Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Önüm, Arkam, Sağım, Solum Armenofobi!
    Forum

    Önüm, Arkam, Sağım, Solum Armenofobi!

    Salpi Özgür12 Kasım 20204 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Biliyorum, ucuna ‘’fobi’’ kelimesi eklenmiş herhangi bir cümle okuduğunuzda ciddiye alasınız gelmiyor. Sizi çok iyi anlıyorum, ben de farklı hissediyor değilim. Ancak, son zamanlarda şahit olduğum söylemleri başka nasıl ifade edebilirim bilmiyorum.

    27 Eylül 2020’de Azerbaycan-Ermenistan arasındaki ateşkes bozulduğunda pek çok kişi gibi ben de bunu Twitter üzerinden öğrendim. Sıradan biri olduğumun altını çizmeme gerek yoktur diye düşünüyorum. Zira, ben ne bir politikacı ne bir politik analist ne de gazeteciyim.

    Her ne kadar Karabağ’ın etnik ve tarihi olarak Ermeni olduğunu bilsem de bu çatışmaların sonucunun Ermenistan’ın lehine sonuçlanacağını veya Rusya’nın Ermenistan’a destek olacağını düşünmüyordum. Bu yüzden 9 Kasım 2020’de çatışmaların duracağı haberini almak beni hayal kırıklığına uğratmadı. Beni hayal kırıklığına uğratan yegane şey, bu süreçte arkadaş olarak gördüğüm, aynı değerleri savunduğumuzu düşündüğüm insanların ölüm sessizliği ve nefreti oldu.

    Dostlarımız bir türlü bizim ne kadar korktuğumuzu anlayamadılar. Haftalardır, dünyanın her yerinde Ermenilere karşı saldırılar gerçekleşiyor. Ne Avrupa’nın göbeğinde ne Amerika’da ne de Türkiye’de güvende olmadığımızı hissediyoruz. Ben, kendi adıma çevremi nispeten sırtımı yaslayabileceğim insanlarla çevrelediğimden daha rahatım. Gel gelelim Türkiye’de yaşayan ailem, çocukluk arkadaşlarım, tanıdıklarım ve dünyanın dört bir yanına dağılmış Ermeni dostlarım için endişelenmekten kendimi alıkoyamıyorum. İşin kötü yanıysa, haklıyım.

    Gençlere ve çocuklara nefes aldırmayan eğitim sisteminde Meryem’in oğluyla Maryam’ın oğlu aynı müfredatı öğreniyor ama başka iki ülkede çıkan savaşın etkisiyle yalnızca Maryam’ın oğlunun okulunun duvarlarına yazılar yazılıyor. Arev de Alev de işyerinde aynı patronun münasebetsiz şakalarına maruz kalıyor, fakat çatışma haberleri yayılır yayılmaz işe giderken Arev tedirgin oluyor.

    Sosyal medyada aynı esprilere güldüğümüz insanlar bir anda bizi, tüm Ermenileri düşman belleyebiliyor ya da bir askeri figürün yaptıklarından ve paylaşımlarından bütün sivilleri sorumlu tutabiliyor. İlginçtir ki, Türkiye halkı aslında bunun doğru olmadığını bilecek kadar bu konuda deneyimli. Lakin, nedense konu Ermenilik olunca herkesin gözleri sıkı sıkıya kapanıyor.

    Aslında olan şey, Ermenilerin kötü insanlar olduğuna sizleri inandıracak verilerin ortaya çıkması değil, sizin zaten buna inanıyor oluşunuz. Bu yüzden her olayda Ermenilerin vatanperverliğini sınamak istiyorsunuz, sizinle uymayan tek bir görüşleri bile olsa ‘‘Eh, zaten Ermeni’’ demekten çekinmiyorsunuz. Varolan inancınızı pekiştirmek içinse hiçbir fırsatı kaçırmıyor, bizlere “içerideki hainler’’ olduğumuzu bir an bile unutturmuyorsunuz.

    Merak etmeyin, sizi herhangi bir şeye ikna etmeye çalışmayacağım. İstediğiniz gruptan, istediğiniz sebeple nefret edebilir ve bunu dile getirebilirsiniz. Size Ermenileri övecek de değilim, dürüst olmak gerekirse diğer Ermenilerin bile benim hakkımda ne düşündüğünü veya ne hissettiğini bilmiyorum. Her halükarda, ifade özgürlüğünüzü savunacağımı bilmenizi isterim. Kendi içinize çizdiğiniz sınırların gardiyanı ben değilim ki, o sınırlar hakkında söz sahibi olabileyim. Benimkisi yalnızca cevabının önemli olduğunu düşündüğüm basit bir soru. Neden Ermenilerin ‘’kötü’’ olduğuna bu denli inanmak istiyorsunuz?

