Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Aşırı Sağ Bir Parti Olarak Ak Parti ve Türkiye’yi Normalleştirmek
    Yazılar

    Aşırı Sağ Bir Parti Olarak Ak Parti ve Türkiye’yi Normalleştirmek

    Onur Alp Yılmaz5 Kasım 20223 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Yıllardır Ak Parti’nin aşırı sağ bir parti olup olmadığıyla ilgili bir tartışma yürütülüyor. Bu tartışmalar, genellikle aşırı sağ partileri biyolojik/ırkçı partilerle eşanlamlı görme eğiliminden kaynaklı olarak bir sonuca bağlanamıyor ya da Ak Parti, aşırı sağ bir parti olmadığı iddiasıyla masumlaştırılıyor. Dolayısıyla öncelikle aşırı sağ ve ırkçı partilerin siyaset bilimi literatüründe aynı şeyi ifade etmediklerini belirtmem gerekli. Irkçı partilerin temel tetikleyicileri yabancı karşıtlığı ile göçmen karşıtlığıyken, bunlar genelde tek konu partileri (single-issue parties) olurlar. Dolayısıyla elbette demokrasiyi tahrip ettikleri bir cinnet ortamı yaratmaları bağlamında aşırı sağ ile ortaklaşsalar da birçok noktada ise ayrışmaktadırlar. Aşırı sağ partilerin kendine özgü ve onları ırkçı partilerden de ayrıştıran dört temel karakteristikleri vardır:

    1. Etnik milliyetçilik
    2. Anti-materyalizm
    3. Anti-demokrasi
    4. Komplo teorilerinden beslenme

    Bunların her biri açısından Ak Parti iktidarını değerlendirecek uzun uzun birer yazı yazılabilir. Ancak son üçüne dair iktidarın yaklaşımı ve bakiyesi, ilkinden çok daha nettir. Çünkü bu noktada, Türkiye’de iktidarın etnik Türk milliyetçisi olmadığı iddia edilebilir ki bence de öyledir. Ancak aşırı sağ partilerin bu temel karakteristiği doğrultusunda yaptıkları düşünüldüğünde, Ak Parti’yle uyum içinde oldukları anlaşılacaktır: Temsil ettikleri etnik kimliğin dışındaki kimse, özgürlükler, ayrıcalıklar ya da fırsatlardan faydalanmamalılardır. Dolayısıyla aşırı sağ partilerin temsil ettikleri kimliğe hak gördükleri bu ayrıcalıkları, Ak Parti iktidarı ise yalnızca kendisine oy verenlere tanımaktadır. Günün sonunda tıpkı etnik milliyetçi aşırı sağın sebep olduğu gibi Türkiye’de de Ak Parti’nin tesis ettiği rejim, iki temel demokratik değeri yutmuştur: eşitlik ve özgürlük. Demokratik rejimlerde bireylerin eşitlik içinde özgür ve özgürlük içinde eşit olmalarının hayati rolü düşünüldüğünde, bunun Türkiye’de demokrasinin kuşa dönmesindeki rolü daha iyi idrak edilebilir.

    Türkiye’nin geldiği noktada sadece eşitlik ve özgürlüğün tahribatı da söz konusu değildir. Ayrıca insanlar, ne aynı özgürlükte ne de aynı eşitlikte yaşamaktadır. Başka bir ifadeyle, siyasal rejimlerin ortak özelliği olan ya tüm yurttaşları eşit derecede özgür bırakmaları ya da eşit derecede sınırlandırılmaları, bu iktidar döneminde ortadan kalkmıştır. Çünkü bu iktidar döneminde, birileri “suç işleme özgürlüğü” de dâhil sınırsız bir özgürlük kullanırken, kalanlar ise ifade özgürlüğü başta olmak üzere en asgari demokratik haklarını kullanmaktan aciz hale getirilmişlerdir. Dolayısıyla bu asimetrik ve ikili özgürlük anlayışı, eşitlik ilkesini de ortadan kaldırmıştır.

    Eşitlik dediğimiz kavram, adaletten bağımsız düşünülemez. Eşitliğin karakteristik özelliği ve tarihsel süreci, onu sosyal adaletle bir simbiyoz içine sokmuştur. Çünkü eşitliğin sosyal adaletten azade bir anlama tekabül ettiği günlerde insanların bu duruma karşı isyan, mücadele ve savaş başlatmaları, sosyal adaletsiz bir eşitlik olamayacağını da tarihe nakşetmiştir. Dolayısıyla bir sonraki iktidarın yalnızca son üç maddede Türkiye’yi rasyonel ve demokratik bir rotaya sokması, ilk madde dolayısıyla tahrip edilen özgürlük ve eşitlik ile sosyal adaletten azade gelişirse hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Türkiye’nin %90’ının geniş tanımlı açlık ya da yoksulluk sınırının altında yaşadığı, %60’ının asgari ücret oranında gelir elde ettiği, lise öğrencilerinin %10’unun çalışmak zorunda olduğu için yeni eğitim yılında okula dönemediği; ancak bunun karşısında yalnızca bir yılda milyoner sayısının %65 arttığı ya da bankaların kârını 4 yılda %187 arttırdığı bir Türkiye’de yalnızca kurumsal altyapıyı güçlendirmek anlamsızdır.

    Bu durum, günün sonunda aşırı sağ bir partinin yerine, göçmen nefretine yaslanan ırkçı bir partinin demokrasiyi kendisine araç yaparak iktidara gelmesi gibi vahim bir sonuca sebep olup, muhaliflerin 20 yıllık demokrasi mücadelesini boşa çıkartabilir. Yani gelecek iktidarın yalnızca fırsat eşitliği değil, fırsat adaleti üzerine de düşünmesi, Türkiye demokrasisi için hayati bir anlam taşımaktadır.

    Fotoğraf: sol 

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikHouse of the Dragon | Sinekritik #66
    Sonraki İçerik Meraklısı İçin Hegel Mantığına Giriş

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Salih Yasun
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}