Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kitap Yorum: Onurlu Kalkınma, Tom Palmer ve Matt Warner
    Yazılar

    Kitap Yorum: Onurlu Kalkınma, Tom Palmer ve Matt Warner

    Selim Yıldırım22 Mart 20245 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Onurlu Kalkınma: Kendi Kaderini Tayin, Yerelleşme ve Yoksulluğun Sonu

    Tom G. Palmer ve Matt Warner, Onurlu Kalkınma adlı bu eserlerinde kalkınmanın çoğu zaman göz ardı edilen, ancak temel bir unsurunu yeniden ele alıyorlar: insan onuru. Palmer ve Warner, geleneksel kalkınma modellerinin sıklıkla amaçlarından saptığını ve makroekonomik göstergelere odaklanmanın tek başına sorunları çözemediğini öne sürüyor.

    Onurlu Kalkınma kitabında yazarların temel argümanı; ekonomik kalkınmanın temelinde insan onurunun yattığı ve bu onurun, bireylerin kendi saygınlıklarını ve haysiyetlerini koruyarak var olma mücadelelerinde devletin otoriter müdahalelerinden bağımsız olarak bir yer edinmesi gerektiği, bunun sonucunda da kalkınmanın çok boyutlu şekilde başarılabileceğidir.

    Palmer ve Warner’a göre gelişmemiş ve gelişmekte olan toplumlarda, özellikle baskıcı rejimler altında ve gelir eşitsizliğinin yoğun olduğu koşullarda bile insan onurunun bir dereceye kadar korunması mümkündür. Bu koruma, liberal bir sistem içinde ideal bir şekilde gerçekleşebilir ve bu sistem, ekonomik kalkınmanın sağlam bir temeli olarak işlev görebilir. Yazarlar, insan onuruna dayalı bir kalkınma yaklaşımının, bireylerin özgürlüklerini ve saygınlıklarını ön planda tutarak, daha adil ve sürdürülebilir bir toplumsal ve ekonomik gelişme sağlayabileceğini savunuyorlar.

    Bu bakış açısı, sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda bireysel özgürlükleri ve insan haklarını da merkeze alan bir kalkınma modelinin önemini vurguluyor. Bu yönüyle kitap, seçtiği vakalarla ana argümanını destekliyor ve kitap boyunca, insan onuru, demokrasi ve kalkınma arasında var olan güçlü bağ açığa kavuşturuluyor.

    Kitabın her bölümünde insan onuru, kalkınma ve demokratik yönetişim arasındaki ilişkinin detaylı bir şekilde incelendiğini görüyoruz. Kitap; bireysel gelişime katkı sağlayan akılcı inovasyonların kalkınmadaki hayati rolünü; özgürlük ilkesinin serbest girişimcilik yoluyla korunmasını; bireyin kendi iradesiyle gerçekleştirmek istediği fikirlerin ve ticari alışverişlerde demokratik değerlerin önemini; demokrasinin modern insanın onurunu koruyan yasal ve siyasi bir çerçeve sunduğunu ve demokrasinin, otokrasiden daha istikrarlı bir kalkınma vaat eden kurumsallaşmış mekanizmalara sahip olduğunu vurguluyor.

    Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerde uluslararası yatırımların, paternalizmin bir sonucu olarak, bireysel özgürlük alanlarını nasıl yok edebileceğine dair eleştiriler sunuyor. Bu bağlamda Palmer ve Warner, geleneksel kalkınma modellerine alternatif olarak, yerelleştirilmiş ve bireyin tercihlerini ve dolayısıyla da onurunu ön planda tutan, yeni olmayan ama yeniden keşfedilmesi gereken yaklaşımları bir araya getirerek çarpıcı bir sentez ortaya koyuyor.

    Palmer ve Warner uluslararası kalkınma kurumlarının ulusal kalkınma modellerine de bu kitapta eleştirel bir bakış açısı getiriyorlar. Uluslararası kurumların yerelde uyguladığı kalkınma politikalarının oluşturduğu çarpıklığa dikkat çeken yazarlar, taklitle yaygınlaştırılan kargo kültünün yerel kültürle uyumsuzluğunu vurguluyorlar. Onlara göre yabancıların başka bir toplumun normlarını yanlış yorumlaması neredeyse kesindir. Bu nedenle uluslararası normların yerel normlarla bağdaşması veya kurumsallığın inşası sürecinde ve özellikle başlangıç koşullarında yerel değerlerin dikkate alınması elzemdir. Gelişmiş ülkeleri taklit etmeye dönük kalkınma programları işe yaramayacaktır:

    “Kendine özgü tarihi, kültürü, kurumları, düzenlemeleri ve yönetişim yapısıyla hiçbir ülke, diğerlerinin taklit edebileceği bir “model” sunmaz. Her biri, sosyal ve ekonomik olguları oluşturan karmaşık sistemler içinde birbirine bağlı, kendine özgü bir dizi faktörü yönlendirmede evrimsel bir noktadadır. Göreceli başarı derecelerinin çeşitli sonuçlarından öğrenebileceğimiz şey; değişim sürecinin hangi özelliklerinin, inovasyonu, yoksulluğun azaltılmasını ve ortalama bir insan için yaşam standardının yükseltilmesini kolaylaştırma olasılığının daha az ya da çok olduğudur.”