    Yalan söylemenin alemi yok. Biz, Ermeniler kaybettik. Mesai arkadaşlarımızı, fikirlerine önem verdiğimiz tanıdıklarımızı, iş çıkışı bira içtiğimiz dostlarımızı, komşularımızı, okul aile birliğinde selamlaştığımız diğer velileri, aynı şarkıları söylediğimiz insanları… Hepsini ama hepsini kaybettik.

    Ama siz de kaybettiniz. Geciktiğiniz zaman patrona karşı sizi kollayan iş arkadaşınızı, kalbiniz kırık olduğunda birlikte rakı içmeye gittiğiniz dostlarınızı, her Paskalya’da size çörek ikram eden teyzelerinizi ve daha bir sürü insanı.

    Bütün bu süreçte, savaş konusundaki tutumu ne olursa olsun her iki tarafa da düşmanca muamele ve söylemde bulunmaktan sakınmış pek çok kişi olduğunu biliyorum. Keşke onlar hepimiz için örnek olmuş olabilselerdi ama maalesef öyle olmadı.

    Peki, sizler cevaplayın öyleyse… Önünde fotoğraflar çekilip Instagram’a koymaya doyamadığınız binaların mimarları Ermeni. İç çeke çeke dinlediğiniz ‘’Gamzedeyim deva bulmam’’ parçası bir Ermeninin elinden çıkma. Zamane İstanbul’unu en iyi anlatan tarihçi ve şair Eremya Kömürciyan Ermeni. Filmleriyle büyüdüğünüz, belki de bir anne olarak gördüğünüz Adile Naşit ve tonton amcanız Nubar Terziyan da Ermeni. Bunlar aklıma gelen ilk isimler. Elbette sizler, bunları bilmeyecek insanlar değilsiniz. Biz Ermeniler hep buradaydık, hep de burada olacağız. İsimlerimizi saklamak zorunda kalmış olsak da; tarihin, sanatın ve hayatın her köşesindeydik, öyle olmaya da devam edeceğiz. Bizi çıkarıp atarsanız ‘‘Siz’’ kimsiniz? Sizden geriye ne kalır? Sizler, uluslararası sınırlar ve milli birlik söylemleri misiniz, yoksa yürüdüğünüz ve büyüdüğünüz sokaklar mı? Cevap vermesi epey zor bir soru. Sizin için olduğu kadar ‘’bizim’’ için de. Zaten kimlik dediğimiz şey hayatta kendimize yönelttiğimiz ve çoğu zaman cevabının boyumuzu aştığı bir soru, lakin bu sorgulamamıza engel olmamalı.

    Bu kadar içtenlikle sizlere kendimi anlatmaya çabalıyorsam, bu beni anlamanızı istediğimden ve beni anlayacağınızı düşünecek kadar size değer verdiğimdendir.

    Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerinin düzelmesi kolay olmayacak. Nefretle, kanla sulanan topraklardan hoş kokulu çiçekler vermelerini bekleyemeyiz. Yine de, konuya herhangi bir şekilde müdahil olan herkesin bu hamaset ortamının sonlanması ve yaralarımızın sarılması için çaba sarf etmesi gerektiğine inanıyorum. Ölen tüm gençler, bizim gençlerimizdir.

    Tüm bu yazı boyunca bahsettiğim kayıplarsa, ömrünün baharında toprağa verilen gençlerin acısıyla kıyaslanabilecek türden değil. Kıyaslıyor veya denk tutuyor gibi göründüysem, öyle olmadığını belirtmem gerekir. Ben sadece ‘’sıradan’’ bir Ermeni olarak sesimi duyurmak istedim.

    Geride kalan herkese baş sağlığı ve sabır diliyor, bu gibi olayların tekrar etmemesi için her birimizin üstüne düşeni ve elinden geleni yapacağını umuyorum.

    Fotoğraf: Hasmik Ghazaryan Olson

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikKendi Buzul Çağını Yaşayan Bir Toplum
    Sonraki İçerik Biden’ın Irak Karnesi

    Diğer İçerikler

    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Podcast

    İrlanda Tarihi II: Global Ekonominin Merkezindeki Ada | Çerçeve S3 #73

    6 Mayıs 2025 Serim Çetin, İlkan Dalkuç ve Mert Söyler

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}