[voiserPlayer]
22 Şubat günü akşamı ulusa sesleniş konuşması yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, açık bir şekilde modern Ukrayna’nın Rusya tarafından yaratıldığını ve Ukraynalı diye bir etnik kimlik olmadığını vurgulayarak Ukrayna’nın tüm varlığını reddeden bir konuşma yaptı. Konuşmasının sonunda Donbass bölgesindeki Luhanks ve Donetsk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanıdığını açıklayan Putin, bu hamlesiyle 2014’te yarım kalan işini tamamlayacağını gösterdi.
2014 yılında Ukrayna karışık bir haldeyken Kırım’ın önce bağımsızlığını ilan edip hemen ardından referandumla Rusya’ya bağlanması tüm dünyayı şok etmişti. Ani bir operasyonla Kırım’ı bir günde alan Putin karşısında Batılı müttefikler hızlı bir reaksiyon gösteremedi. Mamafih, Ukrayna ordusu ilhaka tepki gösterecek momentuma dâhi sahip değildi. Öyle ki, o gün bugündür Rusya Kırım’a bağlı.
Bugün gündemi sürekli yoğun tutan savaş, kimilerine göre asla yaşanmayacakken kimilerine göre ise aylardır bekleniyordu. 24 Şubat 2022’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gece konuşması ardından emirin verilmesiyle başlayan savaş, aslında birkaç saat öncesinde çoktan başlamıştı. Peki bunu nereden mi biliyoruz? Bazen bir Tiktok videosundan, bazen yapay zeka göstergelerinden, bazen ise bir siber saldırıdan. Genel adına açık kaynaklı istihbarat denilen ve tamamen internet üzerinden herkese açık bilgiler tarafından toplanan göstergeler, dijital dünyada geleneksel istihbarattan daha fazla bilgi sağlayabiliyor.
Nedir Bu Açık Kaynaklı İstihbarat?
İngilizcesi Open Source Intelligence (OSINT) olan ve basitçe internetteki erişilebilir kaynaklarla bir olay hakkında bilgi toplamaya verilen isim olan açık kaynaklı istihbarat, dijitalleşmenin hayatımıza getirdiği yeni bir yöntem. Günümüzde internette yaptığımız her eylem bir nevi dijital ayak izimiz olarak kalıyor. Her ne kadar fark edilmese de sadece sosyal medya aracılığıyla paylaşılan bilgiler sayesinde insanlar hakkında birçok ayrıntıya ulaşmak mümkün. Özellikle yapay zeka geliştikçe ortaya çıkan big data, kişiye özel yarattığı kimlik ile bir insanı kendinden daha iyi tanıyabiliyor. Elde edilen bilgilere göre kişinin karşısına çıkarılan haberler, reklamlar veya oy verme eylemi dâhi etkilenebiliyor. Böyle bir ortamda insanlar bilerek veya bilmeyerek, kendisine ve çevresine yönelik birçok şeyi sosyal medyada ifşa ediyorlar.
İşte bu yöntemlerle açık kaynaklı istihbarat kullanarak Rusya-Ukrayna savaşına dair birçok bilgi edinildi. Bu bilgiler, iki ordu savaşırken büyük farklılıklar yaratabildi.
Savaşın İlk Saatleri
Saldırı başlamadan önce Tiktok, Facebook, Instagram gibi sosyal medyalardan Rusya’daki askerleri incelemeye çalışan açık kaynaklı istihbarat araştırmacıları, saldırı öncesinde Tiktok’ta Rusya ordusunda görev yapan askerlerin ve asker yakınlarının paylaştıkları videoları mercek altına aldılar. Bazı kadınlar eşini “Belarus’a tatbikata uğurlarken” Tiktok’ta video paylaşmıştı. Tiktok’ta yorumlara verilen cevaplarda ve diğer bilgilerde kadınların eşlerini 6 ila 9 ay arasında göremeyeceği belirtilmişti. Hâlbuki, o dönem Rusya ve Belarus ile yapılan tatbikatın süresi belliydi. Bu ipucu, Rusya’nın sadece tatbikat yapmayacağını gösteren ilk adımdı.
