Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Muhafazakarlığın Palimpsestusu* I: Gramofon Herifler
    Yazılar

    Muhafazakarlığın Palimpsestusu* I: Gramofon Herifler

    Ahmet Nezihi Turan14 Temmuz 20195 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Geçen gün Kurtuluş Kayalı ile karşılaştık. Daha ziyade Kızılay’da veya Ayrancı’da karşılarız, bu defa ikincisi oldu. Kuzgun Ev Yemekleri’nde yemeğini yemiş çayını içiyordu; bermutad kitabını okuyarak. Yalnız başınaysa değişmez manzara. Kızılay’da etrafı kalabalık olur, o da pek değişmez. Konuşan ya da dinleyendir. Nedir hocam? diye sordum. Kapağını çevirdi: Tahir Abacı, Şairler Kahvehanesi. Abacı’nın Gramofonlu Kahvehane’sini biliyordum ama bunu bilmiyordum. Nasıl? dedim. “Çok da bir şey yok abi” dedi. Çantamdaki kitabı çıkardım, bunda var bir şeyler hocam diyerek. İştahla uzandı ve hemen karıştırmaya başladı.

    Yemeğimi söyledim, bir de soğuk su. Hava çok sıcak. Suyumu içerken dalıp gitti kitaba. Nasıl bir merakla okuyor, hafızasına ne hızla kaydediyor biliyorum. Başını kaldırdı, “Abi bunda çok şey varmış, hem biyografiler de var içinde” dedi. Nedret Gürcan’a Edebiyatçı Mektupları’nı (haz. Turgut Çeviker) biliyor ama bunu görmemiş. Nedret Gürcan’ın Benim Sevgili Taşram kitabını en kısa zamanda gidip bir yerden alacak, biliyorum. Hocam’lı Abi’li ordan burdan uzunca sohbet ettik.

    Diyalogda hiyerarşiyi baştan yıkan insanları ayrıca severim. Kurtuluş hoca 68 nesli, ben 78, aramızda on yaş var. Aynı okulda ben öğrenciyken o doktor asistandı. Kendi işine bakan gerisine aldırmayan hali tavrı hoşuma giderdi. Ona her zaman içten, hasbi ve samimi ‘Hocam’ dedim; o da bana “Abi”, herkese dediği gibi.

    Bu da o gün ‘Abiler Meselesi’ni açmama vesile oldu. Kafamdakini kısaca anlattım. Hem ilaveler yaptı hem de genellemelerime itirazlar etti. Sevdiği, değer verdiği kişilere kıyamaz. Eleştiri de kıymadan olmuyor. Neyse mevzudan kaymadan ordan burdan sohbet ettik. Önermelerimi sınamak için bulunmaz bir fırsat doğmuş oldu, kaçırmaya gelmezdi.

    Maksat Türkiye’de muhafazakarlığın bugüne nasıl geldiğini 50’den itibaren incelemekse önce en üste yazılanın altını kazımak icap eder. O sırada 50 öncesi de görünecektir. Şimdilik oraya fazla takılmadan itibaren kısmıyla ilgileneceğim. ‘Bize anlatılanlar doğru değilmiş galiba’ diyenlerin sayısı arttıkça en üstteki yazılar –altını görmek için- daha hızlı kazınmaya başlar. Üzerine yeni ve farklı bir metin yazma denemeleri yapılır. Arada bir kökünü kazımak faydalıdır; olmazsa başka tohum, ürün rotasyonu. Bu da öyle bir deneme. 

    Denemeler arşive gider. Bilinmeyenler, hatırlanmayanlar, emin olunamayanlar, eminken edilmeye şüphe edilmeye başlananlar için… kaynakların hepsi oradadır.

    Bir yerden başlamak iktidarı hatırlamaktır. Çünkü “Hafızayı değilse de arşivi denetim altında tutmaksızın bir politik iktidar [kurulamaz] olamaz.” Muhafazakarlık İslamcı iktidar biçimiyle vücut bulup demokratik bir dile ağırlık verdiğinde, endişeli Kemalistler bir yana, hep bunalımlı Türkiye’nin aralarında bir vatandaş olarak benim de olduğum safları bir kez daha ümitlenmişti. İki toplum nihayet birbirine yaklaşacak gibi görünmüştü çünkü. Bugün, bıraktığı mirasla yakınlaşma ihtimallerini yok ederek sona eriyor. Neden? Deneme tahtasına, yarına ilişkin ilk karalamaların girişine, neler yazılabilir?

    Hafıza-arşiv-iktidar alıntısı yaptığım Derrida, yukarıda dediğine “Etkin demokratikleşme daima şu asli kriterle ölçülür: Arşive, arşivin teşekkülüne ve yorumlanmasına iştirak ve erişim”i ekler.[1] Muhafazakar/sağ iktidar (tabii diğerlerinin de) iktidarlarda seçmenlerin demokratikleşmenin önündeki aslî engelleri anlayıp modern demokrasiye kendi kararlarını vererek katılımlarını sağlayacakları arşivlere ya erişimleri olmadı veya erişenler kaynak bilgilerini mutlaka taraflı yorumladı. Seçmen, sezgi yoluyla da olsa, arada büyük ve sert bir kültürel iktidar mücadelesi olduğunu, siyasal iktidar kavgasının bunun üzerine kurulduğunu biliyordu.

