Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » İdam Cezası Neden Kaldırıldı?
    Yazılar

    İdam Cezası Neden Kaldırıldı?

    Ömer Faruk Topal29 Temmuz 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Tanzimat ile başlayan modernleşme hareketini üç kelime ile özetleyecek olsak bunlar merkezileşme, standartlaşma ve rasyonelleşme olurdu. Osmanlı siyasi, sosyal ve ekonomik hayatını önemli oranda etkileyen bu büyük değişim dalgası Osmanlı hukuk sistemi üzerinde de büyük etkiler bıraktı.

    Kodifikasyon çalışmaları, modern mahkemelerin kurulması, kadı ve hakimlerin takdir yetkilerinin (tazir ve siyaset) kısıtlanması, suçların sınıflandırılıp standart cezaların uygulanması Tanzimat bürokratlarının rasyonel, standart ve merkezileşmiş bir hukuk sistemi kurmak için attığı adımlardan bazılarıydı. 

    Modern devlet, öngörülebilen devlettir. Devlet, bir kişinin keyfine göre değil de yazılı kanunlarla, sürekli bürokrasiyle ve yerleşik prensiplerle yönetildiğinden, tamamen tahmin edilemese bile karar alma süreçleri takip edilebilir. Tanzimat reformlarının amacı da tek-tip, standart, öngörülebilir bir hukuk sistemi kurmaktı. Yani asıl mesele padişah birini yanına çağırdığında “acaba kellemi aldırmak için mi çağırıyor yoksa terfi ettirmek için mi” diye ikileme düşmemesiydi. 

    Bedensel cezaların yerini para cezasının almasının bir nedeni de buydu. Bir suçun cezası dayak olursa bunu ölçemezsiniz. Şu suça bir birim dayak, buna iki birim dayak diyemezsiniz. Ancak para cezası ölçülebilir, standart bir şekilde herkese aynı ölçüde uygulanabilir. Öngörülebilir ve standart hukuk sistemi bunu gerektirir.

    Hukuk alanında yaşanan değişimlerin en önemlilerinden biri idam cezasının gittikçe marjinal bir uygulama haline gelmesiydi. Tanzimat öncesi Osmanlı hukukunda padişah veya valiler istedikleri bir kişiyi herhangi bir yargılama olmadan idam ettirebilmekteydi ve buna “siyaseten katl” denirdi. Yani padişah veya bir vali kamu düzenini bozduğunu düşündüğü kişileri, mesela eşkıyaları ve asileri, hiçbir yargılama süreci olmadan idam ettirebilirdi. Pir Sultan Abdal’ın “siyaset günleri gelip çatmadan Açılın kapılar Şah’a gidelim” derken kastettiği siyaset buydu. Bu uygulamanın kötüye kullanılmaya ne kadar açık olduğunu sanırım söylemeye gerek yok.   

    Osmanlı’da yaşayan herkesin canının, malının ve namusunun kanun güvencesinde olduğunu ilan eden Tanzimat devleti, öncelikle yerel yöneticilerin siyaseten katl yetkilerini elinden aldı ve bu yetkiyi sadece padişaha has kıldı. Hiç kimsenin adil yargılama olmadan idam edilemeyeceğini ilan eden merkezi hükümet, buna uymayan yöneticileri sert şekilde cezalandırdı.  

    1858 Ceza Kanunnamesi padişahın da idam yetkisini büyük oranda sınırlandırdı. Kanunun 173. maddesine göre, ancak birisini öldürmek için “işkence veyahut pek ziyade gaddarane suretle eziyet eden” ve “cinayet ve şekavet-i müstemirre [sürekli] ashabından olub…sabıkalu olduğu tahkik ve tayin” edilen kişiler hakkında siyaseten katl hükmü verilebilirdi. Kısacası, bu kanundan sonra idam cezası nadiren uygulanan bir pratik haline geldi. 

    Merkezi hükümetin yerel otoritelerin istedikleri gibi idam cezasını uygulayamamaları için koyduğu kurallardan biri de yerel mahkemelerin verdiği idam cezalarının uygulanabilmesi için mutlaka İstanbul’un onayının alınmasıydı.

    Örneğin, Cidde valisi Namık Paşa 1858’de Cidde’deki İngiliz konsolosunu öldürenlerin acilen idam edilmesini isteyen İngiliz kumandana, her ne kadar bu kişiler suçlu olsa ve kanunlara göre idam edilmeleri gerekse de İstanbul’un onayı olmadan bunu yapamayacağını söylemişti (kaynak: İngiliz Arşivi, F.O. 424/18 Namick Pasha to Captain Pullen, 24 July 1858). Demek ki, Tanzimat’tan sadece 19 yıl sonra, Cidde gibi uzak bir vilayette bile idam cezası rahatlıkla uygulanamıyordu. 

