[voiserPlayer]
Yazımıza; 2022 Mart ayında köpeklerin kovalaması sonucu yola atlayan ve hayatını kaybeden Rabia Kallı (20) ve Mahra Melin Pınar (10)’ı; ailesiyle seyahat ederken başıboş köpeklerin aniden yola çıkmasıyla gerçekleşen trafik kazasında ölen Berat Çiftçi (6) ve ailesini; Ağrı’da evinin balkonuna giren başıboş köpekler tarafından kafasından ısırılıp 15 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybeden Ali Asaf Aktekin (2)’i ve diğer 10 vatandaşımızı anarak başlamak istiyoruz.
Öncelikle bu sorunu sokak hayvanları adı altında genellemek yanlış olur çünkü sokaklarda, parklarda, sahillerde, kampüslerde ve neredeyse tüm kamusal alanlarda köpek dışında hiçbir hayvan sürüleşip insanlara saldırarak ciddi yaralama hatta öldürme gibi durumlara sebep olmamaktadır. Bu sebepten, sorunun adı “Sahipsiz Hayvan” veya “Sokak Hayvanları” sorunu değil, “Başıboş Köpek Sorunu” olarak konulmalıdır ki kamuoyunda oluşan rahatsızlık da başıboş köpekler konusundadır.
Sorunun insanımızın anayasal hakkı olan sağlık ve can güvenliğine olan etkisinin yanı sıra diğer boyutlarına da değinecek olursak;
- Yıllık kuduz temaslı vaka sayısı 2019’da 300 bine ulaşmış[1],
- Başıboş köpek sayısı 5 milyona ulaşmış[2],
- Köpek dışkılarından bulaşan ve cerrahi maliyeti çok yüksek olan Kist Hidatik vakaları son 5 yıldır sürekli olarak artıyor.
- Öte yandan ABD[3], Japonya[4], İsveç[5], Norveç[6], Hollanda[7], İrlanda[8], İngiltere[9], Fransa[10], Finlandiya[11], Almanya[12], Çek Cumhuriyeti[13], Kanada[14], Avustralya[15] gibi ülkelerin dışişleri bakanlıklarının sayfalarında bu ülkeler, Türkiye’ye gidecek vatandaşlarını “başıboş köpekler” ve “kuduz” riskinden dolayı uyarmaktadır. Maalesef Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre kuduz riskinin hala yüksek olarak belirtildiği tek Avrupa ülkesiyiz.
Mevcut durumdaki hiçbir problemi çözmeyen 5199 sayılı kanun, üstüne insanları da mağdur etmektedir. Vatandaşların ev, iş, okul gibi insanların yaşam alanlarında tehlike arz eden başıboş köpek ya da köpek sürülerini ilgili belediyelere şikayet ettiğinde aldıkları tek cevap;
“5199 sayılı hayvanları koruma kanununun 6.maddesine göre maalesef belediyelerin müdahale yetkisi bulunmamaktadır.” şeklindedir.
Kanunun 6. maddesinde:
“Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.”
Kanunun 6. maddesinde geçen ibare ile başıboş/sahipsiz köpekler sadece bakım ve kısırlaştırma sebepleriyle alınır ve rehabilitasyon (kısırlaştırma, parazit aşısı ve yem verilmesi) sonrasında alınan noktaya 6. madde gereği bırakılır. Aslında kanundaki “esastır” kelimesi zorunluluk ifade etmemektedir ve “öncelikle” kelimesi belediyeler ve STK’lar tarafından sansürlenmekte ve sonuç olarak uygulamada bu köpekler sorun ne olursa olsun belediyeler tarafından aynı yere bırakılmaktadır. Ali Asaf (2)’ı kafasından ısırarak öldüren köpek 15 gün sonra aynı yerine bırakılmaktadır!
Türkiye’deki başıboş köpek popülasyonu evlerden atılan sahipsiz evcil köpeklerden değil daha çok kırsaldaki çoban köpekleri, köy köpekleri gibi iri ve güçlü; hangi anda hangi olaya ne tepki vereceği bilinemeyecek köpeklerden oluşmaktadır. Tehlike de aslen kimsenin bakım ve gözetimi altında olmayan, eğitilmemiş, bir düzene tabi olmadan keyfi olarak beslenip kendini besleme kabiliyeti dahi kazandırılmamış, hiçbir aidiyeti olmayan, yabanileşen, vahşileşen başıboş köpeklerin hareketlerinin öngörülememesi ve kontrol edilememesinden kaynaklanmaktadır. Temel sorun başıboşluktur.
Türkiye’de Mevcut Hukuki Mevzuat Değiştirilmeli
Devletimiz, yaşama, vücut bütünlüğünü koruma, sağlıklı bir çevre, eğitim, çalışma gibi temel insan haklarını öncelikle tesis etme ve koruma ile yükümlüdür. Tüm kanunlarda Anayasa’ya uygun olmak zorundadır.