    50’de, öncesinde doktrine edilen ezan ve imam-hatip “davası” bir yıl içinde kazanılmış; Allahuekber sesleri bir daha yere inmemek üzere göğe yükselmiş, ilk mezunlarını 1958’de verecek olan İstanbul İmam-Hatip Lisesi’nin açılışı 51’de fevkalade bir coşkuyla yapılmıştı. “Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli” idi. Dinin temeli üzerine okul(lar) inşa edildi. Kültürel iktidar işte bu okullarda eğitim görenlerle kurulacak, o güne kadar buna mani olanların kültürel iktidarı o okullardan mezun olanlarla yıkılacaktı. Muhafazakar seçmen ayrıntıları unutmuş olsa da bir daha kaybeden olmak istemediğinde sezgisine güvendi. Unuttuklarını “Abi”ye, abilere sordu. Geleneksel büyüğe hürmet terbiyesinden geçmişti, kime soracaktı ki? Laik okullardaki güvenilmez öğretmenlere mi? Onlara saygıda kusur etmeyecekti, kendisi okula gidememiş de olsa o öğretmenlerin derin güçlerinin farkındaydı. Laik okulların yerini bütünüyle imam-hatipler alıncaya kadar çoluk çocuğunu onların şerrinden, verecekleri zarardan korumak için saygıda kusur etmemeliydi. Ne olur ne olmazdı. Ya Tanrı tekrar ulumaya başlarsa? Ya şu üç beş okullarını kapatırlarsa? Hem o abilerin dediğinden daha mı iyi bilecekti? Şimdi Hacettepe Felsefe ikinci sınıf öğrencisi Malatya imam-hatipli Melike’ye ‘Sizin şehrin ABİ’si kim?’ kim diye sordum, “Sait Çekmegil” dedi. Google’dan arayayım bakalım kimmiş.

    Abi hiyerarşi demek, Yunanca hieros (kutsal) ile arhce’den (kural) birleşik kelime. Türkiye’den muhafazakarlık abiler hiyerarşisi, kutsal abilerin koydukları kurallar demek. Kim bu abiler? Bu denemede asıl meselem abiler. Benim derdim tavşanla, “Önder” abilerin soykütüğüyle. 

    15 Temmuz olmasa 2009’da basılan “Önder” adlı büyük boy prestij kitabı bir sahaf mezatından almazdım.[2] Neymiş bi bakayım dediğim kitap 4 liraya bende kaldı. İyi oldu, ağır ağır inceleme imkanı buldum. İmam-hatiplerin kuruluşu (1951) ile ilk mezunlarının (1958) 50. Yılına armağan olarak hazırlanmış. Bank Asya’nın desteğiyle ve “Parayla satılmaz” ibaresiyle basılıp dağıtılmış. İçinde kısaca “Muhafazakar” denilen; İslamcı-milliyetçi-cemaatçi abilerin yazıları var. Nereden nereye yazıları, incelemeler, röportajlar, fotoğraflar. Aleni olmasa da eski “Önder”in yıkılışına imalar, yeni “Önder”lerin doğuşu. Biri açık diğeri örtük iki “Önder”in hiyerarşide kural koyan kutsal abiler olduğunun anlaşılması. Zaferle çıkılan iki büyük mücadeleden (ezan ve imam-hatip) sonra üçüncü hedefe özel vurgu. O mücadelenin de aynı inançla kazanılacağına çünkü artık hiçbir engelin kalmadığına dair ikaz ve işaretler.

    Karıştırırken bu kitap 15 Temmuz’dan sonra hazırlanmış olsaydı nasıl bir şeye benzerdi sorusu aklımdan hiç çıkmadı. Denemem oradan devam edecek: Muhafazakarlığın Palimpsestusu II, Benim Derdim Tavşanla bölümünde görüşmek üzere.


    * “Her metin bir palimpsestus’tur” diyor Tzvetan Todorov, Eleştirinin Eleştirisi, çev. Mehmet ve Sema Fırat, İş Bankası, 2011, 104. Palimpsestus Latince bir kelime, üstteki yazının kazınıp yerine başka bir yazının yazıldığı parşömen anlamına geliyor. Bugün parşömen/kağıt sıkıntısı yok, yeni yazıları onları tahrip etmeden yazabiliyoruz.

    [1] Jacques Derrida, “Arşiv Humması”, çev. Murat Erşen, Pathos, 2, Bahar-Yaz 2019, s.172 vd.

    [2] Önder. 50. Yıl Özel Albümü. Mazinin Hadimlerinden Geleceğin Varislerine, ed. Zümrüt Sönmez, Cem Ofset, İstanbul [2019].

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikErken Dönem Cumhuriyet Romanı ve İdeal Kadın İmgesi
    Sonraki İçerik Bir Boş Gösteren Olarak Terörizm (1): Kuramsal Bir Tartışma

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Deniz Gün Eraslan
    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı
    Yazılar

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Erdal Kesin

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}