Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kadın Maaşı: Ev Bütçesine Katkı(!)
    Yazılar

    Kadın Maaşı: Ev Bütçesine Katkı(!)

    Ayşegül Akdemir10 Şubat 20206 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Türkiye’de kadınların çalışma hayatındaki yeri ve sorunları yeterince tartışılmadığı gibi böylesi bir tartışma sırasında da konu hep tek bir boyutuyla ele alınıyor; hukuki zemin, eğitimde fırsat eşitliği, kadınların güçlendirilmesi ve teşvik edilmesi. Kadınlar az temsil edildikleri, yalnızca belli tip işlere uygun görüldükleri ve kırılgan koşullarda yer aldıkları iş hayatında kendilerini maaş pazarlığı yapabilecek kadar güçlü hissetmiyorlar. Maaş pazarlığı ve bunun yanı sıra iş tanımı (yani ilgili pozisyonda kişiden yapması beklenen işler ve alacağı sorumluluklar) da yeterince konuşulmayan ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden ciddi anlamda etkilenen konular.

    İngiltere’de bin kadınla görüşerek yapılan bir araştırma, kadınların yaklaşık %80’inin, kaba veya nankör olarak görülmekten çekindikleri için, maaşlarıyla ilgili müzakere yapmaktan kaçındığını gösteriyor (T24, 2020). Türkiye’de bu konuda yapılmış bir çalışmaya rastlamadım ama yapılsa benzer sonuçların çıkacağını rahatlıkla tahmin edebiliriz. Her ne kadar Türkiye’ye kıyasla kadınların işgücüne katılma oranı İngiltere’de daha yüksek olsa da (34.2’ye 58.1) (OECD, 2018), iş gücündeki kadınların ciddi bir kısmı yarı-zamanlı işlerde çalışıyor. Bu durum kadınların ellerini zayıflatıyor ve kazançları, haneye ekmek getirmek olarak değil, aile bütçesine “katkı” sunmak olarak görülüyor. Kadınların maaş müzakeresi ve zam istemekten kaçınmalarının uzun vadeli sonuçlarını, ortalama ücret farkında görebiliyoruz. Close the Gap isimli internet oluşumunun aktardığı bilgilere göre İskoçya’da çalışanların ücretlerine ilişkin şu şekilde bir istatistik sunuluyor: Tüm kadın ve erkek çalışanların saatlik ücretleri arasında %14; tam zamanlı çalışan kadın ve erkeklerin saatlik ücretleri arasında %10; tam zamanlı çalışan erkeklerle yarı zamanlı çalışan kadınların saatlik ücretleri arasında %30 fark bulunuyor. Özellikle tam zamanlı çalışan erkek ve yarı zamanlı çalışan kadın arasındaki ücret farkı çok çarpıcı; bu da gösteriyor ki kadınların çalışması ikincil hale geldikçe aldıkları ücret de düşüyor.

    TÜİK verilerine göre Türkiye’de işgücüne katılma oranı erkeklerde %72.6, kadınlarda ise % 34.9 (Bianet 2019). Yıllardır kız çocuklarının eğitimiyle ilgili yürütülen kampanyalar ve sivil toplumda kadın emeğini öne çıkaran çalışmalara karşın kadınların istihdam oranında anlamlı bir artış göremiyoruz. Kadınların üzerindeki ev işi, çocuk ve yaşlı bakımı gibi ikinci vardiya olarak tabir edilen işlerin yarattığı baskı, kreş hizmetlerinin yetersizliği, kültürel kodlar, ailedeki erkek akrabaların baskısı, özellikle vardiyalı işlerde geç saatlerde çalışmanın getirdiği güvenlik kaygısı gibi etkenler kadınları iş yaşamından -bazen “kendi istekleriyle”- alıkoyuyor.

    Kadınların çalışmasının bu kadar kırılgan olduğu bir ortamda, üstelik işsizlik kronik bir sorunken, pek çok çalışanın eğilimi iş buldukları için şükretmek oluyor. Peki kadınlar daha mı çok şükrediyor? Yahut erkekler daha iyisini hak ettiğini düşünüp daha mı çok çabalıyor? Yeni bir işe başlamak üzere olduğum ve henüz maaş müzakeresi yapmadığım, yapmak durumunda da kalmamayı umduğum, bu düşüncelerle karnıma kramplar giren bir zamanda bu yazıyı yazıyorum. O yüzden amacım asla tavsiye vermek değil yalnızca bu konuyu toplumsal cinsiyet eşitsizliği açısından düşünmeye teşvik etmek.

    Avrupa ve Kuzey Amerika’daki akademik işlerde şeffaflık daha iş ilanında verilen bilgiler kısmında başlıyor; çok geniş olmayan bir ücret aralığı ve iş tanımı net bir biçimde belirtiliyor. Örneğin ders verme, araştırma ve idari işlerin, ilandaki pozisyonun yüzde kaçını oluşturduğu bilgisi ilanda yer alıyor. Bizdeyse -yakından bildiğim için akademiden örnek veriyorum ama diğer sektörlerde de çok farklı olmadığını düşünüyorum- iş ilanlarında bu bilgilere yer verilmiyor. Ayrıca maaş konusunda kişinin pazarlık yeteneğine göre geniş bir aralık söz konusu, iş tanımı da kurumsallaşmanın olmadığı yerlerde fazlasıyla muğlak.

