikâye katmanlarının en derininde inanma ihtiyacı, güven istismarı ve bunun bireysel ve kitlesel ölçeklerde icrası var gibi. Tabi ki başka seyirciler farklı çıkarımlar yapabilir ama özellikle Bradley Cooper’ın hayat verdiği Stanton karakterinin dönüşümü ve arka planda anlatılan şeyleri birbirine paralel kıyaslayınca aslında başka insanları yönlendirerek yükselmenin ne kadar karşı konulamaz bir dürtü olduğunun irdelendiğini düşünebilirsiniz. Gerek özel hayatınızda ve profesyonel seçimlerinizde gerekse politik tercihlerinizde çok önemli bir yer tutar bu. Ve genelde de nahoş bir netice düğümlenmeden başınıza ne geldiğini anlayamazsınız bile. Bazı insanlar sonrasında da anlayamaz ama herkesin trajedisi kendisine elbette.

     Tutkulu, karanlık ve cezbedici, 85/100

    Yönetmen: Del Toro’nun neredeyse tüm yaratıcı sermayesi ile dahil olduğu bu eserdeki tercihlerinin çoğu tam isabet. Hikâye anlatım şekli, kullandığı teknikler, oyunculardan istifade etme şekli… Neredeyse mükemmeliyete yakın bir kavrama ve adanmışlık ile her şeyi biz seyircilerin önüne sunmuş. Bir ara çıkardığı eserlerle her ne kadar barışık olmasam da sinemaya olan aşkına dair asla şüphem olmayan Del Toro’nun en tutku dolu işlerinden birisi. Bazen anlatımı aksatsa da bu tutku, bir ziyanı yok.

    Senaryo: Anlatmak istediği şeyden tutun da seçtiği dönem ve yerlere kadar titizce çalışılmış bir hikâye var ortada. Karakterlerin derinliği ve üstlendiği roller de fevkalade önemli. Pek fazla masumiyet bahşedilmese de hepsinin farklılaştığı ve bir uyum içinde birbirini tamamladığı bir akış var ve bu gayet tatmin edici. Bazı yan hikayelerin gereksiz ve sonuca neredeyse etkisi olmayan veya abartılı şekilde üzerinde durulmasını geçebiliriz ama genelde ikna edici, neredeyse karanlık bir masalı anlatan gidişatı ile cezbeden bir anlatı var elimizde. Bir de filmin sonuna gelirsek. Ben finali çok sevdim. Ama gerçekten güzel olduğu için mi yoksa tahmin ettiğim için mi sevdim tam emin değilim. Ama her ne kadar sürpriz olsa da filmin çeşitli yerlerinde ip uçları saklamışlar.

    Oyunculuk: 2021 Bradley Cooper’ın yılı galiba. Önce Licroice Pizza’da önemli bir rol üstlendi, bu da yetmeyince Nightmare Alley’de devleşmiş. Belki de kariyerinin en iyi performanslarından birisi. Geçmişinden kaçan bir çulsuzun karakter gelişimini çok güzel yansıtmış, Cate Blanchett femme fatal mi yoksa bir kurban mı diye izleyicinin kafasını karıştırmaya gayet müsait. Ron Pearlman gayet iyi Willem Dafoe rahatsız edici. Bir tek Rooney Mara kaşesine hak bir performans gösterememiş ama biraz da yönetmen tercihleri ile alakalı bu.

    Sinematografi/Diğer: Çekimler gerçekten çok net. Detaylar üzerinde çalışılmış. Yollar, çevre tasarımı, binalar… Hatta iç tasarımlar gayet zevkli ve izlenilen anın ruh hali ile uyumlu ögelerle bezenmiş. Kamera kullanımına da özellikle hayran kaldım çünkü anı anlatmaktan öteye geçiyor etrafta yaşanılan bir hayat olduğunu izleyiciye unutturmuyor. Döneme sadık anlatım elementleri filmin izlenebilirliğine önemli bir katkı yapıyor.

    Kurgu: Açıkçası filmin 2,5 saat süresini görünce ilk başta biraz korkmuştum yalan olmasın. Ama öyle bir şekilde sunulmuş ki her şey ne sıkıcı ne de yorucu. Misal en son Bond filminde son 1 saat geçmek bilmemişti çünkü ne aksiyonu tatmin ediyordu ne de kötü adamı ve yaşanan olaylar bir şey ifade ediyordu. Ama Nightmare Alley bu açıdan gayet nitelikli. Ama bazı yan hikayeler üzerinde gereksiz durulmuş izlenimi uyandırıyor. Sonuçta yetenekli sanatçılar bu filmde emek sarf etmiş, neredeyse bir boşluk yok gibi ama biraz daha sade tutabilirlerdi. Filmin neredeyse 3’te 2’si standart bir tempo ile giderken sonlara doğru biraz vites yükseliyor olsa da burada pek uyumsuzluk yok.

    Son Söz: İnsanlara güven duymanın veya kayıtsız şartsız inanılmayı arzu etmenin sonuçları üzerine eğilen sanat dolu, tedirgin ettiği kadar hasretlerinize ve hayal kırıklıklarınıza da dokunan bir film. 

    Kültür Sanat Sinema
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikEn Uzun Şubat | Çavuşesku’nun Termometresi #95
    Sonraki İçerik Turkey’s Currency Crisis: Is It Really The Economy, Stupid?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Salih Yasun
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}