Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Liberalizmin Duvarları
    Yazılar

    Liberalizmin Duvarları

    Haşim Özpolat25 Ocak 20245 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Twitter’da Amerika’da uyuşturucu kullanan gençlerin sokaklarda süründüğü bir video yayınlandı. Bu tweet’e dair bir alıntıda liberteryen bir hesap, “Özgürlük aynı zamanda hata yapma özgürlüğüdür, insanların hata yapma özgürlüklerini ellerinden alamayız.” şeklinde bir yorum yaptı. Twitter’da yükselen liberteryen/liberal dalganın da etkisiyle çok da etkileşim aldı. Biraz da bu dalganın yükselişine eleştirel bir soru işareti düşmek için bu yazıyı yazıyorum.

    Kullanıcının yaptığı yorum ilk bakışta makul görünen bir açıklama sunuyor (pek çok açıdan makul zaten). Sahiden erginlik dediğimiz şey bir başkasının bize doğru yolu gösterme vesayetinden kurtulmaktır. Bu anlamda insanlar adına her alanda neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyleyen bir devlet iktidarının, kendi vatandaşlarının erginliğine mani olacağı ve onları hep çocukluğa mahkum edeceği aşikar. Ancak liberalizmin bu noktada içine düştüğü bir körlük var.

    Bugünlerde ünlü Alman hukukçu Gunther Teubner’in “Toplumsal Anayasacılık ve Küreselleşme” kitabını okuyorum. Teubner, “anayasacılık küreselleşen dünyaya nasıl yanıt üretebilir” sorusuna cevap vermeye, liberal anayasacılığın eleştirisi ile başlıyor ve liberal anayasacılığın bilinçli olarak sivil toplumu anayasallaştırmaktan kaçındığına işaret ediyor.

    Liberalizmin kamusal alan ve sivil alan ayrımının bir uzantısı olarak bu anayasacılık yaklaşımı, bireylerin kendisine karşı korunması gereken yegane erk olarak devleti görür ve temel hak ve hürriyetlerin ancak birey-devlet ilişkisi içerisinde anlamlı olduğunu kabul eder. Devletin olmadığı toplumsal alanda ise insanların özgür ve bağımsız bireyler olarak kendi iradelerini özgürce ortaya koyabileceğini savunur. Tam da bu nokta liberalizmin özgürleştirme misyonunun tarihsel süreç içerisinde değişen şartlara uyum sağlayamadığı yere denk geliyor.

    Yazar, liberalizmin bu noktada takılı kalmasının nedenini Niklas Luhman’ın şu tespiti üzerinden açıklıyor: “Fransız devrimi, bir süredir sarsılmakta olan hiyerarşik toplumsal düzenin kırılgan öz anlayışını bir kenara itmişti. Ancak modern toplumun alternatif bir konsepti yoktu. Anayasal anlayışları siyasi sistemle sınırlıydı ve …bireyleri belirli bir yaşam tarzı için serbest bırakmaktan ibaretti.”

    Liberalizm de bu doğrultuda kişilerin özgürleştirilmesini yalnızca siyasi iradenin, yani devlet gücünün sınırlandırılmasından ibaret bir şey olarak algılamış; kişilerin ergin olma imkanını tehdit edecek, “sivil alanda” ortaya çıkan düzenlerin ve güçlerin nasıl sınırlandırılacakları sorunu üzerine hiç düşünmemiş; politik alanda kişilerin özgürleşmesini sağlayacak değerler üretirken diğer sosyal düzenlerde ne gibi değerlerin üretilmesi ve bu düzenlerde ortaya çıkan güçlerin nasıl sınırlandırılması gerektiği üzerine kafa yormamıştır.

    Çünkü liberalizmin toplum algısı, yukarıda belirtildiği gibi, yöneten asiller ve yönetilenler şeklindeki hiyerarşik iktidar mekanizmasının güncelleştirilmiş bir versiyonundan ibaretti ve yukarısı kontrol altına alınırsa sorunların çözüleceğini varsayıyordu.  