    İş ilanlarında yeterince netlik olmaması kadın ve erkek tüm çalışanları etkileyen bir sorun. Bunların yanı sıra kadınlar için evlilik ve doğum izni gibi konular da gündeme geldiği zaman kadın çalışanların maaş konusunu müzakere etme şansı azalıyor. Türkiye’de insan kaynakları yöneticileriyle yapılan bir çalışmada katılımcılara “işe alım sürecinde kadın istihdam ederken yaş, medeni durum, çocuk sayısı ya da hamilelik gibi özelliklere dikkat edip etmedikleri sorulmuş ve yöneticilerin tamamı bahsedilen faktörlerin en az birinin işe alım sürecinde etkili olduğunu belirtmişlerdir” (Özen, 2018: 20). Bu tarz sorularla geçen bir mülakatta kadın bir adayın taleplerini ifade edebilmesi daha güç. Erkeklerin bu soruların muhatabı olmadığını düşünürsek, neden daha özgüvenli davranıp daha fazlasını istemeye cesaret edebildiklerini de anlayabiliriz. Ayrıca ev geçindirmenin temelde erkeğin sorumluluğu olarak görülmesi de erkeklerin pazarlıkta elini güçlendiren bir etken.

    Cinsiyetçilik iş dünyasında kadınları iki açıdan vuruyor. Bir tarafta yapısal koşullar var: İş yaşamında yönetici pozisyonlarda az sayıda kadın olması ve mevcut kadınların da cinsiyet eşitliği ilkeleriyle değil kısa vadeli karlarını düşünerek hareket etmeleri, yasaların yetersiz olması. Öte yandan kültürel kodlar ve toplumsallaşma biçimlerimizin olumsuz etkileri söz konusu: Kız çocuklarının ihtiyaçlarını dile getirecek şekilde yetiştirilmemesi, kız çocuklarına uslu ve uyumlu olmanın telkin edilmesi, para konularını konuşmanın tabu olması, kadının kazancının ancak “eve katkı” olarak düşünülmesi ve pek çok işverenin bu düşünceyi içselleştirmiş olması. Kadınlara sorun çıkaran değil çözüm bulan ve uyumlu taraf olmaları gerektiği söylene söylene ihtiyaçlarını ifade edecek bir kelime dağarcığı geliştirmeleri de imkansızlaşıyor. Buna yukarda değindiğim emek piyasasındaki genel cinsiyetçilik ve işsiz kalma endişesi de eklenince kadınların maaş müzakeresi yapmaktan ve zam istemekten çekinmelerini anlayabiliyoruz.

    İş yaşamına gelmeden çok önce bu farklılaşmalar başlıyor; daha atılgan ve girişimci olmak konusunda erkeklerin daha çok desteklendiği bir gerçek. ABD’de üniversitelerde yapılan bir araştırmaya göre erkek öğrenciler kadın öğrencilere kıyasla %18.6 daha fazla sıklıkla aldığı nota itiraz edip notunu yükseltiyor (Inside Hgher Ed, 2020). Araştırmada not değişikliklerinin %95’inin olumlu sonuçlandığı görülmüş ancak kendi performansını değerlendirip daha iyisini hak ettiğini düşünenler daha çok erkek öğrenciler olmuş. Kadınlar hem kendi performansını değerlendirirken erkeklere kıyasla kendilerine karşı daha sert davranıyor hem de kendileri için bir şey istemekten çekiniyorlar. Bu durum da hem akademik başarıya hem de iş yaşamındaki kazanımlara yansıyor.

    Sonuç olarak bir şekilde iş yaşamında tutunmayı başarabilmiş kadınlar kaba, nankör görünme ve işi alamama endişesi gibi düşünceler yüzünden pazarlık yapmaktan uzak duruyorlar. Bu ve benzeri örtük cinsiyetçi durumları daha iyi anlamak ve yönetmek için zaman zaman durup kendime sormamız gerekiyor: kadınlar olarak istek ve taleplerimizi yeterince ifade edebiliyor muyuz yoksa verili cinsiyetçi kalıpları istemeden de olsa içselleştirmiş olabilir miyiz? Meselenin çözümü için hem kendi düşüncelerimizin farkında olmak hem de kadınların pazarlık gücünü kıran yapısal etkenleri dönüştürmek gerekiyor.

    Kaynakça

    T24 Araştırma: Her 5 kadından 4’ü çeşitli endişeler nedeniyle ücret pazarlığı yapamıyor (28.01.2020) https://t24.com.tr/haber/arastirma-her-5-kadindan-4-u-cesitli-endiseler-nedeniyle-maasini-muzakere-edemiyor,858037

    OECD Stats. Employment: Labour force participation rate, by sex and age group (2018) https://stats.oecd.org/index.aspx?queryid=54741

    Close the Gap, Statistics https://www.closethegap.org.uk/content/gap-statistics/

    Bianet (16.12.2019) Kadınların İşgünüce Katılım Oranı Aynı Kaldı http://bianet.org/bianet/toplumsal-cinsiyet/217202-kadinlarin-isgucune-katilim-orani-ayni-kaldi

    Özen, S & Can, D. (2018). İnsan Kaynakları Yöneticilerinin İşyerinde Toplumsal Cinsiyet Algıları. Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Dergisi, 19(42 Kadın Çalışmaları Özel Sayısı), 13-34.

    Inside Higher Ed (05.02.2020) Gender Gap in Grade Change Requests https://www.insidehighered.com/news/2020/02/05/study-male-students-ask-grade-changes-far-more-frequently-female-students?utm_content=buffer2e0f3&utm_medium=social&utm_source=facebook&utm_campaign=IHEbuffer&fbclid=IwAR0VeOMN12QArMlKnbMUAEZfIqmxVRyJL6tkqaRiIXAa4ZA38ff1esyvInQ

    Ekonomi
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikÇerçeve | Rejimin Bekçileri #34
    Sonraki İçerik Sosyal Medya Linçleri: Gençler Neden Yeni Bir Kamusal Alan Kuramıyorlar?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}