    1858 Ceza Kanunnamesinin idam cezasını sınırlamasının yanında bir başka büyük önemi daha var. Osmanlı tarihinde ilk defa bireysel haklar kodifiye edilmiş ve devlet, bu hakların garantörü olmuştur. Yani idam cezasını sınırlandıran kanun, aynı zamanda bireysel hakların devletin garantörlüğünde kanun güvencesine alındığı kanundur. Bu ikisinin birbiriyle ne kadar ilişkili olduğu sadece bundan bile anlaşılabilir.

    19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren idam cezası hukuken varlığını sürdürse de son derece nadir uygulanan bir ceza halini almıştır. Devlet otoritesinin ve kamu düzeninin korunmasına büyük önem veren Osmanlı bürokratları için eşkıyalık çok büyük bir suçtu ve yakalanan eşkıyalar genellikle idam edilirdi. Ancak, Tanzimat sonrasında idam cezası eşkıyalara bile sınırlı şekilde uygulanmıştır. 

    Örneğin 1857’de Yanya’da bir grup eşkıya yakalanıyor ve bunların önemli bir kısmı idam cezasına çarptırılıyor. Ancak, İstanbul olaya müdahale ediyor ve bunlardan sadece cinayet işleyenlerin idam edilmesini, geri kalanın ise kürek cezasına çarptırılmasını emrediyor. Yakalanan bütün eşkıyaların idam edilmesinin “birçok nüfus-u beşeriyenin itlafına” yani birçok insanın gereksiz ölümüne yol açacağını ve eşkıyaların yakalanmasıyla birlikte “asayiş-i memleket husule gelmiş olduğundan” bu ağır cezaya ihtiyaç kalmadığı söyleyen İstanbul hükümeti bu idamları onaylamadı (kaynak: Osmanlı Arşivi, A. MKT. MVL, 92/70).

    Burada bir önemli nokta daha var. Modernleşmeden önce suçun takibi ve cezalandırılması çok zor ve zahmetliydi. İletişim araçlarının ve bürokrasinin sınırlı olduğu bu dönemde suçun kovuşturulması çok pahalı bir işti. Bu sebeple en baştan suçun önlenmesi amaçlanmış, caydırıcılığı artırmak için de cezalar çok ağır yapılmıştı.

    Ancak, Tanzimat sonrasında modern polis ve jandarma teşkilatları kuruldu. Adli tıp ve otopsinin ortaya çıkmasıyla suç takibinde bir devrim yaşandı. Ulaşım ve iletişim araçlarının gelişmesiyle merkez ile çevre arasında sıkı bir bağ kuruldu. Yani devlet bir suçu kovuşturmak için yeterli imkan, personel ve teknolojiye kavuştu. Caydırıcılığı artırmak için çok ağır cezalar koymak yerine, orantılı cezalar koyup suçluların cezalandırılması yoluna gidildi. Bu durumda idam cezası da geçmişteki fonksiyonunu kaybetti. Yani merkezi devlet güçlendikçe, devletin kurumları ve altyapısı genişledikçe idam cezasına olan ihtiyaç ortadan kalktı.  

    İdam cezası 2004 yılında hayatımızdan tamamen çıktı. Bunda Avrupa Birliği’nin etkisi olsa da meseleyi tamamen AB’nin etkisiyle açıklamak yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı çok sığ bir açıklama olur. İdam cezası, 150 yıllık modernleşme serüvenimiz içinde tamamen organik bir şekilde, Osmanlı devletinin iç değişimlerinden kaynaklanan sebeplerden dolayı önemini yitirmiştir. Belli aralıklarla idam cezasını gündeme getirenler kendi tarihlerini inkâr etmekte, kendi birikimlerine savaş açmaktadır.  

    Fotoğraf: Gábor Molnár

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDünyada Farklı Sosyal Medya Düzenlemeleri | Nazlıcan Kanmaz & Barış Ertürk | Açık Toplum 16
    Sonraki İçerik II. Mahmut Reformları | Kadir Efe & Burak Durgut | Türk Modernleşmesi #3

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Toplumsal Destek ile Devlet Baskısı Arasında Türkiye’de İfade Özgürlüğü

    23 Haziran 2025 Gürkan Özturan
    Röportajlar

    Sivil Toplum ve Dijitalleşme | Itır Akdoğan: Dijitalleşme her zaman çoğulculuk ya da kapsayıcılık gibi hedeflere hizmet etmiyor olabilir

    22 Haziran 2025 Ersin Kopuz
    Yazılar

    Haklı Savaş ve Simülasyon

    20 Haziran 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Dört Soruda İsrail-İran Çatışması

    24 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Toplumsal Destek ile Devlet Baskısı Arasında Türkiye’de İfade Özgürlüğü

    23 Haziran 2025 Yazılar Gürkan Özturan

    Sivil Toplum ve Dijitalleşme | Itır Akdoğan: Dijitalleşme her zaman çoğulculuk ya da kapsayıcılık gibi hedeflere hizmet etmiyor olabilir

    22 Haziran 2025 Röportajlar Ersin Kopuz

    Haklı Savaş ve Simülasyon

    20 Haziran 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}