    Halbuki politik alan dışında, devletler kadar güçlü olmasa da, farklı güç merkezleri ve bu güç merkezlerinin yarattığı farklı sosyal düzenler, iktidar mekanizmaları vardı ve yenileri de ortaya çıkıyordu. Bu sosyal yapılar dinsel, kültürel ya da ekonomik yapılar olabilir. Liberalizm bu “sivil alanda” karar verici olan bireyleri özgür tercihler yapan kişiler olarak görse de gerçek bundan oldukça farklıdır.

    Özellikle ekonomik alan özel kişilerin kendi aralarında yaptıkları sözleşmeler üzerinden yürüyen sivil bir alan olarak düşünülse de her sosyal düzen gibi ekonomik alan da kendi kurallarını, güç merkezlerini yaratmış ve kişileri bu düzene uymaya zorlamıştır.

    Liberalizm ise politik alanda yaratmış olduğu, kişilerin iradelerini koruyan anayasal değerlerin ve iktidar sınırlandırma araçlarının benzerlerini ekonomik alan için yaratamamıştır. Ne kastediliyor bundan peki? “Mülkiyet hakkı, sözleşme özgürlüğü, anayasal sınırlar içerisinde korunan bir ekonomi hukuku zaten var” gibi itirazlar gelebilir. Burada asıl kastedilen daha yapısal, daha temel bir eksiklik.

    Liberal anayasacılık bir bütün olarak politikaya bir misyon yükler. Bu misyonun temel amacı da politik erklere karşı kişilerin hak ve özgürlüklerinin maksimum anlamda korunması ve genişletilmesidir. Ancak ekonomik sistem bu tür bir varoluşsal amaçtan, bu amaca uygun hukuki düzenlemelerden ve politik değerlerden yoksun olduğu için ekonomi, kendi amaçlarını ve buna uygun kendi iktidar araçlarını yaratmıştır.

    Liberalizmin politik alan dışındaki alanlarda ortaya çıkabilecek tehditlere karşı umursamaz bakışı, bu alanlarda ortaya çıkan amaç ve araçların politik alanda liberalizmin savunduğu değerleri dahi tahrip etmeye başladığını görememesine neden oluyor.

    Ekonomik olanın politik olandan da (ve tabii ki demokratik olandan da) bağımsızlaştığı ve hatta artık politik olanın ekonomik olanın hakimiyetine girdiği bir sistemin içerisine girmiş bulunuyoruz. Üstelik bugün, bir zamanlar elinde silahı, askeri, polisi olduğu için asıl tehlike olarak görülen devlet iktidarlarından daha yıkılmaz görülen bir küresel ekonomik mekanizmayla karşı karşıyayız.  

    Buna rağmen liberaller hâlâ, politik alanda gördükleri eşitsiz güç ilişkisini, ekonomik alanda görmemekte ısrar ediyor. Bir hükümetin tüm medya araçlarını elinde bulundurarak halkı manipüle etmesinin özgürlük düşmanı bir tavır olduğunu ve böyle bir düzende insanların kararlarının “özgürce” verilmiş olarak görülemeyeceğinin farkında olan bir liberal; dar bir grubun çıkarları doğrultusunda şekillenen “ekonomi biliminin gerekliliklerinin” politikayı, medyayı, interneti ve hukuku belirleme gücünü elde etmesine ve tüm iletişim araçlarında sınırsız bir şekilde pompalanan bir dünya görüşünün insanları manipüle etmesine kör bakabiliyor.

    Yazının giriş bölümünde bahsettiğim liberteryen de benzer bir akıl yürütme biçimine sahip. Metafizik, mutlak bir özgür iradeden, her türlü etkiden azade sınırsız bir karar verme iradesinden bahsetmiyorum. Ancak kişileri belirli yönde hareket etmeye zorlayan ve bize doğal görünen duvarların, engellerin zannedildiği kadar doğal olmadığına; tıpkı devlet gibi “sivil alanda” da insanların tek başlarına mücadele edemeyecekleri güç merkezleri olduğuna ve bu güçlerin çizdiği sınırlar içerisinde yapılan tercihlerin zannedildiği kadar özgür olmadığına işaret ediyorum.

    Fotoğraf: Andrea De Santis

    Felsefe L2 Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikEmisyon Ticaret Sistemi: Fırsat Mı, Zorluk Mu? | Asterisk2050 Özel Yayın
    Sonraki İçerik Merkez Bankası’nda neler oluyor? | Faiz Kararı Özel Yayın

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}