Ancak uygulamaya baktığımız zaman vatandaşı korumakla görevli kamu idarelerinin özellikle tercih ettikleri 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6’ncı maddesinin uygulanmasında temel insan haklarının ihlal edilerek Anayasa’ya da aykırılık oluştuğu aşikardır. Sağlıklı bir çevrede, huzur ve güven ortamında yaşamak için sokağındaki saldırgan başıboş köpek çetelerinin toplanarak temel insan haklarının sağlanmasını isteyen bir vatandaşa öncelikle ilçe ve varsa büyükşehir belediyeleri tarafından 5199 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesi gerekçe gösterilerek hiçbir işlem tesis edilemeyeceği şeklinde cevap verilmesi kabul edilemez. Saldırgan ve sürü köpeklerin alındığı yere bırakılması yeni saldırıların gerçekleşmesine zemin hazırlamaktadır.
Mevzuatımız başta Anayasamız olmakla birlikte kabul edip taraf olduğumuz İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmelere göre öncelikle vatandaşımızın yaşam hakkını, vücut bütünlüğünü ve sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını temin etmek ve korumak üzerine yapılandırılmıştır.
Danıştay tarafından verilen kararlarda da kamu idaresinin tedbir alma yükümlülüğü açıkça belirtilerek başıboş köpek sebepli meydana gelen zararların tazmini noktasında ilçe, büyükşehir belediyeleri ve valilikleri sorumlu tutmaktadır. Devlet koruyamadığı vatandaşının zararını maddi ve manevi olarak tazmin etmekle yükümlü olsa da insan canı söz konusu olduğunda hiçbir tazminat kaybedilen canın yerini dolduramayacaktır.
Geldiğimiz noktada başıboş köpek sebepli olaylarda kaybettiğimiz, sadece rakam ve isimden ibaret olmayan çocuk, yaşlı, engelli tüm vatandaşlarımız, acılı aileleri ve kamu vicdanı gereği kanun koyucunun artık 5199 sayılı Kanun’da bir değişiklik yaparak, başıboş köpekleri kendi sorumluluğunda tutması, vatandaşlara ait kamusal alanda başıboş bulunmalarını engellemesi uluslararası bir yükümlülük olarak aciliyet göstermektedir.
İdare hukukunun temel esası zarar yani tazmin yükümlülüğünü doğuran olay gerçekleşmeden ön almak, tedbir almak üzerine kuruludur. Kamu hizmetinin nihai amacı da kamu yararını tesis etmektir. Kamu idareleri Hayvanları Koruma Kanunu’nu keyfi yorumlayarak insan hayatını tehlikeye atabiliyor ve yargı erki uygulamadaki yanlışı tespit ederek tazmin yükümlülüğüne karar veriyorsa, yasama organının ivedilikle müdahalesi ile Anayasa ve taraf olunan uluslararası sözleşmeler gereği temel insan haklarını temin edip koruyacak nitelikte bir Kanun değişikliğini derhal yaparak İdare’nin takdir hakkını kaldırılması ve sokaklarda tehlike yaratacak tek bir başıboş köpek bile kalmamasının sağlanması gerekmektedir.
[1] T.C Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü 2019 verisi
[2] Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Özlem Zengin 3 Şubat 2021’de 5 milyon köpek; Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi 25 Nisan 2022’de 10 milyon sokak hayvanı; Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum 19 Nisan 2022’de Habertürk’te 8 milyon sokak hayvanı olarak ifade ettiler. Sokak hayvanlarını kedi ve köpek olmak üzere yarısını alırsak 5 milyon gibi bir rakam ortaya çıkar ve Özlem Hanım’ı doğrular.
[3] https://wwwnc.cdc.gov/travel/destinations/traveler/none/turkey
[4] https://www.mofa.go.jp/mofaj/toko/medi/nm_east/turkey.html
[5] https://um.fi/resemeddelande/-/c/TR
[6] https://www.regjeringen.no/no/tema/utenrikssaker/reiseinformasjon/velg-land/reiseinfo_tyrkia/id2414945/
[7] https://www.lcr.nl/Landen/Turkije
[8] https://dfa.ie/travel/travel-advice/a-z-list-of-countries/turkey/
[9] https://www.gov.uk/foreign-travel-advice/turkey/safety-and-security
[10] https://www.diplomatie.gouv.fr/fr/conseils-aux-voyageurs/conseils-par-pays-destination/turquie/#sante
[11] https://um.fi/matkustustiedote/-/c/TR
[12] https://www.auswaertiges-amt.de/de/aussenpolitik/laender/tuerkei-node/tuerkeisicherheit/201962#content_5
[13] https://www.mzv.cz/jnp/cz/encyklopedie_statu/evropa/turecko/cestovani/other.html
[14] https://travel.gc.ca/destinations/turkey
[15] https://www.smartraveller.gov.au/destinations/europe/turkey
Fotoğraf: Jannes Jacobs