    Fakat bu noktada yazarların iddiasının aksine toplumsal normları ve kültürel değerleri koruma ve destekleme görevini modern ulusal devlet kurumlarının üstlenmesi beklenir. Bir anlamda modern ulus devlet kurumlarının uluslararası kurumlara aracılık rolünü görmesi gerekir. Palmer ve Warner’ın burada sorumluluğu kimin alması gerektiği konusunu biraz muğlak bıraktığı görülüyor. Kanaatimce Palmer ve Warner, ulusal modern devlete bu rolü yüklemiyorlar ya da bireye yükledikleri kalkınma vazifesini devletin otoritesini azaltmak üzerine inşa ediyorlar.

    Onurlu Kalkınma kitabının okura sunduğu örneklem tarihsel arka plana sahip ve dünyanın çeşitli bölgelerinden alınmış. Bu örnekler ikna edici bir şekilde okurları, siyaset bilimi literatüründe çokça tartışılan modern devlet kurumlarının “onurlu” kalkınmayla olan ilişkisini yeniden düşünmeye sevk ediyor. Zira Tom Palmer ve Matt Warner, devletin kurumlarının yerleşik bazı uygulamalarını ortadan kaldırmanın, bireylerin potansiyellerini yakalayıp girişimci olmalarını ve kendi onurlarını korumalarını sağlayabileceğini savunuyor.  

    Otoriter hükümetlerin devlet aygıtını güç zoruyla kullanması ve bireyler üzerinde tahakküm kurması zaten liberal demokrasi açısından kabul edilemez. Fakat, devletsizlik hali ya da bireyin üzerinde toplumsal düzeni sağlamasını beklediğimiz tarafsız bir memurun olmamasının sonucu da kaosa sebep olabilir. Devlet çeperinde gelişen mikro iktidar alanlarının bireyin onuru üzerindeki tahakkümünü kırmak için modern devletten beklediğimiz bağımsız yasama, adil yargı, denetlenebilirlik, şeffaflık gibi temel değerler olmalı. Bu sayede modern devletin kurumları, demokratik süreçlerin işlemesi, hukukun üstünlüğü ve vatandaşların haklarını koruma gibi kritik rolleri üstlenebilir. Bu kurumların zayıflatılması veya pas geçilmesi, demokratik değerlerin zedelenmesine ve otoriter eğilimlerin artmasına neden olabilir. Palmer ve Warner, kendi kaderini tayin gibi alternatif bir model sunarken aslında okuyucuya Weberyan devlet anlayışını yeniden sorgulatıyor.

    Tom G. Palmer ve Matt Warner’ın geleneksel kalkınma yaklaşımlarına eleştirel bir perspektif sunarak, kalkınma sürecinde insan onurunun merkezi bir yer tutması gerektiğini vurgulamaları, kalkınmanın yarattığı krizlerde hatırlanması gereken bir yaklaşım. Zira, yazarların ekonomik büyümenin yanı sıra bireyin özgürlük ve saygınlığını korumanın, sürdürülebilir ve adil bir toplum yapısının oluşumunda kritik öneme sahip olduğu tezi, kalkınma literatürüne önemli bir katkı sunuyor.

    Kalkınma yalnızca makroekonomik göstergelerle değil, aynı zamanda insan hakları, özgürlük ve demokratik yönetişim gibi değerlerle de ölçülmeli ve bu değerler bağlamında yönlendirilmelidir vurgusu da oldukça önemli. Öte yandan, devletin rolünün yeniden düşünülmesi gerektiğini savunan Palmer ve Warner, devlet müdahalesinin azaltılmasının bireylerin özgürlüğü ve kendi kaderini tayin etme yetisini artıracağını öne sürüyor. Ancak bu yaklaşım, zayıf veya yetersiz devlet yapılarının olduğu toplumlarda, özellikle eğitim, sağlık hizmetleri ve temel altyapı gibi temel hizmetlerin sağlanmasında ciddi boşluklar yaratabilir. Bu boşluklar, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadelede önemli engeller oluşturabilir ve kitabın ana tezine zıt bir etki yaratabilir.

    Bunlara rağmen, Palmer ve Warner kalkınma konusundaki tartışmalara taze bir soluk getiriyor ve okuyucuları, ekonomik büyümenin ötesindeki değerleri ve insan onurunun kalkınma sürecindeki merkezi önemini düşünmeye teşvik ediyor. Bu bağlamda kitap, kalkınma alanında eleştirel düşünceyi ve kapsamlı bir tartışmayı teşvik eden önemli bir akademik katkı olarak değerlendirilebilir.

    Yazımızı kitaptan güzel bir alıntıyla bitirelim: “İnsanlar, yaratılmasına yardımcı oldukları şeyi desteklerler.” Dolayısıyla, ancak insan onurunu ciddiye alan bir kalkınma modeli bireylerin kendi varlıklarıyla aktif katılımını mümkün kılan çok yönlü bir gelişmeyi mümkün kılabilir.

    Tom G. Palmer, Matt Warner, Onurlu Kalkınma: Kendi Kaderini Tayin, Yerelleşme ve Yoksulluğun Sonu, çev. Bahadır Çelebi, D84 Yayınları, İstanbul, Şubat 2024.

    Kitaba bu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.kitapyurdu.com/kitap/onurlu-kalkinma-kendi-kaderini-tayin-yerellesme-ve-yoksullugun-sonu/674235.html

    Kitap Kitap Yorum R2 Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSeçime Son 10 Gün | Seçim 2024 #8
    Sonraki İçerik Mali Müşavirlikten Siyasete: Çiğdem Özçakmak’ın Hikayesi

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Bültenler

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}