24 Şubat günü tüm dünya Rusya-Ukrayna sınırını takip ederken, 23 Şubat gecesi Rus hackerlar savaşın altyapısını hazırlamak için Ukrayna’ya siber saldırılar yapmaya başladılar. Ukrayna’nın ağ altyapılarını hedef alan bu saldırılar, bankaları, iletişim hatlarını ve savunma sistemlerini DDos saldırısıyla etkisiz hale getirmeyi amaçladı. Raporlara göre daha başlangıçta 70’ten fazla Ukrayna devlet sitesi çöktü ve kamu cihazlarındaki bazı veriler silindi.
Aynı gece Google Maps’teki Rusya-Ukrayna trafik yoğunluğunu takip eden açık istihbarat araştırmacısı Dr. Jeffrey Lewis, saat 3:00 sularında Ukrayna sınırında bir değişiklik olduğunu fark etti. Google Maps’in uydudan aldığı ve trafik yoğunluğunu gösteren haritayı inceleyen Lewis, Ukrayna’nın hemen dibindeki Belgorod şehrinde trafiğin üst seviye yoğun olduğunu açıkladı. Toplu olarak bir şeylerin hareket ettiği açıktı.
Saat 5:00’e yaklaşırken ise Ukrayna’da havacılık sektöründe bir tür ikaz/emniyet uyarısı haberi anlamına gelen NOTAM bildirisi yapıldı. Böylece Ukrayna’daki sivil uçuşlar sınırlandırıldı ve hava sahası kapatıldı. Flightradar24 gibi uçakları anlık olarak internet üzerinden takip eden kuruluşlar, Twitter’da Ukrayna’da bir şeylerin ters gittiğini yazdılar. Aynı dakikalar içerisinde Ukraynalı bir açık kaynak araştırmacısı, ABD insansız hava araçlarının sürekli Ukrayna üzerinde dolaştığını belirtti. İHA’nın uçuş alanı uçak trafiğini incelemeye yarayan internet sitelerinden incelenebiliyordu.
Saatler 5:50’yi gösterirken Putin, televizyona çıkıp Ukrayna’nın kırmızı çizgiyi aştığını, orduya özel operasyon emri verdiğini ve Ukrayna’nın Nazilerden “arındırılacağını” söyledi. Putin’in bu cümleleri kurmasının ardından 30 dakika geçmeden özellikle Rusya ve Ukrayna’da kullanılan Telegram uygulamasında ardı ardına videolar gelmeye başladı. Tüm videolar Ukrayna’da Rus füzelerinin uçtuğunu gösteriyordu. Bilgiler birkaç saniye içinde milyonlara ulaşıyor, füzenin nasıl, nereden ve nereye atıldığı Google Maps ve Yandex kullanılarak tespit edilmeye çalışılıyordu.
Aynı dakikalarda, Kırım çevresindeki Ukrayna sokaklarını gösteren ve internet üzerinden canlı izlenebilen kameralara bakan araştırmacılar, Rus askerlerinin Kalanchak Karakolu’nu bastıklarını paylaştılar. Yayın Rus askerlerinin bölgeye girmesiyle tamamen kesildi.
Saatler ilerledikçe internet kaynaklarını kullanan araştırmacılar Ukrayna’nın tüm bölgelerinde saldırı olduğunu gösteren kaynaklar paylaşmaya başladı. Saldırı, Ukrayna’nın her bölgesinde canlı bir şekilde takip edilerek izlenebiliyordu. Bu sırada sosyal medyadan yayın yapan sivil kişilerin videolarından, Ukrayna ordusunun karşılık verdiği öğrenildi. Bunun yanında Ukrayna askerlerinin de yerleri ifşa olmuş oluyor, karşı tarafa istemeden de olsa bilgi sızdırılıyordu. Devamında Ukrayna’da bakanlık, halka “videoları paylaşmayın” çağrısı yaptı. Buna rağmen hem Rusya hem Ukrayna tarafından siviller, videoları sosyal medyada ve sohbet uygulamalarında paylaşmaya devam ettiler. Ukrayna ve Rusya’nın kullandığı yol ve araçlara yönelik birçok fotoğraf saldırı başladıktan birkaç saat sonra her yerde bulunabiliyordu. Bu durum ordunun güvenliği için büyük bir tehlike arz ediyordu.
Savaş şiddetlendikçe bölgeden daha fazla içerik gelmeye başladı. Ukrayna ve Rusya, sürekli savaşa dair açıklama yapsa da iki tarafın verdiği ölüm ve araç kayıpları sayıları birbirlerini tutmuyordu. Açık kaynak araştırmacıları edinilen videolardan dahi hangi aracın, ne zaman ve nasıl patladığını yayınlıyordu.
İstihbarat mı Manipülasyon mu?
Savaşın detayları tüm dünyaya yayılmaya başladığında Twitter’da ve haber kanallarında savaşa dair ilk görüntüler verilmeye başlandı. Araştırmaların da gösterdiği üzere, bu gibi kriz anlarında enformasyonlar çok hızlı ve kontrole dayanmadan yayılır. Bunun bir sebebi olarak özellikle Twitter’da savaştan olduğu iddia edilen birçok görüntü paylaşıldı. Görüntüler internette araştırıldığında ise birçok paylaşımın eski, yalan haber veya Ukrayna ile alakası bile olmayan haberler olduğu görüldü. En çok paylaşılan iddialardan biri Ukrayna’nın Harkov şehrinde Rus uçaklarının hava saldırısı yaptığı oldu. Hâlbuki, video 2020 yılında Rusya’daki bir hava gösterisinden alınmıştı.
Bir süre sonra ise Rusya ve Ukrayna arasında medya savaşları da başladı. İki ülke medyası da diğer ülke hakkında dezenformasyon amacıyla yalan bilgi paylaşıyor ve sosyal medya desteğini kendi yanına çekmeye çalışıyordu. Öyle ki, savaş sürerken Ukrayna resmi Twitter hesabı ismini “Kiev’n Hayaleti” koyduğu bir pilotun birçok Rus uçağını düşürdüğünü açıkladı. Bir süper kahraman gibi algılanan maskeli pilot, anında internette fenomen oldu ve sonrasında pilotun nasıl Rus uçaklarını düşürdüğüne dair videolar yayılmaya başladı. Bu başlıkla paylaşılan videolardan biri olan aşağıdaki tweet, aslında Ukrayna’daki Kiev’in Hayaleti pilot değil. Video, 2008 yılında çıkan bir savaş simülasyonundan alınmış. Başka bir deyişle böyle bir olay hiç yaşanmamış. Bunun yanında, “Kiev Hayaleti” adlı bir pilotun gerçekten var olup olmadığı da henüz bilinmiyor.
Yalan bilgilerin doğru bilgilere göre ortalama 6 kat daha hızlı yayıldığı biliniyor. Buna karşın Twitter, Facebook ve Instagram da doğrulama kuruluşları ile çalışarak yalan bilginin yayılmasını engellemeye çalışıyor. Fakat milyonlarca video içinde her videonun kontrol edilmesi oldukça zor ve içinden çıkılması güç bir iş. Bu sebepten, bazı kişilerin bilerek veya bilmeyerek yaydığı yalan haberler büyük bir etki yarattıysa sonrasında silinse veya yanlış olduğu kanıtlansa dâhi iş işten geçmiş oluyor. Çünkü doğrulama kuruluşlarının bir paylaşımın yalan haber olduğunu aktarması, yalan haberin kendisi kadar yayılmıyor. Yalan bilgilere kanmamak ve yaymamak içinse en önemli araç, internet kullanıcılarının medya okuryazarlıklarını geliştirmesi yolundan geçiyor.